Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/443 E. 2023/279 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/443 Esas – 2023/279
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/443 Esas
KARAR NO : 2023/279

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü / Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü / Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 28/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, “…” sayılı markaların ve “…” alan adlı web sitesinin sahibi olduğunu, “…” ibaresini ticaret unvanı olarak da kullandığını, karşı tarafın, müvekkilinin bilinirliğini ve tanınırlığını haksız olarak kullanmakta olup marka haklarını ihlal ettiğini, müvekkil … … Limited Şirketi’nin yetkilisi ve müdürü olan …’ın bahsi geçen markaların sahibi olduğunu, …’ın müvekkil şirkete lisans sözleşmesi ile mezkur markalarının kullanım hakkını tanıdığını ve iş bu marka haklarından doğacak her türlü hukuki uyuşmazlık ve davada müvekkilini yetkili kıldığını, söz konusu markaların 39. Sınıfta tescilli olduğunu, müvekkilinin daha çok evden eve taşımacılık yaptığını, yapmış olduğu iş gereği markalarını kullandığını, taşımacılık ve nakliye hizmetlerinde kullanılan “…” isminin ilgili sektörde maruf hale getirildiğini, davalıya ait “… ” sayılı markanın 39. sınıfta tescil edildiğini, bu markanın tescilli bulunduğu tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne karar verilerek sicilden terkinini talep ettiklerini, davalı tarafından, ilgili markalar taklit edilerek müvekkilinin markalarının tescilli olduğu ve kullanıldığı sınıflarda faaliyette bulunduğunu, bu durumun müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalının … internet sitesinde kullanımlarının müvekkiline ait marka ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, iltibas yarattığını, müvekkilinin seri markalarının bir uzantısı olarak algılandığını, müvekkiline zarar verdiğini, marka haklarını ihlal ettiğini, kötü niyetli faaliyetleri neticesinde haksız kazanç elde ettiğini, davalının, mezkur markalara ilişkin kullanımlarına yönelik olarak TBB e-tespit sistemi üzerinden … tespit başvuru numarası ile e-tespit yapılmış olduğunu, mahkemece gerekli görülmesi halinde huzurdaki dosya kapsamında sunulacağını, yaptıkları araştırma sonucunda davalının ticari faaliyetlerinin merkezini bildirir adresi “… olarak tespit ettiklerini ifade ederek; … uzantılı internet sitesine erişimin engellenmesine, davalıya ait işyerinde üzerinde “…” / “…” ibaresini içeren tabela, ürün, broşür, branda, ürün ambalajı, iş evrakı, katalog, kartvizit, fatura vs. araçların üzerindeki “…” / ”…” ibarelerinin değiştirilmesi veya silinmesi; bunun mümkün olmaması halinde ise el konularak imhasına ve … uzantılı internet sitesinin kapatılmasına, davalının haksız fayda sağladığının, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile haksız rekabetin ve tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına ve giderilmesine, dava konusu markaların aynısını ve ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini ihtiva eden her cins ticari materyal, vasıta ve evrakın, ve her türlü materyalin bulunduğu her yerden kaldırılmasına, davalıya ait … sayılı markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesine yönelik taleplerde bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı vekili 26/01/2023 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin, 1988 yılında babasının açtığı “… …” isimli işletmeyi devralmış, transfer işlemlerinin ilçe sınırlarını aşması ve şehirlerarası nakliye hizmeti de verilmesi nedeniyle “…” ibaresini çıkararak kullanmaya devam edilmiş olduğunu, yıllardır aynı çevrede tanınan ve herkesçe bilinen markanın, hukuki olarak haklarını korumak amacı ile de …’ndan kısaltılmış halinin tescilinin talep edilmiş olduğunu, “…”nin kısaltılması olan iş bu markayı oluşturan kelimelerin herkesçe kullanılabilir nitelikte olduğunu, bu noktada davacıya ait “…”in kısaltılmışı olan markanın da içerdiği kelimeleri tekeline alması Sınai Mülkiyet Kanunu m.5/1(c) ve (d) bentlerine aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine kanaatte olunması ihtimalinde de, mevzuata aykırı davranıp, herkesçe kullanılan markayı tekeline almaya çalışmasının davacı bakımından hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin tescilli olarak kullandığı aynı markayı, tescilsiz kullanan bir çok firma bulunmakta olup, bu firmalara ait dijital platformdaki yorumların iş bu davaya konu edilmesi de kötü niyetli olup, kabul edilemez olduğunu, müvekkiline ait internet sitesinin içeriğinin davacı şirketi doğrudan etkilediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının alan adı ve dijital bağlantılarına herhangi bir şekilde müdahale söz konusu olmadığını, davalı müvekkilinin 1988 yılından beri kullandığı, bu anlamda hizmet verdiği çevrede herkesçe bilinip tanındığı, markalar arasında benzerlik, iltibas tehlikesi olmadığını, davacının markasını oluşturan kelimelerin mülkiyetini alamayacağını, bu durumun dürüstlük kurallarına aykırı olup davacının kötü niyetini gösterdiğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.25, 6769 sayılı SMK m.29, m.149 ile 6102 sayılı TTK 54 vd göre açılan; markanın hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarından kaynaklı hukuki korunma istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait … sayılı “…” ibareli marka ile dava dışı …’a ait mesnet markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu ve mesnet markaların tanınmış olduğu iddiasından bahisle davacının dava konusu markanın hükümsüzlüğü isteminde bulunup bulunamayacağı, bu hususta davacının aktif husumet ehliyetinin mevcut olup olmadığı, davalının kötü niyetli olup olmadığı, davalı yanın marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan eylemlerde bulunup bulunmadığı, bunlara bağlı olarak; … sayılı markanın hükümsüzlüğü, markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturan “…” ibarelerinin değiştirilmesi veya silinmesi, bunun mümkün olmaması halinde söz konusu ibareyi taşıyan nesnelere el konarak imhası, “…” uzantılı internet sitesinin kapatılması, haksız rekabetin ve tecavüzün önlenmesi, durdurulması, giderilmesi, tecavüze konu her türlü materyalin bulunduğu her yerden kaldırılması, hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip davacı yanın delil tespiti istemi kabul edilerek bilirkişi marifetiyle delil tespiti yapılmış, akabinde tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ edilmiş, sundukları deliller alınmış, marka tescil belgeleri getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I-Markanın Hükümsüzlüğü İstemi Bakımından Değerlendirme:
Davacı yanın hükümsüzlük iddiasına mesnet gösterdiği … sayılı markanın geçersiz durumda olduğu, … sayılı markaların dava dışı … adına kayıtlı olduğu, … sayılı marka başvurusunun ise hem dava dışı … adına kayıtlı olduğu, hem de hükümsüzlüğü istenin markadan sonraki tarihli olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde yer alan 17/02/2013 tarihli marka lisans sözleşmesine göre; …, … sayılı markaların dava dışı … tarafından davacı şirkete lisans yolu ile kullanım hakkı verildiği müşahede edilmişse de, lisans alan davacı şirketin, bu markaları mesnet göstererek SMK m.6/1 ve m.6/5 hükümleri uyarınca davalıya ait … sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep etme ehliyeti bulunmamaktadır. … sayılı karar içeriği de bu yöndedir. Bu nedenle dava konusu markanın SMK m.6/1 ve m.6/5 hükümleri uyarınca hükümsüz kılınması isteminde davacının aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir. (…)
Somut olayda; davalıya ait … sayılı “…” ibareli markanın 39.sınıfta yer alan hizmetler bakımından 28/10/2020 tarihinde tescil başvurusuna konu edildiği ve 11/04/2021 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Davalı yanın söz konusu markanın tescil başvurusunda bulunurken, markanın sağladığı fonksiyonlardan yararlanmak yerine, ticari dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacak şekilde; engelleme, spekülasyon, şantaj, tuzak vb gibi amaçlarla hareket ettiğine ilişkin dosya kapsamında nesnel niteliği haiz delil bulunmadığından davacı yanın kötü niyet iddiası yerinde görülmemiştir. Bu nedenle davacı yanın kötü niyet sebepli hükümsüzlük istemi talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak; davalıya ait … sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin reddine karar verilmiştir.
II-Marka Hakkının İhlâli – Haksız Rekabet Bakımından Yapılan Değerlendirme:
İlk olarak belirtilmesi gerekir ki; dava dilekçesi ekinde yer alan 17/02/2013 tarihli marka lisans sözleşmesine göre; …. sayılı markaların dava dışı … tarafından davacı şirkete lisans yolu ile kullanım hakkı ve markaların korunması için dava açma hakkı verildiği müşahede edildiğinden 6769 sayılı SMK m.158 hükmü uyarınca davacının iş bu davayı açma hususunda aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın marka hakkı ihlali ve haksız rekabet iddiasına mesnet gösterdiği … sayılı markanın dava tarihi itibariyle geçersiz olduğu tespit edildiğinden, bu marka aşağıda yapılacak incelemede değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişinin yapmış olduğu delil tespiti işleminin neticelerine göre; davaya konu “…” adresinde yapılan inceleme sonucunda, tespit mahallinde yer alan iş yerinin davalıya ait olduğu, vergi levhasına göre işe başlama tarihinin 08/02/2018 ve ticaret unvanının “…” olduğu tespit edilmiştir.
İşyeri içerisinde yapılan fiziki tespitte ve evrakta, işyerinde yapılan ticari faaliyetin “taşımacılık/nakliye ve depolama hizmetleri”ne yönelik olduğu,
Tespit mahallindeki işyerinde yapılan ticari faaliyetin, davacının lisans sahibi olduğu markalarının tesciline konu 39. sınıftaki “39. sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri; Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri” ile aynı/aynı tür ilişkili hizmetlere ilişkin olduğu,
Tespit mahallindeki markasal kullanımların, davacı mesnet markalarıyla görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde iltibas yaratacak derecede benzer işaretler olduğu,
“…” uzantılı internet sitesi içeriğinde yapılan incelemeye göre; internet sitesinin aleyhine davalı tarafla ve işyeriyle bağlantısının bulunduğu,
İnternet sitesinin içeriğinde reklam ve tanıtım faaliyetlerinin yapıldığı, ticari faaliyette bulunulduğu, taşımacılık/nakliye ve depolama hizmeti sunulduğu,
İnternet sitesinde yapılan ticari faaliyetin, davacı mesnet markalarının kapsamında yer alan 39. sınıftaki “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri; Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri” ile aynı/aynı tür hizmetlere ilişkin olduğu,
İnternet sitesinde yer alan markasal kullanımların, davacı markalarıyla görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde iltibas yaratacak derecede benzer işaretler olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davalı adına kayıtlı … sayılı tescilli marka bulunsa da, 6769 sayılı SMK m.155 hükmü uyarınca; davalı yan, tescilli iş bu markasını, davacının mesnet gösterdiği önceki tarihli … sayılı markalara karşı savunma argümanı olarak ileri süremez.
Sonuç olarak; davalının tespit edilen eylemleri, davacının lisans sahibi olduğu markalara tecavüz ve davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğu tespit edildiğinden; davalının, davacının lisans alanı olduğu … sayılı marka haklarına tecavüz ve davacı aleyhine haksız rekabet oluşturan eylemlerde bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin ve tecavüz eylemlerinin önlenmesine, durdurulmasına, giderilmesine, masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere davalıya ait olup üzerinde “…” ibaresini içeren tabela, ürün, broşür, branda, ürün ambalajı, iş evrakı, katalog, kartvizit, fatura vb. araçlar üzerindeki “…” ibarelerinin değiştirilmesi veya silinmesine, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde söz konusu araçlara el konarak imha edilmelerine, “…” uzantılı internet sitesinin kapatılmasına, dava konusu … sayılı markaların aynısının veya ayırt edilemeyecek derecede kadar benzerlerini ihtiva eden her cins ticari materyal, vasıta ve evrakın ve her türlü materyalin bulunduğu her yerden kaldırılmalarına, karar kesinleştiğinde masrafı davalı yandan karşılanmak kaydıyla hükmün gazetede ilan edilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalıya ait … sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin REDDİNE,
Davalının, davacının lisans alanı olduğu … sayılı marka haklarına tecavüz ve davacı aleyhine haksız rekabet oluşturan eylemlerde bulunduğunun TESPİTİNE, haksız rekabetin ve tecavüz eylemlerinin ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA, GİDERİLMESİNE, masrafı davalı tarafından karşılanmak üzere davalıya ait olup üzerinde “…” ibaresini içeren tabela, ürün, broşür, branda, ürün ambalajı, iş evrakı, katalog, kartvizit, fatura vb. araçlar üzerindeki “…” ibarelerinin DEĞİŞTİRİLMESİ veya SİLİNMESİNE, bunun teknik olarak mümkün olmaması halinde söz konusu araçlara el konarak İMHA EDİLMELERİNE, “…” uzantılı internet sitesinin KAPATILMASINA, dava konusu … sayılı markaların aynısının veya ayırt edilemeyecek derecede kadar benzerlerini ihtiva eden her cins ticari materyal, vasıta ve evrakın ve her türlü materyalin bulunduğu her yerden KALDIRILMALARINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalı yandan karşılanmak kaydıyla hükmün gazetede İLAN EDİLMESİNE,
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 16/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın icrası aşamasında dikkate alınmasına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklı hukuki korunma istemleri bakımından; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
6-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 80,70 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma ve 11,50 TL vekalet harcı, 1.100,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 223,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.460,62 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 730,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 730,31 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2’si olan 5,75 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 5,75 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2023

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza