Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/3 E. 2023/124 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/3 Esas
KARAR NO : 2023/124

DAVA : Tescilsiz Tasarım Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 31/12/2021
KARAR TARİHİ : 10/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Tescilsiz Tasarım Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 31/12/2021 tarihli dava ve 11/02/2022 tarihli cevaba cevap dilekçelerinde özetle; Müvekkilinin; kişiye özel elbise, abiye ve gelinlik tasarımları yaparak geçimini sağladığını, söz konusu tasarımlarından bir kısmını “…” hesabı üzerinden yayınladığını, özellikle muhafazakar giyim konusunda bilinirliği olan bir tasarımcı olduğunu, uluslararası çalıştığını, ancak müvekkilinin seri üretim yapmayıp kişiye özel tasarım çalışmakta olduğundan butik olarak çalışmalarına devam ettiğini, davalı yanın, seri olarak üretim yapmakta olan bir firma olduğunu, davacı müvekkiline ait tasarımları kopyalayarak kendi tasarımı gibi müşterilere arz ettiğini, davalı yan da davacı müvekkilinin de satışlarının çoğunu … hesapları üzerinden kazandıkları müşteriler ile gerçekleştirdiğini, davalı yanın müvekkiline göre daha büyük bir müşteri portföyüne sahip olduğundan; müvekkilinin tasarımını kendi tasarımı gibi göstererek müvekkilin satışlarının önüne geçip müvekkilin kendi tasarımından elde edeceği gelirini engellemekte olduğunu, davalı yanın “…/…” hesabından 20.10.2020 tarihinde paylaşmış olduğu gönderisinde müvekkilinin tasarımını birebir kopyaladığını, müvekkilinin tasarımına bir de isim koyarak -…- ismi ile piyasaya sunmuş olduğunu, yine davalı “…/…” hesabından 04.10.2020 tarihinde yapmış olduğu paylaşım ile müvekkilinin tasarımını birebir kopyaladığını, müvekkilinin tasarımına bir de isim koyarak -…- ismi ile piyasaya sunmuş olduğunu, beyan ederek; müvekkili zararının artmasını önlemek için davalı faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının yapmış olduğu haksız rekabet eylemlerinin tespiti ve önlenmesini, müvekkilinin tasarımlarına yönelik tecavüz hali hazırda devam etmekte olduğundan tecavüze kalıcı olarak son verilmesini teminen haksız rekabete konu malların toplatılarak imha edilmesini, davalının, müvekkiline ait tasarımlarına ilişkin olarak yapmış olduğu reklamlar ve her nevi sosyal medya paylaşımlarının kaldırılmasını, mahkemece alınacak her türlü haksız rekabetin önlenmesine ilişkin kararın uygulanmasını, belirsiz alacak olarak 100,00 TL maddi tazminatın, 20.000,00 TL manevi tazminatın tasarımlara iltibas edildiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 13/04/2022 tarihli dilekçesi ile; Maddi tazminat isteminin 6769 sayılı SMK m.151/2-c hükmüne göre hesaplanmasını talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 24.01.2022 tarihli davaya cevap ve 16.02.2022 tarihli ikinci cevap dilekçelerinde özetle; Davacı yanın tasarımlarının tescilli olmadığını, müvekkili ile davacı taraf arasında da herhangi bir ticari ilişki, tedarik ve benzeri temasların hiç gerçekleşmediğini, müvekkilinin, …’nda gelinlik tasarımı, üretimi yapan bir firma olduğunu, yurt dışı fuarlarına katılmakta ve ticari hayata hem şahıs bazında hem ülkemiz yönünde katkılar sağlayan bir üretici olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği 20/10/2020 ve 01/10/2020 tarihli paylaşımların kopyalandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, dava konusu olan ürünler ile hem davacı taraf hem davalı müvekkilinin sektörünün aynı olmasının karşı tarafa bu davayı açma hakkı bahşetmediğini, tesettür giyimi konusunda yapılan üretimler, tedarikler ve satışların gerek perakende, gerekse toptan satışta sadece ülkemizde değil tüm dünya çerçevesinde benzer nitelikler gösterdiğini, sanatsal ve teknik boyutu incelenen tesettür giyimine konu gelinliklerin çok küçük detaylar ile birbirinden farklılık gösterdiğini, Ek’te sunulan ve davalı müvekkilin ürünleri ile bazen aynı bazen ise çok benzer nitelikteki ürünlerin üretiminin yapılmış ve yapılmakta olduğunu, davalı müvekkilin satış ve pazarlama yöntemlerinin davacı tarafın haklarını gasp etmediği, tecavüze neden olmadığı, haksız rekabet oluşturmadığını, davalı müvekkil ticari hayatı boyunca her zaman saygın, özgün ve itibar sahibi bir şirket olarak ticari yaşamını sürdürdüğünü, müvekkilinin, davacı tarafın iddia ettiği tasarımlara ve benzeri üretimlere ihtiyacı olmadığını, bu alanda öncü firmalardan olduğunu, davacı tarafın kendisine ait olduğunu iddia ettiği tasarımları …’de ilk kez kamuya sunulmadığını, tasarımların tescilsiz olduğunu, birebir kopya hususunu kesinlikle kabul etmediklerini, bu sektörde tasarımların birbirileri ile benzerlik gösterdiğini, benzerliklerin birebir kopya anlamına gelmediğini, dosyaya sunmuş oldukları görsellerin sonraki tarihli olduğu iddia olunmakta ise de bu hususun önem arz etmediğini, davalı müvekkilinin, davacıya ait üretimleri kopyalamadığını, haksız rekabete neden olacak fiil ve davranışlarda bulunmadığını, bu sebeple maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı sıfatına sahip olmayan davacı tarafın ileri sürdüğü istemlerin yerinde olmadığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir,
UYUŞMAZLIK:
Dava; tescilsiz tasarım hakkı ihlali ve haksız rekabet iddialarından kaynaklı hukuki korunma istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, “…” ve “…” ismini verdiği gelinlik modellerini piyasaya sunması eylemlerinin, davacının tescilsiz tasarım haklarının ihlali ve davacı aleyhine haksız rekabet mahiyetinde olup olmadığı, buna bağlı olarak; haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, haksız rekabete konu malların toplatılarak imhası, reklam ve her nevi sosyal medya paylaşımlarının kaldırılması, 20.000,00 TL manevi tazminat ve belirsiz alacak olarak maddi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı, hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri tebliğ olunmuş, taraflarca ibraz edilen deliller dosya arasına alınmış, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, özel veya teknik hususların tespiti bakımından bilirkişi incelemeleri yaptırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca ibraz edilen deliller, özel veya teknik hususlar bakımından saptamalar barındıran bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre;
Davaya konu davacı tasarımları için “dilekyalcinbridal” ve davalıya ait “…” … hesabından tescilsiz tasarımın kamuya sunulduğu tarihi tespit etmek üzere tescilsiz tasarımların 6769 sayılı SMK m.69/2 hükmü uyarınca koruma süresi olan 3 yıllık süre için dava tarihinden geriye inceleme yapılmıştır.
Davacıya ait … hesabında sergilendiği tespit edilen ve bilirkişi raporunda “Tasarım 1” olarak isimlendirilen gelinlik tasarımının “…/” adresinde 30 Ocak 2020 tarihinde ilk paylaşımının yapıldığı, dolayısıyla söz konusu gelinlik tasarımının kamuya sunulduğu ilk tarihin 30 Ocak 2020 tarihi olduğu,
Davacıya ait … hesabında sergilendiği tespit edilen ve bilirkişi raporunda “Tasarım 2” olarak isimlendirilen abiye elbise/nişanlık tasarımının ise “…/” adresinde 10 Temmuz 2020 tarihinde ilk paylaşımının yapıldığı, dolayısıyla söz konusu gelinlik tasarımının kamuya sunulduğu ilk tarihin 10 Temmuz 2020 tarihi olduğu, tespit edilmiştir.
Davalıya ait tasarımların “….” … hesabından kamuya sunulma tarihleri incelendiğinde;
“…” isimli modelin “…/” adresli 4 Ekim 2020 tarihli video “… “…” modelimiz” açıklaması ile paylaşıldığı,
“…” isimli modelin “…/” adresli 20 Ekim 2020 tarihli video paylaşımı “… … “Ürünlerimizi nasıl buluyorsunuz? “…”” modelimiz Yorumlarınızı bekliyoruz” açıklaması ile paylaşıldığı, tespit edilmiştir.
Davalı yan her ne kadar davacıya ait tescilsiz tasarımların yeni olmadığını ileri sürmüşse de, mahkememizce aldırılan 14/09/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunda detaylı olarak tetkik edildiği üzere; davalı yanın bildirdiği sanal adreslerde, davacının tescilsiz tasarımlarından önceki tarihlerde yapılan paylaşımlar bakımından davacı yana ait tescilsiz tasarımların önceki tarihli paylaşımlardaki tasarımlarla benzer olmadığı, davacıya ait tescilsiz tasarımların davacı sosyal medya hesabından ilk kamuya sunulma tarihi esas alınarak dava dışı sosyal medya hesaplarında geçmiş tarihlere doğru inceleme yapıldığında daha erken tarihli aynı/benzer özelliklerde tasarım görseline rastlanmadığı, davacı tescilsiz tasarımlarının, dava dışı sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlardan daha önce kamuya sunulmuş olduğu, davacı tarafı tescilsiz tasarımlarının kamuya ilk sunulduğu tarihlerden önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulduğuna dair bir bulguya rastlanmadığından tasarımların kamuya sunulma tarihleri itibariyle “yeni” oldukları, tescilsiz tasarımların kamuya ilk sunulduğu tarihlerden itibaren 3 yıllık koruma süresi içinde oldukları tespit edilmiştir.
Davacıya ait “Tasarım 1” olarak isimlendirilen gelinlik tescilsiz tasarım ürünü ile davalıya ait ticari faaliyete konu edilen “…” isimli gelinlik tasarımı karşılaştırıldığında;
Davacı tarafa ait gelinlik tasarımı ile davalı tarafa ait “…” isimli tasarımın çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümleri açısından uzun kollu, dik yakalı, belden kesik, belden omuzlara “V” biçimli prenses kuplu ve kup parçasına yerleştirilmiş ilave parçalı olduğu, etek modelinin ise daire etek formunda ve pilikaşeli, eteklerin tarlatan ile kabarık etekli olduğu, genel görünümde etkili olan kumaşının ise parlak beyaz taş işlemeli özellikleri ile tasarımların aynı olduğu tespit edilmiştir.
Davacıya ait “Tasarım 2” olarak isimlendirilen abiye elbise/nişanlık tescilsiz tasarım ürünü ile davalıya ait ticari faaliyete konu edilen “…” isimli gelinlik tasarımı karşılaştırıldığında;
Davacı tarafa ait abiye elbise/nişanlık tasarımı ile davalı tarafa ait “…” isimli tasarımın çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümleri açısından tasarımların, vücuda ve bele oturan beden formunda üstü büzgülü kol ağzı dar uzun kollu, dik yakalı, tül kumaşından tam daire etek formunda ve belde büzgülü, derin godeli ve katmanlı kabarık etekli olduğu, genel görünümde etkili olan kumaşının ise üst bedende yaka ve kol üstünde daha yoğun olmak üzere parlak taş bezemeli, etek kısmının ise kenarı bantlı tül kumaştan tasarlandığı tespit edilerek tasarımların aynı olduğu görülmüştür.
Günümüzde teknolojideki ilerlemelerin kolaylaştırdığı internet ve sosyal medya sayesinde bilginin hızlı yayılması moda sektörüne de dinamizm kazandırmıştır. Sektördeki tasarımcıların gerek tasarımları için esin kaynağı araştırmalarında, gerekse rakiplerinin ne yaptığı veya tüketicilerin en çok neleri tercih ettiği konusunda en önemli argüman güncel moda eğilimlerini internet ve sosyal medya aracılığıyla takip etmektir. Dolayısıyla internetin sınırları kaldırması ve sosyal medya kullanımı sayesinde dünyanın her yerinde düzenlenen moda haftası sırasında kamuoyuna sunulan en yeni tasarımının birkaç gün içinde bir tasarımcı tarafından üretilmesi veya esin kaynağı olarak kullanılmasını mümkün kılabilmektedir. Esasen sektörün özellikleri nedeniyle tüketicilerin moda unsurunu dikkate alarak tercih yapacağı da düşünüldüğünde; üreticilerin tüketici eğilimlerini takip etmek amacıyla araştırma yapması kaçınılmazdır. Zira moda sektöründe üretici ve/veya tasarımcı da tüketici de sürekli araştırma halindedir. Faaliyet gösterilen sektörde anahtar kelime ile yapılan görsel bir tarama tüm rakiplerin tasarımlarını tüm ayrıntılarıyla görmeyi mümkün kılabilmektedir. Örneğin “…” araması ile internet ortamında herhangi bir kişinin herhangi bir hesaptan paylaşmış olduğu tüm görseller görülebilmektedir. Dolayısıyla rakipler piyasadaki diğer modelleri görme ve bilme şansına sahiptir. Bir an için tasarımın daha önce bir yerde görülmemiş olabileceği kabul edilse dahi tasarımın görülmemesi durumunda tasarımcının sınırsız sayıdaki model ve tasarım fikri ile farklı kombinasyonlar oluşturulabilecek tasarımları yapması beklenirken veya başka bir deyişle “tasarımda seçenek özgürlüğüne” rağmen aynı kumaş ve model özelliklerine sahip ürünleri tasarlaması mümkün görülmemektedir.
Davaya mesnet tasarımlar karşılaştırıldığında; tasarımların model ve kesim özelliklerinin aynı olduğu tespit edilmiştir. Farklı şehirlerde ve birbiriyle ticari ilişkisi olmayan tasarımcılar açısından birebir aynı modelin düşünülmüş olması tasarım sürecinin işleyişine aykırı bir durumdur. Çünkü tasarım; tasarımcının zihinsel sürecinde tasarı fikriyle başlayıp, tasarımcının özgün düşünme biçimi ile ürüne dönüştüğünde tasarım haline gelebilmekte ve ilgili mevzuatta yer alan “……ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür” tanımını karşılamaktadır. Davacı ve davalı tarafların sosyal medya hesaplarında kamuya sunma biçimlerinin mevzuatta da tanımladığı anlamıyla “…sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri..” kapsamında olduğu tespit edilmiştir. Gelinlik tasarımında moda eğilimlerini takip etme, müşteri beklentilerini moda eğilimlere göre karşılama ve esin kaynağı araştırması yapmak zorunda olan abiye giysi/gelinlik tasarımcısının piyasada kendi tasarımından önce kamuya sunulan tasarımları sosyal medya veya diğer web sayfaları aracılığıyla araştırmasının gerekli olduğu, dolayısıyla davalı yanın, davacı yanın önceki tarihli … hesabı üzerinden kamuya sunulmuş tescilsiz tasarımlarını makul yollarla bilmesinin mümkün olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davacı yanın iş bu davaya mesnet gösterdiği “Tasarım 1” isimli gelinlik ve “Tasarım 2” isimli abiye elbise/nişanlık ürünlerinin iş bu dava tarihi itibariyle davacıya ait tescilsiz tasarımlar olup, üç yıllık koruma süresi içinde oldukları, davacı yanın söz konusu tasarımları kamuya sunma tarihlerinden sonra davalının bu tasarımları kopyalayarak “…” ve “…” ismi ile kendisine ait … hesabında ticari etki doğuracak şekilde sergilediği, davalının bu eylemleri gerçekleştirirken, davacıya ait tescilsiz tasarımları kopyaladığının makul yollarla bilinmesinin mümkün olduğu anlaşıldığından; 6769 sayılı SMK m.59/1 ve m.59/2 hükümleri uyarınca; davalının, davacıya ait tescilsiz tasarım haklarına tecavüz ve 6102 sayılı TTK m.55/1-a-4 hükmü uyarınca haksız rekabet eyleminde bulunduğu tespit edildiğinden; davalının, davacıya ait tescilsiz tasarımları kopyalayarak oluşturduğu “…” ve “…” isimli gelinlik modellerinin ticaretini yapması eyleminin davacı aleyhine haksız rekabet ve tescilsiz tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, bu eylemlerin önlenmesine, söz konusu gelinlik modellerinin toplatılarak imha edilmelerine, davalının söz konusu gelinlik modellerine ilişkin yapmış olduğu reklamlar ve her nevi sosyal medya paylaşımlarının kaldırılmasına, karar verilmiştir.
Davacı yan, davalı eylemlerinden kaynaklı olarak maddi tazminat isteminde bulunmuş olup, SMK m.151/2-c hükmü uyarınca tazminat hesabı yapılmasını talep etmiştir. SMK m.151/2-c hükmüne göre; Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli, yoksun kalınan kazanç olarak talep edilebilir. Somut olayda; davacı yan, herhangi bir lisans sözleşmesi ibraz etmemiştir. Davalıya ait ticari defterler üzerinde yerinde inceleme yaptırılmıştır. 06/01/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda yer verilen tespitlere göre; davalı tarafından düzenlenen faturaların tamamında “gelinlik” ya da “nişanlık” açıklamasının yer aldığı, tasarım, model veya “…” ya da “…” ibaresinin bulunmadığı, birim fiyatların farklılık gösterdiği belirtilmiştir. Davalının ticari defter ve faturaları kapsamında, iş bu davaya konu “…” ve “…” isimli gelinlik, abiye elbisesi/nişanlık ürünlerinin kaç adet üretildiği, piyasaya sunulduğu, satıldığı veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkartıldığı, kullanıldığı, bu amaçla elinde bulundurulduğu, ithal işlemine tabi tutulduğu konusunda herhangi bir husus tespit edilemediğinden SMK m.151/2-c hükmü uyarınca hesaplama yapılamamıştır.
Davacı yanın maddi tazminat istemi SMK m.151/2-c hükmüne göre belirlenemediğinden 6098 sayılı TBK m.50/2 hükmünün somut olayda uygulanması gerekir. Söz konusu hükme göre; Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Davacı yan maddi tazminat istemini belirsiz alacak davası olarak açmış, 08/02/2023 tarihli duruşmada ise; maddi tazminat istemini belirli hale getirmek üzere tarafına süre verilmesini talep etmiştir. Aynı celse mahkememizce 22/07/2020 tarih 7251 sayılı Kanunun 7.maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK m.107/2 hükmü uyarınca davacı yana süre verilmiş olup, davacı vekili kendisine verilen süre içinde maddi tazminat istemini belirli hale getirmediğinden; dava dilekçesinin talep sonucunda belirtilen miktar üzerinden değerlendirme yapılmıştır. Buna göre somut olayda yapılan değerlendirmede; davalının, davacıya ait tescilsiz tasarımlarını kopyalayarak ticari etki doğuracak şekilde kullandığı, davalının söz konusu eylemleri nedeniyle davacının tescilsiz tasarımlarından haksız yere istifade ettiği, davacının maddi tazminat olarak 100,00 TL talep ettiği, söz konusu bedelin TBK m.50/2 hükmü uyarınca belirlenecek zarar miktarına uygun olduğu anlaşıldığından; TBK m.50/2 hükmü uyarınca ve taleple bağlı kalınarak100,00 TL maddi tazminatın ilk haksız eylem tarihi olan 04/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacı yan manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Davalının, davacıya ait tescilsiz tasarımları kopyalayarak ticari amaçlı kullanımlarda bulunma eyleminden kaynaklı olarak davacı tescilsiz tasarımlarının ticari piyasada edindiği imajı zedelediği, bu nedenle manevi tazminat talep etme koşulunun oluştuğu anlaşılmakla; davaya konu gelinlik, abiye elbisesi/nişanlık ürünlerinin satın alınımında tasarımın satın almaya etkisinin sektörel olarak belirleyici etkisinin bulunduğu, davalının “…” ve “…” isimli mütecaviz ürünleri ticari amaçlı olarak kamuya ilk sunduğu tarihler ile dava tarihi arasında geçen süre, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının somut olay bağlamında ölçülü olduğu, bu nedenle 20.000,00 TL manevi tazminatın ilk haksız eylemin gerçekleştiği 04/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının, davacıya ait tescilsiz tasarımları kopyalayarak oluşturduğu “…” ve “…” isimli gelinlik modellerinin ticaretini yapması eyleminin davacı aleyhine haksız rekabet ve tescilsiz tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunun TESPİTİNE, bu eylemlerin ÖNLENMESİNE, söz konusu gelinlik modellerinin toplatılarak İMHA EDİLMELERİNE, davalının söz konusu gelinlik modellerine ilişkin yapmış olduğu reklamlar ve her nevi sosyal medya paylaşımlarının KALDIRILMASINA,
100,00 TL maddi tazminatın 04/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
20.000,00 TL manevi tazminatın 04/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 30/05/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun kararın icrası aşamasında dikkate alınmasına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.373,03 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 343,26 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.029,78 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tescilsiz tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, imha, kaldırma istemleri bakımından; kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı maddi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 343,26 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 311,50 TL posta-tebligat masrafı, 3.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.022,56 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin gider olmak üzere toplam 511,50 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/03/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza