Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/164 E. 2022/214 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/164 Esas
KARAR NO : 2022/214

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 10/05/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 10/05/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı firmanın … numaralı “… …” ibareli marka başvurusunun kötü niyetli olduğunu, kurum tarafından itirazlarının reddine ilişkin olarak verilen … numaralı YİDK kararının hatalı olup, iptali gerektiğini, davalı tarafın … numaralı “… …” ibareli markasının 04.04.2022 tarihinde tescil edilmiş olduğundan, işbu markanın SMK 6/1 ve 6/9 kapsamında hükümsüzlüğüne de karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket adına tescillİ “…” ibareli markaların tanınmış marka statüsünde olup, koruma kapsamının bu doğrultuda geniş yorumlanması gerektiğini, davalı aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini beyan ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 09.03.2022 tarih … numaralı kararının iptaline, davalı firma tarafından başvurusu gerçekleştirilen … numaralı markanın başvuru kapsamındaki tüm sınıf ve alt sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini, mahkemenin vereceği karar kesinleşinceye kadar dava konusu … başvuru numaralı markanın üçüncü şahıslara devrinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bu kararın Türk Patent ve Marka Kurumu siciline şerh edilmesine teminatsız olarak karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 13/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; YİDK tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, başvuru sahibi
diğer davalının dava konusu marka örneğinden farklı marka örnekleri ile yapmış olduğu her
bir başvurunun ilgili mevzuat çerçevesinde tek başına değerlendirmeye alındığını, salt başka
marka başvurularının varlığı nedeniyle başvuru sahibinin kötü niyetli olarak
değerlendirilemeyeceğini, başvurunun kötü niyetle yapıldığını gösterir kanıtlar
itiraz ekinde sunulmadığından ve Kurul’da başvurunun kötü niyetle yapıldığı yönünde
kanaat oluşmadığından kötü niyet iddiasının yerinde görülmediğini, dava konusu marka
başvurusu kötü niyet açısından irdelendiğinde, markanın yasada öngörülen amacına ve
kendisinden beklenen iktisadi işlevlerine aykırı amaçlarla yapılmış bir tescil başvurusu
olduğu yönünde yeterli kanaate ulaşılmamış olduğunu, davacının sunmuş olduğu delillerin; davalının
marka ticareti yapmak, yedekleme veya şantaj yahut davacıyı engelleme, pazara girişini
güçleştirme veya davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiğini kabule yeterli bulunmamış
olup, davacının, davalının başvurusunun 6769 sayılı SMK’nın 6/9 maddesi anlamında kötü
niyetli bir başvuru olduğunu ispat edememiş olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 30/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hali hazırda bir … Yardımlaşma Kurumu (…) iştiraki olup, ağırlıklı olarak kuruyemiş ve kuru meyve üretimi, danışmanlığı ve tedariki konusunda hizmet vermekte olduğunu, davacı … A.Ş nin kötü niyet iddiasını, müvekkiline ait davaya konu markanın; kullanılmadığı, iptal tehdidine karşı yedeklemek ve kullanılmadığı halde tekelinde bulundurmak amacıyla tescil edildiğine dayandırmakta olduğunu, bu iddianın tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davaya konu markasını kullanmakta olduğunu, YİDK iptal davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olduğunu, hükümsüzlük davası yönünden yetkili mahkemenin, müvekkilinin yerleşim yerinin bulunduğu … Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi olduğunu, bu davanın yetki yönünden reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin hali hazırda 25.12.2018 tarihli ve …. sayılı “… …” ibareli markanın sahibi olduğunu, müvekkiline ait “… …” markasının; yoğun bir şekilde kullanılmakta olup tüketici nezdinde bilinir ve ayırt edilir bir hale gelmiş olduğunu, müvekkiline ait … numaralı “… …” ibareli markanın tescil edildiği sınıflar ile, davacının itirazına mesnet gösterdiği markalar ile müvekkili markanın aynı veyâ benzer mal ve hizmet sınıfına ait olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının açıkça kötü niyetli hareket etmekte olduğunu, tarafları dinlenmeden ihtiyati tedbir kararının verilebileceği zorunlu bir hal bulunmadığı gibi, ihtiyati tedbir şartlarının da mevcut olmadığını, mahkemece verilen ara karardan dönülerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini beyan ederek; davaya konu YİDK 09.03.2022 tarih … numaralı kararının iptaline ilişkin işbu davanın yasada açıkça öngörülen iki aylık süre içinde açılmadığı gözetilerek hak düşürücü süre içinde açılmayan haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle bu yönünden reddine, 09.03.2022 tarih ve … numaralı kararının iptali isteminine yönelik ve gerekse … numaralı markanın başvuru kapsamındaki tüm sınıf ve alt sınıflar yönünden hükümsüzlük talebine yönelik, haksız ve mesnetsiz davanın; tüm talepler itibarı ile usulden ve esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
GEREKÇE:
Mahkememizce ön inceleme duruşma günü verilmesi işlemini müteakip; davacı vekili 26/09/2022 tarihli dilekçesi ile; açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, feragat doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu vekaletnamede açıkça feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK m.307) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ya da mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK m.309/2) Somut olayda davacı vekili dilekçe ile feragat beyanında bulunduğundan feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Mahkememizin 10/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, bu hususta TÜRKPATENT’e derhal müzekkere yazılmasına,
3-Harçlar Kanunu m.22 hükmü gereği peşin alınan 80,70 TL’den alınması gereken 80,70/3*1= 26,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 53,80 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, aksi halde hazine irad kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.6 hükümleri gereği hesaplanan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 26,90 TL karar ve ilam harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 179,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 298,10 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından sarf edilen 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … ‘ne verilmesine,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK m. 341 ve m.345 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.27/09/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza