Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/8 E. 2022/349 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/8 Esas
KARAR NO : 2022/349

DAVA : Telif Alacağı
DAVA TARİHİ : 08/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Telif Alacağı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 08/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı taraf arasında 03/10/2018 tarihinde “…” adlı kitap için telif sözleşmesi imzalanmış olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin telif ücreti, ödeme şartları, ödeme zamanı başlıklı bölümünün 1/b bendinde “ilk baskı içerisinden 500 kitap satılması halinde sonraki kitaplar için yayınevi tarafından satış tutarının yüzde yedisinin (%7) telif bedeli yazara ödenir.” denilmiş 1/e ve 1/f bentlerinde ise “telif hakkı bedellerinin ödenmemesi durumunda sözleşme feshedilmiş sayılır. Her türlü ödeme 6 ay sonunda satılan kitap Yazar’ın banka hesabına yapılır.” denilmiş olduğunu, iş bu hükümler karşısında müvekkili tarafından davalı yana … yevmiye numaralı ihtarname gönderilmiş olduğunu ve stok raporunun taraflarına ivedilikle bildirilmesi, basılan kitap sayısının 500’ü geçmiş olması durumunda ilk 6 ay sonunda ödenmeyen telif ücretlerinin ödenmesi gerektiğini ve muaccel olacağını, ödemelerin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde yapılmaması durumunda sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edilmiş olduğunu, davalı tarafın ihtarname ile cevap vermeksizin kısa bir dilekçe ile taraflarına 1637 adet eser basıldığını, sözleşmenin b bendinde yer alan “ilk baskı içerisinden 500 kitap satılması halinde sonraki kitaplar için, yayınevi tarafından satış tutarının yüzde yedisinin (%7) telif bedeli yazara ödenir” ifadesinde açıkça olmasa bile anlaşılacağı üzere yayınevi olarak telif hak edişlerini 2. Baskıya geçiş tarihinden 6 ay sonra yapmakta oldukları cevabını vermiş olduğunu, ayrıca müvekkilinin hak ettiği telif ücretlerini 01/07/2019-05/07/2019 tarihleri arasında yapacaklarını belirterek göndermiş olduğukları ihtarnameye uygun davranmamış olduklarını, davalı taraf sözleşmede geçmeyen bir hükme dayanarak kendi varsayımlarıyla sözleşmeden kati suretle çıkmayan bir anlamın çıktığını iddia etse de sözleşmede telif hak edişlerinin 2. Baskıya geçiş tarihinden itibaren 6 ay sonunda ödenir ibaresi yer almamakla birlikte “her türlü ödeme ay sonunda satılan kitap yazarına ödenir” maddesi ile ilk basım tarihinden itibaren 6 ay sonunda telif ücretlerinin ödenmesi gerektiğinin gayet açık olduğunu, ayrıca sözleşmenin telif ücreti, ödeme şartları, ödeme zamanı başlıklı bölümünün 1/c bendinde “yayıncı, sözleşmeye konu eserin her basımında baskı sayısının %1’i kadar kitabı yazara bedelsiz olarak verir” denilmiş olduğunu, ancak kitabın 3. baskıya çıkmasına rağmen ilk baskı dışında diğer baskılar için müvekkiline bedelsiz kitap verilmemiş olduğunu, davalı tarafça sözleşmede geçen mali hakların ihlal edilmiş olduğunu, davalı yanın bu haklardan doğan sorumluluğunu hiçbir şekilde yerine getirmemiş olduğunu ve müvekkiline satıştan ve sözleşmeden kaynaklı hiçbir ödeme gerçekleştirmemiş olduğunu, müvekkilinin karşı tarafı arabuluculuk görüşmesine çağırmış olduğunu, yine de 23.07.2019 tarihinde yapılan 2019/72968 Numaralı arabuluculuk dosyasında anlaşma sağlanamamış olduğunu, anlaşma sağlanamaması üzerine taraflarınca 01.08.2019 tarihinde Ankara 4. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosya ile sözleşmenin feshine, müvekkilinin mali ve manevi haklarına ilişkin tazminatın davalıdan tahsiline yönelik dava açılmış olduğunu, taraflar arasında anlaşma sağlanamaması sebebiyle huzurdaki davanın açılmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin mali ihlaline yönelik ceza davası açma haklarını ayrıca saklı tuttuklarını beyan ederek; davanın kabulüne, müvekkilinin telif hak edişlerinin bilirkişi marifetiyle arttırılmak kaydıyla şimdilik 2.376,28 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, 6100 sayılı HMK m.128 hükmü uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, Telif Hakkı sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacı ile akdettiği 03/10/2018 tarihli telif sözleşmesine aykırı eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu aykırılıklardan kaynaklı olarak davacının “…” isimli eser bakımından davalıdan telif alacağı bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

GEREKÇE:
Mahkememizce tahkikat işlemleri yürütülürken davacı vekili 19/12/2022 tarihli dilekçesi ile; müvekkili ile davalının aralarında sulh olduklarından davadan feragat ettiklerini, tarafların karşılıklı yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebi olmadığını, bu nedenle söz konusu davadan feragat ettiklerini mahkemeye bildirdiklerini, feragat nedeniyle taraflar lehine herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri kararına hükmedilmemesini, dilekçelerinin kabulünü beyan etmiştir.
Davalı vekili 19/12/2022 tarihli dilekçesi ile; ekte sundukları sulh protokolü kapsamında davacı yan ile anlaşarak sulh olduklarını, davanın konusuz kalması nedeniyle HMK md.331 gereğince karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini ve protokol içeriğinde tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi de olmadığından verilecek kararda bu hususun da nazara alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu vekaletnamede açıkça feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK m.307) Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ya da mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (HMK m.309/2) Somut olayda davacı taraf dilekçe ile feragat beyanında bulunduğundan feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı arasında akdedilen 16/12/2022 tarihli sulh protokolü uyarınca; davalı tarafından yapılan yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmış, feragat nedeniyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:
1-DAVANIN FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu m.22 hükmü gereği, peşin alınan 59,30 TL’den alınması gereken 80,70/3*2=53,80 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 5,50 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, aksi halde hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 53,80 TL karar ve ilam harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 120,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 242,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar arasında yapılan protokol gereği, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı tarafından yapılan vekalet harç sarfiyatına ilişkin 20,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, HMK m. 341 ve m.345 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.19/12/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza