Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/411 E. 2023/361 K. 14.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/411 Esas – 2023/361
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/411 Esas
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 03/11/2022
KARAR TARİHİ : 14/07/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali – Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 03/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ulusal ve uluslararası alanda … imalatlarında bulunduğunu, … nezdinde birden çok sayıda tescilinin ve tescil başvurusunun olduğunu, müvekkilinin … sıra numarasında tescilli … başlıklı tasarımın maliki olduğunu, davalı yanın … başvuru numarası ile müvekkiline ait tasarımın benzeri için başvuruda bulunduğunu, iş bu tescile karşı itirazları sunulmuşsa da, … ’nun … sayılı kararı ile itirazlarını reddettiğini, ilgili karar incelendiğinde kararın hiçbir haklı gerekçeye dayanmadığı, itiraza konu tasarım ile itiraza mesnet tasarımların niçin farklılaştığı konusunda yeterli açıklamanın yapılmadığı, salt sembolik ve soyut bir açıklama ile itirazlarının reddedildiği, ilgili kararın iptalinin ve … nolu tasarımın hükümsüzlüğünün gerektiğini, dava konusu tasarımın müvekkili tasarımının taklit edilmesi sureti ile oluşturulduğunu, karşı yan tasarımı “oluklu” olarak nitelendirilecek çizgili dış kısmı içermekteyse de bu farkın salt tasarımın kötü niyetli bir şekilde … incelemesini geçerek tescil edilebilmesi için oluşturulduğunu, karşı yan tasarımının gövdesinde yer alan “oluklu” kısım dışında termosun tamamının müvekkili tasarımının kopyalanması ile oluşturulduğunun görülebileceğini, iş bu tescil başvurusunun daha önce müvekkili ile üçüncü kişi … Co. LTD. arasında yapılan görüşmeler sonucu müvekkili için tasarlanmış olan tescilli tasarımın oluklu versiyonu olduğunu, davalı yan tarafından tescil ettirilmiş tasarımın, müvekkil tasarımının bir devamı niteliğinde olduğunu ve müvekkili tasarımına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, genel kompozisyon olarak müvekkili tasarımına benzeyen iş bu tasarım ile müvekkili tasarımı arasında karıştırılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, …. Değişik İş dosyasında davalı yan tarafından tedarik edilen ve dava dışı … firmalarında tespit edilen ürünlerin müvekkil tasarımının devamı niteliğinde olduğunun bilirkişilerce tespit edildiğini, bu durumun dava konusu … Kararı’nın iptalinin gerektiğinin ispatı olduğunu, davalı yanın … no ile tescilli endüstriyel tasarım belgesini elinde belge sahibi gözükmek ve …’de tecavüz fiillerini daha kolay gerçekleştirmek için tescil ettirmiş olduğunu, davalı …’un müvekkiline ait tecavüze uğrayan tasarımın geliştirildiği dönemde müvekkili şirketin ortağı olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin tasarımlarını ve projelerini son derece iyi bildiğini, ekte ve dilekçelerinde de sunmuş oldukları belge ve görsellerden de görüleceği üzere tasarım 14.12.2019 yılında müvekkili için tasarlandığını, karşı yanın ise o dönemde müvekkil ile arasındaki iş ve ortaklık ilişkisi olmasının getirdiği imkanlardan faydalanmak suretiyle mezkur tasarımı gasp ettiğini ve kendisi adına tescil ettirme yoluna gittiğini, davalı taraf ve şirket ortakları ile müvekkili firma arasında süregelen davaların, davalı yanın kötü niyetli hareket ettiğini göstermekte olduğunu, müvekkili markalarından haberdar olmasına rağmen, haksız eylemlerine devam eden karşı tarafın tamamen kötü niyetli olduğunu, davalı yanlardan …’un, 2021 yılının Haziran ayında müvekkili şirket ortaklığından ayrıldığını, başvurucu taraf … İml. San. (…) ile müvekkil arasında ticari ilişki olduğunun ve ilgili tarafın müvekkilden … ürünü satın aldığının ekli belgelerden anlaşılacağını, müvekkilin davalı yanın tesciline itirazları sürerken, ilgili ürünü üretip satmaya devam ettiğini, bunun üzerine ikame edilen davada davalı yan aleyhine ihtiyati tedbir kararı çıktığını, buna rağmen davacı yanın ilgili ürünleri üretip satmaya devam ettiğinin tespit edildiğini belirterek; … ’nun 09.09.2022 tarih ve … sayılı … kararının iptalini, … no ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 24/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca … sıra numaralı tasarıma itiraz edilmiş olduğunu ve davacıya ait … sayılı tasarım ile başvuru konusu tasarımın genel izleniminin benzer olduğunun iddia edildiğini, ancak diğer davalının … sıra numaralı … tasarımı ile, davacının … sıra numaralı … tasarımı incelendiğinde, öncelikle gövde yapılarının farklı olduğu, başvuruya konu tasarımda gövde üzerinde dikey çizgilerin bulunduğu, davacı tasarımının gövde yapısının düz olduğu, ayrıca … kapaklarının genel görüntüsünün de oldukça farklı olduğunun görüldüğünü, anılan … tasarımlarının genel görüntüsünün farklı olduğu ve başvuruya konu tasarımın davacı tasarımına nazaran yeni ve ayırt edici olduğunun görüldüğünü, dolayısıyla … tarafından yapılmış olan inceleme neticesinde verilmiş olan kararda herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, davacı tarafından ileri sürülen kötü niyet iddialarının ise ispat edilemediğini, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde örnek kararlardan bahsedildiğini, ancak anılan tasarımların farklı nitelikte olmaları ve her olayın kendi koşulları içinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle, somut olay açısından emsal teşkil edemeyeceklerinin açık olduğunu belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili 20/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, mutfak eşyaları, züccaciye ve benzeri ürünlerin üretimi ve satışı işleriyle iştigal etmekte olduğunu, 2021 yılı itibariyle dava dışı … ile birlikte iş yapmaya başladığını, davacıya ait … başvuru numaralı tasarım ile müvekkilin tasarımı arasında hiçbir benzerlik olmadığını, tescil süreci içerisinde kuruma yapılan itiraz dosyasında yer almayan, ileri sürülmeyen vakıaların ve sunulmayan delillerin, eldeki davada ikame edilmesine muvafakatleri olmadığını, davacının da belirttiği üzere, müvekkilin davacı şirketle birlikte hareket ettiği dönemde, yine dilekçede zikredilen bir … Firmasına bu tasarımın yaptırıldığını, ne var ki, davacı yan fason olarak dizayn ettirdiği … tasarımının bedelini kendisinin ödemediğini, şirket kasasından çıkan bir ödeme olmadığından, ortaklıktan ayrılma bedelinin hesabında da, bir değer olarak dava konusu tasarım hesaba katılmadığını, bu noktada dava konusu mülkiyet hakkını ispat eder herhangi bir belgeden bahsedilemeyeceğini, davacıya ait tasarımın “Mutlak Yeni” olmadığını, bu tarz bir termosu ilk olarak tasarlayan, kamuoyuna ilk olarak sunanın davacı olmadığını, davacı yanın tasarımının fason olarak bir … firması tarafından tasarlandığını ve genellikle bu firmaların kendi pazarlarına sundukları eski ürünlerini bu tür taleplerde talep sahibi için ürettiklerini, h…. ye sahip youtube videosunun 3 Şubat 2016 tarihinde yüklendiğini, 1:44 saniyedeki termosun buna örnek olduğunu, …. ye sahip youtube videosunun 8 Ocak 2015 da internete yüklendiğini, 0:01 saniyedeki termosun da buna örnek olduğunu, … firmasına ait 2016-2017 yılı kataloğunda, … firmasına ait 2018 – 2019 yılı kataloğunda bu ürünlerin görülebileceğini, müvekkili tarafından 2015-2016 yıllarında … Fuarlarından alınan çok sayıda tarihsiz katalog yer aldığını, bunlardan Kuangdi friması, Sdream firması, Alic friması kataloglarında davacı yana ait tasarımın çok benzerlerinin görülebileceğini, bu bakımdan davacı tasarımının mutlak anlamda yeni olmadığının açık olduğunu, züccaciye ürünlerindeki termosun genel geometrisinin yıllarca oturmuş olduğundan dolayı bu geometri üzerinde yapılan küçük değişikliklerin de ayırt edici olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili tasarımının ayırt edicilik vasfına sahip olduğunu, müvekkiline ait … başvuru numaralı tasarımda bulunan tutma kulpu ile davacıya ait … başvuru numaralı tasarımdaki tutma kulpunun, üst kapağın, alt kapağın ve gövde oluklu yapısının tasarımının çok farklı olduğunu, … gibi bir ürünün tasarımında fazla seçenek özgürlüğü olmadığını, bu nedenle, nispeten küçük farklılıkların bile belirgin farklılıklar olarak kabul edileceğini, seçenek özgürlüğünün sınırlı olduğu da nazara alındığında, yukarıda bahsedilen farkların bilinçli bir tüketicinin ayırt edebileceği kadar farklılık oluşturduğunu, ekte verilen emsal kararlardan görüldüğü üzere, züccaciye sektöründe mutlak yeni olmayan tasarımlar gerekçe yapıldığında, başvuru yapılan tasarımın değerlendirilmesinde ayırt edicilik eşiği daima düşük tutulmakta olduğunu, davacı yanca sunulan bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını, …. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda iş bu davaya konu … başvuru numaralı tasarım yönünden benzerlik incelemesi yapılmadığını, …. D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda ne bilgilenmiş kullanıcı tespit edilmiş ne de … tasarlarken seçenek özgürlüğünün ne olduğu üzerinde durulmuş olduğunu, bu ve sayılacak farklı sebeplerin raporun denetime elverişsiz olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, …’nın … ve … başvuru numaralı tasarımlar yönünden tarafların iddia ve savunmalarını almak suretiyle verdiği itirazın reddi kararları davacının tüm iddialarını boşa çıkardığını, davacı iddialarının haklılığını göstermek için …. Esas sayılı dosyasında lehine ihtiyati tedbir kararı verildiğini söylemişse de bu tedbirin kaldırıldığının da başka bir gerçek olduğunu, davacının … başvuru numaralı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini karşılayamadığından yukarıda detaylı olarak bahsettiklerini, bu doğrultuda anılan tasarımın hükümsüzlüğü talebiyle açtıkları … Esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu ve bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek; davanın tüm talepler açısından reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.77 hükmüne göre açılan Tasarımın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı, davalı şahsın kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde dava konusu tasarımın hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, davacıya ait ticari sicil kayıt bilgileri celp edilmiş, …. sayılı dosyaları, … D.İş sayılı dosyaları, …. Esas sayılı dosyaları UYAP üzerinden temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, özel veya teknik hususlar bakımından bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın 30.12.2021 tarihinde … sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, … ‘nın 09.02.2021 tarih 382 sayılı …’nde tescilin yayımlandığı, davacının 10.03.2022 tarihli dilekçesi ile … sayılı tasarıma itiraz ettiği, davalı şahsın 30.03.2022 tarihli itiraza karşı görüş ibraz ettiği, … sayılı kararı ile; “İtirazın reddine ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin devamına” şeklinde oybirliği ile karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 12.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, …’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet gösterilen dokümanlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarım … ürününe dair olup, içeceği ihtiva edecek bir konteynır, içeceğin bardağa döküleceği bir döküm ağzı, tutmaya yarayan bir kulp, üst kapak bulundurması haricinde tasarımcı açısından tasarımı yaparken kısıtlayıcı bir unsurdan bahsetmek mümkün değildir. Bilirkişi raporunda ilgili ürün grubu ile ilgili dava dışı çeşitli örneklere yer verilmiştir. Basit bir görsel araması ile bulunmuş çok sayıda örnekten bilirkişi raporunda yer verilen kısıtlı sayıdaki örneklerden bile kolayca görülebileceği gibi söz konusu üründe tasarımcı için seçenek özgürlüğü bulunmaktadır.
Somut olay için hipotetik bilgilenmiş kullanıcının; … almış veya almaya niyetli olarak araştırma yapan kişiler olacağı kanaati oluşmuştur. Bu kişi; termoslar konusunda uzman olmayan birisidir, ihtiyacı doğrultusunda farklı seçenekleri tahlil edebilecek nitelikte birisidir.
Dava konusu tasarım ile mesnet gösterilen … sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Ürünlerin … tasarımlarına ait olduğu ve kapak, sap ve gövdeden oluştuğu görülmektedir. Tasarımlarda benzer şekilde taban, kapak ve gövdeyi ayıran boyun kısmı, sap ve akışı sağlayan mandal kısmı bir renk ile kodlanmışken, kapak ve gövde kısmı farklı bir renk ile kodlanmıştır. Tasarımların oransal ilişkileri benzerdir. Gövde ve kapak kısmını birbirine bağlayan boyun kısmının iki tasarımda da aynı oranlara ve özelliklere sahip olduğu görülmektedir. Döküm ağzı biçimlendirmesi, döküm ağzının boyun ile ilişkisi her iki tasarımda da benzerdir. Sap kısmı incelendiğinde; ana form yapılarının benzer olduğu, tutma yerlerinde bulunan eğimin benzer yapıda olduğu, aralarındaki farkın sapların bitişinin davalı tasarımında keskin iken davacı tasarımında bombeli oluşudur. Gövdeler incelendiğinde; oluklu yapı hariç her iki tasarımın da gövde biçimlendirilişlerinin, biçimlendirme esnasında tercih edilen boyna çıkan eğimin ve bu eğimin gövdenin bütünü ile oransal ilişkisinin benzer olduğu görülmektedir. Gövde bitişinde her iki tasarımda da taban kısmı yer almaktadır. Tabanın gövdeye göre içerlek olması, taban üzerinde çentikler olması benzerdir. Çentik biçimlerinde farklılıklar bulunmaktadır. Son olarak kapak kısımları incelendiğinde; davacıya ait tasarımda yer alan kapağın bombeli, davalıya ait tasarımda yer alan kapak şeklinin ise düz ve farklı şekilde olduğu, yine aynı şekilde kapak üzerinde yer alan dil mekanizmasının da konumları aynı ise de şekillerinin birbirinden farklı olduğu görülmüştür.
Tasarımlar bütünsel olarak incelendiğinde; tasarımlara ana karakterini veren yapılardaki benzerlikler, oransal ilişkiler arasındaki benzerlikler karşısında, tespit edilmiş olan farklılıkların davalı tasarımına yenilik kriterini kazandırıyor olsa da, tasarımların birbirinin versiyonu olarak algılanabileceği, bu sebeple bilgilenmiş kullanıcı gözünden ayırt edicilik niteliğini kazandıramayacağı düşünülmektedir.
Sonuç olarak; dava konusu tasarım ile mesnet tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer oldukları kanaatine varılmıştır.
Dava konusu tasarımın mutlak anlamda yeni olup olmadığı da bilirkişi heyeti marifetiyle re’sen araştırılmıştır.
Dava konusu tasarım tescil başvuru tarihinden önceki dönemde kamuya sunulmuş; “…” ve “….” linklerinde sergilenen ürün, davalı şahsa ait tasarımın ayıt edilemeyecek düzeyde benzeridir. Aradaki farklar; davalı şahsa ait ürünün sapının hafifçe dışarıya doğru kıvrılması, gövdenin oluklu yapısı ve taban kısmındaki dar silindir yapıdaki ayaktır. Bunlar genel izlenimi etkilemeyen detaylardır.
Bunların yanı sıra; davalı yana ait dava dosyası içerisinde de bahsi geçen … nolu tasarım da mutlak yenilik değerlendirmesi kapsamında incelemeye alınmıştır. İlgili tasarımın başvuru tarihi 28.09.2021’dir ve bu tarih dava konusu … numaralı tasarımın başvuru tarihi olan 30.12.2021’den geriye dayanmaktadır. Bu bakımdan mutlak yenilik incelemesi kapsamında yapılacak karşılaştırmada ele alınabilecektir. Tasarımlar incelendiğinde; her iki tasarımın gövde hariç birbirinin ayniyet derecesinde benzeri olduğu görülmektedir. Davalı yana ait dava konusu tasarımın önceki tarihli tasarımından farkı gövdesinde yer alan oluklu yapıdır. Tasarımlar bütünsel olarak incelendiğinde; tasarımlar arasındaki farkın benzerlikler karşısında detay seviyesinde kaldığı, tasarımların birbirinin versiyonu olarak algılanabileceği, bu sebeple davalı yanca yapılan başvurunun, tasarımın tekrar tescil edilmesi olarak değerlendirilebileceği ve bu açıdan davalı tasarımının mutlak yenilik bakımından hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar bilirkişi raporunda … sayılı tasarım bakımından da teknik inceleme yapılmışsa da, söz konusu tasarım iş bu davaya konu edilmediğinden, bu tasarıma yönelik yapılan teknik değerlendirmelere itibar edilmemiştir.
Davalı şahıs vekili her ne kadar davacıya ait tasarımların hükümsüzlüğüne yönelik olarak …. Esas sayılı dava dosyasını ikame ettiklerini belirterek, bu davanın iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılmasını talep etmişse de, hükümsüzlüğe konu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesi ihtimalinde, bu olgunun iş bu davanın neticesini etkilemeyeceği, zira; hükümsüzlüğe konu tasarımların daha önce …’nde ilan edilerek kamuya sunuldukları, iş bu davanın niteliği gereği; bir tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığının, önceki tarihli kamuya sunulmuş tasarımlar üzerinden değerlendirileceği hususları dikkate alınarak; davalı şahıs vekilinin bekletici mesele istemi reddedilmiştir.
SMK m.77/1-a hükmüne göre; Bir tasarım başvurusunun kötü niyetle yapıldığı ispatlanırsa, o tasarım hükümsüz kılınır.
Kötü niyetli tasarım başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak tasarım başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak tasarımı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan tasarım başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş tasarım başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu tasarım tescil başvuru tarihi olan 30.12.2021 tarihi ve bu tarihten önceki dönem nazara alınarak inceleme yapıldığında, davacı şirketin 27.12.2023 tarihinde …’ne şirket sözleşmesinin tescil edilerek kurulduğu, kuruluş aşamasında davalı şahsın kurucu olmadığı gibi, tedavüllü ticari sicil kayıt bilgilerinde de, davalı şahsın davacı şirket ile ilişkisinin tespit edilemediği, davacıya ait mesnet tasarım ile dava konusu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzer olmasının haricinde, davalı şahsın, ticari dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacak şekilde iş bu davaya konu tasarım tescil başvurusunda bulunduğu iddiasına yönelik nesnel delil yetersizliği nedeniyle, davacı yanın ileri sürdüğü kötü niyet iddiasına itibar edilmemiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; dava konusu tasarım yeni ve ayırt edici olmadığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı … kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu …sayılı tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.79/4 hükmü uyarınca hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen …’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 189,15 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 256,25 TL posta-tebligat, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.974,57 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı … ve Davalı … vekilinin yüzüne karşı, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde…. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/07/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza