Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/72 E. 2021/340 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/72 Esas – 2021/340
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/72 Esas
KARAR NO : 2021/340
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali
DAVA TARİHİ : 15/03/2021
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/10/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 15/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … markası ile, davalıya ait “…” ve “…” markalarının benzer olmadığını ve iltibasa yol açmayacağını, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal bir benzerlik bulunmadığını, davalı markalarının içerdiği figüratif elementler ve tali unsur olan “shop” ve “…” ibaresi ile birlikte tüketici nezdinde ayrı bir marka olarak algılanacağını, davalı markalarının genel olarak otelcilik ve spa sektöründe kullanıldığını, restoran-cafe ve özellikle hamburger cafe olarak hizmet vermekte olan müvekkili ile aynı ve/veya benzer hizmeti verdiklerinin savunulamayacağını, müvekkilinin … olarak seçmiş olduğu marka isminden de anlaşılacağı üzere, kendisinin özel olarak “burger” sektöründe faaliyet vermekte olduğunu, bu anlamda spa, bakım ve konaklama işleri ile iştigal eden … … markası ile kullanılan “…” ve “…” markaları ile rekabet etmediğini ve iltibasa sebebiyet vermediğinin ortada olduğunu belirterek, YİDK’nın … sayılı kararının iptaline, müvekkiline ait … sayılı … ibareli marka başvurusunun 43.sınıfta yer alan hizmetler bakımından tescil başvurusunun tamamlanmasına ve markanın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 24/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Tescil talebi bakımından müvekkili kurumun lehine davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, SMK 6/1 hükmünde aranan şartların somut olayda gerçekleşmediğini, başvuru markası olan “…” ibareli marka ile “…”, “…” ibareli itiraz gerekçesi markaların aynı, aynı tür hizmetleri içerdiklerinin tespit edilmiş olduğunu, bu noktada mal ve hizmet benzerliği koşulunun gerçekleştiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … OTELCİLİK VE TURİZM YATIRIMLARI ANONİM ŞİRKETİ vekili 15/04/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait markaların tanınmış, seri marka niteliğine haiz olduğunu ve aksi yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, markalar arasında SMK 6/1 hükmü uyarınca görsel, işitsel, yazımsal ve sınıfsal benzerlik bulunduğunu, bu benzerliğin tüketici nezdinde karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede olduğunu, davaya konu YİDK kararının haklı ve hukuka uygun olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin “…” ibareli markalar üzerinde müktesep hak sahibi olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … nolu “…” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet … sayılı “…” ve … sayılı “…” ibareli markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şahsın14.07.2019 tarihinde “…” ibareli … sayılı başvuru ile 43.sınıftaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri” için tescil talebinde bulunduğu, yapılan ilk incelemeler sonrasında başvurunun 29.07.2019 tarih ve 329 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davalı şirketin 27.09.2019 tarihinde …., … sayılı markaları mesnet göstererek SMK m.6/1, m.6/3, m.6/5, m. 6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, davacı şirketin 08.11.2019 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, karşı görüş dilekçesinde 43.sınıf tüm hizmetler bakımından … sayılı itiraz markasına yönelik kullanmama def’i ileri sürdüğü, davalı şirketin 23.12.2019 tarihli kullanım ispatı formu ibraz ettiği, yayıma yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddine karar verildiği, bu karara karşı davalı şirket tarafından 18.03.2020 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davacının 21.06.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın kabulüne ve başvurunun reddine karar verdiği, red gerekçesi olarak; SMK m.6/1 hükmü uyarınca, dava konusu marka başvurusunun, itiraza mesnet … ve … sayılı markalarla ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi oluşturacak derecede benzer olduğunu belirttiği, bu kararın davacı marka vekiline 14.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet markalar ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki talep de YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 13.01.2021 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak YİDK kararının iptali istemi değerlendirilmiştir.
Dava konusu … sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri.” ile redde mesnet … sayılı marka kapsamındaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri: Restoran hizmetleri, self-servis restoran hizmetleri, lokanta hizmetleri, kafeterya hizmetleri, cafe hizmetleri, kantin hizmetleri kokteyl salonu hizmetleri snack-bar hizmetleri, bar hizmetleri, ikram hizmetleri (catering). Geçici konaklama hizmetleri: Otel, motel , tatil köyü, pansiyon v.b. hizmetleri (geçici barınma), çadır kiralanması hizmetleri, gençlik kamp hizmetleri, yer ayırtma hizmetleri.” ve redde mesnet … sayılı marka kapsamındaki “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil).”, aynı/aynı tür/benzer hizmetlerdir. Zira bunlar; benzer tüketici kesimine hitap ederler, benzer ihtiyaçları giderirler, aralarında rekabet veya birbiri yerine ikame ilişkisi bulunur.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; “…” ibaresinden oluşan bir kelime markası olduğu, redde mesnet markalar incelendiğinde; … sayılı markanın “…” ibaresinden oluşan, nispeten açıktan koyuya doğru değişen mavi tonlu bir zemin üzerine beyaz harflerle yazılmış karma bir marka olduğu, … sayılı markanın “Şekil+…” ibaresinden oluşan, grimsi bir zemin üzerinde nispeten koyu gri renkle oluşturulan kelime unsuru ile bu unsurun hemen üzerinde yer alan basit bir şekil unsurundan oluştuğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; dava konusu marka başvurusunun “…” ibaresinden oluştuğu, “BURGER” kelimesinin iki dilim yuvarlak sandviç ekmeğin arasına yerleştirilen bir köfteyle yapılan sandviç türü anlamına geldiği, bu anlamsal karşılığı gereği “BURGER” emtiasının, davaya konu 43/1 alt sınıftaki hizmetler bağlamında tüketiciye servis edilen ürünlerden biri olup markasal ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, 43/2 alt sınıftaki hizmetler bağlamında da bu hizmetlerin kombine yapısı gereği bu hizmetlerle birlikte yiyecek-içecek hizmeti de verilebildiği, bu nedenle “BURGER” ibaresinin bu hizmetler bakımından da ayırt edici niteliği bulunmayan tali bir unsur olduğu, dolayısıyla dava konusu marka başvurusunun esas unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu, zira bu kelimenin davaya konu hizmetlerin hitap ettiği tüketici nezdinde bilinen bir anlamının bulunmadığı, anlamsız bir kelime olarak algılanacağı, redde mesnet …. sayılı markada yer alan “…” kelimelerinin markanın tali unsurunu oluşturduğu, zira markada yer alan “…” ibaresinin bu kelimelere nazaran daha vurgulu bir yazı stili ile yazıldığı, “…” ibaresinin “Esenlik, İyi olma hali” gibi anlamsal karşılığının bulunduğu, “SPA” ibaresinin ise temel olarak su ile yapılan terapi ve bakımları kapsayan bir tür masaj olduğu, davaya konu hizmetler bağlamında özellikle otellerde bu tür masaj hizmetlerinin verildiği, bu nedenle “SPA” ve somut ayırt edici niteliği haiz olmayan “…” kelimesinin davaya konu hizmetler bakımından tali unsur konumunda bulunduğu, dolayısıyla redde mesnet bu markanın esas unsurunu “…” ibaresinin oluşturduğu, redde mesnet … sayılı markanın esas unsurunu da “…” ibaresinin oluşturduğu, markada yer alan “SHOP” ibaresinin “Market” anlamına gelen ve tek başına somut ayırt edici niteliği bulunmayan tamamlayıcı bir ibare olduğu, markada yer alan basit şekil unsurunun “…” kelimesine göre arka planda kalan tali bir unsur olduğu, markada yer alan “…” kelimesinin ise davaya konu hizmetlerin hitap ettiği ortalama tüketici nezdinde anlamı bilinmeyen bir ibare olarak algılanacağı, dolayısıyla “…” ibaresinin redde mesnet markanın esas unsurunu oluşturduğu, belirtilen nedenlerle; karşılaştırılan markaların esas unsurlarını oluşturan “…” ve “…” ibarelerinin farklı nesnelere çağrışım oluşturmadıkları, görsel ve işitsel olarak benzer oldukları, zira her iki kelimenin başlangıç ve bitiş harflerinin aynı olduğu, kelimelerin ortasında bulunan harfler farklı olsa da, gerek görsel, gerekse işitsel olarak “O” ve “U” harflerinin birbirine yakın iki ünlü harf olduğu, bu nedenle markalar arasında iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunduğu, başka bir deyişle; daha önce redde mesnet markaları gören, işiten, bu markalı 43.sınıfta yer alan hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları bir arada görme ve karşılaştırma imkânından yoksun, markaların detaylarını hatırlamayan, markaların ayırt edici unsurlarının gözünde ve kulağında kalan izi ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu, davaya konu hizmetler üzerinde gördüğünde veya işittiğinde, bu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet markaların serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle dava konusu YİDK kararının iptalini gerektirir hukuka aykırı bir yön tespit edilmediğinden, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 66,00 TL tebligat ücreti olmak üzere toplam 193,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … OTELCİLİK VE TURİZM YATIRIMLARI ANONİM ŞİRKETİ tarafından yapılan 17,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … OTELCİLİK VE TURİZM YATIRIMLARI ANONİM ŞİRKETİ ‘ ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/10/2021