Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/257 E. 2023/187 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/257 Esas – 2023/187
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/257 Esas
KARAR NO : 2023/187

DAVA : Marka (Marka Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 18/07/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan (Marka Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 18/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ülkemizdeki ‘…’ teknolojisinin öncülerinden ve lider firmalarından olduğunu, müvekkilinin … sayılı markanın sahibi olduğunu, ‘…’ marka ve … olarak işyerlerinde, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtalarında yıllardan beri kullanarak üne ve bilinirliğe kavuşturduğunu, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalı şirketin, müvekkil markasıyla iltibas ve/veya iktibas niteliğini taşıyan “…+…” ibaresini kullandığını, davalının bu kullanımlarının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eder nitelikte olduğunu, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluştuğunu, davalı adına … sayılı “… ve …” ibaresi tescil ettirilmiş olsa da, davalı şirketin bu markasına dayanamayacağını, arabuluculuk sürecinden olumlu sonuç alamadıklarını ve iş bu davayı açtıklarını ifade ederek; öncelikle davalı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı şirketin muhtemel marka hakkına tecavüz eylemlerinin men’ine, davalının marka hakkı ihlali oluşturan eylemlerinden kaynaklı olarak 1.000,00 TL maddi tazminatın (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) ve 100.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.
Davacı vekili 23/12/2022 tarihli somutlaştırma dilekçesinde özetle; Somutlaştırma noktasında; davalı tarafın sahibi olduğu ve halen kullanımında bulunan “…” güncel internet sitesinde kullanımların devam ettiğini, davalı tarafın internet sitesindeki kullanımlarının yanı sıra, sosyal medya hesabı olan “…” … platformunda da kullanımlarının olduğunu, davalının “…+…” ibaresini ürettiği/üretmiş olduğu, satışa/pazarlamaya sunduğu tüm ürünlerinde kullandığını, davalı tarafın “…” ibaresini yazılı masa takviminde, ahşap hediye kutusunda, merkez ve şubelerindeki tabelalar ve diğer görsellerinde de kullandığını, davalının hem fiziki olarak hem de dijital ortamda haksız kullanımı olduğunu, davalı şirketin Ticaret Sicil Gazetesi’nde merkez adresi olarak gözüken; …. adresindeki iş yerinde ve diğer şubelerinde kullanımlarının belirlenmesi amacıyla keşif yapılmak ve akabinde dosyanın bilirkişiye tevdii edilmek suretiyle inceleme yapılmasını talep ettiklerini, Kanun’un 151.maddesinin 2.fıkrasının (c) bendi uyarınca müvekkil şirketin yoksun kalınan kârının bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını talep ettiklerini ifade ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.29 ve m.149 hükümlerine göre; marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı hukuki korunma istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait … sayılı markaya tecavüz oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak; marka hakkına tecavüzün men’i, maddi ve manevi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmadığından dilekçe teati aşaması tamamlanmış, davacı yanın ibraz ettiği deliller alınmış, marka tescili ile alâkalı kayıtlar getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıalara ilişkin hususlar bakımından bilirkişi raporu aldırılmış, davacı yanın tanıklarının beyanları alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca ibraz edilen evrak, davacıya ait marka tescil belgesi, tanık beyanları, hukuki çıkarımları hariç olmak üzere maddi ve teknik tespitler içeren bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
“….” internet sitesinde bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan incelemede; sitenin sol üst köşesinde “…+…” kullanımına yer verildiği, her sayfada bu kullanımın sabit olduğu, aynı kullanımın bilirkişi raporunda görseline yer verilen video içerisinde de yer aldığı, üst kısımda “… – hakkımızda – … – … – kullanım alanı – bize ulaşın” linklerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Yapılan incelemede; “…” linkinin ana sayfaya yönlendirme yaptığı tespit edilmiştir. “Hakkımızda” linki ile yönlendirilen sayfanın bilirkişi raporunda görseli verilen ana sayfadaki kullanımla aynı olduğu, her iki bölümde de “… – 2004 yılında kurulan … markası adı altında öne çıkan …, sektöre farklı bir bakış açısı getirdi. Özellikle ürettiği kaliteli elyaflarla, … kullanıcılarının tercihi haline geldi. 5000m2 üretim tesislerinde her geçen gün kendini geliştiren … daima müşterilere en iyi ürünü en ekonomik şekilde sunmayı misyon edinmiştir.” açıklamalarına yer verildiği tespit edilmiştir. “…” linkinde bilirkişi raporunda görseline yer verilen kullanımın ve elyaflara ilişkin genel açıklamaların yer aldığı görülmüştür. Bu genel açıklamaların faaliyet alanına işaret ettiği, ancak, içerisinde markasal kullanımların ve “…” ibarelerinin yer almadığı tespit edilmiştir. Ayrıca açıklamaların yanında markasız görsellerin olduğu tespit edilmiş, bu görsellerin çekişme konusuyla ilgisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Anasayfadaki “…” linkinde yer alan kullanımların bilirkişi raporunda yer verildiği gibi olduğu tespit edilmiştir. Bu bölümde yer alan ve bilirkişi raporunda görseline yer verilen “…” butonunun tespiti talep edilen … linkine yönlendirme yaptığı, ayrıca görsel ve videolardan da … hesabına geçiş yapılabildiği, burada yer alan kullanımlarla … hesabında yer alan kullanımların aynı olduğu, bu haliyle internet sitesi ile … hesabı arasında derin (deep) link ile bağlantı kurulduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda örnek mahiyetindeki markasal kullanımlara yer verilmiş olup, görsel ve videolar bilirkişi heyeti aracılığıyla incelenmiştir. Bu bölümde yer alan görsellerdeki kullanımlar incelendiğinde; çoğunlukla münhasıran “…” kullanımının tek başına tercih edildiği, bir kısım kullanımlarda ise çekişme konusu yapılan “…+…” haliyle kullanımlara yer verildiği görülmüş, bilirkişi raporunda emsal nitelikte görsellere yer verilmiştir. Anasayfada yer alan “Kullanım alanı” linkinde bilirkişi raporunda yer verilen genel kullanım ve görseller yer almakta olup, başkaca açıklamalara yer verilmediği tespit edilmiştir. Anasayfada yer alan “Bize ulaşın” linkinde bilirkişi raporunda görseline yer verilen kullanım ve harita yer almakta olup, adres bilgisinin davalı tarafça bildirilen işyeri adresiyle aynı olduğu tespit edilmiştir. Yine bu bölümde yer alan telefon ve sipariş formu ile davalı tarafla iletişime geçilebildiği ve bu yollarla ürün temin edilebileceği tespit edilmiştir.
“…” internet sitesinde bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan incelemede; Hesap bilgilerinde yapılan incelemede; hesap adının … olduğu, profil fotoğrafı olarak yer alan markasal kullanımın “…+…” şeklinde olduğu, “…” ibaresi ile ticari faaliyetlere atıfta bulunulduğu, ayrıca yukarıda tespitlerine yer verilen … adresine link verildiği, bu linkin de aktif olduğu ve söz konusu siteye yönlendirme yaptığı, hesap ile internet sitesinin bu şekilde de bağlantılı hale getirildiği tespit edilmiştir. Yapılan incelemede; … internet sitesinin “…” linkinde yer alan ve yukarıda tespit edilen kullanımların aynı şekilde … hesabında da yer aldığı tespit edilmiştir.
Davalıya ait “….” adresinde bulunan işyerinde bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan incelemede; İşyerinin genel görünümünün, bina dışında kullanılan tabelaların ve tabelalarının yakından görünümünün “…+…” şeklinde olduğu tespit edilmiştir. İşyerinin bahçesine bir adet giriş, binaya ise iki adet girişin olduğu, girişlerden birinin ürün giriş çıkışı için kullanıldığı ve üzerinde bilirkişi raporunda görseline yer verilen tabelaların yer aldığı, personel giriş kapısının üzerinde tabelanın olmadığı sadece kapının sağ ve sol tarafı ile yan tarafında bilirkişi raporunda görseline yer verilen üzerinde markasal kullanımların bulunduğu üç adet saksının olduğu tespit edilmiştir. Binanın dışındaki yol kenarında işyerine yönlendirme yapan ve bilirkişi raporunda görseline yer verilen bir tabelanın olduğu da görülmüştür.
İşyerinin bahçesinde, işyerine ait bir kamyon olduğu, üzerinde bilirkişi raporunda görseline yer verilen markasal kullanımların yer aldığı tespit edilmiştir.
Personel girişinden işyerine girildiğinde, bilirkişi raporunda görsellerine yer verilen bankonun ve tabelanın girişte yer aldığı, ayrıca içinde … olan bir kutunun da bulunduğu tespit edilmiştir. İşyerinin içerisindeki duvarda kullanılan tabelanın “…” şeklinde olduğu tespit edilmiştir.
İşyerinin zemin ve iki kattan oluştuğu tespit edilmiştir. Zemin katın … imalatında ve paketlemesinde kullanılan atölye alanı olduğu anlaşılmıştır. Bu bölümde ayrıca ofis kısmının olduğu da görülmüştür. Zemin kattaki atölyenin genel görünümüne ve kullanımlara bilirkişi raporunda görsel olarak yer verilmiştir. Bir kısım ürünlerin paketlerinde markasal kullanımların yer almadığı, bir kısım paketlerin ve çuvalların üzerinde ise bilirkişi raporunda görseline yer verilen markasal kullanımların olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca paket üretiminin ve paketlemenin de bu bölümde yapıldığı, markasal kullanım içerir boş ambalajların da olduğu tespit edilmiştir.
Zemin katta ayrıca küçük bir ofis alanının yer aldığı tespit edilmiş, ofis içerisindeki markasal kullanım örneklerine bilirkişi raporunda yer verilmiştir. Bu bölümde markasal kullanım içerir flama, masa ve duvar takvimi, not kağıtları, kalem, broşürler ve kartvizit olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede; davalı ticari faaliyetinin … ürünlerinin üretim ve satışına yönelik olduğu tespit edilmiştir. Nitekim gerek işyerinde, gerekse sanal ortamda yapılan incelemede, … ürünlerinin üretim, reklam ve tanıtım faaliyetlerinin yapıldığı, ürünlerle ilgili açıklamalara yer verildiği görülmektedir. Gerek fiziki işyeri üzerinden gerekse sanal ortam üzerinden ticari faaliyetin yürütüldüğü, sipariş verilmesinin mümkün olduğu, sitedeki sipariş formu, adres ve telefon numaraları üzerinden iletişime geçilmesinin ürünlere bu şekilde erişim sağlanmasının mümkün olduğu tespit edilmiştir.
Davacının … sayılı markasının kapsamında farklı sınıfların yanı sıra 22. sınıfta yer alan “Halatlar, ipler, ip merdivenler, hamaklar, balık ağları. Çadırlar, tenteler, brandalar, yelkenler, otomobil örtüleri. Tekstilden mamul ambalaj torbaları. Kauçuk ve sentetik olmayan döşeme doldurma malzemeleri (yün, pamuk dahil). Tekstil amaçlı sentetik elyaflar, işlenmemiş büküm elyafları, cam elyaflar” mallarının da tescilli oldukları görülmüştür. Bu ürünleri üreten kişi ticari hayatın doğası gereği aynı marka ile ürün satışını da gerçekleştirmektedir. Bu yönüyle söz konusu ürünlerin satışı hizmetlerinin de bu ürünlerle ilgili olduğu değerlendirilmiştir. Bu yönüyle davalı tarafın ticari faaliyetleriyle davacı tarafın markasının kapsamının aynı olduğu kanaatine varılmıştır.
“…” ibaresinin “dokunmamış kumaşlar” olarak Türkçeye çevrilebileceği, bu ibarenin “…” veya “dokusuz kumaş” olarak piyasada yaygın kullanımının olduğu, “…”in ““Kağıt, dokuma, örme, iplik haricinde liflerin çeşitli yöntemlerle bir araya getirilmesiyle oluşturulan tülbentin mekanik, kimyasal ve ısıl yöntemlerle sabitleştirilmesiyle elde edilen tekstil malzemesi.” olarak tanımlanabileceği, yine bu ibarenin “Dokusuz kumaşlar, farklı uzunluklardaki elyafların kimyasal, mekanik veya ısı yoluyla bir araya getirilmesiyle üretilen kumaş benzeri materyallerdir. Dokusuz kumaş terimi klasik tekstil endüstrisinde dokuma veya örme olmayan keçe ve benzeri kumaşları ifade eder. Bu kumaşlar klasik kumaşlarla karşılaştırıldığında mukavemet yönünden zayıf olmakla birlikte çok düşük gramajlarda yüksek makine verimleri ile üretilebildikleri için önemli maliyet avantajları sağlamaktadır. Medikal, geotekstil, hijyen, ayakkabı, mobilya, tekstil, promosyon, gibi alanlarda kullanılmaktadır. Dokusuz kumaşlar genelde küçük elyafların bir tabaka veya ağ şeklinde (bir kağıt makinesi üzerinde kağıda benzer) bir araya getirilmesi ve ardından mekanik olarak (keçe yapımında olduğu gibi bunları lifler arası sürtünmenin daha güçlü bir kumaşla sonuçlanacak şekilde tırtıklı iğnelerle kenetlenmesi) bir yapıştırıcı ile veya termal olarak (bağlayıcı kullanarak (toz, macun) veya polimer eriterek) ve sıcaklığı arttırarak bağlayıcıyı ağ üzerinde eriterek) bir araya getirilmesiyle üretilirler.” şeklinde tanımlanabileceği ve farklı türlerinin bulunduğu bilinmektedir. Nitekim …’nın (…) sitesinde de benzer yönde olacak şekilde “…” kumaşlar “Elyaflardan yapılan yenilikçi, yüksek teknolojili, mühendislik ürünü kumaşlardır. Çok çeşitli tüketici ve endüstriyel ürünlerde, diğer malzemelerle kombinasyon halinde veya tek başına kullanılırlar.” tanımlamasına yer verilmiştir. “…”a ilişkin açıklama ve bilgilere ticari hayatta faaliyet gösteren üçüncü kişilere ait farklı kaynaklardan ulaşmak da mümkündür. Ticaret hayatında bu ibarenin bahsi geçen teknik ve tasviri anlamıyla bilindiği ve farklı üreticiler tarafından markalarında kullanıldığı tespit edilmiştir. Yapılan incelemede, “…” veya “…” ibarelerinin, çekişme konusu sınıflarda farklı esas unsurlarla birlikte üçüncü kişiler adına tescil edildiği de tespit edilmiştir. Bu yaygın kullanım ve tasviri anlam göz önüne alındığında, ilgili tüketici kitlesi tarafından bu ibarenin bilindiği ve markasal algısının olmadığı değerlendirilmiştir. Nitekim yaygın kullanımı olan bu ibarenin ticaret hayatında herkesin kullanımına açık olduğu, tali unsur olarak tasviri ve gerçek anlamıyla markalarda yer almasının mümkün olduğu ve iltibasa neden olmayacağı değerlendirilmektedir. Nitekim, tekstil bilim alanında kumaş yüzeyleri yöntemlerine göre dokuma (…), örme (…) ve dokusuz yüzeyler (…) olarak sınıflandırılırlar. Dolayısıyla … sözcüğü dokuma olmayan veya dokusuz yüzeylerin İngilizce karşılığı olarak tekstil alan terminolojisi içinde yerini almıştır. Dünya çapında tüm tekstil endüstrilerinde de dokusuz yüzeylerin genel adı olarak “…” evrensellik kazanmış bir kelimedir. Sonuç olarak; “…” ibaresinin sektörde herkes tarafından kullanılan, tanımlayıcı ve somut ayırt edici niteliği olmayan bir ibare olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Yapılan incelemede, davacı tarafa ait “…+… … a.ş.” ibareli markanın kelime, … ve renk unsurlarından oluştuğu görülmüştür. Markada, büyük harflerle ve büyük puntolarla … ibaresine yer verildiği, ibarenin markanın ortasında olacak şekilde konumlandırıldığı, diğer unsurlara göre nispeten çok daha büyük puntolarla kaleme alındığı görülmektedir. … ibaresinin kullanımı ve konumlandırılışı göz önüne alındığında; markada ilk okunan ve algılanan hakim unsur konumunda olduğu görülecektir. Bu ibarenin altında olacak şekilde ve geri planda “… A.Ş.” ibarelerine yer verildiği, bunların ticaret hayatında herkesin kullanımına açık genel ibareler olduğu, markaya bir ayırt edicilik katmayacağı değerlendirilmiştir. Bunların dışında markada, alt alta olacak şekilde dört kademeden oluşan kırmızı renkli bir logonun tercih edildiği görülmektedir. Logonun, aynı şeklin tekrarıyla oluşturulduğu görülmüş, şeklin baş, son ve orta kısımlarının aynı kalınlıkta tasarlandığı, dalga şekli veya “…” ibaresinin ilk harfinin tasarlanmış hali olarak algılanabileceği değerlendirilmiştir. Ancak, bu haliyle söz konusu kullanımın markadaki … ibaresinin okunuş ve algılanışını değiştirmediği, bu ibare üzerindeki vurguyu ortadan kaldırmadığı tespit edilmiştir. Öte yandan markada çok küçük puntolarla ve nispeten okunaksız bir biçimde “…” ibaresine yer verildiği görülmektedir. İbarenin, markanın genel görünümüne etkisinin olmadığı, geri planda marka algısı yaratmayan bir kullanım olduğu ve bu haliyle markaya ayırt edicilik katmadığı değerlendirilmiştir. Açıklandığı üzere söz konusu ibare herkesin kullanımına açık tasviri bir adlandırmadır. Tek başına bir kimsenin tekeline bırakılamayacak nitelikteki bu ibarenin davacı markasında da gerçek ve tasviri anlamıyla geri planda kullanıldığı, markada tali unsur olarak yer aldığı tespit edilmiştir. Bu haliyle davacı markası incelendiğinde, markanın asli unsurunun baskın ve ayırt edici konumda olan … ibaresi olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı kullanımları incelendiğinde; bir kısım kullanımlarda “…” ibaresinin münhasıran yer aldığı, davacı markasından farklı esas unsurlardan oluşan bu kullanımların davacı markası ile görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Bir kısım kullanımlarda ise; bilirkişi raporunda oluşturulan tabloda yer verilen kelime, … ve renk kombinasyonundan oluşan markalara yer verildiği tespit edilmiştir. Bu kullanımlar incelendiğinde; bir kısım kullanımlarda düz zemin üzerinde kelime ve logonun kullanıldığı, diğer bir kısım kullanımlarda ise farklı tonlardan oluşan renkli zemin unsuru üzerine, kısmen bu zemin unsurunun altında kalan ancak diğer tüm unsurları içerisine alan altıgen çerçevenin tercih edildiği görülmektedir. Bu zemin ve çerçeve unsuru içerisinde de nispeten diğer unsurlara göre daha büyük puntolarla ve kalın harflerle “…” ibaresine yer verildiği görülmektedir. Markalardaki kullanımı ve konumlandırılışı göz önüne alındığında, bu ibarenin markaların ilk okunan ve algılanan hakim unsur konumunda olduğu görülmektedir. … ibaresi veya benzeri davacı markasında yer almamaktadır. Bu noktada, … ibaresinin çekişme konusu ürünlerde ayırt ediciliğinin olmadığı, herkesin kullanımına açık tali unsur olduğu, ancak markada … ile bütünsel bir kullanım yaratıldığı da tespit edilmiştir. Öte yandan markalarda bir …/… unsuruna yer verildiği görülmektedir. Söz konusu … unsurunun, davacı markasındaki … unsurundan farklı olarak, farklı renklerden ve üç kademeden oluştuğu, uç kısımlarının incelen bir yapıyla sonlandırıldığı, daha dik olacak şekilde konumlandırıldığı tespit edilmiştir. Gerek … unsurlarının içerdiği tasarımsal farklar gerekse markadaki tüm … unsurlarının kullanımı göz önüne alındığında, davacı markasında yer alan … unsuru ile davalı kullanımlarda yer alan …/… unsurunun benzer olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Öte yandan davalı kullanımlarda yer alan …/… unsurunun da markada esas unsur konumunda yer alan … ibaresinin okunuş ve algılanışını değiştirmediği, aksine … ibaresine atıf yapan bir kullanım olarak algılanacağı tespit edilmiştir. Bu haliyle, markaların baskın ve ayırt edici esas unsurlarının farklı oluğu, öte yandan markaların gerek …/… unsurlarının, gerekse genel görünümlerinin iltibas yaratacak derecede benzer olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı kullanımlarında en altta “…” ve “… …” ibarelerine yer verildiği görülmektedir. Söz konusu ibarelerin tasviri anlama sahip olduğu, herkesin kullanımına açık bu ibarenin tek bir kişinin tekeline bırakılamayacağı ve bir markada gerçek ve tasviri anlamıyla kullanılmasının iltibasa neden olmayacağı değerlendirilmektedir. Davalı kullanımlarında da bu ibarenin en altta konumlandırıldığı, geri planda ve tali unsur olarak kullanımlarda yer aldığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda davalı kullanımlarında yer alan asli unsur ve genel görünüm dikkate alındığında “…” ibaresinin markada yer almasının iltibasa neden olmayacağı değerlendirilmiştir. Açıklanan hususlar kapsamında, markaların baskın ve ayırt edici asli unsurlarının, ayrıca logolarının ve … ve renk unsurları ile yarattıkları bütünsel algının görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde farklı olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Sonuç olarak; davalının markasal kullanımları ile davacıya ait tescilli markanın iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadığı tespit edildiğinden, davalının, davacıya ait marka haklarını ihlal eder eylemlerinin veya bu yönde muhtemel eylemlerinin bulunmadığı tespit edilmiş ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin yatan harçtan mahsubu ile arta kalan 1.544,93 TL harcın talebi halinde davacıya iade edilmesine,
3-Tecavüzün men’i istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Maddi tazminat istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat istemi bakımından; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 179,90 TL karar ve ilam harcı, 125,40 TL vekalet harcı, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 321,50 TL posta masrafı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.252,92 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 51,20 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekillerinin ve Davalı yetkilisinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde …. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2023

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza