Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/255 E. 2022/358 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/255 Esas
KARAR NO : 2022/358
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/07/2022
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
YAZIM TARİHİ : 26/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14/07/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ …’ın, E-Ticaret Danışmanlığı yapmak amacıyla “….com” isimli siteyi kurmuş olduğunu ve 15.04.2020 tarihinde … başvuru numarası ile “…” ibaresi için 35. Sınıf ve 42. Sınıftan marka tescili başvurusunda bulunmuş olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu 30.04.2020 tarihinde “…” ibareli marka başvurusu için yayın kararı vermiş olduğunu, ancak işbu başvurunun “dopinghafıza, … notlar şekil”, “… ygs-lys”, “…” ibareli markaların “…” ibaresini bağımsız ayırt edici unsur/unsurlardan biri olarak barındırdıkları bu bağlamda ilgili tüketici kesimi nezdinde marka sahipleri arasında iktisadi yönden bir bağlantı bulunduğu yönünde bir izlenim oluşabileceği” gerekçesiyle reddedilmiş olduğunu, “…” ibareli marka başvurusunda markada siyah ve yeşil renklerin kullanılması, “o” harfinin tasarımının farklı olması, yazı şekli ve kelimenin bütünü itibariyle benzer olarak gösterilen “… YGS-LYS”, “… Notlar”, “… Hafıza” markalarından farklılık gösterdiğinin ortada olduğunu, markaların birbirinin aynısı olması için şekil, kelime, resim, renk vb. detayların birebir aynı olması gerektiğini, markalar arasında benzerlik incelemesinde markaların bir bütün olarak halkta bıraktığı intiba, etkinin dikkate alındığını, müvekkili marka tescili başvurusuna konu ibare ile e-ticaret danışmanlığı hizmeti vermekte olup itiraz edenin markasının ise eğitim alanında hizmet vermekte olduğunu, bu nedenle müvekkilinin ibaresinin hitap ettiği tüketici kitlesi tacirler iken itiraz konusu markaların ise öğrenci ve velilerine hitap etmekte olduğunu, bu nedenle markanın tüketiciler üzerinde karıştırılma etkisi oluşturmasının mümkün olmadığını, firmaların ya da kişinin ürün ya da hizmeti için kullanmak istediği markanın tescilli bir markaya benzer olması durumunda o markanın tescilinin yapılmamakta olduğunu, bu durumda söz konusu markanın gerçekten kullanılıp kullanılmadığının araştırılması, kullanılmadığının ispatı durumunda markanın tescilinin iptali talebinde bulunulmasının gerekmekte olduğunu, marka başvurusuna bir itiraz başvurusu yapılmışsa ve bu itiraz en az beş yıllık bir tescil süresi olan markaya dayandırılmışsa sözü edilen markanın temsil ettiği ürün ya da hizmeti temsil ettiğine dair kullanımının ispatlamasını isteme hakkına sahip olduğunu, bu kapsamda taraflarınca talep edilmesine rağmen “Kullanım ispatı talebine konu itiraz gerekçesi markaların varılan nihai sonucu değiştirmeyeceği tespit edildiğinden kullanım ispatı incelemesine gerek görülmemiştir.” gerekçesiyle marka kullanımının ispatı ve marka tescili talebinin reddedilmiş olduğunu, söz konusu durumun açıkça usule ve yasaya aykırılık oluşturmakta olduğunu beyan ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun E-29822383-000-220298750 sayılı ve 05.05.2022 tarihli ret kararının iptali ile … başvuru numaralı ve “…” ibareli markanın tescilini
talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 04/08/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait başvuruya konu marka ile
davalıya ait tescilli markalar arasında 6769 sayılı SMK m.6/1 uyarınca benzerlik bulunmadığını
ileri sürmekte olduğunu, söz konusu iddiaların hukuka uygun
olmadığını, iltibas tehlikesi, eski ve yeni markaların aynı veya benzer olup olmadıkları
ve aynı ya da benzer mal/hizmetleri kapsayıp kapsamadıkları dikkate alınarak
saptandığını, markalar arasında iltibas tehlikesi, telaffuz, biçim ya da anlam itibarıyla
ortaya çıkabilir olduğunu,
başvuru konusu marka ve redde mesnet markalarda ön plana çıkan
esas unsurun, birbirinin tıpatıp aynısı olan “…” kelimesi olup, fonetik, biçimsel
ve anlamsal benzerlik nedeniyle, markaların umumi intibalarının da aynı
olduğundan şüphe bulunmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 23/09/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İtiraza dayanak müvekkili markaları ve davacı marka başvurusunun SMK m.6/1 uyarınca karıştırılma ihtimali olduğunu, itiraza dayanak müvekkili markaları ve davacı marka başvurusunun kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı ya da benzer olduğunu, itiraza dayanak müvekkili markaları ve davacı marka başvurusunun SMK m.6/1 uyarınca ilişkilendirilme ihtimali olduğunu, davacının kullanım ispatı talebinin dikkate alınmaması hususunun yasaya ve usule aykırı olduğunu belirtmişse de; uyuşmazlık konusu YİDK kararında müvekkiline ait 2016/06494, 2017/17263, 2017/17271 ve 2017/17982 sayılı markaları üzerinden değerlendirme yapılarak karara varılmış olduğunu, 2016/06494, 2017/17263, 2017/17271 ve 2017/17982 sayılı markaları müvekkil markaları, … sayılı … markasının başvuru tarihi olan 15.04.2020 tarihinde 5 yıldır tescilli olma şartını doldurmadığından kullanım ispatı talep hakkının doğmamış olduğunu, usul ekonomisi gereği, anılan 4 müvekkili markası ile kanaat oluşturan Kurulun kararının yerinde olduğunu, davacı iddialarının bu bakımdan kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilinin 2011 yılından beri sektörde aktif faaliyet göstermekte olup kullanımın ispatı yönünden hiçbir çekince olmadığını beyanla; davacının haksız ve mesnetsiz davasının bütünüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet 2016/06494, 2017/17263, 2017/17221 sayılı markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanunun 15/C maddesine göre; Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesinin kararları Kurumun nihai kararlarıdır. Bu kararlara karşı, kararın bildirim tarihinden itibaren iki ay içinde Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açılabilir.
Kanunda belirtilen bu süre hak düşürücü süre olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re’sen gözetilmesi gereken, hukuki niteliği itibari ile def’i olmayıp itiraz mahiyetindedir.
Somut olayda; Davaya konu … sayılı YİDK kararının, davacı tarafa 06/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın 14/07/2022 tarihinde açıldığı tespit edilmiştir. Buna göre; iki aylık hak düşürücü sürenin son gününün 06/07/2022 gününe tekabül ettiği anlaşıldığından, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunması nedeni ile işin esasına geçilmeksizin ön inceleme duruşmasında davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı peşin alındığından, bu hususta harç ikmaline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 165,00 TL tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 337,90 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından sarfedilen 23,00 TL vekalet harcının davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı kurum vekili, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/12/2022
Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza