Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/423 E. 2023/276 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/423 Esas
KARAR NO : 2023/276

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 26/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı …’nin … yılında kurulduğunu, 119 yıllık köklü bir geçmişe sahip olduğunu, 13’ten fazla spor branşında faaliyet gösterdiğini, “…” ibaresi ve figürünün yıllar içerisinde davacı … ile özdeşlemiş olduğunu ve davacının bizatihi simgesi haline geldiğini, “…” ibaresi ve figürünün akla gelebilecek her alanda davacı tarafından etkin bir şekilde kullanıldığını, davacı adına kayıtlı çok sayıda “…” esas unsurlu marka tescili olduğunu, davaya konu “… …” markası ile davacı adına tescilli markaların ortalama tüketicilerce karıştırılacağının aşikar olduğunu, ortalama tüketicilerin “… …” ibaresini gördüklerinde akıllarına doğrudan … ve kulüp ile bağlantılı bir …organı geleceğini, bu durumun ise “… …” adı altında verilecek her türlü hizmetin, satılacak her türlü ürünün ortalama tüketicilerce davacı … ile özdeşleştirilmesi sonucunu doğuracağını, davacının “…” ibaresini içeren çok sayıda seri markasının da olduğu dikkate alındığında ortalama tüketicilerin “… …” markasını davacının yeni bir seri markası olarak algılayacaklarını, davacının esas faaliyet alanı olan spor alanı dışında itiraza konu markanın başvuru sınıflarında da etkin şekilde faaliyet gösterdiğini, aynı zamanda davacının basılı yayınlar, radyo ve televizyon hizmetleri, eğitim ve öğretim hizmetleri alanlarında da çok sayıda sponsorluk ve işbirliği anlaşması da bulunduğunu, dava konusu markanın davacı markaları ile aynı/benzer sınıfları kapsadığını, “… …” marka tescil başvurusunun SMK m.5/1-ç ve SMK m.6/1 hükümleri gereği reddedilmesi gerektiğini, 01.09.2021 tarihinde dosyaya kullanım ispatı sunulduğunu, kullanım ispatı için sunulan delillerin kullanımı ispat etmeye elverişli olup olmadığı konusunda mahkemenin yeniden değerlendirme yapması ve … kararının hukuka uygunluğunu denetlemesi gerektiğini, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu öne sürerek; … …’nun 16.09.2022 tarih ve … sayılı … kararının iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
CEVAP:
Davalı … vekili 18/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Başvuru sahibi tarafından, SMK 19/2 maddesi hükmü kapsamında, itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların, tescil kapsamlarında bulunan mal ve hizmetler bakımından kullanıldıklarının ispatlanmasını istendiğini, itiraz sahibi (iş bu davada davacı) tarafından, bu markaların …’de ciddi biçimde kullanıldığını ispatlamaya yeterli delil sunulamadığını, nitekim dosya incelendiğinde, itiraz aşamasında delil sunulması gereken süre içerisinde delil sunulmadığının görüleceğini, dosyada, davacı markalarının …’de ciddi biçimde kullanıldığını ispatlayacak nitelikte deliller bulunmadığını, bu nedenle SMK 6/1 kapsamında yapılacak incelemede söz konusu markaların değerlendirmeye alınamayacağını, … iptal davası yönünden … aşamasında sunulmayan, sonradan sunulan delillere muvafakatlerinin bulunmadığını, SMK 19/2 maddesinin açık hükmü kapsamında, kullanımı ispatlanamayan itiraza mesnet markalar yönünden benzerlik ve iltibas değerlendirmesi yapılması ve SMK 6/1 maddesinin şartlarının oluşup oluşmadığının irdelenmesinin mümkün olmadığını, davacının kötü niyet iddiasını ispatlayamadığını, … kararının usule ve hukuka uygun olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 16/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının yalnızca … kararının iptalini talep ettiğini, dava kapsamında yalnızca … kararının verildiği zamandaki durum ve şartlara göre kararın hukuka uygun olup olmadığının incelenmesi gerektiğini, dosya kapsamında davaya dayanak markaların tescil kapsamlarındaki tüm mal ve hizmetler için kullanım ispatı taleplerinin bulunduğunu ve kullanım ispatı talebini yinelediklerini, davacının … nezdinde süresi içerisinde sadece ve yalnızca dosyaya sunduğu delillerin incelemede dikkate alınabileceğini, söz konusu markaların kullanım ispatının yapılamadığını, itiraza dayanak markalar ile müvekkil markası arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunmadığını, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığını öne sürerek; … kararının usule ve hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı … Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait … sayılı “… …” ibareli marka başvurusu ile itiraza mesnet markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik, ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi doğuracak derecede benzerlik bulunup bulunmadığı, davalı şahıs tarafından ileri sürülen kullanmama def’inin yerinde olup olmadığı, davalı şahsın kötü niyetli olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın “… …” ibaresini 16, 38 ve 41.sınıflarda bulunan mal ve hizmetler bakımından tescili amacıyla 08.01.2021 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında …’nca 01.03.2021 tarih ve 367 sayılı …’nde ilan edildiği, davacının 30.04.2021 tarihli dilekçe ile … sayılı markalara ilişkin olarak SMK m.6/1 ve m.6/9 hükmü uyarınca bu yayına itiraz ettiği, davalının 18.06.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi sunduğu, dilekçesinde … sayılı markalara ilişkin olarak kullanmama def’i ileri sürdüğü, davacının 01.09.2021 tarihli marka kullanım ispatı sunduğu, …’nca itirazın reddine karar verildiği, davacının 17.11.2021 tarihli dilekçesi ile yeniden itiraz ettiği, söz konusu itirazın … sayılı … kararı ile reddedildiği, bu kararın davacı marka vekiline 19.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, … izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. … değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; …’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (…) … kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (…) Eldeki talep de salt … kararının iptali istemini barındırdığından … karar tarihi olan 16.09.2022 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır.
Dava konusu marka başvurusu “… …” ibaresinden oluşmaktadır. İtiraza mesnet markalar ise; “…” ibarelerinden oluşmaktadır.
Dava konusu marka başvurusu ile itiraza mesnet markaların aynı olmadığı gibi ayırt edilemeyecek derecede benzer de olmadıkları, başka bir deyişle; daha önce itiraza mesnet markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra başvuruya konu marka ile karşılaştığında, başkaca bir inceleme yapmasına gerek kalmaksızın, bu markayı, itiraza mesnet markalardan biri olarak algılamayacağı, markalar arasında bulunan ek sözcük ve şekil unsurlarının birbirlerinden asgari ölçüde farklı olduğu, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca mutlak tescil engeli bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/1 hükmü incelemesine geçmeden önce marka işlem dosyasında ileri sürülen kullanmama def’inin ön sorun olarak değerlendirmesi yapılmıştır.
Buna göre; davalı tarafça sunulan 18.06.2021 tarihli karşı görüş dilekçesi ile … sayılı markalar açısından Kullanım İspatı talebinde bulunulmuş, davacı yanca 01.09.2021 tarihli “Marka Kullanım İspatı Sunma” dilekçesi ile dosya kapsamına kullanım ispatına yönelik deliller sunulmuştur. Sunulan deliller bağlamında; davacı yanın 2 adet …görseli, 1 adet video görseli, 2 adet …ekran görüntüsü, dergi kapağı görselleri şeklindeki az sayıdaki delilin, davacı yanın itiraza gerekçe markaları kapsamındaki mal ve hizmetler bakımından ciddi markasal etki yaratacak düzeyde bir kullanımının bulunduğuna kanaat getirilemeyeceği, marka kullanımını ispata elverişli olmadıkları kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla; davacı yanın … sayılı markaları açısından işlem dosyasına sunulan deliller, bahsi geçen markaların marka sahibi tarafından ciddi ve devamlılık arz eden nitelikte bir kullanımı ortaya koyar nitelikte olmadığına kanaat getirilmiştir. Bu nedenle; … sayılı markaların SMK m.19/2 kapsamında ileri sürülen kullanım ispatı savunması karşısında kullanımının ortaya konulamamış olunması nedeniyle SMK m.6/1 kapsamında yapılacak değerlendirmede, bu markaların mesnet alınamayacakları kanaatine varılmıştır.
Davacıya ait … sayılı markanın kullanmama def’ine tabi markalardan olmadığı, zira; söz konusu markanın tescil tarihi ile dava konusu marka tescil başvuru tarihi arasında en az beş yıllık süre bulunmadığı anlaşıldığından, salt söz konusu marka SMK m.6/1 hükmü bağlamında yapılacak incelemede dikkate alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu markanın kapsamında yer alan 16, 38, 41. sınıftaki mal ve hizmetlerin tamamı, davacının önceki tarihli ve tescilli … sayılı marka kapsamı ile aynı/aynı tür ya da benzer bulunmuştur. Dava konusu marka kapsamında 16, 38, 41. Sınıfta yer alan mal ve hizmetlerin tamamı açısından taraf markalarının aynı ya da benzer kapsamlı oldukları, kullanım amaçları, hitap edilen kullanıcı grubu, faaliyet gösterecekleri ticari pazar, ilgili pazardaki satış yolları, birbirleriyle rekabet edebilirlikleri, birbirlerini tamamlayıcı nitelikleri gibi özellikleri bakımından benzer oldukları, markaların kapsamları itibariyle oluşan bu benzerlik neticesinde karıştırılma ihtimalinin var olup olmadığının tespiti için taraf markalarını oluşturan işaretlerin, nihai algılar itibariyle benzer olup olmadıklarının tespitinin yapılması gerekmektedir.
Dava konusu marka başvurusu “… …” ibaresinden oluşurken, itiraza mesnet … sayılı marka “…” ibaresinden oluşmaktadır.
Taraf markaları … olarak karşılaştırıldığında; kullanmama def’ine tabi olmayan itiraza mesnet … sayılı marka kapsamındaki mal ve hizmetlerle dava konusu marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür oldukları, mal ve hizmetler arasında benzerlik düzeyinin artmış olması halinde markalar arasındaki iltibas tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasındaki farklılık derecesinin artmış olmasının gerekeceği (…), somut olayda da; karşılaştırılan markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin aynı veya aynı tür olması nedeniyle ilgili tüketici kesimi nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasında farklılık derecesinin artması gerektiği açıktır. Bu minvalde yapılan incelemede; dava konusu markanın “… …” ibaresinden, itiraza mesnet markanın ise “…” ibaresinden oluştuğu tespit edilmiştir. Her iki marka arasında “…” sözcüğü müşterektir. Bu sözcük; “İletişim veya yayın organlarıyla verilen bilgi. Bir olay, bir olgu üzerine edinilen bilgi, salık.” anlamına gelmekte olup, davaya konu mal ve hizmetlerden bir kısmı bakımından somut ayırt edici olmayan, diğer bir kısmı bakımından ise zayıf karakterli bir ibaredir. İtiraza mesnet markada yer alan “…” sözcüğü bir yıla işaret etmekte olup, söz konusu yıl “…”nün kuruluş yılına atıfta bulunmaktadır. Başvuru markasında yer alan “…” sözcüğü ise; yırtıcı bir kuş türü olup, aynı zamanda bu sözcükte … iline bağlı ilçe de bulunmaktadır. Burada çözümlenmesi gereken husus; “… …” markası ile karşılaşan ilgili tüketici kesiminin “…” sözcüğünü ne şekilde algılayacağı ile ilişkilidir. Zira; “…”, aynı zamanda “…”nün “…” şeklinde adlandırmasına da atıfta bulunmakta olup, “…” sözcüğü …’ın sembolüdür (…).
… …; … tarihinde kurulmuş olup, forma renkleri siyah-beyazdır. Futbol şubesinin kuruluş tarihi 1911 olup, 1919 …’nde ilk şampiyonluğunu kazanmıştır. Amblemi incelendiğinde; kuruluş yılı olan “…” ibaresinin açıkça amblemde yer aldığı anlaşılmaktadır (…).
…’ın toplamda 16 … (14 … + 2 Federasyon Kupası), 10 … Kupası ve 9 … Süper Kupası şampiyonluğu bulunmaktadır. Ayrıca profesyonel lig öncesi ile birlikte 14 kez …’de, 2 kez Federasyon Kupası’nda, 2 kez … Futbol Şampiyonası’nda, 3 kez de Millî Küme’de şampiyon olmak üzere tarihinde toplam 21 … şampiyonluğu yaşamıştır. Takım ayrıca 1986-87 sezonunda Şampiyon Kulüpler Kupası’nda çeyrek finale çıkarak tarihinin en iyi derecesini elde etti. …’de … ve …’nin ardından en çok kupası olan takımdır (….).
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; daha önce itiraza mesnet “…” markasını gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin algısında söz konusu markanın “…” ile ilişkilendirileceği, söz konusu tüketici kesiminin daha sonra davaya konu “… …” markasını, itiraza mesnet marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle aynı/aynı tür mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, algısında … ilinin … ilçesine nazaran “…”ne ilişkin çağrışım olacağı, zira; …’nün … ölçeğinde sportif faaliyetler alanında, toplumun her kesimince bilinen bir spor kulübü olduğu, gerek “…” yılının, gerekse “…” sözcüğünün adı geçen kulüp ile özdeşleştiği, dolayısıyla başvuru markasını gören ilgili tüketici kesiminin algısında “…”nün çağrışım oluşturmasının kaçınılmaz olduğu, bu nedenle, başvuru markasını gören veya işiten ilgili tüketici kesiminin, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı itiraza mesnet marka ile ilişkilendireceği, her iki markanın da aynı ticari kökenden geldiği hususunda yanılsamaya düşerek tüketim tercihinde bulunacağı, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökenleri işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
…’nun 08/06/2016 tarih … sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunun aksi yöndeki hukuki kanaatlerine itibar edilmemiştir.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir. (…)
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza mesnet markalardan birinin iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şahsın kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiasına dayalı istemler yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; dava konusu marka başvurusu ile itiraza mesnet … sayılı marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı … kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 37,10 TL vekalet harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 254,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.997,92 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 37,10 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şahıs vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza