Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/64 E. 2021/369 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/75 Esas
KARAR NO : 2021/383

DAVA : Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkının İhlâli / Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 17/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1990
yılından bu yana nakliye ve lojistik sektöründe sunduğu üstün ve kaliteli hizmet anlayışı ile
sektörde faaliyet gösteren diğer pek çok firmanın önüne geçerek, gerek bu firmalar gerekse de
hitap ettiği tüketiciler nezdinde saygı ile anılan bir firma haline geldiğini, ilgili olduğu sektörde
özellikle “…” ibaresi ile tanınmakta olan müvekkili şirketin her geçen gün ortaya koyduğu
pek çok yeni teşebbüs ve markayla ilgili olduğu nakliye sektörüne yön vermekte olduğunu,
davalılar tarafından gerçekleştirilen kullanımların 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 7, 29, 149, 150 ve 155.
maddeleri uyarınca müvekkili adına tescilli “…” ibareli
markalara açık bir şekilde tecavüz oluşturmakta olduğunu, davalı tarafa ait https://nakliyekapida.com/ internet sitesi ve kartvizitlerinde
“…” ibareli haksız ve müvekkili markalarından doğan hakları ihlal eder mahiyetteki
kullanımlar bulunmakta olduğunu, davalı tarafça gerçekleştirilen bu
kullanımların tamamen bilerek ve isteyerek, müvekkili şirketin sektördeki
tanınmışlığından ve “…” markasının tüketiciler nezdinde yarattığı
izlenimden haksız bir şekilde yararlanma amacıyla, müvekkili şirket ile
aleyhine tespit talep olunan şirket arasında hala bir bağ olduğu izlenimi
yaratarak tüketicileri yanıltacak bir biçimde kullanıldığının görülmekte olduğunu, davalı taraflarca gerçekleştirilen kullanımların aynı zamanda haksız
rekabet teşkil ettiğini beyan ederek; müvekkili adına tescilli … sayılı “… evden eve nakliyat”,
… sayılı “… akıllı depo taşınabilir özel deponuz”, …
sayılı “… ev&ofis taşıma”, … sayılı “… evden eve nakliyat”,
… sayılı “… akıllıdepo self storage” ibareli markalarından doğan
haklarına tecavüz edildiğinin 6769 s. SMK uyarınca tespitine, tecavüz teşkil eden
eylemlerin men ve refine,
davalı eylemlerinin müvekkil marka haklarına tecavüz etmesinin yanında
ayrıca TTK hükümleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,
fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6769 s. SMK uyarınca tescilli
markalardan doğan hakların davalılarca ihlal edilmesi nedeniyle 20.000,00 TL manevi
tazminatın dava tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faizi ile
birlikte davalı taraftan tazminine, tecavüz yönünde verilecek mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden
tarafından karşılanarak, Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazeten birinde ilanına,
tespit dosyasında yapılan yargılama giderleri ve tüm icra masrafları da dahil
olmak üzere tüm yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa
yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Bilişim Anonim Şirketi vekili 22/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekirken Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan huzurdaki dava hakkında açıkça görev itirazında bulunduklarını, iş bu davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmadığından görev yönünden reddi gerekmekte olduğunu, müvekkili şirketin, yalnızca diğer davalı taraf olan … ile aralarındaki SEO Hizmet Sözleşmesi uyarınca, … tarafından kullanılmak üzere web sitesi tasarımı yapmış olduğunu, web sitesinin himayesi, kullanımı, yararlanması ve diğer hakların diğer davalı tarafa ait olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu marka ile hiçbir bağı bulunmadığını, yalnızca marka sahibi ile yaptığı SEO Hizmet Sözleşmesi uyarınca web sitesi kurmuş olduğunu, dava konusu marka ile alakası yalnızca web sitesi tasarlamak ve optimize etmek olan müvekkilinin huzurdaki davada husumetli olmasında hukuki yarar olmadığını, ilgili davada web sitesini hazırlaması için müvekkiline talimat veren, kendisinden web sitesi tasarlama hizmeti alan ve müvekkili şirket tarafından hazırlanan internet sitesinin yasal kullanım haklarını kendi himayesinde bulunduran …’ın husumetli olduğunu, müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan açıkça husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin tasarladığı web sitesinin alan adı, davacı marka sahibinin TÜRKPATENT tarafından tescillenen işareti ile aynı türde mal ve hizmeti sunmak amacıyla, birebir aynısını ya da karıştırılma ihtimali bulunacak kadar benzerini içermemekte olduğunu, bu haliyle müvekkili şirketin sahibi olduğu alan adının, davacının marka hakkını ihlal etmemekte olduğunu, bu nedenle davanın müvekkili açısından reddi gerektiğini, müvekkilinin yalnızca SEO Hizmet Sözleşmesi uyarınca diğer davalı tarafa web sitesi hazırlamakla sorumlu olduğundan, ticari faaliyeti kapsamında haksız ve hukuka aykırı içerikleri araştırma ve denetleme yükümlülüğü bulunmadığını beyan ederek; müvekkili şirket yönünden haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen, yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.

UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.29, m.149 ile 6102 sayılı TTK m.54 vd hükümlere göre açılan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarından kaynaklı istemlere yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Eldeki uyuşmazlığı görmeye mahkememizin görevli olup olmadığı, davalıların, davacıya ait marka hakkı ihlâli ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin tespiti, men-i, ref’i, manevi tazminat ve hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ edilmiş, sundukları deliller alınmış, marka tescil belgeleri getirtilmiş, Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş ve 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Marka hakkına tecavüz, 6769 sayılı SMK m.29’da düzenlenmiştir.
6769 sayılı SMK m.29/1 hükmüne göre; Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
SMK m.29/1-a bendinin yollamada bulunduğu m.7 hükmüne göre;
(1) Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b) Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
(3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması.
(4) Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.
(5) Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez:
a) Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi.
b) Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması.
c) Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
Haksız rekabet; rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar olarak tanımlanmıştır. (TTK m.54)
TTK m.55/1-a-4 hükmüne göre; Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemleri almak, haksız rekabet hallerinden biri olarak düzenlenmiştir.
TTK m.56/1hükmü uyarınca; haksız rekabet nedeniyle menfaatleri zarar gören veya zarar görme tehlikesi ile karşılaşabilecek kimsenin, fiilin haksız olduğunun tespiti, haksız rekabetin men’i, haksız rekabetin oluşturduğu maddi durumun ortadan kaldırılmasını isteme hakkı bulunmaktadır.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, ibraz edilen deliller, davacıya ait marka tescil belgeleri, Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı taraf, tescilli marka haklarının davalılarca ihlal edildiğini ileri sürerek; marka hakkı ihlali ve haksız rekabet hukuki sebeplerinden kaynaklı hukuki istemlerde bulunmaktadır. 6769 sayılı SMK m.156/1 hükmü uyarınca; Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkeme, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi olarak düzenlendiğinden, eldeki uyuşmazlığı görmeye kanunen mahkememiz görevli olup davalı şirket vekilinin görev itirazının reddine karar verilerek yargılama yürütülmüştür.
Davacı taraf, marka hakkı ihlali ve haksız rekabet iddialarına delil olarak Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti ve ihtiyati tedbir dosyasını ispat aracı olarak gösterdiğinden söz konusu dosya içeriği mahkememizce incelenmiştir.
Değişik iş dosyası içeriğine göre; “… Çankaya/ANKARA” adresinde bulunan işyerinde bilirkişi marifetiyle delil tespiti işlemi icra edilmiştir. Tespit edilen hususlar somut olarak bilirkişi rapor içeriğine yansıtılmıştır. Buna göre;
– İşyerinin, …’ın babası …’a ait olduğu,
– İşyerinde yapılan ticari faaliyetin “Taşımacılık hizmeti (asansörlü ev&ofis taşımacılığı), nakliye, depolama hizmeti” olduğu,
– Tespit mahallindeki işyerinde yapılan ticari faaliyetin, tespit talep edenin marka tesciline konu 39. sınıfta “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri… Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. ” ile aynı/aynı tür hizmetlere ilişkin olduğu,
– Tespit mahallindeki markasal kullanımların, tespit talep edene ait markalardan farklı işaretler olduğu tespit edilmiştir.
“https://nakliyekapida.com” alan adlı internet sitesinde bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede;
– “https://nakliyekapida.com” alan adının, aleyhine tespit talep edilenlerden … BİLİŞİM A.Ş. adına tescilli olduğu,
– Alan adına ilişkin kayıtlarda bu şirketin adresinin “…. Çankaya/ANKARA” olduğu,
– Site içerisinde yapılan incelemede, iletişim bilgileri bölümünde işyeri iletişim adresinin “….Çankaya” olarak göründüğü,
– Alan adı tescilinin 24/9/2018 tarihinde yapıldığı, 22/9/2020 tarihinde güncellendiği,
– İnternet sitesinde ticari faaliyetlerde bulunulduğu ve taşımacılık, evden eve nakliyat, asansörlü taşımacılık, şehirlerarası taşıma, ofis-işyeri taşıma, depolama, ambalajlama, dağıtım, lojistik destek hizmetlerinin sunulduğu,
– İnternet sitesinde yapılan ticari faaliyetin, tespit talep edenin marka tesciline konu 39. sınıfta “Kara, deniz ve hava taşımacılığı hizmetleri… Malların depolanması, paketlenmesi ve sandıklanması hizmetleri. ” ile aynı/aynı tür hizmetlere ilişkin olduğu,
– İnternet sitesinde yer alan markasal kullanımların, tespit talep edene ait markalar ile aynı/benzer işaretler olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi raporuna ekli ve karşı taraf … tarafından da imzalanan tutanakta; “… Nakliyat”ın, “www…com.tr” isimli domainin …’a ait olduğu kayıt altına alınmıştır. Mahkemece açılan duruşmada beyanı alınan …’ın; 31/12/2020 tarihinde … sayılı “… NAKLİYAT” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere; “…ANKARA” adresinde talep edene ait marka hakkı ihlali doğuracak herhangi bir eylem tespit edilmediği, ancak karşı taraf … BİLİŞİM A.Ş. adına tescilli “hptts://nakliyekapida.com” alan adlı internet sitesi içeriğinde “… NAKLİYAT” ibaresinin markasal olarak ticari etki doğuracak şekilde; taşımacılık, evden eve nakliyat, asansörlü taşımacılık, şehirlerarası taşıma, ofis-işyeri taşıma, depolama, ambalajlama, dağıtım, lojistik destek hizmetleri bakımından kullanıldığı, bu kullanımın talep edene ait …, …, …, … ve … sayılı “…” ibaresini içerir marka haklarının ihlali niteliğinde olduğu, zira işaret benzerliği ile hizmet benzerliğinin bu markalar bakımından mevcut olduğu tespit edilmiştir. Yine “www…com” domaininin karşı taraf …’a ait olduğunun ilgili karşı taraf bakımından belirtildiği, bu alan adının ayırıcı unsurunu oluşturan “…” ibaresinin de talep edene ait marka haklarını ihlal eder nitelikte bulunduğu tespit edilmiştir. Talep dilekçesinde karşı taraf …’a ait “…” ibaresini içerir kartvizit örneğine yer verildiği, karşı taraf …’ın … Nakliyat’ın kendisine ait olduğunu beyan etmesi de nazara alındığında bu tip tanıtıcı ve markasal etki doğuran kartvizitin de talep edene ait marka haklarını ihlal eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Karşı taraf … her ne kadar 31/12/2020 tarihli marka başvurusunda bulunduğunu belirtse de, talep edene ait “…” esas unsurlu markaların önceki tarihli oldukları, SMK m.155 hükmü uyarınca sonraki tarihli tescil veya tescil başvurusunun önceki tarihli marka hakkı sahibine karşı, tescil olgusunu savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Yukarıda yer verilen değişik iş dosyası içeriği ve bu dosya içeriğinde yapılan tespitler ile birlikte somut olay değerlendirildiğinde;
Davalı … Bilişim A.Ş’nin, davacıya ait markalarla iltibas tehlikesi oluşturacak şekilde markasal kullanımların bulunduğu “https://nakliyekapida.com” alan adlı internet sitesinin hak sahibi olduğu, dolayısıyla davalı şirketin hukuki niteliği itibariyle “İçerik Sağlayıcı” vasfının bulunduğu tespit edilmiştir. Zira; online ortamda internet kullanıcılarının erişim sağladıkları içerikler, içerik sağlayıcılar tarafından yaratılmaktadır. 5651 sayılı Kanunda içerik sağlayıcı, internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır (5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun m.2/1-f).
İçerik sağlayıcı, internet ortamına sunduğu her türlü içerikten sorumludur (5651 sayılı Kanun m.4/1). Dolayısıyla; Kanun koyucu, internet ortamında yer alan bilgi ve verilerin neler olması gerektiğini belirleyici iradeye sahip olan ve belirlenen bu içerikten dolayı sorumlu tutulabilen kişileri içerik sağlayıcı olarak kabul etmiştir.
İçerik sağlayıcı, internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek ya da tüzel kişiler olduklarından, internet ortamına sunulan her türlü içeriğin (bilgi ve verinin) içerik sağlayıcı tarafından üretilmesi, değiştirilmesi ve sağlanması halinde bu içerik, içerik sahibinin kendisine ait olacaktır. Bir içeriği kim üretti ise, onun sorumlu olması eşyanın tabiatı gereğidir (Yasaman, Zeynep (2020) Türk ve Avrupa Birliği Hukukunda İnternette Marka Hakkının İhlali, İstanbul, 1.Baskı, Onikilevha, s.639.).
Bir internet sayfasında yer alan içeriğin o internet sayfası sahibi tarafından değil de, bir üçüncü kişi tarafından hazırlanmış olması halinde de sorumluluk bu içeriği sağlayan ve bunu kullanıma sunan internet sayfası sahibine, yani içerik sağlayıcıya aittir (Yasaman, s.640.).
Somut olayda davalı şirket vekili her ne kadar davaya konu marka hakkı ihlali ve haksız rekabet iddialarından kaynaklı olarak müvekkilinin hukuki sorumluluğu bulunmadığını belirtmişse de söz konusu savunmaya itibar edilmemiştir. Zira; cevap dilekçesinde, “https://nakliyekapida.com/” alan adının davalı şirket tarafından kurulduğu ikrar edilmiş olup, davalı şirketin SEO hizmet sözleşmesi uyarınca diğer davalı …’a hizmet verdiğini, bu bağlamda müvekkilinin web sitesi tasarladığını ifade etmiştir. Davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde ifade ettiği bu durumda, davalı şirket ile diğer davalı … arasında SEO hizmet sözleşmesi bulunduğu varsayılsa bile, diğer davalı …, marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan site içeriğini hazırlayan kişi olup, davalı şirket hazırlanan bu içeriği kendisine ait alan adı içeriğinde kullanıma sunduğundan, yukarıda ifade edildiği üzere, içerik sağlayıcı olarak, bu içerikten dolayı hukuki sorumluluğu bulunmaktadır.
Belirtilen açıklamalara göre; “https://….com” alan adı internet sitesi içeriğinde; “… NAKLİYAT” ibareli ticari etki doğuracak şekilde markasal kullanımlara yer verilmesi eylemlerinin, davacıya ait …, …, …, … ve … sayılı marka haklarına tecavüz ve davacı aleyhine haksız rekabet oluşturur mahiyette oldukları, söz konusu alan adının davalı … Bilişim A.Ş’ye ait olması nedeniyle davalı … Bilişim A.Ş’nin, marka hakkı ihlali ve haksız rekabet oluşturan internet sitesi içeriği uyarınca davacıya karşı hukuki sorumluluk altında bulunduğu kanaatine varılmıştır.
“www…com” domaininin diğer davalı …’a ait olduğunun ilgili davalı bakımından değişik iş dosyasında belirtildiği, bu alan adının ayırıcı unsurunu oluşturan “…” ibaresinin de davacıya ait marka haklarını ihlal eder nitelikte bulunduğu tespit edilmiştir. Değişik iş dosyasında bulunan talep dilekçesinde davalı …’a ait “…” ibaresini içerir kartvizit örneğine yer verildiği, davalı …’ın … Nakliyat’ın kendisine ait olduğunu değişik iş dosyasında beyan etmesi de nazara alındığında bu tip tanıtıcı ve markasal etki doğuran kartvizitin de davacıya ait marka haklarını ihlal eder nitelikte olduğu tespit edilmiştir. Davalı … her ne kadar 31/12/2020 tarihli marka başvurusunda bulunduğunu değişik iş dosyasında belirtse de, davacıya ait “…” esas unsurlu markaların önceki tarihli oldukları, SMK m.155 hükmü uyarınca sonraki tarihli tescil veya tescil başvurusunun önceki tarihli marka hakkı sahibine karşı, tescil olgusunu savunma gerekçesi olarak ileri süremeyeceğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Marka hakkı ihlali oluşturan eylemler aynı zamanda davacı aleyhine haksız rekabet oluşturur mahiyettedir. Zira: marka hakkı ihlali, genel hüküm olan haksız rekabetin spesifik görünümlerinden biri olup, marka hakkı ihlali oluşturan her eylem, aynı zamanda haksız rekabete sebep olur.
Belirtilen açıklamalara göre; Davalıların, davacıya ait …, …, …, … ve … sayılı marka haklarına tecavüz eylemlerinde bulunduklarının tespitine, tecavüz teşkil eden eylemlerin men ve ref’ine, davalı eylemlerinin davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, karar verilmiştir.
Davacı tarafın hükmün ilanı istemi bakımından hukuki menfaati bulunduğundan karar kesinleştiğinde masrafı davalılar tarafından karşılanmak suretiyle hükmün Türkiye ölçeğinde yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilan edilmesine karar verilmiştir.
SMK m.149/1-ç bendi uyarınca; marka hakkı ihlal edilen hak sahibi, manevi zararının tazmin edilmesini talep edebilir. Manevi tazminatın amacı, marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin ticari piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararların tazmin edilmesidir. Manevi tazminatın takdirinde markanın tanınmışlığı ve ihlal niteliği taşıyan ürünlerin niteliği dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, marka hakkı ihlaline ilişkin fiilin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam, ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır.
Tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumları, davalıların marka hakkı ihlali oluşturan eylemlerinin niteliği ve niceliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalılardan 10.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Somut olayda;
a) Marka hakkı ihlali ve haksız rekabetin tespiti, tecavüz eylemlerinin men ve ref’i, hükmün ilanı,
b) Manevi tazminat, olmak üzere birbirinden bağımsız iki ayrı asli istem bulunduğundan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.01.2016 tarih 2014/11-253 Esas 2016/75 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak, iki ayrı asli istem bakımından ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)Davalıların, davacıya ait …, …, …, … ve … sayılı marka haklarına tecavüz eylemlerinde bulunduklarının TESPİTİNE, tecavüz teşkil eden eylemlerin MEN ve REF’İNE,
B)Davalı eylemlerinin davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE,
C)10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
D)Karar kesinleştiğinde masrafı davalılar tarafından karşılanmak suretiyle hükmün Türkiye ölçeğinde yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde İLAN EDİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 683,10 TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama ile alınan 400,85 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 282,25 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı marka hakkı ihlali ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, hükmün ilanı istemleri bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın manevi tazminat istemi bakımından kısmen reddolunması ve davalı … Bilişim Anonim Şirketi’nin kendisini vekil ile temsil ettirmesi sebebiyle AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bilişim Anonim Şirketi’ne verilmesine,
6-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
7-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin ve tamamlama ile yatırdığı 400,85 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 17,00 TL vekalet harcı, 265,50 TL posta-tebligat masrafı, 1.055,50 TL Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 1.397,30 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 698,65 TL’sinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 698,65 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı … Bilişim Anonim Şirketi tarafından yapılan 25,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2′ si olan 12,75 TL’nin davacıdan alınarak davalı … Bilişim Anonim Şirketi’ne verilmesine, bakiye 12,75 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, Davalı …’ın yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
22/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza