Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/39 E. 2022/76 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/39 Esas
KARAR NO : 2022/76

DAVA : 5846 sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan 5846 sayılı Kanundan Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili 04/02/2022 tarihli dava dilekçesi ile; Müvekkili …’un psikoloji, sosyoloji, felsefe, mantık ve rehberlik öğretmenliği yapmış, resim ve karikatür çalışmaları bulunduğunu, müvekkilinin bir eğitimci olarak, özellikle alt yaşta olan çocukların, sahte kahramanlarla zihin işgaline uğradığının bilincinde olduğundan, çocukların kendilerine değişik rol modelleri örnek alarak büyümesi gerçeğinin yanında, çocukların bir viniks, bir barbi bebek gibi rol modellerle kendi varlığından memnun olmayacak şekilde olumsuz etkilendiğini düşünerek çalışmalarına şekil verdiğini, çocukların sahte kahramanlarla gerçeklik bilincinden uzaklaştığını, bu nedenle daha bir çok bilimsel nedenlerle alt yaş guruplarına yönelik çizgi romanlar yapmaya karar verdiğini, 2010’lu yılların başında alt yaş gurubuna yönelik proje çalışmalarına başladığını, … adıyla özgün bir seri kitap çalışmasına başladığını, müvekkilin bilim, liderlik, girişimcilik, vatan sevgisi, kahramanlık ve sanat gibi farklı alanlarda farklı değerler işleyen kahramanlar seçerek çocuğa geniş bir bakış açısı kazandırmayı hedeflediğini, … … … serisinde özgüven kazandıran rol modellerin seçildiğini, 3. Seri olarak da çocuklara tarih bilinci kazandırmak amacıyla … YILDIZLARA ULAŞMAK SERİSİ ile Türk tarihindeki eşsiz kahramanları işlemeyi planlayarak, … DÜNYA BİLİM SERİSİ’ni planladığını, daha sonra … YILDIZLARA ULAŞMAK serisiyle, çocuklara ”imkansız yoktur” bilincini aşılayan rol modeller oluşturduğunu, müvekkilinin bu çalışmalardaki en büyük amacının çocuklara bir kültür mirası bırakmak onları erdemli bir nesil haline getirmek olduğunu, davalılardan …’in 26/10/2011 – 23/01/2014 tarihleri arasında, davaya konu çalışmaların yapıldığı dönemde müvekkilinin yanında çizer olarak çalıştığını, söz konusu çalışmaların çizimlerinin bir kısmını gerçekleştirerek, tüm yasal haklarını alarak çalışmasına son verdiğini, davalının çalışma dönemi içerisinde müvekkilinin eserleri için yapmış olduğu çizimler karşılığında tüm telif haklarını almış ve bu hususlar ile ilgili dava dilekçesi ekinde belirtilen sözleşmeleri imzalayarak müvekkiline teslim ettiğini, davalılardan …’in müvekkilinin yanındaki çalışmasını sonlandırmasının ardından, 2016 yılından itibaren müvekkilinin bilgisi ve izni olmaksızın, müvekkiline ait özgün eserleri ile diğer şüpheliler ile birlikte çoğaltmaya ve satmaya, müvekkiline ait kimi özgün eserleri ise intihal ederek başka bir seri adı ile kullanmaya başladığını ve bu durumun halen devam ettiğini, davalılardan …’in diğer davalı … Yayıncılık ile fikir ve eylem birliği içerisinde, müvekkiline ait kitapların yanında, “…” adlı kart oyununu da kopyalayarak “… kart oyunu adıyla piyasaya sürdüğünü, davalılardan …’in diğer davalı … Yayıncılık ile fikir ve eylem birliği içerisinde, “…” adlı masaüstü oyununu da kopyalayarak “…” adıyla piyasaya sürdüğünü, davalı …’in diğer davalı … Yayıncılık ile fikir ve eylem birliği içerisinde, “..” adlı masaüstü oyununu da kopyalayarak “….” adıyla piyasaya sürdüğünü, hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen bu eylemin gerek tüketici ve gerekse diğer yayınevleri nezdinde karışıklığa sebebiyet vererek, müvekkilinin itibarına ve ticari haklarına zarar verdiğini, konusu suç teşkil eden eylemleri sebebiyle davalılar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde taraflarınca… Soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, anılan dosyadan alınan bilirkişi raporunda da davalıların müvekkiline karşı suç işlediklerinin sabit olduğunu, davalıların müvekkilin kitapları ile müvekkiline ait eserlerin fikri ve telif haklarına açıkça yasaya aykırı olarak tecavüz ettiğini ve etmeye de devam ettiğini, davaya konu eserlerin müvekkiline ait olduğuna dair yazılı delilleri haricinde birçok yazar ve yayınevi sahibinin de tanık olduğunu, tüm bu sebeplerle davanın kabulü ile, müvekkilinin haklarına tecavüz eden davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın alınarak müvekkiline verilmesini, müvekkilinin daha fazla zarara uğramaması adına yargılamaya konu intihal eserlerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/50893 Soruşturma numaralı dosyasından alınmış olan rapor dikkate alınarak yayınlanmaması hususunda ihtiyadi tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi içeriğine göre; davacı tarafların, davalıların, eser sahipliğinden kaynaklı hak ihlalinde bulunduğu iddiasından bahisle; maddi tazminat ve manevi tazminat kalemlerinden oluşan alacak talebinde bulundukları anlaşıldığından, dava tarihinden önce söz konusu istemler bakımından arabulucuya başvurmuş olmaları gerekmektedir. (06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen m.5/A)
Dava dilekçesi ekinde dava tarihinden önce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak taraflar arasında cereyan etmiş arabuluculuk anlaşamama son tutanağının aslı veya onaylı örneğinin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın açılmasını müteakip 08/02/2022 tarihinde hazırlanan tensip tutanağı ile birlikte; davacılar tarafın dava dilekçesine ekli olarak arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı anlaşılmakla; dava konusu istemlerine ilişkin olarak, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu nedenle kendisine son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren tensip tutanağı hazırlanarak davacılar vekiline bu tutanak 13/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili, yasal bir haftalık süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize ibraz etmemiştir.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesine göre; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK m.4/1-d bendi gereği fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuattan kaynaklı davalar mutlak ticari davadır. Ancak herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Buna göre; davacıların, davalılardan talep ettikleri maddi ve manevi tazminat istemlerinin fikri mülkiyet hukukuna ilişkin mevzuattan kaynaklı olduğu, bu istemlerin tarafların ticari işleri ile ilgili olduğu, bu nedenle davacıların eldeki davayı açmadan önce talep ettikleri maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin para alacakları davasının ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01/01/2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Bu durumda davanın niteliği gereği zorunlu arabulucu dava şartı olduğu halde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığından dava şartı noksan olan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacıların peşin yatırdığı 341,55 TL peşin nispi harçtan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile, arta kalan 260,85 TL harcın talebi halinde davacılara iadesine, aksi halde hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL karar ve ilam harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 178,40 TL yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,

Dair, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.23/02/2022

Katip …
E imza

Hakim …
E imza