Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/71 E. 2021/420 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/71 Esas
KARAR NO : 2021/420

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 12/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; “… İŞKEMBECİSİ” ibareli markanın ilk olarak 1988 yılında yiyecek ve içecek hizmetleri için müvekkilinin marka üzerindeki hak sahipliği bakımından selefi olan … tarafından işletmesinde kullanılmaya başlandığını, 1997 yılında işletmenin dava dışı … LTD. ŞTİ.’ye devredildiğini, dava dışı … LTD.ŞTİ.’nin 2006’da açtığı şubede de markayı kullandığını, dava dışı şirketin tescilsiz markasını 43. sınıf hizmetler için tescil ettirmek üzere 2006/49859 sayı ile başvuruda bulunduğunu, başvurunun elde olmayan nedenlerle prosedürün tamamlanamaması sebebiyle tescil edilemediğini, fiili olarak tescilsiz markanın kullanımının sürdürüldüğünü, “… İŞKEMBECİSİ” tescilsiz markasını taşıyan yiyecek içecek sağlanması hizmeti sunulan Gaziosmanpaşa/ANKARA adresindeki işletmenin 2009 yılında … İŞKEMBE LTD. ŞTİ.’ye devredildiğini, işletmenin bir bütün halinde 2010 yılında dava dışı …’e devredildiğini, son olarak 2011 yılında işletmenin bütün halinde müvekkili şirket tarafından devir alındığını, müvekkili şirketin devirden itibaren markayı kesintisiz olarak kullandığını, müvekkili şirketin 30.01.2011 tarihinde aldığı ve içeriğini oluşturduğu www.korogluiskembecisi.com alan adı içeriğinde markasal kullanımları gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin “… GRUP REST. GIDA TUR. İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.” unvanıyla 11.01.2011 tarihinde ticaret siciline tescil ve ilan edilerek kurulduğunu, iştigal mevzuu içerisinde “…yiyecek ve içecek sağlanması hizmeti…” bulunduğunu, tescil tarihi itibariyle müvekkili şirketin ticaret unvanının tüm Türkiye’de koruma elde ettiğini, müvekkili şirketin “… …” ibareli 43. sınıfta tescilli 2010/4323 sayılı markası bulunduğunu, müvekkili şirketin tescilsiz markası ile birlikte kullanılan logonun da FSEK hükümleri kapsamında koruma altında olduğunu, müvekkili şirketin markasını inhisari olmayan kullanım izinleriyle başka işletmelere de kullandırdığını, müvekkili şirket markasının bir çok ortamda tanıtımının gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin markası, logosu ve ticaret unvanının tanınmışlık vasfı kazandığını, müvekkili şirketin gerçek ve öncelikli hak sahibi olduğunu, müvekkili şirketin izniyle Çukurambar Şubesinde markayı basit lisansla kullanan şirketin ortağı olan …’ın kardeşi olan davalı …’ın kötü niyetli olarak 2017/78507 sayılı “… … İŞKEMBECİSİ” ibareli markayı kendi adına 43. sınıfta tescil ettirdiğini, söz konusu markanın müvekkili şirket markasının birebir aynısını içerdiğini ve eser vasfındaki logonun aynısının kullanıldığını, davalının yanına başka bir kişiyi de ortak alarak bir şirket kurduğunu, bu şirket adına yiyecek içecek hizmetlerinin sunulduğu işletmede “… … İŞKEMBECİSİ” ibaresini kullandıklarını, 15.08.2018 tarihinde http://www.osmanlikorogluiskembecisi.com alan adını tescil ettirdiklerini ve bu adreste ihlal konusu tanıtım işaretlerini kullanmaya başladıklarını, müvekkili şirket tarafından davalı adına tescilli 2017/78507 sayılı markanın hükümsüzlüğü ve davalı eylemlerinin men ve ref’i istemiyle Ankara …FSHHM 2019/271 esas sayılı dosyasının ikame edildiğini, yapılan yargılamada tedbir kararı verildiğini ve alan adına erişimin tedbiren engellendiğini, dosya kapsamında bilirkişi raporunun müvekkili şirket lehine tanzim edildiğini ve mahkemece markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine ve davalının eylemlerinin men ve ref’ine karar verildiğini, karar üzerine davalı tarafça “… İŞKEMBECİSİ” ibaresinin kullanılmaya başlandığını (ibarenin “…” şeklinde dizayn edildiğini), müvekkili şirketin bu vesileyle davalı adına 43. sınıfta tescilli … sayılı markanın varlığından haberdar olduğunu, davalının eylemlerinde kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirkete ait 43. sınıfta tescilli 2010/4323 sayılı “… …” ibareli markasının asıl ve ayırt edici unsurlarından birinin “…” ibaresi olduğunu, dava konusu marka ile müvekkili şirket markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkili markasının tarih olarak öncelik hakkına sahip olduğunu, markaların sınıfsal kapsamının da aynı olduğunu, markaların ortalama tüketiciler nezdinde aynı ticari kaynaktan geldiği inancının oluşacağını, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, markanın SMK m. 6/1 ve TTK hükümlerine göre hükümsüz kılınması gerektiğini, müvekkili şirketin tescilsiz markasını davalı markasının kapsamında bulunan 43. sınıf hizmetler bakımından kullanma önceliği bulunduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetinden davalının 1988 yılından bu yana haberdar olduğunu, müvekkili markası ile dava konusu markanın ayırt edici ve baskın unsurlarının aynı olduğunu, “…” ibaresi ile “…” ibaresinde sadece “ö” ve “a” harflerinin değişik olduğunu, bu farklılığın yeterince ayırt edicilik sağlamadığını, “@” işaretinin tanıtım işaretlerinin internet yoluyla erişildiğine işaret ettiğini, bu haliyle davalı markasının “…” biçiminde okunması ve algılanmasının kaçınılmaz olduğunu, yardımcı unsur olan “İŞKEMBECİSİ” ibaresinin davalı markasında aynen yer aldığını ve aynı biçimde konumlandırıldığını, davalı kullanımının müvekkili aleyhine haksız rekabet yaratacağını, müvekkili şirketin ticaret unvanının ayırıcı ve asıl unsurunun “…” ibaresi olduğunu, tescilli ticaret unvanının Paris Sözleşmesinin 8 ve SMK’nın 6/6 maddesi hükümleri uyarınca korunması gerektiğini, davalı tarafça müvekkili şirketin TürkPatent nezdinde gerçekleştirdiği 2019/29975, 2019/29926, 2019/29923 sayılı marka tescil başvurularına Ankara …FSHHM 2019/271 E. sayılı dosyasında hükümsüzlüğüne karar verilen markasına dayanılarak itiraz edildiğini, bu durumun davalının kötü niyetini açığa çıkardığını, davalı markasının SMK 6/9 maddesi kapsamında hükümsüz kılınması gerektiğini, davalı eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu beyanla; … sayılı “… İŞKEMBECİSİ” ibareli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
C E V A P :
Davalı …, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava; 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait … sayılı “… İŞKEMBECİSİ” ibareli marka ile davacıya ait “… …” ibareli marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, SMK m.6/3 hükmü uyarınca davacının gerçek hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı, SMK m.6/6 hükmü uyarınca davacıya ait ticaret unvanı ile davalı markası arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalının SMK m.6/9 hükmü uyarınca kötü niyetli olup olmadığı, bu iddialara bağlı olarak davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığından dilekçe teatisi tamamlanmış, davacı tarafın sunduğu delil evrakı dosyamız arasına alınmış, marka tescil belgeleri, Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/271 Esas sayılı dosyası, davalı şahsın detaylı aile nüfus kayıt örneği temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişiden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.25/1 hükmüne göre; 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
SMK m.25/3 hükmüne göre; Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
SMK m.25/1 hükmüne göre SMK m.5 hükmünde sayılan mutlak tescil engelleri veya SMK m.6 hükmünde sayılan nispi tescil engellerine dayalı olarak, tescilli bir markanın hükümsüz kılınması istenebilir. Bu davayı SMK m.25/2 hükmüne göre; Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları açabilir.
SMK m.6/1 hükmüne göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka tescil belgeleri, Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/271 Esas sayılı dava dosyası, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu, davalı şahsın detaylı aile nüfus kayıt örneği ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … sayılı marka kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri, geçici konaklama ile ilgili rezervasyon hizmetleri, düğün salonu kiralama hizmetleri, konferans ve çeşitli toplantılar için yer sağlama hizmetleri. Gündüz bakımı (kreş) hizmetleri. Hayvanlar için geçici barınma sağlanması hizmetleri.” hizmetleri ile davacıya ait hükümsüzlüğe mesnet gösterilen 2010/04323 sayılı marka kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri. Geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil). Hayvan bakım evleri hizmetleri.” AYNI/AYNI TÜR hizmetlerdir. Zira bunlar aynı tüketici kesimine hitap ederler, aynı ihtiyaçları giderirler, aynı yerlerde tüketiciye arz edilirler, aralarında rekabet veya birbiri yerine ikame ilişkisi bulunur.
Dava konusu … sayılı marka incelendiğinde; herhangi bir şekil unsuru içermediği, kelime ve renk unsurlarından oluştuğu, siyah dikdörtgen bir zemin üzerine, koyu sarı renk tonu ile “…” ibaresi büyük olarak yazıldığı, bu ibarenin altında küçük yazı puntosu ile “İŞKEMBECİSİ” ibaresine yer verildiği tespit edilmiştir. Dava konusu marka kapsamında yer alan “İŞKEMBECİ” ibaresinin online Türk Dil Kurumu nezdinde anlamı “İşkembe veya işkembe çorbası satan kimse.”dir. Bu ibare, dava konusu marka kapsamında da yer alan “43. Sınıf: Yiyecek içecek hizmetlerinin sağlanması hizmeti” bakımından vasıf bildiren bir ibare olup, marka vasfı bulunmamaktadır. Markanın bulunduğu işletmede “işkembe” bazlı ürünlerin satıldığı/servisinin yapıldığı anlamı taşımaktadır. Açıklanan gerekçeler çerçevesinde, dava konusu markanın esaslı unsurunun umumi intiba olarak; “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu markada yer alan “…” ibaresi, “…” olarak algılanabileceği gibi “…” şeklinde de algılanabilecek bir ibaredir. Zira “@” ibaresi, görünüşte “O” harfine benzemekle birlirkte, “@” ibaresinin ortasında yer alan şeklin “a” harfine benzemesi nedeniyle “…” şeklinde algılanması da muhtemeldir. “@” işareti, Türkçe’de “kuyruklu a” olarak adlandırılmakla birikte, “et” şeklinde telaffuz edilir. Bu işaretin en yaygın kullanıldığı yer e-posta adresleridir ki; kullanıcı ve elektronik postanın gideceği posta sunucusunun adlarının birbirinden ayrılmasına yarar. Konuşma diline İngilizcedeki okunuşuyla “et işareti” olarak geçmiştir. Somut olayda dava konusu markada yer alan “…” ibaresi, “ka-et-roğlu” şeklinde telaffuz edilmeyeceğinden, ortalama tüketiciler ibareyi “…” ya da “…” şeklinde algılayacak ve okuyacaklardır.
Davacıya ait 2010/04323 sayılı marka incelendiğinde; markada herhangi bir renk ya da şekil unsuru bulunmadığı, siyah renk ile yazılmış “… …” ibaresinden oluştuğu, “…” ibaresinin “…” ibaresine göre daha büyük yazı puntosu ile oluşturulduğu, “…” ibaresi üst satırda, “…” ibaresi alt satırda konumlandırılmış olup, “…” ibaresi, bir isim olup, “Yurdu koruyan, gözeten, yurtsever kimse.” anlamı taşımaktadır. “…” ibaresi ise, Bolu’da yaşamış bir halk ozanı olup, bu isimle yazılmış … Destanı da vardır. “… …” markası umumi intiba olarak; bir isim-soyisim izlenimi yaratmakta olup, markanın esaslı unsuru bir bütün halinde “… …” ibaresidir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi doğuracak derecede benzerlik bulunmadığı, davacıya ait markanın bir bütün halinde isim ve soyisimden oluştuğu ve makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimi nezdinde “… …” olarak algılandığı, dava konusu markanın ise aynı tüketici kesimi nezdinde ya “…” ya da “…” olarak algılandığı, söz konusu markayı “…” olarak algılayacak ortalama tüketici kesiminin bu markayı davacıya ait “… …” ibareli marka ile ilişkilendirmeyeceği, şöyle ki; ad ve soyadın birlikte yer aldığı markalar ile sadece soyadı yer alan markalar arasında 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin meydana gelmeyeceğinin kabul edilmesi gerektiği (meğer ki önceki tarihli ad veya ad ve soyadından oluşan marka tanınmış marka olsun), nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 23.02.2021 tarih, 2020/1814 Esas 2021/1611 Karar; 22.06.2020 tarih 2019/5305 Esas 2020/3043 Karar sayılı kararlarının da aynı yönde olduğu, davacı tarafın ibraz ettiği deliller incelendiğinde, “… …” markasının yoğun kullanım, reklam, promosyon gibi unsurlarla tanınmış hale getirildiğinin ispatlanamadığı, mübrez delillerin daha çok “…” ibareli kullanımlara ilişkin olduğu, davacı yanın hükümsüzlüğe mesnet “… …” markasının bilinirliğini arttırdığı hususu ispatlanamadığından, “… …” markası ile davaya konu “… İŞKEMBECİSİ” markası arasında ortalama tüketici kesiminin herhangi bir benzerlik kurmayacağı, zira; markaların oluşturduğu kavramsal algıların birbirlerinden farklılaştığı, bu hale göre, daha önce davacıya ait “… …” markasını gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “… İŞKEMBECİSİ” markasını gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markadan farklı bir marka olarak algılayabileceği gibi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı da kurmayacağı, belirtilen nedenlerle karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih 2014/11-696 Esas 2016/778 Karar sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunun aksi yöndeki hukuki kanaatlerine itibar edilmemiştir.
SMK m.6/3 hükmüne göre; Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
Marka başvurusunun bu sebeple reddi için marka başvurusundan önce ve markaya konu işaretin aynısı veya benzerinin yoğun ve sıkı kullanımı sonucu işarete belirli bir düzeyde ayırt edicilik kazandırılması gerekir. (Y11HD; 08.10.2019 tarih, 2018/4855 E 2019/6316 K)
Belirtilen açıklamalara göre somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacının dava dilekçesine ek olarak dosyaya sunduğu ve gerçek hak sahipliğini ispatlamaya yarar delilleri aşağıda listelenmiştir:
1: “…Gaziosmanpaşa/ANKARA” adresindeki işletmede, yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri (lokanta) için … adına çıkarılan ruhsat örnekleri (Belgelerden birinde 03.06.2003 tarihi bulunmaktadır, diğer 3 belgede tarih tespit edilememiştir.) (Belgelerden birinde “… İŞKEMBECİ” ibaresine yer verildiği tespit edilmiştir.),
2: “…Gaziosmanpaşa/ANKARA” adresinde faaliyet gösteren … RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA TURİZM İNŞ. OTO SAN VE TİC LTD. ŞTİ.’ne ait “Oda Sicil Kayıt Sureti” (Şirketin tescil tarihi 14.07.1997, belgenin tarihi ise 28.01.2008’dir.) (Markanın kullanımına ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır.),
3: “…ANKARA” adresinde faaliyet gösteren … RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA TURİZM İNŞ. OTO SAN VE TİC LTD. ŞTİ.’ne ait “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” belgesi (Belge tarihi 11.09.2006 olup, markanın kullanımına ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır.),
4: … RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA TURİZM İNŞ. OTO SAN VE TİC LTD. ŞTİ. tarafından … İŞKEMBE ve REST. YEM. GIDA SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. adına düzenlenen 31.12.2009 tarihli fatura ve VEDİA TOPLU YEMEK HİZ. GIDA. TURZ. ANB. BESİ SAN ve TİC. LTD. ŞTİ. adına düzenlenen 31.12.2008 tarihli fatura (Faturalarda “Logo+… catering” ibaresi bulunmaktadır.),
5: 2 adet broşür (Broşürlerde tarih bulunmamakla birlikte, “… CATERING ibareli kullanım bulunmakta ve adres olarak “Çankaya ve Yenimahalle /ANKARA” açık adreslerinin bulunduğu tespit edilmiştir.),
6: “Örnektir” ibareli faturalar (Faturalarda “…” ibaresi bulunmakta olup, her ne kadar düzenlenmemiş faturalar olsa da, 199.. ve 200.. tarihlerinde kullanılmak üzere basıldığı anlaşılmaktadır.),
7: Fatura basımına ilişkin 13.11.2006 ve 22.06.2002 tarihli faturalar,
8: “Logo”nun … tarafından tasarlandığını gösterir … imzalı beyanı,
9: … ELEKTRİK İNŞ. TUR. MÜŞ. MÜH. MÜMES. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. adına düzenlenen “Turizm Deneme İşletmesi Belgesi (Belgede işletmenin adı “Öz … Restoran” olarak belirtilmiş olup, belge tarihi 2.4.1998’dir.),
10: “….imat Ankara adresindeki işyeri için bastırılan tanıtım broşürlerinin örnekleri,
11: Tür.k Patent Kurumuna yapılan ve fakat reddedilerek yayımlanmayan 2006/59859 sayılı “öz … catering … restaurant yemekçilik gıda turizm şekil” ibareli marka tescil başvuru belgesi örneği (Marka yayımlanmadığından başvuru sahibi tespit edilememiştir.),
12: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ait 19.10.2009 tarihli “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” (Belgede ad-soyadı kısmında “… İşkembe Rest. Yeme.” olarak belirtilmiştir.),
13: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ait vergi levhası (İşe başlama tarihi 2009 olarak belirtilmiş, adres “… Gaziosmanpaşa/ANKARA’dır.),
14: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ait “Oda Sicil Kayıt Sureti” (Tescil tarihi 07.10.2009’dur.),
15: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne 02.12.2009 tarihli ticaret sicil gazetesi,
16: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin yetkilisi …’a ait 04.12.2009 tarihli imza sirküleri,
17: …’den …’a yapılan 25.11.2009 tarihli hisse devir sözleşmesi,
18: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ait 07.10.2009 tarihli “Ana Sözleşme Düzeltme Beyannamesi”,
19: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin yetkilisi …’e ait 15.10.2009 tarihli imza sirküleri,
20: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’ne ait 12.03.2010 tarihli ticaret sicil gazetesi (hisse devrine ilişkin),
21: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin şirket müdürü Sevday Çetiner’e ait 15.03.2010 tarihli imza sirküleri,
22: … İŞKEMBE RESTAURANT YEMEKÇİLİK GIDA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin 05.03.2010 tarihli ortaklar kurulu toplantısına dair karar defteri sureti (Kararda şirketin faaliyetlerine 07.03.2010 tarihinde son verilmesi kararlaştırılmıştır.),
23: … GRUP REST. GID. TUR. İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.ne ait 28.12.2011 tarihli “İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı” (Belgede ad-soyadı kısmında “… Grup Rest. Gıd. Tur.” Olarak belirtilmiştir. Adres “… Gaziosmanpaşa/ANKARA’dır.),
24: … GRUP REST. GID. TUR. İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.ne ait 02.07.2012 tarihli “İşletme Kayıt Belgesi” (Adres “… Gaziosmanpaşa/ANKARA’dır.),
25: … GRUP REST. GID. TUR. İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.nin 11.01.2011 tarihinde kuruluşu ve diğer işlemlere ilişkin ticaret sicil gazeteleri,
26: … GRUP REST. GID. TUR. İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’ne ait vergi levhaları, SGK kayıtları (İşe başlama tarihi 11.01.2011 olarak belirtilmiş, adres “Koza Sokak, No:116/7 Gaziosmanpaşa/ANKARA’dır.),
27: … GRUBU OTO KİR. GID. İNŞ. EML. HAY. SAN. VE TİC. A.Ş. – ÇAYYOLU ŞUBE tarafından düzenlenen fatura örnekleri (Yaklaşık 800 adet fatura sunulmuş olup, faturalar 2011-2019 tarih aralığına ilişkindir. Faturalarda “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” ibaresi kullanılmıştır.),
28: https://web.archive.org adresi vasıtasıyla alınan www.korogluiskembecisi.com adresine ilişkin 2011 ve 2015 yılına ilişkin ekran görüntüleri,
29: www.korogluiskembecisi.com adresine ilişkin güncel ekran görüntüleri ve Whois kaydı (Alan adının oluşturulma tarihi 27.04.2016 olduğu tespit edilmiştir.),
30: Davacı “… GRUP REST. GID. TUR, İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.” nin 2011 yılında kullandığı bir kısım iş ve tanıtım evrakının basım işini “… Tanıtım Tasarım” isimli firmaya yaptırdığını ve tanıtım evrakında “… İŞKEMBECİSİ” markasının bulunduğunu gösterir … firmasının yazısı, 2011 yılında oluşturulan kataloğun bulunduğu 29 Nisan 2011 tarihli PDF dosyasının bulunduğu CD ve ekran görüntüsü ile PDF dosyasındaki kataloğun bir sayfasının çıktısı,
31: Davacı “… GRUP REST. GID. TUR, İNŞ. TEM. TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.” nin 2013 yılından itibaren kullandığı bir kısım iş ve tanıtım evrakının basım işini “… Ambalaj Sanayi” isimli firmaya yaptırdığını, davacının iş ve tanıtım evrakının basım işini gerçekleştiren …’in davacıya hitaben yazdığı ve imzaladığı 31.07.2019 tarihli yazılı beyanı ve ekinde bulunan 2013 yılına ait 8 adet fatura ve bu faturalara konu 2013 yılı tanıtım ürünlerinin renkli baskı örneği,
32: Davacı şirketin ticaret sicil kayıtları,
33: Davacının tescilsiz marka ile birlikte kullandığı “Logo” biçimindeki logonun 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) hükümleri kapsamına giren fikri çaba ürünü, sahibinin hususiyetini taşıyan estetik niteliği haiz güzel sanat eseri vasfında bir grafik eser niteliğinde olduğu, bu logo üzerindeki mali ve manevi hakların 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca koruma altında bulunduğu, bu logonun ilk olarak “Logo” biçiminde … tarafından vücuda getirilmiş olduğuna dair yazılı beyan ve logo üzerindeki hakların davacı şirkete devredildiğini gösterir sözleşme örneği,
34: Markanın … GRUBU OTO KİRALAMA GIDA İNŞAAT EMLAK HAYVANCILIK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (Şirketin kurucuları … ve … olup, şirket 11.01.2016 tarihinde tescil edilmiştir.) aracılığıyla kullanıldığını gösterir şirket ticaret sicil kaydı ve işletmelerin ruhsatı ile kullanım faturaları ile işletme resimleri, (Davacı şirket, markasını bu şirketlere inhisari olmayan kullanım izni ile kullandırdığını beyan etmiştir.),
35: Markanın … RESTORAN SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (Şirketin kurucusu … olup, şirket 10.07.2018 tarihinde tescil edilmiştir.) aracılığıyla kullanıldığını gösterir şirket ticaret sicil kaydı ve işletmelerin ruhsatı ile kullanım faturaları ile işletme resimleri, (Davacı şirket, markasını bu şirketlere inhisari olmayan kullanım izni ile kullandırdığını beyan etmiştir.),
36: Markanın … REZİDANS İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ (Şirketin kurucusu …, …, … olup, şirket 12.03.2015 tarihinde tescil edilmiştir.) aracılığıyla kullanıldığını gösterir şirket ticaret sicil kaydı ve işletmelerin ruhsatı ile kullanım faturaları ile işletme resimleri,
37: Markanın … ÜMİTKÖY İŞKEMBECİSİ RESTORAN GIDA SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ (Şirketin kurucusu … olup, şirket 07.03.2019 tarihinde tescil edilmiştir.) aracılığıyla kullanıldığını gösterir şirket ticaret sicil kaydı ve işletmelerin ruhsatı ile kullanım faturaları ile işletme resimleri,
38: Davacı şirket EK:26 numaralı belgede “…” isimli televizyon kanalında davacı şirketin yetkilisi … ile yapılan röportaj sırasında işletme ile tanıtımlarında kullandığı işaretlere yer verildiğini gösterir TV kaydının bulunduğu CD” yi dosyaya sunduğunu ifade etmişse de, dosya kapsamında bahsi geçen videonun bulunduğu herhangi bir CD bulunmamaktadır.
39: “…” isimli televizyon kanalında yayınlanan görüntülerin 06.07.2013 tarihinde YouTube sitesine de yüklenmiş ve halen ulaşılabilir durumda olduğunu gösterir YouTube sitesindeki videonun ekran görüntüsü,
40: “…. isimli dergide 2013 yılı Kasım ayından başlamak üzere 2016 yılına kadar kesintisiz olarak; devam eden süreçte de belli aralıklarla “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” markasının reklamının yayımını gösterir BOM isimli dergiler ile BOM işletmesinin yazısı,
41: “bitter” isimli dergide 02.01.2014, 03.02.2014, 01.12.2014, 05.01.2015, 02.02.2015 tarihli faturalar karşılığı “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” markasının reklamının yapılmış olduğunu gösterir dergiler, reklamların Ekim 2016 ile Aralık 2017 sayılarında belli aralıklarla yayımlandığını gösterir dergi ve faturalar,
47: Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/271 E. 2020/221 K. sayı ve 22.10.2020 tarihli karar, ihtiyati tedbir kararı ve bilirkişi raporu (Kararda, davacının “… İŞKEMBECİSİ” markası üzerinde 43. Sınıf: Yiyecek ve içeceklerin sağlanması hizmetleri bakımından gerçek hak sahibi olduğu, davalının ise kötü niyetli olduğu kabul edilmiştir.).
Davacının dosyaya sunduğu ve yukarıda ayrıntılı olarak sayılan belgeler incelendiğinde, davacının “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” markası ile yiyecek-içecek sunma / restoran /lokanta hizmeti sunduğu, davacının kullanımlarının dava konusu markanın başvuru tarihinden çok daha önceye dayandığı tespit edilmiş olup, bu eylemin “43. Sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” kapsamında yer aldığı kanaatine varılmıştır. “43. Sınıf: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” ise, davalıya ait dava konusu markada aynen yer almaktadır.
Davacının “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” hizmetlerine ilişkin “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” kullanımı markasal nitelik taşımakta olup, davacının kullanım suretiyle “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” markası üzerinde, davalı yandan önce gerçek hak sahipliği sıfatı ile hak elde ettiği, davacının eklemeli önceki tarihli tescilsiz kullanımından kaynaklı bu işaret ile davaya konu “… İŞKEMBECİSİ” markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, zira, ortalama tüketici kesiminin davaya konu markayı kavramsal olarak “… İŞKEMBECİSİ” olarak algılayabileceği, bu durumda, daha önce davacının kullandığı “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” işaretini gören, işiten, bu markalı “43. Sınıf:Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri”’nden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra “… İŞKEMBECİSİ” markasını aynı hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait marka ile ilişkilendirebileceği, davacıya ait markanın yeni bir versiyonu zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle davacının önceki tarihli tescilsiz kullanılan markası ile davaya konu marka arasında “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından SMK m.6/3 hükmü uyarınca, davacının gerçek hak sahipliği nedeniyle itiraz hakkı bulunduğu kanaatine varılmıştır.
SMK’nın 6/6 maddesine göre; “tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.”
Bu hüküm kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı ve alan adı girer. Bir alan adının SMK m. 6/6 hükmü uyarınca korunmasının istenebilmesi için, o alan adının fiilen kullanıldığı faaliyet konuları kapsamı ile aynı/benzer konularda bir marka kullanımının söz konusu olması gerekir.
Ticaret unvanı, bir tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemlerinde kullandığı addır. Markalar, eşya ile işletme arasındaki ilişkiyi kurar ve farklı işletmelerin ürettiği benzer emtiayı birbirinden ayırt etmeye yarar. Buna karşılık, ticaret unvanları ise işletmenin kendisini tanımlar. Şirketlerin ticaret unvanları tescil edilirken, faaliyet alanına her türlü mal ve hizmetin yazılması mümkün olduğundan ve ticaret unvanının bu alanların hepsinde kullanma gibi bir yükümlülük bulunmadığından, ticaret unvanının fiilen kullanıldığı mal ve hizmetler bakımından, 6769 sayılı SMK’nin 6/6 maddesi anlamında sahibine öncelik hakkı sağladığının kabulü gerekmektedir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.03.2019 tarih 2017/5439 Esas 2019/2119 Karar sayılı kararında da, önceki tarihli ticaret unvanı nedeniyle sonraki tarihli aynı/benzer markanın başvurusunun engellenebilmesi için, salt ticaret unvanına ilişkin ticari sicil kayıtlarında yer alan iştigal alanlarına bakılmaması gerektiği, ticaret unvanının fiili olarak kullanıldığı mal ve hizmetler dikkate alınmak suretiyle iltibas değerlendirmesi yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Belirtilen açıklamalara göre somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacının dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği EK 14 ibareli faturalarda, 27/12/2011 tarihi ile dava konusu marka başvuru tarihi olan 08/06/2018 tarihinden önceki döneme ilişkin olarak faturalar ibraz ettiği, bu faturalarda davacı yanın ticaret unvanının fiilen “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından kullanıldığının tespit edildiği, davacının ticaret unvanının ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu, ticaret unvanında yer alan sair kelime unsurlarının ayırt edici niteliği bulunmayan, tamamlayıcı unsurlar olduğu, davacının ticaret unvanının esas unsurunu oluşturan “…” ibaresi ile dava konusu markanın esas unsurunu oluşturan “…” ibaresi arasında yukarıda ifade edildiği üzere benzerlik bulunduğundan, SMK m.6/6 hükmü uyarınca, davacının önceki tarihli ticaret unvanının fiili kullanımı nedeniyle, dava konusu marka kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” bakımından üstün hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 12.06.2019, E:2018/2285 K:2019/4361)
ABAD “KOTON & STYLO KOTON” (C-104/18P) kararında; marka tescil başvuru sahibinin adil rekabete girme amacı taşımaksızın, dürüst ticari uygulamalarla aykırılık oluşturacak şekilde başkalarının menfaatlerini baltalama ya da belirli bir başkasını hedef almaksızın markanın köken göstermeye ilişkin temel fonksiyonundan ziyade başka amaçlar için marka tescilinin sağladığı tekelci yetkileri elde etme amacı taşımasının ilgili ve tutarlı göstergelerden bariz bir şekilde anlaşılması halinde, markanın kötü niyet gerekçesi ile hükümsüz kılınabileceğini belirtmiştir. Mahkeme, marka tescil başvurusu yapan kimsenin niyetinin sübjektif bir olgu olduğunu, ancak buna rağmen, bu olgunun yetkili idari makamlar veya yargı mercilerince nesnel bir şekilde belirlenmesi gerektiğini kabul etmektedir. Dolayısıyla, herhangi bir kötü niyet iddiası, somut olaydaki tüm ilgili nesnel olguların dikkate alınması suretiyle genel bir değerlendirme yapılmasını gerektirir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.07.2008 tarih 2008/11-501 E 2008/507 K sayılı kararında; başvuru sahibinin, markanın aynısının veya benzerinin bir başkası tarafından kullanıldığını bilmesi veya bilmesi gerekmesi hali, kötü niyetin varlığı bakımından önemli bir kriter olarak görülmektedir. Karara konu olayda HGK; “…Davalının giysi üretiminde bulunan ve tekstil alanında faaliyet gösteren bir kişi olduğu, bu itibarlı müdebbir bir tacir gibi davranmasının gerektiği, kullanacağı işaretin her hangi bir kişiye ait olup, olmadığını araştırmasının gerektiği, ihtilaf konusu ibarenin her hangi bir anlamı olmayan harfler ve rakamlardan oluşması nedeniyle, davacı seçiminin tesadüften ibaret olamayacağı ve bu nedenle iyi niyetli sayılamayacağı, davalının fantezi bir ibare olan RG 512 ibaresini tescil ettirmesinin, faaliyet alanı nedeniyle varlığından haberdar olduğu davacı markasından faydalanma kastını gösterdiği, davacının bu işaret üzerinde öncelikli kullanım hakkına sahip olduğu, bu nedenle davalının kötü niyetli tescilinin hükümsüzlüğüne karar verilmesinin gerektiği…” şeklinde değerlendirmede bulunarak, tescile konu markanın orijinal ve anlamsız bir kelime olup olmaması, başvuru yapan kimsenin ticari hayatta etkinliğinin bulunup bulunmaması, marka olarak seçilen işaret dolayısıyla faydalanma kastı bulunup bulunmadığı gibi hususları da kötü niyetli marka başvuruları bakımından değerlendirme kriteri olarak kabul etmiştir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda yapılan değerlendirmede; dava konusu markanın başvuru tarihinden (08.06.2018) önceki tarihte meydana gelen maddi vakıalar aşağıda sıralanmıştır:
• Davacı şirket tarafından, davalı …’ın “… İŞKEMBECİSİ” markasını kullanan … REZİDANS İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin kurucu ortaklarından olan …’ın kardeşi olduğu iddia edilmiş olup, bahsi geçen şahısların kardeş/akraba olduğuna dair UYAP ortamından temin edilen detaylı aile nüfus kayıt örneği bu iddiayı doğrulamaktadır. Bununla birlikte, davalı şahsın dava konusu marka kayıtlarında adresi “….Keçiören Ankara”dır. Bahsi geçen şirket, 12.03.2015 tarihinde tescil edilerek ilan olunmuştur.
• Davacı şirket, iş bu davanın davalısı … ve dava dışı … RESİDENCE RESTAURANT GIDA İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ aleyhine 12.07.2019 tarihinde açtığı davada, Ankara …Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/271 E. 2020/221 K. sayı ve 22.10.2020 tarihli karar ile davanın kabulü ile davalı … adına 43. Sınıfta tescilli 2017/78507 sayılı “… … İşkembecisi + şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve davalıların “… İŞKEMBECİSİ+şekil” ibaresinin kullanıldığı tanıtım işaretlerinin davacının tescilsiz marka kullanımına tecavüz niteliğinde olduğunun tespiti ile tecavüz fiillerinin durdurulmasına, men ve ref’ine karar verilmiştir. Kararda, davalıların kötü niyetli olduğu kabul edilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davalı …’ın, davacının önceki tarihli “Logo+… İŞKEMBECİSİ RESTAURANT” ibareli tescilsiz olarak kullanılan markasından haberdar olduğu, zira, davalı …’ın, … REZİDANS İNŞAAT GIDA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin kurucu ortaklarından olan …’ın kardeşi olması hasebiyle, “…” ibaresinin markasal kullanımından haberdar olmadığının düşünülemeyeceği, davalı şahsın, başkasına ait olduğunu bildiği halde, bu marka ile iltibas oluşturacak derecede benzer davaya konu markayı tescil ettirmek istemesi eyleminin ticari dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı, davacının kullanım yolu ile ayırt ediciliğini arttırdığı ve belli düzeyde bilinirlik sağladığı markasının oluşturduğu imajından haksız yere yararlanma kastı taşıdığı, bu nedenle davalı …’ın kötü niyetli olduğu kanaatine varılmıştır.
Markanın kötü niyetli tescili, tescile konu mal ve hizmetler ile ilişkili, bölünebilir bir niteliği bulunmadığından, dava konusu markanın kötü niyetli olarak tescil başvurusuna konu edilmesi olgusu, davaya konu markanın tescil edildiği tüm emtiaları kapsar. (U.Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.953) Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 02.11.2015 tarih 2015/4426 E 2015/11337 K ve 26.11.2012 tarih 2011/12763 E 2012/19119 K sayılı kararları da aynı yöndedir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; SMK m.25, m.6/3, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri uyarınca, davaya konu markanın tescilli olduğu tüm hizmetler bakımından hükümsüzlüğü koşulu oluştuğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği karar kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 17,00 TL vekalet harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 71,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam …007,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza