Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/29 E. 2022/295 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/29 Esas
KARAR NO : 2022/295DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali),
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı-birleşen davacı vekili 24/01/2022 tarihli dava ve 24/05/2022 tarihli birleşen dava dilekçelerinde özetle; Müvekkili adına başvurusu yapılan “…” ibareli marka başvurusunun, müvekkilinin faaliyet alanı olan ilaçlara depo hizmeti sağlanması faaliyeti ile ilgili olduğunu, karşı tarafın itiraza mesnet olarak sunduğu 2018/67772 sayılı “…” ibareli marka başvurusunun hizmet alanının ise sadece kozmetik, bebek, kişisel bakım, spor ürün satışı ile ilgili olduğunu, karşı tarafın itiraza mesnet olarak gösterdiği “…” ibaresinin Türkçe karşılığı “ilaç” olup, genel bir anlam taşımakta olduğunu, “…” ise “ilaç şehri” olarak tercüme edilmekte olan genel bir ifade olduğunu, müvekkilinin hem logo farklılığı hem de markanın geneline bakıldığında “…” olarak açıklanmakta ve tüketici nezdinde herhangi bir karışıklığa sebebiyet vermemek için isminden de anlaşılacağı üzere sadece ilaç ecza deposu olarak kullanıma sunulacağını, müvekkiline ait “….” markasının, itiraz sahibinin markasından farklı olduğunu, TÜRKPATENT nezdinde tescil edilebilmesi için gerekli ayırt edic.iliğe sahip olduğunu, stilize biçimi, itiraz sahibinin tescil ettirmiş bulunduğu marka görselinden tamamen farklılık göstermekte olduğunu, söz konusu görsellerin konumlandırılması ve algılanmasının tüketici nezdinde farklılık göstereceğini, itiraz sahibine ait marka görsellerinin, müvekkilinin markasıyla ve görselleriyle bir ilgisi bulunmadığını, markalar arasında görsel olarak hiçbir ayniyet veya benzerlik bulunmadığını, anlamsal olarak birbirini andırabilecek bir husus dahi bulunmadığını, markaların birer bütün olarak özellikle markanın görsel, işitsel ve anlamsal farklılığı, renkler, şekiller ve logo unsurları da özellikle dikkate alınması gerektiğini, objektif olarak bu markaların birbiri ile benzer olmadığını beyan ederek; YİDK’nun 23/11/2021 tarih ve E-29822383-000-210677844 kararının yukarıda sayılan sebeplerle iptaline, müvekkili adına usul ve yasaya uygun surette tescil başvurusu yapılan … sayı ile işlem görmekte olan “…” ibareli marka başvurusunun 10. ve 35. sınıflarda tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 07/02/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Açılan davada husumet yönünden eksiklik olduğunu, HMK 59. maddesi gereği huzurdaki müvekkili kurum YİDK kararının iptali davasında, itiraz sahibi ile müvekkili kurum arasında mecburi dava arkadaşlığı mevcut olduğundan, bahse konu davalarda husumetin, TÜRKPATENT ile birlikte karar sonucu hakları etkilenecek kişi veya kişilere de yöneltilmesi gerektiğini, açıklanan eksikliğin giderilmemesi halinde davanın husumet (taraf sıfatı) yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, bu çerçevede bütüncül olarak yapılan değerlendirme sonucu dava konusu başvuru markası ile redde mesnet marka arasında karıştırılmaya neden olacak derecede benzerlik bulunduğunu, markaların karşılaştırılması halinde, başvuruya konu marka ile redde mesnet marka arasında yüksek düzeyde işitsel, görsel ve kavramsal benzerlik bulunduğunu ve bütünsel olarak bıraktığı izlenim itibariyle markaların karıştırılma olasılığı bulunduğunun açık olduğunu, işbu gerekçeler ile markalar arasında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik olduğu değerlendirmesinin yasaya uygun olduğunu, davacı taleplerinin reddinin gerekmekte olduğunu, dava konusu müvekkili kurum Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının usule ve hukuka uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalı … vekili 06/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının “…” ibareli 10. ve 35. sınıflarda marka başvurusu yapmış olduğunu ve kabul edilmemesinin akabinde itiraz etmiş olduğunu, itirazın YİDK nezdinde değerlendirilmiş olup, başvurunun 23/11/2021 tarih ve E-29822383-000-210677844 sayılı karar ile reddine karar verilmiş olduğunu, bunun üzerine verilen YİDK kararının iptali talebiyle nezdinizde ki dava açılmış olduğunu, davacı, davalı ile farklı ürün içeriği ile satış yaptığını iddia etmiş olduğunu ve bunun kanıtı mahiyetinde davalının internet adresinde satmış olduğu bir ürünün resmini dava dilekçesinde paylaşmış olduğunu, ayrıca davalının sadece kozmetik, bebek, kişisel bakım, spor gibi alanlarda ürün yelpazesine sahip olduğunu iddia etmiş olduğunu, söz konusu ürünlerin, müvekkilinin satmış olduğu ürünlerin sadece bir kısmı olduğunu, müvekkili firmanın İstanbul Ticaret Odası’nda kayıtlı faaliyet belgesinde ilaç ve tıbbi cihaz ibaresi bulunmakta olduğunu, bir diğer husus da davacının resimlerini paylaşmış olduğu ürünlerin bütün ilaç depolarında da satılan ürünler olduğunu, davacı firma marka görsellerinin tamamen farklı olduğunu iddia etmişse de buna katılmadıklarını, iki firmanın da markalarındaki baskın ve dikkat çekici kelimenin ”…” vurgusu olduğunu, bu kelime vurgusunun tamamen aynı olduğunu, logoların bariz bir şekilde benzer olduğunu, logoların görsel açıdan da farklı olmadıklarını ve başvuru markasının ayırt edici nitelik taşımadığının görüldüğünü beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği 2021-M-10175 sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacı-birleşen davacıya ait … sayılı “…+Şekil+ilaç ecza deposu” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet 2018/67772 sayılı “Şekil+…” ibareli marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, markaların fiili olarak farklı sektörlerde kullanıldığı iddiasının nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı-birleşen davacının 21.05.2020 tarihinde “…+Şekil+ilaç ecza deposu” ibareli … sayılı başvuru ile 10. ve 35.sınıflarda yer alan bir kısım mal ve hizmetlerin tescili amacıyla başvuruda bulunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca başvurunun 12.06.2020 tarih ve 350 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayımlandığı, dava dışı …’ın 11.08.2020 tarihinde SMK m.6/1 hükmü uyarınca 2018/67772 sayılı markayı mesnet göstererek yayına itiraz ettiği, davacı-birleşen davacının bu itiraza karşı 18.09.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, yayına yapılan itiraz sonucu Markalar Dairesi Başkanlığı’nca marka tescil başvurusunun SMK m.6/1 hükmü uyarınca reddedilmesine karar verildiği, bu karara karşı davacı-birleşen davacı tarafından 21.01.2021 tarihinde itirazda bulunulduğu, itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 2021-M-10175 sayılı YİDK kararı ile; itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 24.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Redde mesnet marka her ne kadar marka işlem dosyasında dava dışı … adına kayıtlı olsa da, dava aşamasında celp edilen marka tescil belgesine göre söz konusu markanın hak sahibinin … olduğu anlaşıldığından, husumet adı geçen şirkete yöneltilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki dava da salt YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 23.11.2021 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır. Bu nedenle marka işlem dosyasına sunulmayan, ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Davacı yan her ne kadar müvekkiline ait marka başvurusu ile redde mesnet markanın fiili olarak farklı sektörlerde kullanıldığını ileri sürse de, söz konusu argüman, iş bu dava bakımından sonuca etkili değildir. Zira; davalı kurumun, dava konusu marka başvurusunun yayımı üzerine yapılan itirazı SMK m.6/1 hükmü uyarınca değerlendirirken markaların fiili olarak hangi mal veya hizmetler üzerinde kullanıldığını değerlendirme yükümlülüğü bulunmamaktadır, meğer ki itiraza mesnet marka bakımından kullanmama def’i ileri sürülsün.
Dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “10.SINIF: Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar.Yapay organlar ve protezler.Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar.Ameliyathane giysileri ve steril örtüler.Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler.Prezervatifler (kondom/kaput).Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler.Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler.Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri.Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler.Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler.İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler.Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. Cerrahi, tıbbi, diş hekimliği ve veterinerlik için alet, cihaz ve mobilyalar.Yapay organlar ve protezler.Tıbbi ortopedik malzemeler: tıbbi korseler, ortopedik ayakkabılar, elastiki ve destekleyici bandajlar.Ameliyathane giysileri ve steril örtüler.Cinsel amaçlı aletler ve malzemeler.Prezervatifler (kondom/kaput).Biberonlar, biberon emzikleri, emzikler, bebekler için diş kaşıyıcılar.Tıbbi amaçlı bilezikler ve yüzükler, romatizma önleyici bileklikler ve yüzükler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetler, redde mesnet 2018/67772 sayılı marka kapsamında aynı veya benzer olarak bulunmaktadır. Şöyle ki; başvuru markasından çıkartılan 35.sınıftaki hizmetler, redde mesnet marka kapsamında aynen yer almaktadır. Başvuru markasından çıkartılan 10.sınıftaki emtialar, redde mesnet marka kapsamında aynen yer almasa da, redde mesnet marka kapsamında 35/5. alt sınıfta yer alan 10.sınıftaki emtialar ile benzerdir. Zira bir malın üretilmesinin doğal sonucu, o malın satışı/mağazacılığıdır. Dolayısıyla söz konusu mal ve hizmetler arasında birbirini tamamlayıcılık ilişkisi bulunmaktadır.
Sonuç olarak; dava konusu marka başvurusundan çıkartılan mal ve hizmetler ile redde mesnet marka kapsamında yer alan hizmetler aynı veya benzerdir.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; şekil, renk ve kelime unsurlarından oluştuğu, yeşil renk ile “…” ibaresine yer verildiği, bu ibarenin üstünde yeşil ve beyaz renklerden oluşan yaprak görünümlü şekil unsuruna yer verildiği, markanın alt kısmında ise küçük puntolar ile “İLAÇ ECZA DEPOSU” ibaresine yer verildiği tespit edilmiştir. Markanın genel görünümü incelendiğinde; ayırt ediciliği sağlayan esas unsurun “…” ibaresi olduğu, “34” rakamının İstanbul ilinin plakası olduğu, dolayısıyla coğrafi kaynak bildirme fonksiyonunun bulunduğu, şekil unsurunun “…” kelime unsuruna göre “Söz görünümden yüksek sesle konuşur.” ilkesi uyarınca arka planda kaldığı, “İLAÇ ECZA DEPOSU” ibaresinin gerek kavramsal anlamı, gerekse oldukça küçük puntolarla markasal mizanpajının yapılması nedeniyle arka planda kaldığı, dolayısıyla dava konusu markanın esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Redde mesnet marka incelendiğinde; kelime, renk ve şekil unsurlarından oluştuğu, yeşil renkli “…” ve turuncu renkli “…” kelimelerinin bitişik yazıldığı, bu kelimelerin üzerinde turuncu ve yeşil renkli insan siluetlerine yer verildiği, bu siluetlerin mavi renk ile çizilmiş bir kalp figürü üstüne konumlandırıldığı, redde mesnet markanın genel görünümünde, şekil unsurunun “…” kelime unsuruna göre “Söz görünümden yüksek sesle konuşur.” ilkesi uyarınca arka planda kaldığı, dolayısıyla dava konusu markanın esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer oldukları, her iki markanın da esaslı unsurunun müşterek olarak “…” ibaresinden oluştuğu, görsel, işitsel ve kavramsal olarak markaların benzer oldukları, buna göre, daha önce redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan gerek dikkatli ve bilinçli tüketici kesiminin, gerekse makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu gördüğünde veya işittiğinde, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet marka ile ilişkilendirebileceği, markaların aynı ticari kökenden geldiği hususunda yanılsamaya düşebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Asıl ve birleşen davaların REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen davalar bakımından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70’er TL maktu karar ve ilam harçları peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalı ve birleşen davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ve birleşen davalıya verilmesine,
4-Davacı-birleşen davacı tarafından yapılan 161,40 TL peşin harç, 161,40 TL başvurma harcı, 57,50 TL vekalet harcı, 137,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 517,80 TL yargılama giderinin davacı-birleşen davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Birleşen davalının yapmış olduğu 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacı-birleşen davacıdan alınarak birleşen davalıya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı-birleşen davacı vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, birleşen davalı vekilinin yokluğunda HMK madde 341 ve madde 345 Hükümleri gereği; kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza