Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/224 E. 2023/40 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/224 Esas – 2023/40
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/224 Esas
KARAR NO : 2023/40

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 21/06/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 21/06/2022 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin …’e yaptığı itirazların aksine, müvekkilinin … sıra numaralı tasarımı ile davalının itiraza gerekçe gösterilen … sıra numaralı tasarımları arasında yenilik ve ayırt ediciliği zedeleyici bir benzerlik bulunmamakta olduğunu, davacının tasarımının, davalının tasarımına nazaran yeni ve ayırt edicilik vasfını haiz olduğunu, taraf tasarımlarının yapıları, bel girintileri ve taban kısımlarının oldukça farklı olduğunu, taraf tasarımlarının aynı olmadığını, taraf tasarımlarının bilgilenmiş tüketici üzerinde bıraktıkları genel izlenimlerin farklı olduğunu, müvekkilinin … sıra numaralı tasarımının dar ve uzun yapılı olduğunu, bununla birlikte, dar olan bel kısmının tam ortada başlamakta olup, bel kısmından sonra tabana doğru hafifçe genişlemekte olan dik bir iniş bulunmakta olduğunu, ağız kısmı ile yuvarlatılmış olduğunu, buna karşılık, davalının … sıra numaralı tasarımı, davacının tasarımı ile kıyaslandığında geniş ve kısa yapılı olduğunu, bel ve ağız kısmı oldukça geniş olan bu tasarımın, bel kısmından sonra da tabana doğru verev olarak ve genişçe inmekte olduğunu, geniş bir forma sahip olan bu tasarımın ağız kısmı da davacının tasarımının aksine keskin olduğunu, son olarak, davacının tasarımındaki bel kısmı tasarımın tam ortasında yer almaktayken, davalının tasarımında bel kısmının ağza yakın başlamakta olduğunu, taraf tasarımlarındaki tek ortak noktanın gövdelerindeki daralma olduğunu, bu daralmanın da tasarımlarda farklı ölçülerde ve farklı konumlarda yer almakta olduğunu, taraf tasarımları birebir aynı olmadığı gibi var olan iş bu tek benzerliğin tasarımların bütünsel algısını etkilememekte olduğunu, taraf tasarımlarının geri kalan tüm özelliklerinin farklı olduğunu, tespit edilen bu farklılıklarla taraf tasarımlarının aynı olmadığını, davacıya ait … sıra numaralı tasarımın davalıya ait tasarım karşısında yenilik koşulunu sağlamakta olduğunu, bu kapsamda bilgilenmiş kullanıcının, taraf tasarımları arasındaki gerek tasarımlar arasındaki formsal (uzunluk, genişlik, ağız açıklığı vs) farklılıkları, gerekse de konumlandırma ve şekilsel farklılıkları (bel kısımlarının konumları ve kıvrım dereceleri gibi) kolaylıkla fark edebilecek olduğunu, bu sebeple bu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimlerin farklı olacağının ve davacı tasarımının ayırt edicilik koşulunu sağladığının kabulü gerekmekte olduğunu belirterek; …’in 20.04.2022 tarih ve …sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı … vekili 06/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu … sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe olarak gösterilen tasarımlardan … sıra numaralı tasarımın özellikle kesitlerinin genel izlenim itibarıyla benzer olduğunu ve itiraza konu tasarımın bu itiraz gerekçesi karşısında ayırt edici olmadığını, tasarımların genel görünümlerinin yüksek oranda benzer olup, tasarım sahibi tarafından beyan edilen farklılıkların ayrıntı seviyesinde olduğunu, bu küçük farklılıkların tasarımlar arasındaki ayniyeti ortadan kaldırmamış olduğunu, tasarımları ve ürünleri farklılaştırmamış olduğunu, dava konusu tasarım başvurusunun, önceki tasarım karşısında ayırt edici niteliğe sahip olmadığını, yenilik vasfını taşımamakta olduğunu, tasarımlar arasındaki mevcut farklılık durumu göz önüne alındığında, tasarımlar arasında genel izlenim bakımından belirgin biçimde farklılıkların bulunmadığını, bu sebeplerle, verilmiş olan … kararının hukuka uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili 22/07/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının tasarımının, tescil başvurusunun gerçekleştirildiği sırada yeni olmadığını, tescil müracaatının gerçekleştiği tarihten evvel; müvekkili firmanın mesnet tasarımlarının tescilli olduğunu, müvekkili firmanın mesnet tasarımları ile davacı yan tasarımlarının ayniyet derecesinde benzer olduğunu, davacı yan tarafından tescil müracaatına konu edilen tasarımın tescil edilmesinin SMK’ya aykırılık teşkil edeceğini, hal böyle iken; davacı tarafından tescil müracaatına konu edilmiş olan … kod ve sıra numaralı tasarımın; müvekkili firmanın mesnet tasarımları ile ayniyet derecesinde benzer olup, dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik kriterlerini haiz olmadığını, aksi yöndeki davacı kanaatlerinin kabul edilmesi imkânı bulunmadığını, bu bakımdan davacı yanın haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği …sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, redde mesnet tasarım belgesi celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 27.08.2021 tarihinde … sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, çoklu tasarımın tescil edildiği ve 24.09.2021 tarih ve 373 sayılı …. ‘nde yayımlandığı, davalı şirketin 24.12.2021 tarihli yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacının 27.01.2022 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, …sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve … sıra numaralı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 21.04.2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, …’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, redde mesnet gösterilen dokümanlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Somut olayda dava konusu bardak tasarımı bakımından bilgilenmiş kullanıcı; bu ürünleri satın alan, tüketen, ilgili ürün yelpazesine ilişkin genel bir bilgiye sahip olan ve ilgili ürünü pazarlayan kişidir.
Somut olay bakımından çay bardağı tasarımında tasarımcının belirli bir seçenek özgürlüğüne sahip olduğu, ancak bu seçenek özgürlüğünün ürünün teknik fonksiyonu ve işlevi bakımından kısıtlı olduğu söylenebilecektir. Zira küçük boyutlu çay bardaklarında bardağın rahat bir şekilde tutulabilmesi, dökülmeden bir zemine koyulabilmesi, içerisine çay koyulabilmesi ve çayın içilebilmesi için belirli şekillerde üretilmesi gereklidir. Tasarımcı bu kısıtlar dışında tasarıma yeni unsurlar ekleyebilmelidir. Bu dar alanda yapılacak asgari ölçüdeki farklılıklar ilgili tasarımın öncekilerden farklılaşmasını mümkün kılabilecektir.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyeti vasıtasıyla mutlak yenilik araştırması yaptırılmıştır. Buna göre; davacı tasarım başvurusundan önceki tasarımlar ile davacı tasarımı arasında yapılan karşılaştırmada önceki tarihli bardaklarla davacı tasarımı; uzun yapısı, cam malzemenin kullanılması ve şeffaf olması, ağız yapılarının yumuşak hatlı olması dışında; bardakların bel kısmının ağıza yakınlığı dolayısıyla ortaya çıkan farklılıklar, bardakların taban kısımların genişlikleri, bardakların bel kısmının sahip olduğu genişlik ve keskinlik birbirinden farklılaşmakta ve tasarımlar arasındaki bu farklılıklar küçük ayrıntılardaki farklılıkların ötesinde farklılıklar olduğu ve dolayısıyla davacının tasarımının yeni sayılacağı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tasarım kısımları numaralandırılarak; dava konusu tasarım ile redde mesnet alınan tasarım karşılaştırıldığında;
Davacıya ait tasarım şeffaf bir yapıya sahip iken davalı tasarımı mat bir yapıya sahiptir.
Davacın tasarımının (1) numaralı kısmı daha yuvarlak ve yumuşak bir hatta sahip iken davalı tasarımının aynı kısmı daha keskin bir şekle sahiptir.
Davacı tasarımın (2) numaralı kısmı daha dar ve kısa bir kavise sahip iken davalının tasarımının aynı kısmı daha geniş ve uzun bir kavise sahiptir.
Davacının tasarımın (3) numaralı kısmında karşılıklı iki çizgi bulunmaktayken davalı tasarımında bu çizgiler yoktur.
Davacı tasarımının (4) numaralı kısmı daha dik bir açıya sahipken, davalının tasarımından ilgili kısımı daha geniş ve bombeli bir yapıya sahiptir.
Davacının tasarımının en alt kısmında (6 numara) şeffaf bir kısım bulunmakta iken davalının tasarımında bu kısım bulunmamaktadır.
Davacının tasarımının alt kısmı (5 numara) davalının tasarımına göre daha dardır.
Davacı ve davalı tasarımın uzunlukları benzerdir.
Her iki tasarımda da – yukarıda sayılan farklılarla birlikte – bardakların orta kısımları alt ve üst kısımlarına göre incelmektedir.
Yukarıda tasarımlar arasında yapılan karşılaştırmada davacı tasarımı ve davalı tasarımında benzerliklerden çok farklılıkların ön plana çıktığı görülmektedir. Yapılan bu karşılaştırma sonucunda tasarımlar arasındaki farklılığın sadece küçük ayrıntılarda farklılıkların ötesinde farklılıklar olduğu ve dolayısıyla dava konusu tasarımın, redde mesnet tasarım karşısında yeni sayılacağı kanaatine varılmıştır.
Somut olay bakımından bilgilenmiş kullanıcı, seçenek özgürlüğünün dar olduğu bardaklar bakımından davacı tasarımında davalı tasarımına göre büyük farklılıkların meydana getirilmesini beklemeyecektir; davalının tasarımı, bilirkişi raporunda yer verilen önceki tarihli tasarım örnekleri ile karşılaştırıldığında, kendinden önceki tasarımlardan önemli ölçüde farklılaşamamıştır ve bu sebeple koruma kapsamı dardır; davacı tasarımının, yukarıda açıklandığı üzere, davalı tasarımına göre ortak özelliklerden ziyade farklılıklarının ön plana çıktığı; her iki tasarım bir bütün olarak dikkate alındığında davacının tasarımının davalının tasarımına göre bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin farklılaştığı söylenebilecektir. Bu sebeple davacının tasarımının davalının tasarımına göre SMK m. 56/5 ve 6’ya göre ayırt edici olduğu değerlendirmesinde bulunulmuştur.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; dava konusu tasarım başvurusunun yeni ve ayırt edici olduğu tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; …sayılı … kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 23,00 TL vekalet harcı, 173,00 TL posta-tebligat, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.357,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … A.Ş. tarafından sarf edilen 48,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davalı … A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2023

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza