Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/297 E. 2023/199 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

….C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/297 Esas – 2023/199
TÜRK MİLLETİ ADINA

….C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/297 Esas
KARAR NO : 2023/199

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
YAZIM TARİHİ : 04/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 12/08/2022 tarihli dava ve 14/09/2022 tarihli replik dilekçelerinde özetle; Davalıya ait … ibareli marka ile … markasının ilk 3 harfinin aynı olduğu, devamındaki “…” ve “…” ibarelerinin aynı sesli harfleri içerdiği ve aynı fonetiğe sahip olan “…” ve “…” harfi dışında aynı sessiz harfleri içerdiği, … ve … harfleri ünsüz değişmesine sahip olduklarından aynı olduğu (…) ve markaların telaffuzu açısından ayırt edilemeyeceği; markaların başlangıç hecelerinin aynı olması, ardından gelen sesli harflerin dizilişinin aynı olması, harf sayıları ve hece uzunlarının aynı olması, kullanılan sessiz harflerin telaffuzunun aynı şiddette olması ve hatta aynı harflerin farklı sırada kullanılması karşısında iki marka arasında iltibasa neden olacak derecede görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu; davacının kullanmakta olduğu tescilli “…” markasının kullanıldığı ürünün etken maddesinin “…” maddesi olduğu, karşılaştırmaya konu markalarda ortak olan “…” ibaresinin sağlık sektöründe herkese açık olmayan; etken madde, hastalık ismi, tedavi yöntemi gibi ibarelerden türetilmemiş bir ibare de olmadığı ve marka adının etken madde isminden türetilmediği durumlarda karıştırılma ihtimalinin ortadan kalkmış sayılması için markalar arasında daha büyük farklılıklar arandığı; taraf markalarının kapsadığı 05. Sınıf emtiaların aynı ve benzer olduğu; markaların kullanılacağı ürünlerin herkes tarafından kolayca erişilebilen ve sadece reçete ile satılmayan ürünleri de içerdiği ve aynı zamanda ortalama tüketici kitlesine de hitap ettiği; davacının mevcut durumda … ibareli markasını … ürününde ve davalı şirket vekilinin belirttiği üzere davalının … ibareli markasını … ürününde kullandığı; bu ürünlerin tüketiciler tarafından eczaneye gidilerek reçetesiz olarak satın alınabilen ürünler olduğu; 05. sınıf emtiaların hitap ettiği tüketici kitlesinin doktor, eczacı gibi bilinçli ve uzman bir kitle olsa da bu tüketicilerin de markaları karıştırabileceği; tüketicilerin dahi kullandıkları ilacın kendisini tedavi hızına ve etkisine göre birbirlerine ilaç tavsiyesinde bulundukları; davalı kurum tarafından izah edilen hususların aksine verilen ve hatalı olan … kararın iptal edilmesinin gerektiği” gerekçeleri öne sürülerek …sayılı … Kararının iptaline ve tescili halinde … başvuru numaralı “…” ibareli markanın 05. sınıfta yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları” malları yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 02/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalının … sayılı “…” ibareli başvuru markası ile davacının “…” markasının görsel, işitsel ve kavramsal olarak karıştırılacak derecede benzer olmadığı; taraf markalarının ilk heceleri olan –…- ibaresi aynı ise de, ikinci ve üçüncü hecelerinin farklı olduğu; … ibaresi ile … ibarelerinin okunuş ve söylenişlerinin farklı olduğu; markaların bütününe bakıldığında genel izlenim itibariyle karıştırılacak derecede bir benzerlik yaratmadığı; anılan markalar kapsamında ortak olarak yer alan 5. sınıf malların tüketicilerinin bilinçli tüketici olduğu; özellikle ilaçların reçeteli ve ancak eczane gibi işyerlerinde satılması mecburiyeti karşısında, bunların ortalama alıcı kitlesinin doktor ve eczacılar olduğunun kabulü ve iltibas ihtimalinin bu gruptaki alıcılar yönünden değerlendirilmesi gerektiği; ilaçların nihai kullanıcıları hastalar olmakla birlikte, bunu kendi başlarına değil ancak bir doktor reçetesine bağlı olarak satın alıp tükettiği; eczacıların da bunları ancak doktor reçetesine bağlı olarak hastalara verdiği; gerek hafızasında kalan bir isim olsun gerekse katalogtan seçilerek belirlenmiş bir isim olsun, hiçbir hekimin reçeteye davacı markalarını taşıyan ilacı yazmak isterken, yanılarak davalı başvurusunun kapsamında bulunan ürünü yazmayacağı; aksi yönde bir kabulün, hekimin subjektif ve dikkatsiz bir yaklaşımı olacağı ve objektif olarak markaların birbirine benzerliği gibi sebeplerle, biri yerine diğerini yazma biçiminde gerçekleşecek bir yanılgıya değil, özensizlik ve bilgisizliğe işaret edeceği; doktor tarafından düzenlenmiş bir reçeteye bağlı olarak, bir ilacı hastaya veren eczacının da, objektif bir yaklaşımla reçetede yazan “…” isimli ilaç yerine, “…” isimli ilacı vermesi ya da doktorun özensizlik ve acele ile el yazısı ile yazdığı bir reçeteyi okurken, her iki kelimeyi birbirine karıştırması mümkün olmadığı öne sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı … Şti vekili 05/09/2022 tarihli cevap ve 14/10/2022 tarihli düplik dilekçelerinde özetle; Davalının kullandığı “…” ile davacının “…” markasının kavramsal olarak benzer olmadığı, davacının markasının 7 harften oluşan bir sözcük grubu olduğu, yazı fontlarının farklı olduğu, marka içerisindeki harf kombinasyonunun farklı olduğu, … ibaresinden sonra ek olarak gelen “-…” ve “-…” arasında herhangi bir çağrışım, ortak benzerlik veya anlam birliği dahi bulunmadığı; markalar arasında görsel ve işitsel olarak da belirgin farklılıklar bulunduğu ve bir bütün olarak bıraktığı izlenim itibari ile görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olmadığı; her ne kadar işaretlerin başlangıç sesleri “…” harflerinin ortak diziliminden kaynaklı bir benzerlik taşımakta ise de 05. sınıf mallar bakımından tüketicinin, birbirine yakın şekilde oluşturulmuş her bir markayı birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunmadığı; 05. Sınıfta yer alan ve hususiyetle ilaç/sağlık sektörüne ilişkin emtialar bakımından alelade bir tüketici kitlesinin ortalama tüketici olarak belirlenemeyeceği; reçetesiz olarak satılan bir takım ilaçların varlığına bağlı olarak tüketici kitlesinin genişletilebileceği düşünülse dahi, muhakkak bir araştırma yapılarak ve uzman desteği ile ürün alımının yapıldığı ve tüketicinin de kendi sağlığıyla ilgili bir durumda normalin çok daha üstünde dikkat sarf edeceği; davacının markası olan …’in, yükselmiş göz içi basınç, göz içi basıncının artması, merceğin çıkarılması sonrası glokom (göz tansiyonu) gibi durumlarda kullanılan … iken, davalı markası olan … ise, gelişim çağındaki çocuklarda zihinsel ve bedensel gelişimi desteklemeye ve aynı zamanda ihtiyaçları olan enerjiyi sağlamaya yönelik vitamin ve minerallerle kombine edilerek tasarlanmış bir ürün olduğu; ilaç markaları söz konusu olduğunda hem doktrinde hem de içtihatlarda bu ürünlerin asıl tüketicisinin ve hedef kitlesinin, bu ürünlerin son kullanıcılarının sıradan tüketiciler olmadıkları, ilaç ve benzeri ürünlerin tüketicisinin esasen bu ürünleri reçete eden doktorlar ve reçeteli ilaçların satışını yapan ecza depoları ve eczacılar olduklarının kabul edildiği; ilacın reçete ile satılması halinde, reçeteyi yazan doktorun yazısının çirkin olması nedeniyle reçeteyi değerlendiren eczacının yazıyı okurken, ilacı başka bir ilaçla karıştırma ihtimalinin bulunduğundan bahsedilmesi de yine çok doğru olmayacağı; her iki markanın da hitap ettiği hasta profili farklı olup, hastaların bu iki ürünü karıştırma ihtimalinin bulunmadığı öne sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği …sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait … sayılı “…” ibareli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, dava konusu markanın tescili halinde hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “…” ibaresini 05. sınıfta bulunan malların tescili amacıyla 30.07.2021 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.09.2021 tarih ve 381 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 22.11.2021 tarihinde … sayılı markayı mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1 hükmü kapsamında itirazda bulunduğu, yayına yapılan itirazın …’nca incelenmesi sonucunda haklı bulunmayarak reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı tarafından 16.05.2022 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren …’nun …sayılı … kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 05.07.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 30.09.2022 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu marka kapsamında yer alan “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler; insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç): diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” emtiaları ile itiraza/hükümsüzlüğe mesnet marka kapsamında 5.sınıfta yer alan emtiaların aynı olduğu tespit edilmiştir.
… sayılı “…” kelimesinden ibaret başvuru markasının ayırt edici, asli ve baskın unsuru “…” ibaresi iken; davacının … sayılı “…” kelimesinden ibaret itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markasının ayırt edici, asli ve baskın unsurunun “…” ibaresi olduğu, davalı markasını oluşturan “…” veya ihtiva ettiği herhangi bir hecenin herhangi bir ilacın etken maddesi olmadığı, yüksek derecede somut ve soyut ayırt ediciliği bulunan bir ibare olduğu, başvuru markası “…-…”, davacı markası “…” olarak okunup, işitilip algılanacağından; iki markanın görsel ve işitsel benzerliğinin yüksek düzeyde olduğu, başvuru markasının ve itiraza/hükümsüzlüğe mesnet davacı markasının herhangi bir ilacın etken maddesini oluşturan sözcükten türetilmiş markalar olmadığı ve markaların bilinen anlamlarının olmaması sebebiyle kavramsal benzerliği bulunmamakla birlikte, başvuru markasının davacı markasından kavramsal anlamı itibarıyla uzaklaştığının da ileri sürülemeyeceği, başvuru markasının davacı markasından uzaklaşmayı sağlayacak ilave bariz/baskın başkaca bir kelime veya şekil unsuru, renk, vs. farklılık da ihtiva etmediği, davacının markası şu an için … ve davalının markasının vitamin emtiası için kullanılmasının huzurdaki karar iptal ve hükümsüzlük davası bakımından hiçbir anlam ifade etmediği, zira, tarafların markalarının tescil tarihlerinden itibaren 5 yıl içinde diledikleri zaman tescilleri kapsamındaki birebir AYNI TÜM mallar kullanabilecekleri/kullanmaya başlayabilecekleri, asıl olanın, tescili istenen mal veya hizmetin hitap ettiği alıcı/müşteri kitlesinin algısı olduğu; -ki itiraza mesnet markanın da birebir aynı malları kapsaması sebebiyle, taraf markalarının hitap ettiği alıcı/müşteri kitlesinin AYNI olduğu, davaya konu emtiaların bir kısmının doktor, veteriner, eczacı, diş hekimi gibi ihtisas sahibi, bilinç ve dikkat düzeyi yüksek kesime hitap ettiği, diğer bir kısım emtiaların ise makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimine hitap ettiği, ister dikkatli ve bilinçli tüketici kesime hitap eden emtialar bakımından, isterse ortalama tüketici kesimine hitap eden emtialar bakımından, dava konusu marka ile itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markanın görsel ve işitsel olarak yüksek düzeyde benzer olmalarından kaynaklı olarak ilgili tüketici kesiminin söz konusu markalar arasında ilişki kuracağı, başka bir deyişle; daha önce davacıya ait markayı gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu markayı gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait marka zannederek tüketim tercihinde bulunabileceği, markaların aynı ticari kökenden geldiği hususunda yanılsama yaşayabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde kafa karışıklığı yaşayabileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edillmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; …sayılı … kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen …’e gönderilmesine,

4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 23,00 TL vekalet harcı, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 156,00 TL posta-tebligat ücreti olmak üzere toplam 3.085,82 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Şti tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023
Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza