Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/69 E. 2021/389 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/69 Esas
KARAR NO : 2021/389

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 11/03/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 11/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1882 yılında … tarafından kurulduğunu, dünya çapında 150’den fazla şirketi ve yıllık yaklaşık 7 milyar Euro cirosu ile günümüzde kozmetik sektöründe faaliyet gösteren dünyanın en büyük şirketlerinden birisi olduğunu, 130 seneden fazla bir süredir, cilt bakım ürünleri açısından lider üreticilerden biri olarak kabul edildiğini, müvekkili şirketin dünya çapında tanınan markalardan birisinin “…” markası olduğunu, … markasınının yoğun kullanım ve tanıtım faaliyeti sonucunda tanınmış marka niteliğini kazandığını, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde de T/00191 sayı ile tanınmış marka olarak kayıt altında olduğunu, davalı şirkete ait 2019/131268 sayılı marka başvurusu incelendiğinde; markanın, “… …” kelime ve şekil unsurundan oluştuğunu, şekil unsurunun zeytinyağı damlası ve bu damlanın içerisine yerleştirilmiş zeytinler ve zeytin yapraklarından oluştuğunu, direkt olarak zeytinyağı ile ilişkilendirilebilecek olan işbu şekil unsurunun dava kapsamında 03. sınıftaki mallar ve bu malların 35. sınıftaki perakendeciliği hizmetleri açısından ayırt edicilikten yoksun ve tanımlayıcı olduğunu, 03. sınıfa dahil olan yüz temizleme jelleri, sabunlar, çamaşır deterjanları, deodorantlar, şampuanlar, saç kremleri, el kremleri vb. birçok malın içeriğinde zeytinyağı kullanıldığını ve ürünlerin içeriğinde bulunan zeytinyağına atıfta bulunan şekil unsuruna benzeyen şekil unsurunun dava konusu markada kullanıldığını, davaya konu markanın unsurlarından biri olan “…” kelimesinin, yabancı dil kökenli olduğunu, kutsal kitaplarda adı çokça geçen “kudret helvası” anlamına geldiğini, davaya konu markanın bir diğer unsuru olan “…” ibaresinin ise herhangi bir karşılığı bulunmadığını, hem … ibaresinin hem de müvekkili şirketin davaya dayanak markalarının Türkçe’de bir anlam ifade etmemesi sebebiyle, markaların kavramsal olarak benzer olduğunu kabul etmek gerektiğini, müvekkilin … markalarının tanınmış olduğu, bu hususun daha önce verilen ve Yargıtay tarafından onanan mahkeme kararları ile sabit olduğunu ifade ederek; davalı Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 07.01.2021tarihli … sayılı kararının tümden iptaline, davaya konu olan 2019/131268 sayılı “… …” markasının kısmen “3.SINIF: Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks” malları ile “35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. mallarının biraraya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne, dava sonuna kadar dava konusu markanın devrinin önlenmesi hususunda, takdiren teminatsız olarak tensiple birlikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 29/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 2019/131268 kod numaralı markanın, yeşil ve karakteristik ve küçük harflerle yazılmış “… …” ibaresinden oluştuğunu, söz konusu ibarenin altında, yine yeşil renkli bir damla figürünün yer aldığını, söz konusu damla şeklinin içinde zeytin ve yaprak şekilleri bulunduğunu, davacının itiraz konusu markalarının; zemini koyu mavi olan yuvarlak bir şeklin içerisine yazılmış beyaz ve pembe renkli “… BABY”, düz ve siyah harflerle yazılmış “…” ve yine zemini koyu mavi olan yuvarlak bir şeklin içerisine yazılmış beyaz renkli “…” ve bu ibarenin sağ tarafında yer alan “cares for family” ile üç adet insan figüründen müteşekkil olduğunu, başvuru konusu markada yer alan “…” kelimesinin, “hayat veren özel ekmek”, “tanrı yiyeceği”, “kudret helvası” gibi anlamlara geldiğini, “…” ibaresinin ise “İznik” ilçesinin Yunanca’dan kalma eski adı olduğunu, davacı markalarının esas unsuru olan “…” ibaresinin ise bilinen herhangi bir anlamı bulunmadığını, bu açıdan markalar arasında kavramsal yönden hiçbir benzerlik bulunmadığını, davalı markasının “man-na ni-ce-a” şeklinde 5 hece halinde telaffuz edildiğini, davacı markalarının esas unsurunun ise “ni-ve-a” şeklinde 3 hece halinde hecelendiğini, markaların esas akılda kalıcı kısmı olan başlangıç kısımlarının da birbiriyle benzerlik arz etmediğini, bu husususun markaları okunuş yönünden de farklı kıldığını, markaların ihtiva ettiği farklı harfler, harflerin farklı dizilimleri, markaların başlangıçlarının farklı olması, markaların ihtiva ettiği renk ve şekilsel unsurlar gözetildiğinde, markaların görünüm itibarıyla da benzer olmadığını, davalı markasını okuyan veya gören ortalama dikkate sahip ve her iki işareti yan yana karşılaştırma imkanı olmayan kişinin zihnindeki intibanın, davacıya ait markaların bıraktığı intiba ile aynı olmadığını, söz konusu iki marka örneğinin, aynı firmanın markası gibi algılanabilecek nitelikte olmadığı gibi, iki markanın hiçbir şekilde karıştırılma olasılıklarının olmadığını, başvuru konusu marka davacı markalarına benzer olmadığından, tanınmışlığın huzurdaki davaya etkili olmadığını, her marka için 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde belirtilen risklerin mutlaka oluşacağı kanaatine doğrudan varılamayacağını, bu risklerin varlığının davacı tarafından ispatının gerektiğini, bu durumu ispatlayacak bir delilin mevcut davada bulunmadığını ifade ederek; haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 14/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu müvekkile ait “… …” ibareli markanın görsel yönden tamamen özgün olup, dava konusu taleplere gerekçe olan markalarla karıştırılmasının olağan hayata aykırı olduğunu, davaya gerekçe markaların görsel açıdan değerlendirilmesi yapıldığında, davalının tüm markalarında, logo ve görsellerinde mavi ve tonları ile siyah renk kullandığını, mavi tonlarında çerçeve içerisinde beyaz “…” ibaresi kullandığını, müvekkili markasının, yağ damlası ve içerisinde zeytin dalı bulunan tamamen yeşil ve tonlarını barındıran, marka ibaresi “… …” yazı renginin de yeşil tonlarında olduğunu, müvekkili markasına ait logonun; üzerinde çalışılmış, özgün bir şekil ortaya çıkarmak amacıyla ciddi emekler sarf edilmiş, ayırt ediciliği yüksek bir marka olduğunu, ortalama tüketicinin görsel açıdan karıştırma ihtimali söz konusu olmayacağını, müvekkile ait “… …” marka ibaresinin, belirli bir karakteristik anlama sahip olup, fonetik ve kavramsal yönden bir bütün olarak ele alınacağından, davacının gerekçe gösterdiği marka/lar ile karıştırılmasının söz konusu olmadığını, “…” kelimesinin “kudret helvası”, “kutsal yiyecek”, “hayat veren özel ekmek” anlamına geldiğini, “…” kelimesinin ise, İznik şehrinin ansiklopedilerde yer alan bilgilere göre milat öncesi dönemlerden gelen eski ismi olduğunu, daha sonra Selçuklu döneminde şehrin alınması sonucu ismin İznik olarak değiştirildiğini, 2 kelimeden oluşan ibarede her bir kelimenin bağımsız olarak köklü anlamlara sahip, rastgele oluşturulmamış bir ibare olduğunu, İznik şehrinin, Zeytin ve Zeytinyağı üretiminde ülkemizin önde gelen ilçelerinden biri olduğunu, müvekkili firmanın da, bu şehrin kaynaklarından yapacağı zeytin ve zeytinyağı temelli ürünlerin üretimi amacıyla iş bu dava konusu marka başvurusunda bulunduğunu, davacı tarafından, dava dilekçesi içeriğindeki tüm açıklamalarda “…” ibaresi tek başına değerlendirilmek suretiyle, müvekkiline ait markanın karıştırılmaya yol açacağı ihtimali üzerinde durulduğunu, fakat dava konusu markanın tek ibareden meydana gelmediğini, 2 kelime 5 heceden oluşan özgün niteliği haiz logoya sahip bir marka olduğunu, ortalama dikkate sahip bir tüketicinin, 3 heceden oluşan “…” ibaresi ile “… …” ibarelerini birbirinden kolaylıkla ayırt edebileceğini, hem Türkpatent hem de EUIPO (OHIM) nezdinde, “…” ibaresinden sadece bir harf farklılık içeren, benzer sınıflarda tescilli birden çok marka bulunduğunu, davacının tarafına tebliğ edilen delillerine muvafakatinin olmadığını, delillerin uyuşmazlık ile ilgisi bulunduğu yönünde herhangi bir belirti bulunmadığını, deliller içerisinde müvekkilinin faaliyet alanı ve dava konusu markanın koruma kapsamına ilişkin belgelere rastlanmadığını, yaklaşık ispat koşulu gözetilmeksizin verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu ifade ederek, davanın tüm taleplerle birlikte reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait 2019/131268 nolu “Şekil+… …” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında “3.SINIF: Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, SMK m.6/4 ve m. 6/5 koşullarının somut olayda oluşup oluşmadığı, tescili halinde davalı markasının yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “Şekil+… …” ibaresinin “03.SINIF:Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 29.SINIF:Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalatihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks.Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat.Hazır çorbalar, bulyonlar.Zeytin, zeytin ezmeleri.Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil).Yenilebilir bitkisel yağlar.Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar.Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin.Yumurtalar, yumurta tozları.Patates cipsleri. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından tescili amacıyla 24.12.2019 tarihinde gerçekleştirdiği 2019/131268 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 13.01.2020 tarih ve 340 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 10.03.2020 tarihinde T/00191, 2017/102657, 2016/64617, 2014/03792 sayılı markaları mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın 6/1, 6/4 ve 6/5 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, marka başvurusundan “3.SINIF: Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri. Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları. Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar. Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. 35.SINIF: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetlerinin çıkartılmasını talep ettiği, yayıma yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 12.11.2020 tarihinde yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 11.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu 10.03.2021 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
YİDK kararı iptali bakımından emtia benzerliği değerlendirmesinde, dava konusu marka emtia listesinde 03. sınıfa ait “Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).” mallar ile 35. sınıfa ait olan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri; İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” hizmetleri itiraza mesnet davacı markaları kapsamındaki, bilirkişi raporunda koyu ve altı çizgili olarak gösterilen mal ve hizmetler ile aynıdır. Dava konusu marka başvurusu 35. sınıfta bulunan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç). Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri ile davacıya ait itiraza mesnet markaların kapsamındaki 3.sınıf emtialar ile ilişkilidir. Zira bir malın üretilmesinin doğal sonucu, o malın pazarlanmasıdır. Dolayısıyla bahsi geçen emtialar ile bunların perakendeciliği hizmetleri arasında tamamlayıcılık ilişkisi söz konusu olup, bu mal ve hizmetler tüketici nezdinde benzerdir. Söz konusu mal ve hizmetlerin aynı tüketici kesimine hitap ettiği, benzer ihtiyaçları giderdiği, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olduğu, birbirlerini tamamlayıcı nitelikleri bulunduğu tespit edilmiştir. Bunların dışında kalan mal ve hizmetlerin davacının tescilli markaları kapsamında birebir yer almadığı gibi, davacının tescilli markaları kapsamındaki emtialar ile aynı tür/benzer emtialar olmadıkları değerlendirilmiştir. Benzer olmayan mal ve hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap etmediği, benzer ihtiyaçları gidermediği, son kullanıcıları ve hedeflenen tüketici profillerinin farklı olduğu, dağıtım kanalları/satışa sunuldukları yerlerin alakasız olduğu, birbirleri yerine ikame imkânları ve birbirlerini tamamlayıcı nitelikleri olmadığı ve benzer markaları bu farklı ürün ve hizmetlerde gören tüketicilerin herhangi bir şekilde markalar arasında veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağlantı kurmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiştir.
Hükümsüzlük talebi bakımından emtia benzerliği değerlendirmesinde, Marka işlem dosyasında itiraza mesnet gösterilmeyen, ancak dava aşamasında hükümsüzlüğe mesnet gösterilen 2017/11295 sayılı marka ile davacıya ait diğer markalar birlikte dikkate alındığında, dava konusu marka kapsamında yer alan 3.sınıftaki tüm mallar ve “Sınıf 35: Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri, reklam amaçlı tasarım hizmetleri; alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri; İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.” hizmetleri, davacıya ait hükümsüzlüğe mesnet gösterilen ve bilirkişi raporunda koyu ve altı çizgili olarak gösterilen mal ve hizmetler ile aynıdır. Dava konusu markanın 35. sınıfta 03. sınıfa ait malların satış hizmetini kapsamasından dolayı “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Beyazlatma ve temizlik amaçlı maddeler: deterjanlar, çamaşır suları, çamaşır yumuşatıcıları, leke çıkarıcılar, bulaşık yıkama maddeleri.Parfümeri; kozmetik ürünleri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil;ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç).Sabunlar (ilaç ihtiva eden sabunlar hariç).Diş bakımı ürünleri: diş macunları, diş parlatma ve beyazlatma maddeleri, tıbbi amaçlı olmayan ağız gargaraları.Aşındırıcı ürünler: zımpara bezleri, zımpara kağıtları, ponza taşları, aşındırıcı pastalar.Deri, vinil, metal ve ahşap için parlatma ve bakım ürünleri: cilalar, bakım kremleri, cilalama amaçlı vaks. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri de davacıya ait 3.sınıf emtiaları barındırır 2017/11295 sayılı marka kapsamındaki mallar ile ilişkilidir. Söz konusu mal ve hizmetlerin aynı tüketici kesimine hitap ettiği, benzer ihtiyaçları giderdiği, dağıtım kanallarının ve satış yerlerinin aynı olduğu, birbirlerini tamamlayıcı nitelikleri bulunduğu değerlendirilmektedir.
Dava konusu marka; koyu yeşil renkte, stilize el yazısı karakteriyle yazılan “… …” ibarelerinin ortasına yeşil tonlarda oldukça büyük damla figürü yerleştirilmesiyle oluşan karma nitelikte bir markadır. Damla figürünün içerisinde üst kısma 3 adet zeytin tanesinin yapraklarıyla birlikte yerleştirildiği, hemen alt kısmının zeytinyağı ile dolu olduğu izlenimini verdiği, damla figürünün altında aynı renkte gölge oluşturulduğu görülmektedir. Markadaki şekil unsuru görsel olarak öne çıkarılmış olmakla birlikte, markanın esaslı unsurunu “… …” ibareleri bir bütün olarak oluşturmaktadır. Zira her iki ibare de aynı yazım karakteriyle ve aynı punto ile yazıldığından birinin diğerine göre daha fazla öne çıkarıldığını söylemek mümkün değildir. “… …” ibarelerinin Türkçe olmadığı, ancak bilirkişi heyeti vasıtasıyla, internette yapılan araştırmada “…” ibaresinin “Özellikle … iksiri olarak bilinen eski dönemlerde varlığından bahsedilen ve gizli tutularak günümüze kadar gelmiş bir içecek olarak bilindiği, diğer adının kudret helvası” olduğu, “…” ibaresinin ise “İznik adının, şehrin eski adı olan “…”dan geldiği, dönemde yaygın bir dönüştürme kuralına göre Yunanca adın önüne ‘sur içinde’ anlamında olan is eki getirilerek İsnikea adı Türkçede İznik oluştuğu” bilgisinden İznik adının Yunanca adı olduğu tespit edilmiştir. Davalı markasında “…” ibaresinin yazıldığı gibi “Man-na” ve … ibaresinin ise İznik ve Bursa’da yaşayanlar ve İznik şehrinin tarihçesini bilenler tarafından “…”, diğer tüketiciler tarafınan yazıldığı gibi “… şeklinde okunacağı düşünülmektedir. Davalı markasında yer alan “… …” ibaresi bir bütün halinde, davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesiminde, anlamsız ibareler olarak algılanacaktır. Her ne kadar bir kısım tüketici kesiminin “…” ve “…” ibarelerinin anlamlarını bilebileceği ihtimal dahilinde olsa da, davaya konu mal ve hizmetlerin makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimine hitap ettiği de nazara alındığında, bu tüketici kesiminin kahir ekseriyetinin, özel bilgisi veya ilgisi yoksa, “…” ve “…” kelimelerini herhangi bir nesne ile bağdaştırmayacakları, dolayısıyla “… …” ibaresini, bir bütün halinde kelime tamlaması olarak algılayacağı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafa ait itiraza mesnet 2016/64617 sayılı marka; kalın köşeli yazım karakteri ile siyah büyük harflerle yazılan “…” ibaresinden oluşan kelime markasıdır. Davacının 2017/11295 sayılı, lacivert dikdörtgen zemin üzerine aynı yazım stili ile beyaz renkte yazılan marka versiyonu bulunmaktadır. Bu marka, marka işlem dosyasında itiraza mesnet gösterilmemiş olup, dava aşamasında ileri sürüldüğünden, sadece markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından dikkate alınmıştır. Davacı tarafın bir diğer markası, 2017/102657 sayılı, dış kenarı pembe yuvarlak lacivert zemin üzerine beyaz kalın harflerle yazılan … ibaresinin hemen alt kısmına daha ince harfler ve daha küçük punto ile pembe BABY ibaresinin yazılmasıya oluşmuştur. Davacı tarafın bir diğer markası, 2014/03792 sayılı, lacivert yuvarlak zemin üzerine beyaz renkte … ibaresinin yazıldığı, yuvarlağın sağ tarafına lacivert kenarlı bir dikdörtgen içerisine yine lacivert “cares for family” ibaresi ile anne-baba-çocuk figürünün yerleştirilmesiyle oluştuğu tespit edilmiştir. Hem kelime markalarında hem de renk, şekil ve kelime unsurlarıyla karma oluşturulan markalarda esaslı unsur … ibaresidir. … esas unsuruna İngilizce bebek manasına gelen “BABY” ve “Aileleri önemser” manasına gelen “…. kelime unsurları, hem marka içerisindeki konumlandırılması, hem de ayırt edici niteliği olmayan kelimeler olmasından dolayı tali unsur konumundadırlar. Davacı markalarının Türkçe bilinen bir anlamın olmadığı, ancak davacı tarafın internet adresinde yapılan incelemede … ibaresinin beyaz görünümünden dolayı Latince “kar” manasına gelen “nix, nivis” kelimelerinden türetildiği ve “kar beyazı” manasına geldiği tespit edilmiştir. Davacı tarafa ait marka yazıldığı şekilde “… şeklinde okunacaktır. Davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesiminin “…” ibaresini herhangi bir nesne ile bağdaştırmayacağı, anlamsız bir ibare olarak algılayacağı kuşkusuzdur. Zira; davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ilgili tüketici kesiminin kahir ekseriyetinin, bu ibarenin, Latince “Kar” manasına gelen “…” kelimelerinden türetildiğini özel bilgisi veya ilgisi yoksa bilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Taraf markaları bütü.n olarak karşılaştırıldığında; görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, davacı markalarının esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, dava konusu markanın esas unsurunun ise stilize şekilde yazılı “… …” ibaresi olduğu, dava konusu markada; “…” ibaresinin, markanın genel görünümü içinde baskın bir konumunun bulunmadığı, “… …” ibaresi ile bir bütün halinde okunup algılandığı, ayrıca, markanın başlangıç kısmında “…” ibaresinin bulunmasının, markanın okunuşa göre sonda kalan “…” kısmına göre, makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesimi nezdinde, ayırt edicilik incelemesi bakımından “…” ibaresinin nispeten daha ön planda olduğu, zira; ortalama tüketici kesiminin, markaların başlangıç kısımlarına, diğer kısımlarına nazaran daha fazla odaklandıkları, davaya konu mal ve hizmetler içerisinde temizlik ve kozmetik ürünleri ile bu ürünlerin satışı hizmetleri de bulunduğu, dava konusu markada yer alan damla figürü, bu figür içindeki zeytin yaprakları ve zeytin figürlerinin, temizlik-kozmetik ürünleri içinde zeytinyağı emtiasının ham madde olarak kullanılması alışkanlığından kaynaklı olarak, dava konusu markada somut ayırt edici niteliklerinin bulunmadığı gözetilse dahi, bir bütün halinde “… …” ibaresinin, davacıya ait “…” esas unsurlu markalar ile benzer olduğunun söylenemeyeceği, salt “…” ve “…” ibareleri arasında ortak harf dizilimleri bulunmasının, markaların genel görünümleri itibariyle birbirleriyle benzer oldukları yönünde bir sonuca yol açmayacağı, markaların tertip tarzı ve bir bütün halinde ifade ettikleri görsel, işitsel ve kavramsal algının farklı olduğu, davacının “…” esas unsurlu markalarının tanınmış olduğu iddiasının dahi markaları benzer kılmaya yeter derecede bir etkisinin bulunmadığı, zira dava konusu markanın bir bütün halinde genel görünümünün davacı markalarından farklı olduğu, bu hale göre; daha önce davacıya ait “…” esas unsurlu markaları gören, işiten, bu markalı mal veya hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “Şekil+… …” markasını, davaya konu mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu mal ve hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içinde, hatta hemen ve ilk bakışta, bu markayı davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalardan farklı bir marka olarak algılayabileceği gibi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı da kurmayacağı, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında, SMK m.6/1 hükmü uyarınca, ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/4 hükmüne göre; Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/4 hükmü bağlamında tanınmış marka koruması için; toplumun her kesimince bilinme gerekli olmayıp, toplumun ilgili kesimindeki bilinilirlik düzeyi dikkate alınacaktır. Toplumun ilgili kesimi; markanın tanındığı iddia edilen ve kaynak ülkede markanın tescilli olduğu ve kullanıldığı sektörü ifade eder. (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4.Baskı, İstanbul 2018, s.344-345) Bir markanın Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için, bu markanın Türkiye’de tanınmış olmasının ya da kullanılmasının gerekip gerekmediği hususu bakımından; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.02.2019 tarih 2017/3943 Esas 2019/1154 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Türkiye’de tescilli olmayan markalara tanınmış marka koruması sağlanabilmesi için, söz konusu markanın, itiraza konu marka başvuru tarihinden önce Türkiye’de ilgili sektörde tanınmış marka olduğunun dosyaya sunulan objektif delillerle ispat edilmesi gerekir. (Aynı yönde Y11HD; 18.09.2019 tarih, 2018/790 E 2019/5512 K; Y11HD; 20.11.2018 tarih, 2017/1345 E 2018/7216 K)
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacıya ait “…” markasının TÜRKPATENT kayıtlarında T/00191 sayı ile tanınmış marka olarak kaydı bulunmaktadır. Davacı tarafın markasının tanınmışlığına dair emsal Kurum kararları ve emsal Yargı kararları dışında başkaca delil sunmamasına rağmen, davacı markasının geniş coğrafi alanda tescilleri bulunduğu, Türkiye’de özellikle “Sabunlar, parfümeri, kozmetikler, kişisel kullanım için deodorantlar ve terlemeyi önleyiciler; saç bakım, temizleme ve güzelleştirilmesi için preparatlar; kozmetik güneş bakımı preparatları” bakımından tanınmış marka olduğunun, içinde sektörden kimselerin de bulunduğu bilirkişi heyetinin tanzim ettiği raporda benimsendiği, ancak; davacının “…” markasının, yukarıda belirtilen emtialar bakımından, tanınmışlık mertebesine ulaştığı kabul edilse dahi, yukarıda belirtilen tanınmışlık veya tanınmışlık düzeyi ile ilgili tescil engelleri bakımından aranan koşulların oluşması için gereken şartlardan en önemlisi olan marka işaretleri arasında bulunması gereken benzerlik şartının dava konusu marka bakımından oluşmadığı görülmüştür. Bu nedenle, davacının dayanak markasının belirtilen tanınmışlığından kaynaklı bir tescil engelinin somut uyuşmazlık kapsamında oluşmayacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla, SMK m.6/4 ve m.6/5 hükmü koşullarının somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 211,00 TL posta, tebligat masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücretine esas olmak üzere toplam 2.088,10 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 25,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı kurum vekilinin ve davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza