Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/83 E. 2021/430 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/83 Esas
KARAR NO : 2021/430

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/03/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … ….ün itiraza mesnet gösterdiği markalar ile müvekkilinin başvuru yaptığı markanın birbirinden farklı olduğunu, karşılaştırıldığında, müvekkili marka başvurusunun ayırt edici özelliği haiz olduğunu, davalının itiraza mesnet markaları ile müvekkilinin 2019/127188 numaralı marka başvurusu incelendiğinde; markalar arasında benzerlik, ayniyet, karıştırma ihtimallerinin bulunmadığını, davalının müvekkili markasına itiraz ederken mesnet gösterdiği markaların “multi family office” ibaresi ve türevleri için oluşturulmuş markalar olduğunu, müvekkilinin ise, adının ve mesleğinin kısaltılmış hali olduğu için “…” markası için başvuru yaptığını, davalı yanın, müvekkili başvurusunun 35. sınıftan korunmasına itiraz ettiğini, bu itirazının S.M.K. m.6/f.1 kapsamında haklı bulunurken aynı maddenin diğer fıkraları bakımından haksız bulunduğunu, bu markalar bakımından emtia ve hizmetin aynı ve/veya benzer olmadığının aşikar olduğunu, davalının markası (…) sigorta-hukuki işlemler sınıflarında iken müvekkili markası (…) tıbbi hizmetler-güzellik bakım hizmetlerinde yer almakta olduğunu, her ne kadar karıştırma ihtimali bulunduğu gerekçesi ile müvekkili markasının 35. sınıfta korunmamasına ilişkin karar kurulmuş ise de; “…” ve “…” markaları salt yazı markası olarak dahi birbirlerine benzemezken “…” markasının baskın şekil unsurları da dikkate alındığında tüketici bakımından karıştırma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkili markasında baskın bir şekil unsuru olduğunu ve markanın bütünlüğü ilkesi gözetilerek incelendiğinde markalar arasında ayırt ediciliğin söz konusu olduğunu, markanın hitap ettiği kesim açısından da farklı olduğunu beyan ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline ilişkin davanın kabulüne, dolayısıyla müvekkiline ait markanın 44. sınıfın yanısıra 35. sınıfta da korunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 26/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda davaya konu marka başvurusu ile kısmi ret kararına gerekçe olarak gösterilen markanın görsel ve işitsel yönden bağlantı kurulması ihtimali dahil iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olduklarının açıkça görüldüğünü, ayrıca, redde konu hizmetlerle aynı/ aynı tür hizmetlerin, ret gerekçesi markanın kapsamında bulunduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … 21/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının marka başvurusunun, kendisine ait, … ibareli markasına YİDK kararında da isabetle tespit edildiği gibi ayırt edilmeyecek kadar ve tüketici nezdinde iltibas tehlikesi yaratacak ölçüde benzemekte olduğunu, salt jenerik ve tali unsur olarak yer alan ve tanımlayıcı olan “Dr.” ibaresinin benzerlik incelemesinde değerlendirme dışı bırakılması gerektiğini, geri kalanı aynı harflerle yazılmış, aynı ibareyi salt fontu farklı diyerek iltibas oluşturmayacağını iddia etmenin gerçekçilikten uzak olduğunu, bir markanın bir başka marka ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olup olmadığının müşteri hafızasında bıraktığı imaja göre belirlendiğini, somut olayda da davaya konu marka başvurusunun orta seviyede bir tüketici hafızasında bıraktığı imajın bu markanın müvekkiline ait tescilli esas unsurlu markalarının yeni bir versiyonu olduğu şeklide oluşacağını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2019/127188 sayılı “Şekil+Dr. … art, surgery & beauty” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan davalı şahsa ait 2015/84961 sayılı “…” ibareli marka arasında davaya konu 35.sınıf hizmetler bakımından SMK m.6/1 hükmü bağlamında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 13.12.2019 tarihinde “Şekil+Dr. … art, surgery & beauty” ibareli 2019/127188 sayılı başvuru ile 35 ve 44.sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Tıbbi hizmetler. Güzellik bakımı hizmetleri. Veterinerlik ve hayvan üretme, besicilik, nalbantlık ile ilgili hizmetler. Tarım, bahçecilik ve ormancılıkla ile ilgili hizmetler; peyzaj tasarımı hizmetleri. İşyeri ve personel sağlığı ile ilgili danışmanlık hizmetleri.” için tescil talebinde bulunduğu, başvurunun 12.02.2020 tarih 342 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şahıs tarafından 03.04.2020 tarihinde SMK m.6/1, m.6/3 ve m.6/9 hükümleri kapsamında 2015/84946, 2015/84961, 2015/84161, 2015/84968 sayılı markalar itiraza mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı tarafından itiraza karşı 23.07.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi sunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 sayılı SMK m. 6/1 hükmü gereği marka tescil başvurusundan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” in çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan hizmetler için devam ettirilmesine karar verildiği, redde mesnet olarak SMK m.6/1 hükmü uyarınca 2015/84961 sayılı markanın gösterildiği, davacı tarafından 11.11.2020 tarihinde karara itiraz edildiği, 22.01.2021 tarihinde Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu yapmış olduğu incelemede, … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 01.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu 2019/127188 sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” ile redde mesnet 2015/84961 sayılı marka kapsamındaki “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” aynı, aynı tür ve benzer hizmetlerdir. Zira bunlar; benzer tüketici kesimine hitap ederler, benzer ihtiyaçları giderirler, aralarında birbiri yerine ikame ya da tamamlayıcılık ilişkisi bulunur, benzer yerlerde tüketiciye arz edilirler.
Dava konusu 2019/127188 sayılı marka başvurusu incelendiğinde; mavi renkli bale yapan kadın figürünü andırır bir şekil unsuru ile, bu şekil unsurunun sağında yer alan stilize şekilde yazılmış “Dr. …” ibaresi ve bu ibarenin altında yer alan küçük puntolu “Art, Surgery & Beauty” ibaresinden oluşmaktadır. Marka başvurusunda yer alan “Art, Surgery & Beauty” ibaresi, “Sanat, Cerrahi & Güzellik” anlamlarına gelen İngilizce kelimeler olup, markasal mizanpajda oldukça küçük puntolu olmaları nedeniyle marka başvurusunun esaslı unsurunu oluşturmamaktadırlar. Marka başvurusunda yer alan ve yukarıda tasvir edilen şekil unsurunun markanın genel görünümüne asgari düzeyde katkısı bulunduğu yadsınamasa bile “Söz görünümden yüksek sesle konuşur.” ilkesi uyarınca markasal mizanpajda ön planda olan “Dr. …” ibaresine nazaran arka planda kalan, ona göre tali bir unsur olduğu kanaatine varılmıştır. Bu hale göre; dava konusu marka başvurusunun esaslı unsurunu, stilize şekilde yazılmış “Dr. …” ibaresi oluşturmaktadır.
Redde mesnet 2015/84961 sayılı marka incelendiğinde; markanın tek ve esaslı unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; Dava konusu marka başvurusunun esaslı unsurunu oluşturan “Dr. …” ibaresi ile redde mesnet markanın esaslı unsurunu oluşturan “…” ibaresi arasında; görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, her iki markada da müşterek olarak bulunan “…” ibaresinin markaların dominant unsurunu oluşturduğu, dava konusu marka başvurusunda yer alan “Dr.” ibaresinin “Doktor” kelimesinin kısaltılmış hali olup “…” ibaresini nitelediği, dolayısıyla “Dr.” ibaresinin, dava konusu marka başvurusunu, redde mesnet markadan farklılaştıracak derecede yeterli düzeyde ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, dava konusu marka başvurusunda yer alan sair şekil ve kelime unsurlarının da, marka başvurusunun tamamlayıcı unsurları olmaları nedeniyle, davaya konu marka başvurusunu, redde mesnet markadan farklılaştırmaya yeter derecede somut ayırt edici niteliklerinin bulunmadığı, bu hale göre; daha önce redde mesnet “…” markasını gören, işiten, bu markalı 35.sınıfta yer alan hizmetlerden yararlanan, davaya konu hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “Şekil+Dr. … Art, Surgery & Beauty” markasını, davaya konu 35.sınıf hizmetler üzerinde gördüğünde veya işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı, redde mesnet marka ile ilişkilendirebileceği, bu markayı, redde mesnet markanın serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, belirtilen nedenlerle dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka arasında, başvurudan çıkartılan hizmetler bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 25,50 TL vekalet harcı, 133,50 TL posta, tebligat masrafı olmak üzere toplam 277,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı … ün yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza