Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/353 E. 2023/126 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/353 Esas – 2023/126
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/353 Esas
KARAR NO : 2023/126

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI : ….
….
VEKİLLERİ : Av. …

Av. …
DAVALI : 1- …

VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 2-…

VEKİLİ : Av. …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/03/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 23/09/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket… A.Ş.’nin, faaliyetlerine 1995 yılında 21 mağazayla başlamış olduğunu, müvekkili şirketin ana ilkesinin, temel gıda ve tüketim malzemelerinin mümkün olan en uygun fiyat ve yüksek kaliteyle tüketiciye ulaştırılması olduğunu, müvekkilinin itiraza mesnet “…” ibareli markaları ile davalı başvuru konusu “…” markasının benzer olduğunu, davalı marka başvurusunun, müvekkili şirketin itiraza mesnet markalarının tescil sınıfları kapsamındaki birebir aynı mallar ve ilintili hizmetler için yapılmış bir başvuru olduğunu, böylelikle bire bir aynı ve doğrudan ilintili mal ve hizmetler için başvurusu yapılan ve böylece sınıflar bakımından da çakışan markaların karıştırılma ihtimali bulunduğunun tartışmasız olduğunu, taraf markalarının halk tarafından karıştırılma ihtimali bulunmakta olduğunu, bu karıştırılma ihtimalinin, markaların ve/veya işletmelerin ilişkili olduğunun düşünülmesi ihtimalini de kapsamakta olduğunu, müvekkili şirketin “…” markasının tanınmış marka olup davalı başvurusunun dava konusu tüm mal ve hizmetler için reddedilmesinin gerekmekte olduğunu, davalının “…” marka tescil başvurusunun kötü niyetli olduğunu, … Kanunu’nun haksız rekabete ilişkin hükümleri bakımından da “…” marka tescil başvurusunun reddinin gerekmekte olduğunu beyanla; … …’nun … sayılı kararının kısmen iptali ile … sayı ile işlem gören “…” marka başvurusunun …. sınıfın tamamı ile …. sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (…) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için …. sınıfta yer alan emtiaların bir araya getirilmesi” hizmetleri için işlemden kaldırılmasına, başvuru konusu markanın tescil işlemleri tamamlanmış ise yukarıdaki mal ve hizmetler yönünden kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 05/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu uyuşmazlıkta tüketicinin, markaların
kaynaklarının farklı olduğunu anlayabileceğini ve markaları birbirleriyle ilişkilendirmeyeceğini, bu nedenle
markaların kapsadığı hizmetler açısından markaların benzer olarak algılanması ya da karıştırılma
ihtimalinin doğmasının mümkün olmadığını, yapılan değerlendirme sonucunda; markalar arasında benzerlik ve iltibas şartlarının
oluşmadığını, markaların görsel, işitsel, kavramsal ve genel görünümleri itibariyle farklı olmaları sebebiyle ilgili tüketici kitlesi nezdinde karıştırılmayacağını, birbirleriyle ilişkilendirme ihtimali de
dahil olmak üzere karıştırılma olasılığının bulunmadığının açık olduğunu, … kararının hukuka uygun olduğunu, davacının … m.6/5 hükmü kapsamında sayılan koşulların mevcut
olduğunu gösterir nitelikte bilgi ve belge bulunmadığı değerlendirildiğinden, bu iddianın da reddi gerekmekte olduğunu beyanla; … Kurulu’nun … sayılı kararının iptali isteminin reddine, davacının, aleyhlerine olan sâir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili 25/10/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Başvuru markasındaki “…” ibaresinin içerdiği anlam ve devamındaki fiilin bir zarfı olması nedeniyle gerekçe marka ile benzerliği bulunmadığını, başvuru markasındaki “…” ibaresi, zaten anlaşılacağı üzere devamındaki fiil ile bir bütün halde olduğunu, markaların bütünlüğü ilkesine aykırı bir şekilde başvuru markasını parçalayarak / bölerek içinden heceleri cımbızlayıp çeşitli markalarla benzerlik kurulmaya çalışılmasının haksız ve yersiz olduğunu, davaya gerekçe olarak gösterilen markaların mal ve hizmet listelerinin detaylı incelenmesi gerektiğini, dayanak markaların emtia listesinin, dava konusu markanın emtia listesini kapsamadığını, söz konusu markaların tamamen birbirinden farklı logolara sahip olduğunu, öyle ki bu logoların, markaların tek başına ayırt edilebilmelerini sağladığını, logoların tek başına dahi tescil edilebilen unsurlar olduklarından yanına eklendikleri markaları tamamen farklılaştıran ve onlara ayrı bir kimlik kazandıran unsurlar olduğunu, bu bakımdan markaların alıcılar nezdinde ayırt edilebilmeleri sağlanmış olup herhangi bir iltibas tehlikesi bulunmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, … sayılı… ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … kararının iptali ve … sayılı … m.25 hükmüne göre Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
GEREKÇE:
Mahkememizce ön inceleme aşaması tamamlanıp tahkikat aşamasına geçildikten sonra; davacı vekili 09/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı şirket tarafından … sayılı “…” marka başvurusunun geri çekileceğine veya tescil ücreti ödenmeyerek başvurunun işlemden kaldırılacağına ve buna karşın müvekkil şirket tarafından mahkemede görülen işbu davadan feragat edileceğine ilişkin olarak taraflar arasında imzalanmış olan protokole istinaden, davalı tarafından tescil ücreti ödenmeyerek marka başvurusunun geçersiz kılınmış olduğunu, belirtilen sebeple işbu davadan feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili 09/03/2023 tarihli dilekçesi ile; davacı şirket tarafından açılan davada, davacı şirket ile müvekkili şirketin sulh anlaşması yapmış olduklarını, yapılan sulh anlaşması doğrultusunda davacının davadan feragatini kabul ettiklerini, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını belirterek; feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu vekaletnamede açıkça feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (…) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ya da mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) Somut olayda davacı vekili dilekçe ile feragat beyanında bulunduğundan feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu m.22 hükmü gereği peşin alınan 80,70 TL’nin alınması gereken 179,90/3*2=119,94 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile alınması gereken 39,24 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … kendisini temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.6 ve m.13 hükümleri uyarınca 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 113,90 TL vekalet harcı, 190,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 465,30 yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Anonim Şirketi vekilinin 09/03/2023 tarihli beyan dilekçesi dikkate alınarak; adı geçen davalı şirket lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı … Anonim Şirketi tarafından yapılan vekalet harç sarfiyatına ilişkin 11,50 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza