Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/409 E. 2023/66 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/409 Esas – 2023/66
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/409 Esas
KARAR NO : 2023/66

HAKİM : …
KATİP :…
DAVACI : …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 02/11/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 02/11/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, …’de … den mezun olduktan sonra
… ’de mimarlık fakültesi için hazırlık yılını,
… ’da İç Mimarlık ve Endüstriyel Tasarım
bölümünde ise lisansını tamamlamış olduğunu, doğduğundan bu yana yurtdışında yaşadıktan
sonra, farklı kültürler ile yetişmiş bir ruhla yeni bir deneyim için
…’ye temelli dönüş yapmış olduğunu, yurtdışında tamamladığı başarılı
akademik hayatından sonra ..’da seçkin bir tasarım firmasında çalışmış olup
dünyanın farklı yerlerinden çeşitli mimari projeler tamamlayıp mesleki deneyimini
oldukça geliştirmiş olduğunu, …,… ve …’daki yaşamı ve eğitimi müvekkiline ayrı bir vizyon
sağlamış olduğunu ve iş hayatında diğer iç mimar ve tasarımcılar arasından öne çıkmasını
sağlamış olduğunu, geliştirdiği yeteneği ve kazandığı deneyimlerinden destek
alarak 2018 yılında tasarım stüdyosu olan … ….’yi kurmuş olduğunu, … … kararında bahsi geçen … m.6/1’e yönelik tespitlerin tamamen hukuka aykırı olduğunu, somut olayda … m.6/1 şartlarının oluşmamış olduğunu, taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali
bulunmadığını beyanla; … …’nun
07.09.2022 tarih ve … sayılı … kararının iptaline,
müvekkiline ait dava konusu … sayılı “… …” ibareli
markanın tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 15/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde … alınan marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğunu, müvekkili kurum … tarafından tesis edilen kararın hukuka uygun olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Oturma Grupları Mobilya İmalat İth. İhr. San. ve Tic. Limited Şirketi vekili 17/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı şahıs adına başvurusu yapılan
… … ibareli marka başvurusunun tanınmış marka olma imkan
ve ihtimali bulunmadığını, davacı vekili, sanki …’de davaya konu marka
başvurusunun tescil edilmek istenen sınıfın hitap ettiği tüketici kesiminin
çoğunluğunun …, …, … biliyormuş gibi bir
çıkarımdan hareketle, müvekkili markası ve markanın ayırt edici
karakteri ile ilgili birtakım yorumlar yapmış olduğunu, bu hususun
taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bu noktada, davaya konu marka başvurusunun tescil edilmek istendiği
sınıfların hitap ettiği tüketici kesiminin, bu dilleri ve … kelimesinin
anlamını bildiğini iddia etmenin, eşyanın tabiatına aykırı olduğu gibi, hukuka
ve hakkaniyete aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davaya konu … … ibareli marka başvurusu ile aynı
sınıflarda tescil edilmek istenen ve müvekkili adına tescilli ve
tanınmış … markası ile benzer olduğu kanaatine varılan iş bu
davaya emsal teşkil eden kararlar bulunmakta olduğunu, davaya konu marka başvurusunda, ilk başta dikkati çeken; görüldüğünde
ya da duyulduğunda tüketici nezdinde ilk başta algılanan esaslı ve tek unsurun,
başvuruda yer alan … … ibaresi olduğunu, bu anlamda, davaya konu marka başvurusunda … markasının birebir yer almakta olduğunu, tüm bu hususlar çerçevesinde, aynı/benzer olan tüm sınıflar bazında ve bu
sınıfların tüketici kesiminin dikkat ve algı seviyesinde, … …
ibaresinin, bahse konu markaya ayırt edici bir nitelik katmadığını, …
ibaresinin … ibaresini nitelemekte olduğunu, bahse konu markalar arasında,
karıştırılmaya neden olacak derecede bir benzerlik bulunduğunun ortada olduğunu, dolayısıyla, gerek müvekkili şirkete ait markaların esaslı unsuru konumunda
bulunan … ibaresinin davaya konu marka tescilinde birebir yer alıyor olması,
gerek davaya konu markanın tescil edildiği istendiği sınıflar ile müvekkiline ait
ve iş bu davanın gerekçesi olarak gösterilen markaların tescil kapsamları
arasındaki ayniyet / benzerlik bulunması ve gerekse bu sınıfların hitap ettiği tüketici
kesiminin dikkat ve algı seviyesi çerçevesinde ve bütünsel anlamda bir
değerlendirme yapıldığında, markalar arasında, … Sayılı …
Kanunu md.6/1 anlamında tüketici nezdinde ilişkilendirmeye neden olacak
derecede bir benzerliğin bulunduğunun sabit hale gelmekte olduğunu, müvekkili şirketin, … markasının ayırt edici hale getirilmesi ve markanın
tanınmışlığının sürdürülebilirliği adına, yıllardır çok ciddi miktarlarda yatırım yapmış olduğunu ve
halen de yapmaya devam etmekte olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, … sayılı … ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği …4 sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “… …” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait …sayılı marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih … sayılı … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının “… …” ibareli, ….sınıfta yer alan bir kısım hizmetlerin tescili amacıyla 20.10.2020 tarihinde … sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğu, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 28.12.2020 tarih … sayılı … … Bülteni’nde yayımlandığı, söz konusu yayıma karşı davalının 26.02.2021 tarihinde …. sayılı markaları … göstererek … m.6/1 ve m.6/5 hükümleri uyarınca itiraz ettiği, davacının bu itiraza karşı 26.04.2021 tarihinde karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, …’nca itirazların reddedildiği, bu karara karşı davacının 19.03.2021 tarihinde yeniden itiraz dilekçesi sunduğu, bu karara karşı davalının 03.11.2021 tarihinde yeniden itiraz dilekçesi sunduğu, itirazı değerlendiren …’nun … sayılı … kararı ile itirazın kabulüne ve … m.6/1 hükmü uyarınca …sayılı markayı redde … alarak başvurunun reddine karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 08.09.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
… sayılı … Kanunu’nun (…) 6.maddesinin ….fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. … değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde … marka ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; ….Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre (…) … kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (… HD, 21.01.2010 T, …) Eldeki talep de … kararının iptali istemini barındırdığından … karar tarihi olan 07.09.2022 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak … kararının iptali istemi değerlendirilmiştir.
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “….SINIF:Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri. ….SINIF: Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarım hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri. Bu sınıfa dahil olup mühendislik, mimarlık, bilgisayar hizmetleri kapsamına girmeyen her türlü tasarım hizmetleri; grafik sanat tasarım hizmetleri (reklam amaçlı tasarım ve peyzaj tasarımı hariç). Sanat eserleri orijinallik onay hizmetleri.”, redde … …sayılı marka kapsamında aynen bulunmaktadır. Bu nedenle karşılaştırılan markaların kapsamlarında yer alan hizmetlerin aynı olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; sekizgen koyu renkli bir zemin üzerinde beyaz renk ile oluşturulmuş “… …” ibaresinden oluştuğu tespit edilmiştir.
Redde … …sayılı marka incelendiğinde; sarı renk ile oluşturulmuş “…” ibaresinden ibaret oluştuğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; davaya konu hizmetlerin günlük, sıradan, görece ucuz hizmetler olmadıkları, nispeten pahalı, günlük ve sıradan olmayan, bazılarının spesifik bir alıcı kesimine hitap eden hizmetler oldukları, bu nedenle söz konusu hizmetlerin hitap ettigi ilgili tüketici kesiminin dikkat ve bilinç düzeyinin, sıradan ve ucuz ürün alıcılarına göre görece yüksek olduğu, ancak ilgili tüketici kesiminin dikkat ve bilinç düzeyinin görece yüksek olmasının her zaman markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi kurmayacakları anlamına da gelmeyeceği, emtialar arasında benzerlik düzeyinin artmış olması halinde markalar arasındaki iltibas tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasındaki farklılık derecesinin artmış olmasının gerekeceği (…), somut olayda da; karşılaştırılan markaların kapsamlarındaki hizmetlerin aynı olması nedeniyle ilgili tüketici kesimi nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasında farklılık derecesinin artması gerektiği, markalarda müşterek olarak bulunan “…” ibaresinin … ve …. “…” anlamına gelen bir sözcük olduğu, ancak söz konusu yabancı dillerin ülkemiz ilgili tüketici kesimince yaygın olarak bilinen dillerden olmadıkları, bu nedenle davaya konu hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesimi nezdinde “…” kelimesinin anlamsız bir kelime olarak algılanacağı, hatta davalı şirketin tek başına “…” markası bulunduğu ve davalı şirketin mobilya sektöründe faaliyette bulunduğu nazara alındığında, söz konusu sözcüğü davalı şirket ile mobilya sektöründe ilişkilendireceği, başvuru markasının “… …” şeklinde birbirleri arasında boşluk olacak şekilde oluştuğu, bu nedenle ilgili tüketici kesimi nezdinde “…” ve “…” sözcüklerinin birbirlerinden ayrı iki sözcük olarak algılanacağı, her iki sözcüğün otonom konumlarını kaybederek bir bütün halinde homojen bir görüntü oluşturmadıkları, “…” sözcüğünün dava dilekçesinde de ifade edildiği üzere “…” sayısının … dilindeki karşılığı olduğu, ancak yukarıda izah edildiği üzere ilgili tüketici kesiminin … diline aşina olmadığı dikkate alındığında bu sözcüğü anlamsız bir kelime olarak algılayacağı, o halde başvuru markasının esaslı unsurunun gerek “…”, gerekse “…” sözcükleri olduğu, “…” sözcüğünün yukarıda açıklanan gerekçelerle “…” ibaresinin ayırt ediciliğini arka plana atmadığı, zira; ilgili tüketici kesiminin markaların başlangıç kısımlarına, diğer kısımlarına nazaran daha çok dikkat ettiği hususu dikkate alındığında, başvuru markasının başında bulunan “…” sözcüğünü görmezden geleceğinin söylenemeyeceği, buna göre; daha önce redde … “…” markasını gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “… …” markasını gördüğünde veya işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı redde … marka ile ilişkilendireceği, her iki markanın aynı ticari kökten geldiği hususunda yanılsamaya düşeceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşeceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Nitekim eldeki uyuşmazlığa emsal alınabilecek; ….Hukuk Dairesi’nin 24.01.2022 tarih …. sayılı kararına konu “…” markasının, 16.02.2021 tarih … sayılı kararına konu “… …” markasının, 03.02.2020 tarih … sayılı kararına konu “… …” markasının, davacıya ait “…” markası ile ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi doğuracak derecede benzer olduğuna hükmedilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle tesis edilen … kararında hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 37,10 TL vekalet harcı, 195,00 TL posta-tebligat ücreti olmak üzere toplam 393,50 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Oturma Grupları Mobilya İmalat İth. İhr. San. ve Tic. Limited Şirketi’nin yapmış olduğu 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Oturma Grupları Mobilya İmalat İth. İhr. San. ve Tic. Limited Şirketi’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza