Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/401 E. 2023/223 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/401 Esas
KARAR NO : 2023/223

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 08/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/10/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı markasına SMK uyarınca itiraz edildiği, itiraz sonucunda … …’nın 15.03.2022 tarih, …. sayılı … konulu karar yazısı ile “…” ibareli marka yönünden itirazın reddine, “….” ibareli markalar yönünden itirazın kabulüne karar verildiği, davalı tarafından “…” ibareli markalar yönünden işbu karara karşı itiraz edildiğini, … sayılı …Kararı ile marka başvurusunun, SMK m.19/2 uyarınca müvekkilin kullanımındaki “…” şeklinde tescilli markaların kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davalı şirketin itirazının kabulü ile “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat – ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri” şeklinde belirtilen hizmetlerin başvuruya iadesine karar verildiğini belirterek; 26.08.2022 tarih ve … sayılı …kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 04/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu …kararı ve ilgili mevzuat hükümlerine değinerek dava konusu markalar arasında SMK m.6/1 kapsamında benzerlik olmadığını, …tarafından davacının kullanım ispatına ilişkin gönderdiği … sayılı dilekçe ile sunmuş olduğu belgelerin incelenmesi neticesinde, davacının “…” asli unsurlu kullanımlarının bulunduğu anlaşılmakla birlikte, kullanım ispatı talebine ve kısmi red kararına konu … sayılı markaların bir bütün olarak sırasıyla “….” ibarelerinden oluştuğu, söz konusu marka örneklerinde ibarelerin bölünerek incelenecek tertip tarzda olmadığı, dolayısıyla markanın ayırt edici karakterinin değiştirilerek kullanılması nedeniyle söz konusu delillerin de … sayılı tescilli markaların kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığını, kararın hukuka uygun olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 18/11/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu marka ile davacı markalarının aynı/benzer olmadığını, dava konusu markanın itiraz sahibi tarafından üretilmediğini, tekel/inhisar hakkı olmadığını, markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin benzer olmadığını, tüketici kitlesinin farklı olduğunu, ticaret sicil kayıtlarında kullanmaları sebebiyle öncelik haklarının olduğunu, davacının suskun kaldığını, davacının bu marka ile kullanımı olmadığını, davacının eskiye dayalı, öncelik hak sahipliği olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı … Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan …Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı …kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait …, …ve … sayılı markalar arasında “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” hizmetleri bakımından ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, marka işlem dosyasında ileri sürülen kullanmama def’inin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin 30.01.2021 tarihinde … sayılı “…” ibareli, 35. ve 41.sınıfta bulunan hizmetler için tescil başvurusunda bulunduğu, başvurunun 14.06.2021 tarih ve 374 sayılı … yayımlandığı, davacı yanın 22.06.2021 tarihinde … sayılı markaları mesnet göstererek 6769 sayılı SMK m.6/1 ve m.6/3 hükümleri kapsamında yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davalı şirketin 21.09.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, dilekçesinde … sayılı markalara ilişkin olarak kullanmama def’i ileri sürdüğü, davacı yanın 15.11.2021 tarihli marka kullanım ispat formu ibraz ettiği, …’nca “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” hizmetleri bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ileri sürülen itirazın kabulüne karar verildiği, redde mesnet olarak …, …., … sayılı markaların gösterildiği, yine bu markaların “Yönetim danışmanlığı, işe alım danışmanlığı, insan kaynakları danışmanlığı.” hizmetleri bakımından kullanımının ispatlandığının belirtildiği, davalı yan tarafından 22.03.2022 tarihinde bu karara itirazda bulunulduğu, davacının 14.04.2022 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren …’nun … sayılı …kararı ile itirazın kabulüne ve “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” nin başvuruya iadesine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 29.08.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet markalar ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; …’nun yerleşmiş uygulamasına göre (….) …kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (….) Eldeki talep de …kararının iptali istemini barındırdığından, …karar tarihi olan 26.08.2022 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak …kararının iptali istemi değerlendirilmiştir. Bu nedenle marka işlem dosyasında yer almayan, ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı bırakılmış, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda marka işlem dosyası haricinde sunulan evrakın değerlendirme içine dahil edilmesi hususlarına itibar edilmemiştir.
Dava konusu marka başvuru tarihi 30/01/2021 olup, itiraza mesnet gösterilen … sayılı marka 15/01/2016 tarihinde, …sayılı marka 15/01/2016 tarihinde, … sayılı marka 15/01/2016 tarihinde, …sayılı marka 24/03/2015 tarihinde tescil edilmiştir.
… tarafından “Başvuru sahibi tarafından itiraz gerekçesi markalar hakkında kullanımın ispatlanması talep edilmiştir. Sunulan delillerin incelenmesi sonucunda …tescil numaralı itiraz gerekçesi marka haricindeki markaların “yönetim danışmanlığı, işe alım danışmanlığı, insan kaynakları danışmanlığı” hizmetlerinde kullanımının ispatlandığı tespit edilmiştir.” tespitinde bulunulduğu anlaşılmış, bu kapsamda itirazın kısmen kabul edilerek , … sayılı “….” ibareli markalara dayanılarak 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 ncı maddesi hükmünce marka tescil başvurusundan “İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” hizmetlerinin çıkartıldığı anlaşılmıştır.
Söz konusu yayıma itirazın kısmen kabulü kararına muteriz davacı tarafından yeniden itiraz yapılmadığı, başvuru sahibi davalı şirketin karara itirazı ile sözkonusu kullanımın ispatı tespiti neticesindeki SMK m.6/1 kapsamındaki itirazın kısmen kabulü kararının yeniden incelenmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle … tarafından incelenen muteriz davacının kuruma sunduğu … sayılı ve 15/11/2021 tarihli “kullanım ispatı sunma” belgeleri mahkememizce yeniden tetkik edilmiştir.
Davacının, kullanım ispatına ilişkin davalı kuruma ibraz ettiği … sayılı dilekçe ile sunmuş olduğu belgelerin incelenmesi neticesinde, davacının “…” asli unsurlu kullanımlarının bulunduğu anlaşılmakla birlikte, kullanım ispatı talebine ve kısmi red kararına konu , … sayılı markaların bir bütün olarak sırasıyla “….” ibarelerinden oluştuğu, sözkonusu marka örneklerinde ibarelerin bölünerek incelenecek tertip tarzda olmadığı, dolayısıyla markanın ayırt edici karakterinin değiştirilerek kullanılması nedeniyle söz konusu delillerin …. sayılı tescilli markaların kullanımı olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır. (İlk itiraz aşamasında yer alan …sayılı “…” ibareli davacı markasının ise; iş bu itiraza konu hizmetlerin sözkonusu markanın tescil kapsamında yer almadığı tespit edildiğinden sözkonusu marka hakkında … tarafından verilen itirazın reddi kararına davalı şirket tarafından itiraz edilmediğinden bu markaya ilişkin …’nın yapmış olduğu kullanım değerlendirmesi iş bu dava bakımından uyuşmazlık konusu değildir.)
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda her ne kadar davacının “…” ibareli kullanım ispatına ilişkin ibraz ettiği evrakın “….” markaları bakımından da geçerli olduğu yönünde görüş bildirilmişse de, söz konusu görüşe mahkememizce itibar edilmemiştir. Şöyle ki; davacının “…” markaları bir bütün halinde olarak algılanmakta olup, bu markaların asli unsurları “…” ibaresi olmayıp, bir bütün halinde somut ayırt edici nitelikleri bulunan “…” ibareleridir.
Dolayısıyla, kısmi red kararına konu …, …. , … sayılı markaların kullanımı ispatlanamadığından SMK m. 19(2) hükmü uyarınca, bu markalara dayalı olarak SMK m. 6(1) kapsamında yapılan itirazın reddi gerekirken, … tarafından kısmi red kararı verilmesinin yerinde olmadığını belirterek başvuru sahibi davalı şirketin itirazının kabulüne ilişkin tesis edilen … sayılı …kararı hukuka uygun olduğundan, açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 37,10 TL vekalet harcı, 3.500,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 443,00 TL posta-tebligat ücreti olmak üzere toplam 4.186,92 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/05/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza