Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/14 E. 2022/360 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/14 Esas – 2022/360
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/14 Esas
KARAR NO : 2022/360

DAVA : Markaların Kullanılmama Nedeniyle Kısmen İptali
DAVA TARİHİ : 13/01/2022
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Markaların Kullanılmama Nedeniyle Kısmen İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 13/01/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; … Finansal Teknoloji Anonim Şirketi’nin çağdaş, ileri teknoloji altyapı ve gelişmeleri anında takip eden bir vizyon ile verimliliğini sürekli geliştiren bir kurum olma hedefiyle çalışmakta olduğunu, Türkiye’de ve dünyada finans ve teknoloji hizmetlerinin gelişimini izlemeyi, uluslararası kabul görmüş standartlarla, yöntem ve uygulamaları bünyesinde barındırmayı ve kullanıcılarına sunmayı hedeflemekte olduğunu, müvekkili şirket, yürüttüğü ticari faaliyetinde her zaman müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, alanında koyduğu emek ve hizmetleri ile her geçen gün daha da ileri bir noktaya ulaşmaya devam etmekte olduğunu, girişimcilerin, kendi işini yönetenlerin veya freelance çalışanların bankacılık, finans ve muhasebe ihtiyaçlarının ortak olduğunun ve büyük şirketlerden farklı istekleri olduğunun farkında olan …, tüm gereksinimlere tek platformdan cevap veren ve kullanıcılarının işini kolaylaştıran bir finans platformu olarak tasarlanmış olduğunu, müvekkili … ibareli ve esas unsurlu markalarına, yaptığı yatırım, harcadığı sermaye ve emek ile ayırt edicilik kazandırmış olduğunu, zira müvekkilinin … ibareli markalarına ait bir kısım fatura, katalog, broşür, gazete ve dergilerde yer alan haberlerin arz edilecek olduğunu, söz konusu evraklardan da görüleceği üzere müvekkilinin mezkur markasına ciddi yatırım yaparak ayırt edicilik kazandırmış olduğunu ve gerçekleştirdiği yatırımlar ile sektöründe ayrıcalıklı bir yer edinmiş olduğunu, davalı yan adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yalnızca tescilli bulunan ancak Türkiye’de hiçbir surette kullanılmayan markaların sicilde varlığını sürdürmesi nedeniyle müvekkili şirket, yoğun kullanımları ile ayırt edici hale getirdiği, gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğu markaları kendi adına tescil ettiremediğini, müvekkilinin … ibareli ve esas unsurlu markalar yönünden tescil ve koruma bakımından öncelik hakkına sahip olduğunu beyan ederek; davalı yan adına TÜRKPATENT nezdinde 30.07.2003 tarih ve 2003/20055 no ile tescilli … ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 9. maddesine göre 16/ 35/ 36 sınıflarda kullanılmaması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 26. Maddesine göre iptaline, markalar sicilinden terkinine, davalı yan adına TÜRKPATENT nezdinde 19.11.2007 tarih ve 2008 60891 no ile tescilli … ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 9. Maddesine göre 35. Sınıfta kullanılmaması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 26. Maddesine göre iptaline markalar sicilinden terkinine, davalı yan adına TÜRKPATENT nezdinde 04/04/2008 tarih ve 2008/66970 no ile tescilli … ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 9. Maddesine göre 35. Sınıfta yer alan emtialarda kullanılmaması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 26. Maddesine göre iptaline markalar sicilinden terkinine, davalı yan adına TÜRKPATENT nezdinde 16.10.2012 tarih ve 2013/75504 no ile tescilli … ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 9. Maddesine göre 16/ 35/ 36/ 39. Sınıflarda yer alan emtialarda kullanılmaması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 26. Maddesine göre iptaline markalar sicilinden terkinine, davalı yan adına TÜRKPATENT nezdinde 08.04.2013 tarih ve 2014/07565 no ile tescilli … ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 9, Maddesine göre 09/ 16/ 35/ 36/ 39 Sınıflarda yer alan emtialarda kullanılmaması nedeniyle 6769 sayılı SMK’nin 26. Maddesine göre iptaline markalar sicilinden terkinine, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 30.07.2003 tarih ve 2003/20055 nolu, 19.11.2007 tarih ve 2008 60891 no ile tescilli, 04/04/2008 tarih ve 2008/66970 nolu, 16.10.2012 tarih ve 2013/75504 nolu, 08.04.2013 tarih ve 2014/07545 no ile tescilli … ibareli markaların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi hususunda dosya üzerinden ihtiyati tedbir karanın verilmesine, verilecek kararın dava sonuçlanıncaya kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 30/06/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı … Finansal Teknoloji Anonim Şirketi’nin dava dilekçesi ve mahkeme tarafından düzenlenen tensip zaptının müvekkili … ….’ye 02.06.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, akabinde, mahkemeden cevap dilekçesi sunabilmek adına ek süre talep edilmiş olduğunu, mahkemenin 14.06.2022 tarihli ara kararı doğrultusunda süre uzatım taleplerinin kabul edilerek cevap verme sürelerinin 30.06.2022 tarihine kadar uzatılmış olduğunu, müvekkilinin elli yılı aşkın süredir ticari faaliyetlerini yürütmekte olup Almanya menşeli önde gelen
indirim şirketlerinden birisi olduğunu ve her geçen gün büyümeye devam etmekte olduğunu, öyle ki, 1964
yılında Almanya’da ilk şubesini açan müvekkili …, 1984 yılında 550 mağaza sayısına ulaşmış
olduğunu ve 1989 yılında Almanya dışındaki ilk mağazasını açmış olduğunu, günümüzde, …’nın farklı
ülkelerde 16 şubesi ve 1450’den fazla mağazası bulunmakta olduğunu, müvekkili dünya çapında https://www…..de/ ibareli internet sitesi aracılığıyla perakende
ürün satışı hizmeti vermekte olduğunu ve https://www….-reisen.de/ ibareli internet sitesi üzerinden
de yine dünya çapında seyahat hizmeti sağlamakta olduğunu, bununla birlikte müvekkili, alkollü-alkolsüz
içeceklerin de dünya çapında satışını gerçekleştirmekte olduğunu, “… …” markası ve
https://www….-….de/ ibareli internet sitesi aracılığıyla iletişim hizmeti sağlamakta olduğunu,
FUJI FILM ile birlikte fotoğraf ve baskı hizmeti sağladığını, dolayısıyla müvekkilinin, “…”
markası altında çeşitli sektörlerde, dünya çapında aktif olarak faaliyet gösterdiğini, Almanya başta olmak üzere özellikle Avrupa’nın ve dünyanın birçok yerinde tanınmış olduğu yadsınamaz bir gerçek olan müvekkili ve “…” markaları, Türkiye’den Avrupa’ya gün geçtikçe
artan seyahat oranı ve dijital platformların günümüzdeki yaygın kullanımı da göz önünde
bulundurulduğunda, Türkiye’de de tanınmış bir marka olduğunu göstermekte olduğunu, davacının; müvekkiline ait 2003/20055 no.lu “…”, 2008/66970 no.lu “…”,
2008/60891 no.lu “…”, 2013/75504 no.lu “…”, 2014/07565 no.lu “…”
markalarının Türkiye’de hiç kullanılmadığını ve bu sebeple SMK’nın 9/1. maddesi uyarınca anılan
markaların 16., 35., 36. ve 39. sınıflarda bulunan mal ve hizmetler bakımından iptal edilmesi
gerektiğini ileri sürmüş olduğunu,
belirtmek gerekir ki, müvekkili “…” markalarını Türkiye’den de erişimi olan
internet siteleri ve akıllı
telefon uygulamaları üzerinden tüketiciyle buluşturmakta olduğunu, satışa sunmakta ve tanıtmakta olduğunu, bu bağlamda, emsal yargı kararları da göz önünde bulundurulduğunda,
davacının iddialarının aksine, müvekkilinin “…” markalarının 16., 35., 36. ve
39. sınıflar bakımından Türkiye’de aktif olarak kullanılmakta olduğunun açık olduğunu, sonuç olarak; teknolojinin her alana sirayet etmesiyle değişen ticaret alışkanlıklarının ticaret
hayatını düzenleyen hukuk anlayışına da yansıdığının görülmekte olduğunu, zira, müvekkilinin internet üzerinden Türkiye’ye de satış yaptığı sabit olup bu vesileyle müvekkilinin “…” markalarını Türkiye’de kullandığının kabul edilmesi gerektiğini, buna karşın,
davacının müvekkili markalarının Türkiye’den erişime ve satışa açık internet sitelerinin ve
akıllı telefon uygulamalarının varlığına rağmen Türkiye’de kullanılmadığına ilişkin iddiasının kabul
edilebilir nitelikte olmadığını beyan ederek; huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, Markaların kullanılmama nedeniyle kısmen iptali istemine ilişkindir.
GEREKÇE:
Mahkememizce tahkikat işlemleri yürütülürken davacı vekili 22/12/2022 tarihli dilekçesi ile; tarafları ile davalı yan arasında ekte yer alan sulh protokolü ve taahhütname kapsamında anlaşma sağlanmış olduğunu, protokol doğrultusunda huzurdaki davadan, huzurdaki dava ile ilgili tüm istinaf, temyiz ve sair başvuru haklarından koşulsuz ve şartsız olarak feragat ettiklerini, yine ekte yer alan protokolün 3.8 hükmü hasebiyle dosyada yapılan yargılama giderlerin tarafların üzerinde bırakılmasını, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri, vekalet ücreti ve her ne ad altında olursa olsun sair bir ücret talebi söz konusu olmaması nedeni ile taraflar lehine bir ücrete hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davalı vekili 22/12/2022 tarihli dilekçesi ile; ekte sundukları sulh protokolü ve taahhütname doğrultusunda, huzurdaki davadan, huzurdaki dava ile ilgili tüm istinaf, temyiz ve sair başvuru haklarından koşulsuz ve şartsız olarak feragat ettiklerini, taraflarca imzalanan sulh protokolü ve taahhütname’nin 3.8 hükmü doğrultusunda dosyada yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasını, tarafların karşılıklı olarak yargılama gideri, vekalet ücreti ve her ne ad altında olursa olsun sair bir ücret talebi söz konusu olmaması nedeni ile taraflar lehine bir ücrete hükmedilmemesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu vekaletnamede açıkça feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK m.307) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ya da mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK m.309/2) Somut olayda davacı taraf dilekçe ile feragat beyanında bulunduğundan feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı arasında akdedilen 12/12/2022 tarihli sulh protokolü uyarınca; davalı tarafından yapılan yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmış, feragat nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu m.22 hükmü gereği peşin alınan 80,70 TL’den alınması gereken 80,70/3*2= 53,80 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 26,90 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, aksi halde hazine irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 53,80 TL karar ve ilam harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 3.100,00 TL tercüme ücreti, 117,00 TL yurt dışı tebligat harcı, 278,00 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.641,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar arasında yapılan protokol gereği, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı tarafından yapılan vekalet harç sarfiyatına ilişkin 23,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/12/2022