Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/55 E. 2022/199 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/55 Esas
KARAR NO : 2022/199

ASIL DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması
DAVA TARİHİ : 26/02/2021
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Asıl Dava; Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması / Birleşen Dava; Marka Hakkı İhlâlinden Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat davalarının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 26/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin “… pizza” ibareli 2013/39194 sayılı, “… pizza Express” ibareli 2013/49673 sayılı ve “… pizza şekil” ibareli 2003/31195 sayılı markalarının sahibi olduğunu, davalı … ile dava dışı … Gıda İnş. San. Tic. A.Ş. arasında 21.08.2019 tarihinde başlayan franchise sözleşmesinin bulunduğunu, davacı şirketin dava dışı … Gıda İnş. San. Tic. A.Ş’den marka hakkıyla birlikte marka hakkından doğan tüm hakları devraldığını; davacı şirketin eski unvanının … Enerji İnş. Taah. Maden İth. İhr. Tic. A.Ş. olduğunu, belirtilen hususlar çerçevesinde davacı şirketin marka haklarına sahip olan şirket olarak franchise alandan sözleşmede belirlenen bedelleri talep etme hakkına sahip olduğunu, ancak karşı tarafın haksız rekabete ilişkin kanun hükümlerine ve ilgili sözleşme hükümlerine aykırı hareketleri nedeni ile davacı şirketin ilgili sözleşmeden kaynaklanan haklı nedenle fesih hakkını kullanmış olduğunu ve …sayılı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshederek cezai şart, zarar tazmini ve fikri hakların kullanılmasına son verilmesini talep ettiğini, ancak davalının fesih ihtarına rağmen davacı şirkete ait fikri ve sınai hakları kullanmaya devam ettiğini, davacının marka ve isminin ilgili tabelalarda yer almakta olduğunu ve indirilmediğini, davacı şirketin marka hakkına tecavüz edilmekte olduğunu, bu nedenle davacı şirketin marka hakkının, franchise sözleşmesini ihlal eden yazılı ve basılı görsellerin, menü, tanıtım, broşür, tablo, afiş, reklam, ışıklı pano, dijital tanıtım elemanlarının, sözleşme kapsamında temin edilen özelleştirilmiş pizza tavaları, pizza ambalaj ve kutularının kullanılıp kullanılmadığının, marka içeren sos, ketçap ve mayonez ürünlerinin bulunup bulunmadığının yerinde keşif yapılması ve bilirkişi raporu ile tespiti ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini; yargılamanın sonucunda ise; davalının, müvekkiline ait marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğunun tespiti ile söz konusu tecavüz eylemlerinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 02/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve davanın reddi gerektiğini, müvekkili ile … Gıda Turizm ve İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. arasında … AVM içerisinde faaliyet göstermek üzere 21.08.2019 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli “… Franchise Anlaşması” başlıklı inhisari olmayan marka lisans sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin işletmesinde sözleşme şartlarına uygun olarak “…” markası ile satmak üzere pizza ürettiğini, … Gıda Turizm ve İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. yetkililerince “… Pizza” markasının satılacağının müvekkiline bildirilmiş olduğunu ve eğer satın almaya talip ise görüşmeye davet edildiğini, ancak müvekkilinin, marka devri için belirlenen ücretin kendisi için yüksek olduğunu belirterek bu teklifi geri çevirdiğini, davacı yanca müvekkilinin, …’a … Pizza’ya ait ticari sırları, ücret politikalarını, müşteri bilgilerini verdiği, müşterileri … …’e yönlendirdiği ve bu sebeple … Pizzanın satışlarının azaldığı ve … …’in satışlarının arttığına dair hiçbir somut delilin dosyaya sunulamadığını, davacı yanın iddialarında bir diğerinin de yapılan rutin denetimlerde denetim personeli ile …’ın muhatap olduğu iddiası olduğunu, ancak marka lisans sözleşmesinin 9.4. maddesinde denetim esnasında sözleşmede imzası bulunan kişinin bizzat hazır bulunması gerektiği gibi bir hüküm bulunmadığını, müvekkilinin eşinin denetimde işyerinde bulunmasının hayatın olağan akışına uygun bir durum olduğunu, … … isimli işletmenin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre şirketin 14.10.2020 tarihinde kuruluş ilanının yapıldığını, faaliyet adresinin müvekkiline ait işletmeye mesafesinin kuş uçuşu yaklaşık 1,5 kilometre ve araçla ulaşım süresinin 15 dakika olduğunu, şirketin kuruluş amacının gıda maddesi üretim ve satışı olduğunu, sadece pizza satışı yapmadığını, pizzanın yanında hamburger, sandviç ve sair fast food diye tabir edilen atıştırmalıkları üretip sattığını, 19.01.2021 tarihinde şirketin sahibi olan …’ın tüm hisselerini devrederek şirketten ayrıldığının görüldüğünü, davacı tarafın müvekkiline ve kefil sıfatıyla …’a sözleşmenin feshedildiğine dair gönderdiği Ankara 10. Noterliği’nin 03527 yevmiye numaralı ihtarnamesinin 15.02.2021 tarihinde keşide edildiğini, ihtarnamenin keşide edildiği ve tebliğ edildiği tarihte haksız rekabet yaratan bir fiilin söz konusu olmadığını, davacı yanca, markanın kullanılmaması konusunda ihtiyati tedbir talep edildiğini, bu talebin 26.02.2021 tarihli ara karar ile yaklaşık ispatın gerçekleşmediği ve talebin yargılama gerektirdiği gerekçeleriyle reddedildiğini, davacı yanın gerek HMK md.114/h, gerekse HMK md.400 kapsamında hukuki bir yararı olmamasına karşın Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasından markanın kullanımda olduğuna dair ve sadece davacının vekili ile bilirkişinin hazır bulunduğu usule aykırı bir tespit yaptırdığını, reddedilmesi gereken bu tespit dosyasının huzurdaki dosyaya delil olarak sunularak tekrar ihtiyati tedbir talep edildiğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın yerinde olduğunu, değişik iş dosyasının huzurdaki dosya içerisine alınmasının da mevcut durumda bir değişikliğe neden olmadığını, müvekkilinin sözleşme şartlarına uygun olarak “…” markasını kullandığını, markanın kullanımını zaten kabul ettiklerini, izah edilen gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini, marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA (ANKARA 1.FSHHM 2021/131 ESAS 2021/159 KARAR):
Birleşen davacı vekili Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayısına kaydedilen 05/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin “… pizza” ibareli 2013/39194 sayılı, “… pizza express” ibareli 2013/49673 sayılı, “… pizza şekil” ibareli 2003/31195 sayılı markaların hak sahibi olduğunu, davalı … ile dava dışı … Gıda İnşaat ve Sanayi Ticaret A.Ş arasında 21/08/2019 tarihinde başlayan franchise sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin, dava dışı şirketten marka hakkıyla birlikte marka hakkından doğan tüm hakları devraldığını, devir nedeniyle müvekkiline geçen ilgili sözleşmeye göre franchise alan …, franchise veren müvekkili şirketin “… Pizza” markasını, logosunu, proses yöntemlerini ve satışa sunuş usullerini kullanma hakkına sahip olup, müvekkil şirkete de ilgili sözleşmede belirlenen bedelleri ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, söz konusu sözleşme devam ederken franchise alan sıfatını haiz …’ın işletmesindeki satışlarda önemli ölçüde azalma meydana geldiğini, yapılan araştırma sonucunda davalının ilgili sözleşme hükümlerine aykırı faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiğini, davalının rekabet yasağına aykırı eylemleri nedeniyle … numaralı ihtarname ile franchise sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, davalıya yapılan fesih ihtarına rağmen davalının müvekkiline ait sınai hakları kullanmaya devam ettiğini, bu hususta Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin .. D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, ayrıca davalı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bununla birlikte Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin..Esas sayılı dosyası ile marka hakkına tecavüzün tespiti istemli dava açıldığını, mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verildiğini, franchise sözleşmesinin taraflarınca ihtar yolu ile fesih tarihinden, söz konusu ihtiyati tedbir ara kararının yerine getirildiği tarihe kadar müvekkili şirketin marka haklarının davalı yanca izinsiz kullanıldığını belirterek; öncelikle iş bu davanın Ankara 5.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini, akabinde; davalı tarafın, müvekkili marka hakkına tecavüz eylemleri nedeni ile ortaya çıkan zararlardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL maddi tazminat ile 25.000,00 TL manevi tazminatın tecavüz fiilinin başlangıç tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davacı vekili 19/11/2021 tarihli dilekçesi ile; Maddi tazminat istemine ilişkin olarak 6769 sayılı SMK m.151/2-c hükmü uyarınca varsayımsal lisans bedeli doğrultusunda hesaplama yapılmasını talep etmiştir.
BİRLEŞEN CEVAP:
Birleşen davalı, birleşen dava dilekçesine karşı yasal süre içinde cevap dilekçesi sunmadığından birleşen dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını 6100 sayılı HMK m.128 hükmü uyarınca inkâr etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Asıl Dava; Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Durdurulması / Birleşen Dava; Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklı Maddi ve Manevi Tazminat istemlerine ilişkindir.
Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … Karar sayılı kararı ile; adı geçen dava dosyasının mahkememiz iş bu esasa kayıtlı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Birleşen dava dosyası, iş bu esasa kayıtlı dava dosyası arasına alınmış, birleşen dava bakımından dilekçe teatisi tamamlanarak yargılama yürütülmüştür.
I-Asıl Dava Bakımından Taraflar Arasındaki Uyuşmazlığın;
Davalının, davacıya ait 2013/39194, 2013/49673 ve 2003/31195 sayılı marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin tespiti ile durdurulması istemlerinin yerinde olup olmadığı,
II-Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin mahkememiz dosyası ile birleştirilen ..Esas sayılı birleşen davada; Birleşen davalının, birleşen davacıya ait marka haklarına, franchise sözleşmesinin fesih tarihi ile mahk.ememizce verilen ihtiyati tedbir kararının icrasına ilişkin zaman aralığı içinde tecavüz eyleminde bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak; birleşen davacının, birleşen davalıdan maddi ve manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ edilmiş, sundukları deliller alınmış, marka tescil belgeleri getirtilmiş, Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin .. Karar sayılı dosyası, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, emsal lisans sözleşmesi araştırması yapılmış, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, tarafların ticari defterleri yerinde incenerek teknik konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, celp edilen marka tescil belgeleri, Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin arar sayılı dosyası, Ankara 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyası, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava dışı … Gıda Turizm ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş ile davalı … arasında 21/08/2019 tarihinden itibaren 5 yıl süreli “…” franchise anlaşmasının akdedildiği, sözleşmenin 6.2 ve 7.2 hükümlerine göre franchise sözleşmesi kapsamında … Restaurant sistemi içerisindeki markaların franchise alan … tarafından kullanımına cevaz verildiği ve bu kullanımın kapsamının belirlendiği, ayrıca sözleşmenin 22.maddesine göre sözleşmenin devri işleminin franchise verenin onayına tabi tutulduğunun kayıt altına alındığı, Beşiktaş 29.Noterliği’nin 03/11/2020 tarih 20669 yevmiye nolu marka devir sözleşmesine göre; 2003/31195 sayılı “… PİZZA ŞEKİL”, 2013/39194 sayılı “… PİZZA” ve 2013/49673 sayılı “… PİZZA EXPRESS” markalarının … Enerji İnşaat Taahhüt Maden İthalat İhracat Ticaret A.Ş’ye devredildiği, … Enerji İnşaat Taahhüt Maden İthalat İhracat Ticaret A.Ş’nin ticaret unvanını değiştirerek … Kurumsal Restoran İşletmeleri Pazarlama ve Gıda Sanayi Ticaret A.Ş unvanını kullanmaya başladığının 17/11/2020 tarih 10204 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi nüshasından anlaşıldığı, ticaret unvanını değiştiren ve yukarıda belirtilen markaları devralan şirketin somut olayda davacı-birleşen davacı şirket olduğu, dolayısıyla sözü edilen markalar üzerinde davacı şirketin mülkiyet hakkının bulunduğu, Ankara 10.Noterliği’nin 15/02/2021 tarih 03527 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile karşı taraf … ile dava dışı … Gıda Turizm ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasındaki franchise sözleşmesinin feshedildiğine ilişkin olarak karşı tarafa ihtarname çekildiği, bu ihtarnamenin karşı tarafının geçici olarak dışarıda olması nedeniyle karşı tarafın eşi … imzasına 16/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu ihtarnamede franchise sözleşmesinin … Gıda Turizm ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’den kendisine devredildiğinin ihtarnameyi çeken davacı şirket tarafından kabul edildiği, davalı vekilinin eldeki davaya karşı ibraz ettiği cevap dilekçesinde; franchise sözleşmesinin davacı şirkete devredildiği olgusuna ilişkin itirazda bulunmadığı, davalı şirketin franchise sözleşmesinin dava dışı … Gıda Turizm ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’den davacı şirkete devredildiği olgusunu kabul ettiği, dolayısıyla TBK m.205/2 hükmü uyarınca yukarıda belirtilen franchise sözleşmesinin franchise veren tarafının dava dışı … Gıda Turizm ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’den davacı şirkete devredildiğinin kabul edilmesi gerektiği, davacı şirketin franchise sözleşmesinin feshine ilişkin ihtarnamesinin davalı tarafa tebliğ edildiği tarih olan 16/02/2021 tarihi itibariyle hüküm ve sonuçlarını doğurduğu ve sözleşmeyi sona erdirdiği, zira fesih işleminin tek taraflı bozucu yenilik doğuran bir hak olduğu, feshin haklı veya haksız olmasının, buna ilişkin varsa olası zararların tazmininin ayrıca değerlendirilmesi gereken hukuki sorunlar olduğu, nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 15/04/2019 tarih 2018/146 E 2019/2920 K sayılı kararında da belirtildiği üzere; fesih işlemi haksız olsa dahi fesih iradesi nedeniyle taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi sona erdiğinden, fesih beyanından sonraki markasal kullanımların marka sahibinin marka haklarına tecavüz oluşturacağı, Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ..D.İş sayılı dosyası ile davalıya ait işyerinde delil tespiti işlemi icra edildiği, bilirkişi ..ın tanzim ettiği 19/03/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; fesih iradesinin davalıya tebliğinden sonra davalıya ait işyerinde yapılan incelemede “…” esas unsurlu markaların kullanımının devam ettiğinin anlaşıldığı, fesih beyanının davalıya ulaşmasından sonra bu markaların kullanılmasının davacıya ait “…” esas unsurlu marka haklarını ihlal eylemi oluşturduğu tespit edildiğinden; davalının, davacıya ait marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğunun TESPİTİNE, davalının tecavüz oluşturan eylemlerinin DURDURULMASINA karar verilmiştir.
Davalı yanın, fesih bildirimini tebliğ almasından sonra davacıya ait markaları kullanması eylemi aynı zamanda kendi kusurundan kaynaklandığından, davacı yanın gerek maddi tazminat, gerekse manevi tazminat isteme koşullarının somut olayda oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf yoksun kaldığı kazancın 6769 S. SMK 151/2-c maddesine göre “sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli” yöntemine göre hesaplanması tercihinde bulunmuştur. Gerek davacı, gerekse davalının kazancının oluşumunu sağlayan tek faktör marka değildir. Gelirin oluşumunda rol oynayan marka dışında bir dizi unsurlar bulunmaktadır. Markanın satışa olan etkisi firmadan firmaya, markanın bilinirliğine, ürünün/verilen hizmetin kalitesine, faaliyette bulunulan sektöre, firmanın organizasyon yapısına, satış ve dağıtım ağına, reklam ve tanıtım faaliyetlerine, pazarlama tekniğine, sektördeki rekabetin yoğunluğuna, sektördeki rakip firmaların satış politikalarına, pazardaki arz ve talep miktarlarına, ikame ürün çeşidine vb. unsurlara doğrudan veya dolaylı olarak bağlıdır. Satışın gerçekleşmesi ve kazancın sağlanmasında rol oynayan yukarıda sayılan unsurlardan hangisinin ne oranda etkili olduğunun net olarak tespiti pek mümkün değildir.
Dosyadaki mevcut belgeler, yukarıda ayrıntı olarak izah olunan hususlar ve emsal Yargıtay kararları gözetilerek bir değerlendirme yapıldığında, davalının 16.02.2021-08.04.2021 tarih aralığındaki cirosu toplamı olan 43.790,00 TL’nin %5’nin emsal lisas bedeli olabileceği, buna göre maddi tazminatın 2.189,50 TL tutarında olabileceği kanaatine ulaşılmıştır. Bununla birlikte davacı yan maddi tazminat istemini 1.000,00 TL ile sınırlı tuttuğundan taleple bağlılık ilkesi uyarınca; 1.000,00 TL maddi tazminatın 16/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE karar verilmiştir.
SMK m.149/1-ç bendi uyarınca; marka hakkı ihlal edilen hak sahibi, manevi zararının tazmin edilmesini talep edebilir. Manevi tazminatın amacı, marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin ticari piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararların tazmin edilmesidir. Manevi tazminatın takdirinde markanın tanınmışlığı ve ihlal niteliği taşıyan ürünlerin niteliği dikkate alınmalıdır. Bu nedenle, marka hakkı ihlaline ilişkin fiilin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam, ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumları, ihlale konu marka sayısı, bu markaların niteliği, markaların ilişkin olduğu hizmet sektörü, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davacı yanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın 16/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; asıl ve birleşen dava bakımından aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının, davacıya ait marka haklarına tecavüz teşkil eden eylemlerde bulunduğunun TESPİTİNE, davalının tecavüz oluşturan eylemlerinin DURDURULMASINA,
2-Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile;
1.000,00 TL maddi tazminatın 16/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5.000,00 TL manevi tazminatın 16/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Asıl davada davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile alınması gereken 21,40 TL bakiye karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Birleşen davada davacı tarafından peşin ve tamamlama ile yatırılan 444,02 TL harçtan alınması gereken 409,86 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 34,16 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 409,86 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü uyarınca hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Birleşen davada maddi tazminat istemi bakımından davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü uyarınca hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Birleşen davada manevi tazminat istemi bakımından kabul edilen kısma ilişkin olarak, davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Birleşen davada manevi tazminat istemi bakımından reddedilen kısma ilişkin olarak, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü uyarınca hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Asıl ve birleşen davalar bakımından davaların kabul-ret oranının 3/4 olarak belinlenmesine,
10-Davacı-birleşen davacı tarafından yapılan 118,60 TL başvurma harçları, 17,00 TL vekalet harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 222,70 TL posta ve tebligat masrafı, 1.131,20 TL Ankara 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasından sarf edilen delil tespiti masrafı olmak üzere toplam 2.389,50 TL yargılama giderinin 3/4’ü olan 1.792,13 TL’nin davalı-birleşen davalıdan alınarak davacı-birleşen davacıya verilmesine, bakiye 597,37 TL yargılama giderinin davacı-birleşen davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı-birleşen davalı tarafından yapılan 28,50 TL vekalet harcı, 71,10 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 99,60 TL yargılama giderinin 1/4’ü olan 24,90 TL’nin davacı-birleşen davacıdan alınarak davalı-birleşen davalıya verilmesine, 74,70 TL yargılama giderinin davalı-birleşen davalı üzerinde bırakılmasına,
12-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin 3/4’ü olan 990,00 TL’nin davalı-birleşen davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
13-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin 1/4’ü olan 330,00 TL’nin davacı-birleşen davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
14-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı-birleşen davacı vekili, davalı-birleşen davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza