Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/313 Esas
KARAR NO : 2023/238
DAVA : Marka Hakkı İhlali
DAVA TARİHİ : 24/08/2022
KARAR TARİHİ : 12/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkı İhlali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 24/08/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin …’ne 20.09.2019 tarihli başvurusu ile “…” ibaresini marka olarak … numara ile 14.02.2020 tarihinde tescil ettirdiğini, davalı şirketin sattığı gıda ürünlerinde, basılı evraklarında, kataloglarında, internet sitelerinde ve benzeri mecralarda “…” ibaresini kullandığını, davalı şirketin kullandığı “…” markalı ürünün müvekkili olan şirketin tescilli “…” markası adı altında ürettiği ve yıllardır kamuoyunca bilinen … ürünündeki markanın birebir aynısı olduğunu, davalı şirketin, müvekkili olan şirketin tanınırlığını ve bilinirliğini kullandığını, davalı şirket kullanımlarının marka hakkına tecavüz mahiyetinde olduğunu belirterek; davalı şirketin müvekkiline ait tescilli “…” markasının kullanıldığı ürünlerin satışının ihtiyati tedbir yolu ile dava sonuna kadar durdurulmasına, müvekkiline ait marka hakkına tecavüzün önlenmesine, mütecaviz ürünlerin toplatılmasına, masrafı davalıdan alınmak kaydıyla hükmün tirajı en yüksek beş gazeteden birinde ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … davaya cevap vermediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaları inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.29 ve m.149 hükümlerine göre; marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı hukuki korunma istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait 2019/88782 sayılı markaya tecavüz oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin önlenmesi, tecavüze konu ürünlerin toplatılması, hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi vermediğinden dilekçe teatisi tamamlanmış, davacının sunduğu deliller alınmış, marka tescili ile alâkalı kayıtlar getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıalara ilişkin hususlar bakımından bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, davacı yanca ibraz edilen deliller, davacıya ait marka tescil belgesi, hukuki çıkarımları hariç olmak üzere maddi ve teknik tespitler içeren bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
… kod numaralı “…” ibareli markanın “Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, ….” emtiaları bakımından 14.02.2020 tarihinde davacı adına tescil edildiği müşahede edilmiştir.
Davacı yan tarafından 20.09.2022 tarihli delil dilekçesi ekinde ambalaj görselini mahkememize sunduğu, söz konusu ambalaj görseli incelendiğinde; “…” ibaresinin altında “… … …” ibaresine yer verildiği, söz konusu ambalajın … emtiasına ilişkin olduğu tespit edilmiştir. Ambalajın arka kısmında da “… …” ibaresine yer verildiği, yine ibraz edilen görselde “…” ibaresine yer verildiği müşahede edilmiştir.
Davalıya ait olduğu iddia edilen “… ” adresinde bilirkişi marifetiyle yerinde inceleme yapılmıştır. Mahalde “…” ibaresinin dış cephe kullanımının bulunduğu, “…” ibareli herhangi bir kullanıma rastlanmadığı tespit edilmiştir.
Tüm bunlara göre; davalı yanın, mahkememize ibraz edilen ambalaj görseline ilişkin markasal kullanımlarında “…” asli unsurlu markasal kullanımın altında “… …”, ambalajın arka kısmında ise “… …” şeklindeki ürün muhteviyatını ifade eden kullanımın var olduğu anlaşılmaktadır. Şöyle ki; içinde sektörden kimsenin de yer aldığı bilirkişi heyetince ifade edildiği üzere; “… …” tamlamasının, davaya konu “…” emtia sektöründe herkes tarafından kullanılan bir … emtia türünü ifade ettiği, bu halde davalı yanın “…” asli unsurlu markası altında ticaretini yaptığı emtia türünü belirtecek nitelikte “… …” ve “… …” şeklindeki tamlama kullanımlarının 6769 sayılı SMK m.7/5-b hükmü kapsamında kaldığı, bu nedenle davalı yanın belirtilen söz konusu kullanımlarının, davacıya ait marka hakkını ihlal etmeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 85,70 TL vekalet harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 747,00 TL posta masrafı, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.339,52 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2023
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza