Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/188 E. 2023/197 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/188 Esas – 2023/197
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/188 Esas
KARAR NO : 2023/197

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 27/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının … başvuru sayılı “…” ibareli markasının ilanına davalı firmanın … sayılı tescilli tasarımını mesnet göstererek SMK m. 6/6 hükmü kapsamında dosyaladığı itirazının diğer davalı … tarafından kabul edilerek davacının marka başvurusunun bütünüyle reddedilmesinin haksız ve hukuka aykırı bir işlem olduğunu, zira dava konusu edilen kararda davalının itirazlarına mesnet aldığı markaları ile davacının markasının benzemediği hususu isabetle tespit edilmişken, davalı firmanın tasarımının mesnet alınarak davacının markasının reddedilmesinin doğru olmadığını, taraf markalarının gerek paket renkleri, marka kelime ve yazı karakterleri, kelimelerin renk ve sıralamaları ve yazı boyutları, gerekse paketler üzerinde kullanılan figür ve yazılar bakımından benzemediğini, davacının, davalının markalarını taklit ettiği ya da davalı markalarına benzer marka üreterek davalının piyasada mevcut şöhret ve tanınmışlığından istifade ederek, haksız kazanç sağlamayı hedeflediği iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, zira davacının tasarımı üzerindeki telif hakkının 5846 sayılı … kapsamında korunduğunu, halk nezdinde davacının markası ile davalının tasarımının ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, bunlar arasında sadece ürünün … olması ortak görülmekle birlikte, ürünlerin herkesçe biliniyor olması karşısında, ayırt ediciliği bulunmayan ve nihayetinde davacı tarafından üretilmesi de abesle iştigal etmeyeceğinden, sırf bu nedenle dahi bunların benzer olduğu iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu edilen markada baskın ve farklılık yaratan unsurların kelimeler olduğunu, markanın genel görünümünde davalının markalarının aksine dalgalı görünümle dikey renk kompozisyonu kullanılmadığını, yatay ve paralel renk geçişlerine yer verildiğini, her iki ambalajda kullanılan hindistan cevizi görselinin de iddia edilenin aksine farklı formda olduğunu, davacının markasının bir ürün görselinden ibaret olmayıp diğer pek çok unsur barındırdığını, markaların bütünsel olarak incelenmeleri gerektiği yönündeki ilke doğrultusunda davacının markasında ürün görseli dışındaki unsurların göz ardı edilmesi gibi bir yaklaşımın kabulünün mümkün olmadığını, ayrıca karşılaştırılan marka ve tasarımlardaki ürün görsellerinin de farklı olduğunu, zaten davalının redde mesnet alınan tasarımının hukuka aykırı bir şekilde tescil edilmiş olduğunu, zira yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadığını ve harcıalem bir tasarım olduğunu, “…” olgusu üzerinde davalı firmanın hiçbir tekelinin bulunmadığını, bu olgunun genel, soyut ve harcıalem olduğu gibi ilgili sektörde herkesin üretebileceği bir ürün olduğunu, davalının “…” yemek tarifi üzerinde, bu yemeğin görselini tasarım olarak tescil ettirmek suretiyle tekel kurmak niyetinde olduğunu, böyle hukuka aykırı bir sonucun ve tekelin ortaya çıkmasına sınai mülkiyet hukukunun ve bu bağlamda idarenin alet edilmesinin düşünülemeyeceğini, zaten bu tasarımın davalı adına tescilinden önceki tarihlerde bu keklerin üretildiği kalıpların davacı adına … sayı ile tescilli faydalı model kapsamında korunduğunu ve aynı sektördeki bir çok aktör tarafından benzer nitelikte keklerin üretilmesi nedeniyle bu kek şeklinin kamuya mal olduğunu, bu özelliklerinin gözardı edilmiş olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zaten SMK m.6/6 hükmünün lafzında “sınai mülkiyet hakkı” ifadesinin geçmediğini, hükümde geçen “fikri mülkiyet” ifadesinin … kapsamındaki korumayı ifade ettiğini, SMK kapsamındaki hiçbir mülkiyet hakkının fikri mülkiyetin konusu olamayacağını, tüm bu nedenlerle davalının dava konusu karara gerekçe tasarım tescilinin kötü niyetli olduğunu ve bu tescile itibar edilemeyeceğini, ayrıca tasarımlara konu edilen ürün görsellerinin sınırsız versiyonları olabileceğini, kek görselinin bölünmüş olarak ve renk kombinasyonlarının farklı şekilde birleştirilmesi halinde kullanımlarının engellenemeyeceğini, yani davalı tasarımının esasen marka hukukundaki ayırt edici niteliği düşük zayıf markaya benzer bir zayıf tasarım niteliğini taşıdığını, nitekim SMK m.58/4-b maddesi uyarınca ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özelliklerinin tasarım hakkının koruması kapsamında kaldığını, somut uyuşmazlığa konu ürünün ince ve uzun olmasının ve bu ürünün dışının beyaz hindistan cevizi ve içinin kahverengi kakaolu kek özelliğinde olmasının esasen bu ürünün “…” olmasının teknik fonksiyonunun zorunluluğundan kaynaklandığını, dolayısıyla davalı tasarımıyla davacı markasındaki ürün görseli arasındaki benzerliklerin istisnasız tamamının esasen ilgili ürünün teknik fonksiyonunun ve doğasının zorunlu kıldığı durumlar olduğunu, bu ortak noktaların davalı tasarımıyla davacının markasındaki ürün görseli arasındaki benzerlikler olarak addedilmelerinin olanaklı olmadığını ileri sürerek, … …’nın dava konusu edilen 21.03.2022 tarihli ve … sayılı kararının iptaline ve … başvuru sayılı markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 31/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde SMK m.6/6 lafzında “sınai mülkiyet hakkı”nın yer almadığı belirtilmişse de madde metninde yer alan fikri mülkiyet hakkının, telif hakları ve sınai mülkiyet hakları olmak üzere iki gruba ayrıldığını, yani sınai mülkiyet haklarının fikri mülkiyet haklarının bir türü olması nedeniyle davacının bu yöndeki iddialarına itibar edilemeyeceğini, davalı firmanın dava konusu edilen red kararına mesnet alınan … nolu tasarımının 06.02.2020 tarihinden muteber olmak üzere korunduğunu, dava konusu edilen markanın da bu tasarım kapsamında korunan ürün görsellerinin aynısını içerdiğini, davalı tarafın tescilli tasarımı ile davacı tarafından kullanılan kek görselinin ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, bu yüzden tüketici tarafından bu tasarımların farklı ticari kaynağa ait olduğunu ayırt edebilmesinin mümkün olmadığını, kullanılan renk, biçim, kavisler ve diğer şekli unsurların ayırt edilemeyecek derecede benzerlik arz ettiğini, dolayısıyla davacının markasının görseli ile davalının tasarımı üzerine var olan sınai mülkiyet hakkının ihlalinin söz konusu olduğunu, bu nedenlerle davadaki taleplerin reddinin gerektiğini savunmuştur.
Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. vekili 27/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen … kararına mesnet alınan davalı tasarımının davacının iddialarının aksine yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini haiz olduğunu, bu tasarımların piyasada kullanılan benzer ürünlerden farklılıklar arz ettiğini, ayrıca davalının 22.10.2019 tarihinde yapmış olduğu marka başvurusunda kullandığı tasarımlara ilişkin SMK m.57/2 hükmüne uygun olarak 12 aylık süre geçmeden 3 ay 15 gün sonra tasarım başvurusunda bulunduğunu ve bu durumun tasarımın yeniliğini etkilemediğini, davacının davalıya ait tasarımların faydalı model başvurusunda kullanıldığına ilişkin iddialarını ispat edemediğini, nitekim … esas sayılı dosyası tahtında yargılaması yürütülen davada davacının davalının tasarımının hükümsüzlüğünün gerektiği yönündeki iddialarının da somut delillerle ispat edilemediğini, ayrıca davacının somut uyuşmazlığa konu olan ürün görselini taşıyan başka ambalaj kullanımlarının da davalı tarafından yargıya intikal ettirildiğini ve … esas sayılı dosyasında davacının fiillerinin haksız olduğu yönünde bir hüküm inşa olunduğunu, dava konusu edilen markada davalının tescilli tasarımının esas unsur olarak kullanılmış olduğunu, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalının huzurdaki davaya konu tasarımlarının “…” markalı ürünlerinde kullanıldığını ve bu ürünlerinin 2004 yılından beri yurt içinde ve yurt dışında çok tanındığını ve tercih edildiğini, davacının davalının bu ürünlerinin tanınmışlığından haksız olarak faydalanmaya çalıştığını, taraf ürünlerinin hitap ettiği tüketici kesiminde çocukların da yer aldığını, bu durumun taraf ürünlerinin karıştırılma ihtimalini arttırdığını, davacının dava konusu edilen görseli tercih etmesinin tesadüf olamayacağını ve davacının kötü niyetinin açık bir tezahürü olduğunu iddia ederek, davadaki taleplerin reddinin gerektiğini savunmuştur.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan davalı şirkete ait … sayılı tasarım arasında SMK m.6/6 hükmü uyarınca iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, redde mesnet tasarım tescil belgesi celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren …. Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şirketin “…” ibaresinin 30. sınıfta bulunan bir kısım emtiaların tescili amacıyla 21.05.2021 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 14.06.2021 tarih ve 374 sayılı … ‘nde ilan edildiği, davalı şirketin 12.08.2021 tarihli yayına itiraz dilekçesi ibraz ettiği, davacının 26.10.2021 tarihli itiraza karşı görüş ibraz ettiği, …’nca itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı şirketin 25.12.2021 tarihli yeniden itiraz dilekçesi sunduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren ‘nun … sayılı … kararı ile itirazın kabulüne ve başvurunun reddine karar verdiği, redde mesnet olarak SMK m.6/6 hükmünü ve davalı şirkete ait … sayılı kek ambalaj tasarımını mesnet gösterdiği, bu kararın davacı marka vekiline 28.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı SMK m.6/6 hükmüne göre; Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
Önceki tarihli tescilli tasarım hakkına dayalı olarak marka başvurusuna itiraz edilmesi şüphesiz SMK m.6/6 kapsamında mümkündür. Zira, Kanun maddesi, “herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi” ibaresine yer vererek, sınırlandırmada bulunmaksızın tasarım hakkını da kapsayacak şekilde marka başvurusuna karşı nispi tescil engeli öngörmektedir.
Belirtilen açıklamalara göre somut olay özelinde yapılan değerlendirmede;
İlk olarak belirtilmesi gerekir ki; mahkememizce aldırılan 21/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; uyuşmazlık konusu dışında kalan SMK m.6/1 ve SMK m.6/9 hükümlerine ilişkin değerlendirmelere yer verildiği, bu hususların iş bu davanın konusu oluşturmadıkları tespit edildiğinden, söz konusu bilirkişi raporunda bu hususlara ilişkin yer verilen tespitler değerlendirme dışında tutulmuştur. Yine; aynı bilirkişi raporunda; dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet alınan tasarım arasında SMK m.6/6 hükmü bağlamında iltibas tehlikesi bulunduğu belirtilmişse de, redde mesnet alınan tasarımın üzerinde kullanıldığı “kek” emtiası ile dava konusu marka başvurusundan çıkartılan 30.sınıftaki emtiaların aynı ya da benzer olup olmadığına ilişkin herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Oysa ki; SMK m.6/6 hükmü uyarınca tescil engelinden söz edebilmek için; önceki tarihli tasarım ile sonraki tarihli marka arasındaki benzerliğin yanı sıra tasarımın uygulandığı ürün ile marka kapsamında yer alan emtiaların aynı ya da benzer olup olmadığı hususu da irdelenmelidir. 21/12/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen hususa ilişkin teknik tespit bulunmadığından mahkememizce oluşturulan başka bir heyet vasıtasıyla bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememize ibraz edilen 21/02/2023 havale tarihli bilirkişi raporunda yer alan teknik tespitler ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde;
Davacının markasının tescili kapsamına alınmak istenen emtiaların hiçbiri, davalının tasarımının korunduğu/kullanıldığı “kek” emtiası ile aynı değildir. Ancak; bu emtialar arasında yer alan “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.”, “Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.”, “Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.”, “kek” emtiası ile benzerdir. Zira; “kek” emtiası, ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı bir çörek cinsidir ve cins olarak “pastacılık ve fırıncılık” mamulüdür. İçerisine konulan “kabartma tozu, un, şeker” itibariyle de “mayalar, kabartma tozları, her türlü un, irmikler, nişastalar, toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri” emtiaları ile yakın ilişkilidir. Ayrıca; ambalajlı kek ürünleri, market reyonlarında “şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler” ile aynı yerde yer alırlar. Dolayısıyla; bütün bu emtiaların benzer alıcı çevresine hitap ettiği, son kullanıcılarının ve hedeflenen tüketici profillerinin aynı olduğu, benzer ihtiyaçları giderdiği, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olduğu, birbirleri yerine ikame imkanlarının ve birbirlerini tamamlayıcı niteliklerinin bulunduğu, aralarında ham madde/yarı mamul/mamul ilişkisinin bulunduğu söylenebilecektir.
Sonuçta, somut uyuşmazlıkta, davalının tasarımının kullanıldığı/korunduğu “kek” emtiası ile davacının markasının kapsamına alınmak istenen “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.”, “Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.”, “Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.”in benzer/türdeş emtialar olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının reddedilen markasının “içerdiği” görsel ile davalının tasarımı karşılaştırıldığında; bunların “üstü beyaz bir katmanla kaplı ve bombeli bir yapıya sahip, altında kahverengi bir tabaka yer alan, kesitinden aynı olan iç malzemesi gözüken dikdörtgen şeklindeki kek” görseli olduğu, aralarındaki tek farkın davacının markasında kekin içinin “ikiye bölünmesi” nedeniyle, davalının kekinin ise “baştan kesilmesi” nedeniyle içinin görünmesi olduğu, bu durumun ürünlerin aynı olma niteliğini değiştirmediği ve görselleri de sadece ufak bir detay düzeyinde farklı kıldığı, bu sebeple de davacının kullandığı kek şeklinin ortalama tüketici nezdinde bıraktığı genel izlenimin davalı tasarımına göre farklılık arz etmediği değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; davacının markasında kullanılmış olan kek şeklinin ortalama tüketicinin algısında bıraktığı genel izlenimin, davalıya ait tescilli tasarımın yarattığı genel izlenimden yeterli derecede farklı olmadığı, davacının markasında kullandığı tasarımın davalının tasarımına kıyasla ayırt edici niteliği haiz olmadığı, diğer bir ifadeyle davacının markasının davalının tasarımın içerdiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; dava konusu “Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül.”, “Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri.”, “Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler.” emtialar bakımından, dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet alınan tasarım arasında SMK m.6/6 hükmü uyarınca iltibas tehlikesi bulunduğu, ancak; redde mesnet tasarım ürünü ile aynı veya benzer olmadığı tespit edilen “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Çaylar, buzlu çaylar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez.” emtiaları bakımından ise dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet alınan tasarım arasında SMK m.6/6 hükmü uyarınca iltibas tehlikesi bulunmadığı tespit edildiğinden; davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; “Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Çaylar, buzlu çaylar. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez.” emtiaları bakımından … sayılı … kararının İPTALİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
6-Karar ve ilam harcının davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 80,70 TL peşin karar ve ilam harcının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma ve 23,00 TL vekalet harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 220,50 TL tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 6.369,62 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 3.184,81 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 3.184,81 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2’si olan 11,50 TL’nin davacıdan alınarak davalı … San. Ve Tic. A.Ş.ye verilmesine, bakiye 11,50 TL yargılama giderinin davalı … San. Ve Tic. A.Ş. üzerinde bırakılmasına,
9-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iade edilmesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza