Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/113 E. 2023/19 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/113 Esas – 2023/19
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/113 Esas
KARAR NO : 2023/19

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI :…

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
….
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 3- …

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 01/04/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A :
Davacı vekili 01/04/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Dava konusu müvekkiline ait marka başvurusunun, “…” ibaresi ile bu ibare ile birlikte yazılmış “…” ibaresinden oluştuğunu, “…” ibaresinin, küçük harflerle yazılmış ve “ğ” harfi yerine “g” harfinin üstündeki çizginin özel bir yazımına yer verilmiş olduğunu, dolayısıyla, müvekkiline ait marka başvurusunun “…” değil, “…” şeklinde algılandığını, aynı zamanda, “…” ibaresi ile birlikte yazılan “…” ibaresinin, özel bir kompozisyona sahip olduğunu, taraf markalarında, “…” ibaresinin ortaklığının markaları benzer kılmaya yetmediğini, nitekim taraf markalarında ortak olan ibarenin ayırt edici gücünün de, markalar arasındaki iltibası belirleyen unsur olduğunu, “…” ibaresinin, tanımlayıcı bir ibare olup, hemen hemen her sektörde kullanılması mümkün, hali hazırda bir kişi ismi olarak da kullanılan, marka vasfı bulunmayan bir ibare olduğunu, nitekim … nezdinde, müvekkilinin başvuru yaptığı sınıflarda tescilli/başvuru halinde tam 3363 kayıt bulunduğunu, bu derece yoğun kullanılan bir ibareyi marka olarak seçen davalı şirketlerin, 3. şahıslarca farklı … / … unsurları ile kullanılmasına engel olamaması gerektiğini, nitekim bu iddialarını doğrular şekilde, her iki davalının da “…” markasını içeren markaların sahibi olduğunu, her iki davalının da sadece “…” ibaresinden oluşan marka tescil sahibi olmayıp, “…+…” şeklinde ya da “…+…+…” unsurları ile birlikte markalarını tescil ettirmiş olduğunu, örneğin, davalı …’in markasının “… …” iken, aynı sınıflarda tescilli olacak şekilde davalı …’nın markalarının “… …, … …, … …, … …, … …, … …” gibi, farklı … ve … unsurlarını kapsamında barındıran markalara sahip olduğunu, davalıların markalarının, sadece “…” ibaresinden oluşmadığının açık olduğunu, nitekim salt “…” ibaresi üzerinde bir koruma sağlanmış olsaydı, bu iki davalının da markalarının tescil edilmemesi, birbirlerine engel olabilmesinin gerektiğini, müvekkilinin, hali hazırda “…” ibaresini içerisinde barındıran, … sayılı markanın da sahibi olduğunu, dava dışı … sayılı “… tatil köyü” ibareli markanın …. Sınıflarda yer alan mal ve hizmetler bakımından tescilli olduğunu, şayet, “…” ibaresi baz alınarak bir benzerlik değerlendirmesi yapılacak ise, müvekkilinin … sayılı marka nedeniyle “müktesep hak” sahibi olduğunun kabulünün gerektiğini, müvekkili markası kapsamından çıkarılmasına karar verilen ürünlerin, günlük tüketime hitap eden ürünler olmadığı gibi, ucuz olarak nitelendirilmesi mümkün olan ürünler de olmadığını, dolayısıyla dava konusu ürünler bakımından, ortalama tüketicinin yüksek düzeyde bilinç ve dikkat düzeyine sahip olduğunu, dava konusu ürünler bakımından dikkate alınması gereken tüketici kitlesinin, taraf markalarını karıştırma ihtimalleri, markanın kaynağı konusunda yanılgıya düşme ihtimallerinin bulunmadığını ifade ederek, … …’nın … sayılı kararının iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı … vekili 14/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı markaları arasında görsel, işitsel, kavramsal açılardan benzerlik bulunduğundan, ihtilaf konusu markaların “…” ibaresini ortak ayırt edici unsur olarak içerdiğinden ve davalıların tescilli markaları açısından taraf markalarının aynı/aynı tür emtiada kullanılacak olması ve aynı/aynı tür olarak belirtilen emtiaların tüketici özellikleriyle birlikte marka işaretlerinin benzerliğinin etkisi dikkate alındığında, tüketicinin ihtilaf konusu markaları aynı/aynı tür ya da benzer ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlayabilmelerinin mümkün olmaması nedeniyle … sayılı …’nın 6(1) maddesi anlamında ihtilaf konusu markalar arasında bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle bağlantı kurulması ihtimali dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketler Grubu Holding A.Ş. vekili 22/04/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait marka ile müvekkili markaları arasında iltibas ve karıştırılma tehlikesi bulunmakta olup, markaların görsel, işitsel ve kavramsal açıdan benzerlik gösterdiğini, davalı markasının, müvekkili şirketin tescilli markaları ile aynı sınıftaki ürün ve hizmetler için tescil edilmek istendiğini, müvekkiline ait “…”, “… …” markaları ve “… …” “… …” seri markalarının sektöründe ve potansiyel müşterileri nezdinde ayırt edicilik gücüne sahip olduğunu ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş., dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediğinden HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, …. sayılı… ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan … kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı … kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı marka başvurusu ile davalı şirketlere ait redde mesnet markalar arasında …m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih …. sayılı … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 08.10.2019 tarihinde … sayılı “… …” ibareli, ….sınıflarda bulunan mal ve hizmetler için tescil başvurusunda bulunduğu, başvurunun 27.02.2020 tarih ve 343 sayılı … Bülteninde yayımlandığı, davalı … A.Ş.’nin 07.04.2020 tarihinde “…” ibareli markaları mesnet göstererek … sayılı …m.6/1, m.6/5 ve m.6/9 hükümleri kapsamında yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davalı … Şirketler Grubu Holding Anonim Şirketi’nin 27.04.2020 tarihinde “…” ibareli markaları mesnet göstererek … sayılı …m.6/1, m.6/3, m.6/4, m.6/5, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacı yanın 17.09.2020 tarihli itiraza karşı görüş dilekçeleri ibraz ettiği, …Başkanlığı’nca ileri sürülen itirazların …m.6/1 hükmü uyarınca haklı bulunarak marka tescil başvurusunun reddine karar verildiği, davacının karara itiraz ettiği, itirazı değerlendiren … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı … kararı ile itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 07.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
… sayılı … Kanunu’nun (….) 6.maddesinin … .fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre … tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “….SINIF:Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları. .. .SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (…) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları. malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). ….SINIF: Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet rezervasyonu ve bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete vb. gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri. ….SINIF: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (…) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri. … SINIF: Tıbbi hizmetler. Güzellik bakımı hizmetleri. Veterinerlik ve hayvan üretme, besicilik, nalbantlık ile ilgili hizmetler. Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler; peyzaj tasarımı hizmetleri. İşyeri ve personel sağlığı ile ilgili danışmanlık hizmetleri.” mal ve hizmetleri ile redde mesnet …. sayılı markaların kapsamlarında yer alan ve bilirkişi raporunda … ile renklendirilen mal ve hizmetler, aynı/aynı türdür.
Dava konusu marka başvurusu; beyaz zemin üzerine, … renginde, küçük harflerle “…” ibaresi ile bu ibarenin sol altında çok daha küçük puntolarla açık yeşil renginde “…” ibaresinin yer aldığı … markasıdır.
Davalı şirketlere ait redde mesnet markalar; “…” ibaresinin yanında “…”, “…” “…”, “…”, “mangal”, “…”, “…”, “…” gibi ayırt edici niteliği olmayan veya ayırt edici niteliği düşük olan ibarelerin yer aldığı markalardır.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldıklarında; kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür oldukları, karşılaştırılan mal veya hizmetler arasında benzerlik düzeyinin artmış olması halinde markalar arasındaki ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaretler arasındaki farklılık derecesinin artmış olmasının gerekeceği (…), markalarda müşterek olarak bulunan ibarenin “…” sözcüğü olduğu, söz konusu sözcüğün “1.Kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür. 2.İnsan eliyle büyük değişikliğe uğramamış, doğal yapısını koruyan çevre, tabiat. 3.Bir kimsenin eğilimlerinin, içgüdülerinin hepsi, huy.” gibi anlamlarının bulunduğu, söz konusu anlamları itibariyle “…” sözcüğünün davaya konu mal ve hizmetleri hemen ve ilk bakışta tanımlamadığı, karakteristik özelliklerinden herhangi birini doğrudan ilgili tüketici kesiminin zihninde canlandırmadığı, bu nedenle somut ayırt edici niteliği haiz olduğu, bununla birlikte; söz konusu sözcüğün orijinal bir ifade olmadığı, yukarıda yer verilen anlamlarının yanı sıra aynı zamanda toplumda isim olarak da kullanılan bir … olduğu, davacı yanın dava dilekçesinde yer verdiği içinde “…” sözcüğü geçen ve davaya konu mal ve hizmet sınıflarında tescilli çok sayıda marka tescil kaydı bulunduğu argümanı da dikkate alındığında, “…” sözcüğünün somut ayırt edici niteliği haiz olsa da, ayırt ediciliği düşük zayıf karakterli bir marka olduğunun mahkememizin de kabulünde olduğu, ancak, bir markanın zayıf karakterli olmasının, her hal ve şartta başkaca markaların tesciline engel olamayacağı anlamına da gelmediği, nitekim; ….Hukuk Dairesi’nin 21.09.2012 tarih … sayılı kararında belirtildiği üzere; tescilli olduğu sürece, zayıf karakterli markaların da hukuken koruma altında olduğunun kabul edilmesi gerektiği, buna göre somut olayda yapılan değerlendirmede; başvuru markasında “…” sözcüğünün “…” sözcüğüne göre ön plana çıkartılacak şekilde daha büyük punto ile dizayn edildiği, “…” sözcüğünün markanın genel görünümü içinde arka planda kaldığı, redde mesnet markalarda da “…” sözcüğünün ön planda olduğu, redde mesnet markalarda bulunan ve yukarıda ifade edilen sair sözcüklerin markanın genel görünümü içinde “…” ibaresinden kaynaklı esas unsuru bertaraf edecek yeterlilikte ayırt edici niteliklerinin bulunmadığı, dolayısıyla her ne kadar markalar arasında müşterek olarak bulunan “…” sözcüğünün ayırt ediciliği güçlü değilse de, markalar arasında müşterek olmayan sair unsurların markaların genel görünümüne yeterli düzeyde ayırt edicilik katmadıkları, bu nedenle markalar arasında umumi intiba olarak “…” ibaresinin müşterekliğinden kaynaklı olarak benzerlik bulunduğu, kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerin aynı/aynı tür olması olgusunun da ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesini artıran başkaca bir olgu olduğu, ilgili tüketici kesiminin bir kısımının nispeten dikkatli ve bilinçli olmasının da bu tehlikeyi bertaraf edemediği, dolayısıyla; daha önce redde mesnet markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra başvuru markasını gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet markalar ile ilişkilendirebileceği, bu markayı, redde mesnet markaların serisi zannederek tüketim tercihinde bulunabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
… Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih … Karar sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporundaki karşı görüşte yer alan aksi yöndeki hukuki kanaatlere itibar edilmemiştir.
Davacı vekili her ne kadar önceki tarihli … sayılı markasından kaynaklı olarak müktesep hak iddiasında bulunmuşsa da, evvel emirde, söz konusu marka ile dava konusu marka başvuru tarihi arasındaki süre dikkate alındığında, önceki tarihli markanın, dava konusu marka başvuru tarihi itibariyle potansiyel hükümsüzlük tehdidi altında olduğu, bu nedenle müktesep hak iddiasına mesnet olamayacağı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı Üniversite 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 56. maddesi gereğince harçtan muaf olduğu gerekçesiyle davacıdan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı … ve … Şirketler Grubu Holding A.Ş. kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … ve … Şirketler Grubu Holding A.Ş.’ye verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 167,00 TL posta-tebligat, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.567,00 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Şirketler Grubu Holding A.Ş. tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Şirketler Grubu Holding A.Ş.’ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, Davalı … şirketler Grubu vekili ile Davalı … A.Ş’nin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2023

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza