Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/151 E. 2023/39 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/151 Esas – 2023/39
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/151 Esas
KARAR NO : 2023/39

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 29/04/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 29/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kurulduğu 1961 yılından bugüne kadar özellikle bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet göstermekte olduğu, sektöründe kalitenin simgesi haline gelmiş olduğu, müvekkiline ait “…” markasının … tarafından tanınmış marka olarak kabul edilmiş, maruf ve meşhur bir marka olduğu, müvekkili şirketin “…’…” ibaresini ilk olarak 2014 yılında, “…” ibaresini ise 2018 yılında tescil ettirmiş ve bu markalar üzerine büyük yatırımlar yaparak marka sayısını artırmış ve artırmaya da devam etmekte olduğu, müvekkilinin, “…/…” markalarını geliştirmekte, yaygınlaştırmakta ve çeşitli şekillerde marka başvuruları yaparak seri marka oluşturmak amacıyla hareket etmekte olduğu, müvekkili şirketin “…/ …” ibareli markasının zayıf/tanımlayıcı marka olarak kabul edilebilmesinin yerleşik … içtihatları çerçevesinde mümkün olmadığı, aksine bu ibarenin doğrudan müvekkil şirketi işaret ettiğinin …’in internet sayfasında mevcut olan verilerle sabit olduğu, “…/ …” markasının gıda sektöründe sıklıkla kullanılmadığını ortaya koymakta olduğu, ortalama gıda tüketicisinin ilgili ibareyi gördüğünde refleks olarak genel bir ürün/tür adının aklına gelmeyeceği, aksine ilgili ibare ile piyasada mevcut olan tek ürün olan müvekkil şirket ürünlerini hatırlayacağı, dolayısıyla “…/ …’…” markasının gıda sektöründe zayıf marka olarak adlandırılmasının mümkün olmayıp aksinin ortalama gıda tüketicisinin algılama biçimi ile bağdaşmadığı, müvekkili şirketin “…’…/ …” markasının anlamının tescil edildiği sınıflarda yer alan mal ve/veya hizmetlerden uzak olması sebebiyle zayıf marka olarak nitelendirilmeyeceğinin … kararları ile sabit olduğu, müvekkili şirketin “…’…/ …” esaslı unsuruna haiz markalarının halihazırda tescilli olması sebebiyle kanunun kendisine tanıdığı korumadan yararlanması gerektiği, tek bir unsurdan oluşması sebebiyle ilgili işaretlerin zayıf marka statüsünde olduğuna ilişkin yapılan itirazların dinlenmemesi gerektiği, müvekkili şirketin “…’…/ …” markalı ürünlerinin ülkemizin bütün coğrafi bölgelerinde ve buna ek olarak dünyanın neredeyse her kıtasına dağıtılmakta olduğu, bu durumun bütünsel/global değerlendirme çerçevesinde iltibas ihtimalini arttırmakta olduğu, müvekkil şirketin “…’…/ …” markası ile işbu dava konusu markanın yöneldiği tüketici kitlesinin aynı olduğu, bahse konu tüketici kitlesi herhangi bir özel niteliğe haiz olmayıp genellikle tercih hakkını saniyeler içerisinde kullanmakta olduğu, ortalama gıda tüketicilerinin genellikle daha önceden deneyimledikleri ürünlerin akıllarında kalan kaba marka imajına göre tercih haklarını kullanmakta olduğu, ilgili hususların bütünsel/ global değerlendirme çerçevesinde iltibas ihtimalini arttıracağı, davalı markasında yer alan “…” ibaresinin ortalama tüketiciler nezdinde doğrudan müvekkili adına tescilli “…’…” markasını çağrıştıracağı, “…” şeklinde anlaşılacak olan ibare içerisinde yer alan “…” ibaresinin, SMK m.5/1-b kapsamında herhangi bir ayırt ediciliği bulunmayan bir ibare olduğu, davalı markasının asli unsurunun “…” ibaresi olduğu, işbu dava konusu marka ile müvekkili şirketin “…’…/ …” markaları arasında yüksek derecede kavramsal ve işitsel benzerliklerin mevcut olduğu, dava konusu markanın 35. sınıfın “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için *mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” başlıklı hizmet alt sınıfı kapsamında yer alan; 05. sınıfın “İnsan ve Hayvanlar İçin Diyet Takviyeleri, Gıda (Besin) Takviyeleri; Zayıflama Amaçlı Tıbbi Müstahzarlar, Bebek Mamaları” mal ve/veya hizmetleri kapsar bir şekilde tescil edilmiş olduğu, bu hizmetler ile müvekkili şirket markalarının tescil edildiği mal ve/veya hizmetler ayniyet derecesinde benzer olduğu, ayrıca 30. Sınıfta yer alan mal ve/veya hizmetlerin tamamının gıda ürün ve/veya hizmetleri ile ilişkili olduğu, 29. sınıfta yer alan mal ve/veya hizmetlerin de aynı sektörle ilişkili olduğu, bu sebeple 30. sınıfta yer alan mal ve/veya hizmetlerin 29. sınıfta yer alan mal ve/veya hizmetler ile ilişkili olduğu ve benzer kabul edilmesi gerektiği, 05. sınıf içerisinde yer alan, “İnsan Ve Hayvanlar İçin Diyet Takviyeleri, Gıda (Besin) Takviyeleri; Zayıflama Amaçlı Tıbbi Müstahzarlar, Bebek Mamaları” emtiaların bakımından da 29. sınıf emtialar bakımından söz konusu olan durumun geçerli olacağı, zira bu emtiaların, 30. sınıf emtialar ile çok benzer nitelikte olduğu, ortalama gıda ürünleri tüketicilerinin dikkat seviyesinin düşük olduğu, müvekkili şirketin “…’…” ibaresini esaslı unsur olarak ihtiva eden markaları ile işbu dava konusu markanın aynı sınıflarda yer alan mal ve/veya hizmetler için tescil düşünüldüğünde iltibasın oluştuğu/oluşacağı, ortalama gıda tüketicilerinin çok büyük bir kısmını çocukların oluşturduğu, bu hususun iltibas ihtimalini arttırmakta olduğu, iltibas tehlikesi altında olan genel ortalama tüketici kitlesi kümesi içerisinde bulunan çocuklar, ev hanımları, düşük eğitim seviyesine sahip şahıslar yönünden de iltibas ihtimalinin mevcut olması halinde iltibasın oluşacağına yönelik karar ikame edilmesi gerektiği mevcut olayda “…” markasının asli unsurlarından birinin “…’…” ibaresi olması ve ilgili ibarenin hiçbir değişikliğe uğramadan dava konusu marka içerisinde yer alması halinin iltibas riski altında ve dikkat seviyesi çok düşük olan çocuklar, ev hanımları ve düşük eğitim seviyesine sahip şahısların markaları karıştırmasına sebebiyet vereceği, dava konusu olan “…” ibareli markanın kompozit (bileşke marka) statüsünde olduğu, “…” ibaresinin uzun yıllardır müvekkili tarafından endüstriyel gıda ürünleri yönünden yoğun bir biçimde kullanılması sebebiyle ortalama gıda tüketicilerinin işbu davaya konu markayı incelediğinde öncelikli algılayacağı unsurun “…” ibaresi olacağı, “…” ibaresinin bağımsız ayırt edici role sahip olduğu, müvekkili şirketin “…’…” marka imajının hiçbir değişikliğe uğramadan işbu dava konusu marka içerisinde yer almakta olduğu, ilgili hususun iltibasın oluşmasına sebebiyet vereceği, “…” ibaresinin aynı zamanda “…” ibaresi ile de kavramsal olarak ilintilendirilebilir olduğu, her iki marka da müvekkiline ait tescilli markalar olduğundan “…” ibaresi ile “…” ibaresi arasında da anlamsal yakınlığın söz konusu olabileceği ve davalı markasının bu yolla da müvekkili markaları ile anlamsal olarak ilişkilendirilebilir olduğu, taraf markaları arasında yüksek derecede işitsel benzerliğin mevcut olduğu, davalı markasının müvekkili adına tescilli “…’…” ibareli markaların bir serisi olarak algılanabilme riskinin söz konusu olduğu, müvekkili şirket ile ekonomik/idari bir bağlantı içerisinde olduğu yahut hukuki bir ilişki içerisine girerek bu ibarenin kullanımına ilişkin lisans yahut muvafakat alarak bu ibareyi kullanıma konu ettiğinin düşünülebileceği, tüm bu durumların ortalama tüketici nezdinde davalı markasının müvekkili adına tescilli markalar ile karıştırılabilir olduğu sonucunu doğurmakta olduğu hususlarını beyan etmekte, emsal kararlara yer vermekte ve …’nun 04.03.2022 tarih ve … sayılı kararının 35. sınıfın “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için *mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” başlıklı alt sınıfı kapsamında yer alan; 05. sınıfın “İnsan Ve Hayvanlar İçin Diyet Takviyeleri, Gıda (Besin) Takviyeleri; Zayıflama Amaçlı Tıbbi Müstahzarlar, Bebek Mamaları” emtiaları ile aynı alt hizmet sınıfı içerisinde yer alan 29 ve 30. sınıf emtiaları yönünden iptaline ve bahse konu markanın ifade edilen sınıflar yönünden tescil edilmesi halinde sicilden terkin edilerek hükümsüz sayılmasına ve dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili 10/05/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen marka başvurusu kapsamında kalan 35.sınıf hizmetler ile davacıya ait markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, başvuruya konu marka ile davacı tarafa ait 2018/59288 sayılı marka arasında karıştırılma ihtimali bulunduğu değerlendirilerek bu marka kapsamında yer alan 29. ve 30. sınıf malların başvuru kapsamından çıkartılmış olduğu, ancak 35. sınıfın alt grubunda yer alan 29. ve 30. Sınıfa ilişkin hizmetler ile davacı markaları arasında iltibas ihtimali doğmasının mümkün olmadığı, bir mal ile o malın satışa sunulmak üzere “bir araya getirilmesi hizmeti” arasındaki benzerliğin ancak düşük düzeyde bir benzerlik olarak kabulünün mümkün olduğu, bu düşük derecede benzerliğin tescil engeli olabilmesi için markalar arasında çok yüksek düzeyde bir benzerlik olması gerektiği, buna karşın somut olayda markalar arasında bu derece yüksek düzeyde bir benzerlikten söz etmenin mümkün olmadığı, bu sebeple somut olay açısından 35.sınıfın alt grubunda yer alan perakendecilik hizmetleri açısından bir tescil engelinin mevcut olmadığından davanın reddinin gerektiği, davaya konu marka ile davacı taraf ait “… …” ibareli marka arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığı, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak birbirinden farklı olup iltibas ihtimali doğuracak bir benzerlik ilişkisi içinde bulunmadıklarından davacının konuyla ilgili iddialarına itibar edilmesi mümkün olmadığı, hususlarını beyan etmekte ve davanın reddini talep etmektedir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, 6100 sayılı HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … sayılı “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar arasında yukarıda belirtilen hizmetler bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, tescili halinde davalı şirkete ait markanın yukarıda belirtilen hizmetler bakımından hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği, dava konusu marka başvurusu kapsamında bulunmayan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İnsan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar, bebek mamaları mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından ileri sürülen … kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemlerinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “…” ibaresinin 29, 30 ve 35.sınıfta bulunan mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 08.02.2021 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 29.03.2021 tarih ve 369 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 12.05.2021 tarihinde … sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1 hükmü kapsamında itirazda bulunduğu, davalı şirketin 06.07.2021 tarihli itiraza karşı görüş ibraz ettiği, yayıma yapılan itirazın … ‘nca kısmen haklı bulunarak SMK m.6/1 hükmü kapsamında 29. Sınıfta yer alan bir kısım emtiaların başvurudan çıkarılmasına karar verildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 24.11.2021 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren …. ‘nun … sayılı … kararı ile; “1) İtirazın … sayılı … kararı ile reddedilmiş ve haklarındaki ret kararı kesinleşmiş mal ve hizmetleri bakımından konusuz kaldığının tespitine ve söz konusu mallar bakımından esas hakkında karar vermeye yer olmadığına; 2)Kısmi ret kararı sonrası başvuru kapsamında kalan hizmetleri bakımından itirazın reddine” karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 07.03.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 27.04.2022 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu marka kapsamında yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri, davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markaların kapsamlarında yer alan ve bilirkişi raporunda altı çizgili olarak belirtilen emtialar benzerdir. Zira bir malın üretilmesinin doğal sonucu, o malın satışı ve pazarlanmasıdır. Dolayısıyla, bu malların ve hizmetlerin niteliği, amacı ve yöntemi aynı olmamasına rağmen, birbirlerini tamamlayıcı nitelikte olduklarından, hizmetlerin sunulduğu yer genellikle malların satışa sunulduğu yerle aynı olduğundan ve hedeflenen halk kesimi aynı olduğundan benzerlik söz konusudur.
Dava konusu marka; beyaz zemin üzerinde kırmızı renkte büyük harflerle yazılmış ve altı çizilmiş “…” ibaresinin sol üst kısmında daha küçük puntolarla yeşil renkte büyük harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluşmaktadır. Söz konusu marka herhangi bir şekil unsuru içermemektedir.
Davacı şirkete ait hem … kararının iptaline hem de davaya konu markanın hükümsüzlük talebine gerekçe markalar; tek başına “…” ibaresinden oluşan markası ile iç içe geçmiş pembe dairelerin orta kısmında beyaz zemin üzerinde pembe renkte harflerle yazılmış “…” ibaresinden oluşan markasından oluşmaktadır. Bu markaların yanı sıra … kararının iptali talebine gerekçe olmayan, ancak davaya konusu markanın hükümsüzlüğü bakımından gerekçe gösterdiği markalar; kahverengi üzerinde verev şeritlerin yer aldığı zemin üzerinde sarı renkte harflerle yazılmış “…” ibaresinden ve üst kısmında “…” tanınmış markasının yer aldığı markasından, söz konusu markanın ambalaj üzerindeki görsellerini içeren markalarından, iç içe geçmiş pembe dairelerin orta kısmında beyaz zemin üzerinde pembe renkte harflerle yazılmış “…” ibaresinden ve üst kısmında “… …” ibarelerinin yer aldığı markasından, söz konusu markanın ambalaj üzerindeki görsellerini içeren markalarından oluşmaktadır.
Davalı markasında yer alan ve davacı şirket tarafından kendi adına tescilli markalar ile karıştırılma ihtimali yaratacağı iddia edilen “…” ibaresi “…” anlamında kullanılan bir sıfattır. “…” ibaresinin ise yan unsurlar ile birlikte sıklıkla başvuruya konu edilen ve herkesçe bilinen bir yarımada adı olması sebebiyle her ne kadar daha büyük puntolarla yazılmış olsa da ayırt edici gücü düşük bir ibare olduğu, bu bağlamda markadaki esas unsurun bir bütün olarak “…” ibaresi olduğu düşünülmektedir.
Davacı şirkete ait markalardan “…” esas unsurlu markalarda yer alan “…” ibaresinin halk arasında yaygın olarak “bir(1)” ibaresinin kısaltması olarak kullanılmakta olduğu, söz konusu ibare ile davaya konu markada yer alan “…” ibaresi arasındaki tek farklılığın “r” harfi olmakla birlikte bu harf farkının özellikle görsel ve telaffuz bakımından herhangi bir farklılık yaratmadığı, tüketicilerin genellikle markaların başında yer alan sesleri/kelimeleri hatırlama eğiliminde olduğu, markaların başlangıç kısmındaki benzerliğin tüketicilerin markaları benzer bulmasında önemli bir etken olduğu, bu bağlamda “…” ibaresi ile davalı markasında yer alan “…” ibaresinin görsel, işitsel ve kavramsal bakımdan benzer olduğu, ayırt edici gücü düşük “…” ibaresinin markaları birbirinden farklılaştırmada yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı şirkete ait markalardan “…” ibareli markalar ile davaya konu marka “…” ibaresini ortak olarak içermekte olup, gerek bu ibarelerin başlangıç kısmındaki farklılık gerekse içerdiği şekil unsurları bakımından markaların birbirinden uzaklaşmış olduğu, dolayısıyla bu markaların ortalama düzeyde tüketici nezdinde görsel, işitsel ve kavramsal bakımdan bir bütün olarak yaratacağı algı ve izlenim itibariyle benzer olmadığı kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak; davaya konu “…” ibareli marka başvurusu ile davacı şirkete ait itiraza ve davaya gerekçe “…” ibareli markalar arasında 35. Sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” bakımından bağlantı kurulması olasılığı olan ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunduğu, bu durumun dava konusu markanın bahsi geçen hizmetlerde tesciline engel teşkil ettiği ve … kararının iptali koşullarının oluştuğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı … kararının “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından İPTALİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri bakımından HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen …’e gönderilmesine,

4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 99,20 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL peşin harç, 80,70 TL başvurma harcı, 23,00 TL vekalet harcı, 107,50 TL posta-tebligat, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.791,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2023

Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza