Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/40 E. 2021/372 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/40 Esas – 2021/372
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/40 Esas
KARAR NO : 2021/372

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 12/02/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 12/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … başvuru numarasıyla “… tarlası tohum merkezi ve toprak okulu” ibareli başvuruda bulunduğunu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca … sayılı markalarla iltibas tehlikesi bulunması sebebiyle başvurunun reddedildiğini, karara karşı yapılan itiraz neticesinde YİDK tarafından verilen … sayılı karar ile itirazın reddine karar verildiğini, bileşke bir markadaki kelime unsurları bütün olarak tek ve anlamlı bir kombinasyon oluşturuyorsa bu unsurlardan hiçbirisinin markanın baskın unsuru olmadığını, “… Tarlası Tohum Merkezi ve Toprak Okulu” markasının da bileşke bir marka olduğunu, unsurların ayrı ayrı değerlendirilmesinin yanlış olduğunu, baskın ve ayırt edici unsurların “tohum merkezi”, “toprak okulu” ibareleri olduğunu, … … Biracılık ve Malt A.Ş.’ye ait “…” ibareli markaların ana faaliyet konusu olan bira ve malt üretim ve satışı faaliyetlerine yönelik markalar olduğunu, hitap ettikleri tüketicilerin farklı olduğunu, “…” ibaresinin akıllara … Antik Kenti’ni getireceğini, müvekkiline ait projenin kamu yararına yönelik olduğunu ve kâr gütmediğini, görsel, işitsel veya kavramsal benzerliğin derecesi konusundaki değerlendirmenin malların/hizmetlerin niteliği ve malların/hizmetlerin piyasaya sunum yöntemleri dikkate alınarak yapılmasının gerektiğini, incelemenin markanın tüm unsurları dikkate alınarak yaratılan bütüncül izlenime göre yapılamasının gerektiğini, “…” ibaresinin davalı ile özdeşleştiğine ilişkin beyanları kabul etmediklerini, bu ibarenin binlerce yıllık “… (…)” antik kentinden geldiğini ve onunla özdeşleştiğini, müvekkilinin logosunun dahi “…” ibaresini içerdiğini, müvekkili belediyenin sınırları içerisinde yer alan antik kentin 8600 yıllık tarihinde çeşitli isimler alsa da … olarak anıldığını beyan ederek; Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nın … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 16/03/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; YİDK kararının hukuka uygun olduğunu, redde mesnet markalardan en yeni olanın başvuru tarihinin 24/09/2019 olduğunu, tescili talep edilen markanın başvuru tarihinin 04/11/2019 olduğunu, tescili talep edilen hizmetlerin aynı ya da benzerlerinin redde mesnet markalarda da bulunduğunu, başvuru konusu markanın bağımsız ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğunu, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibasa sebebiyet verecek ölçüde benzer olduğunu beyanla; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … Biracılık Ve Malt Sanayii Anonim Şirketi vekili 20/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, tanınmış “…” markasının sahibi olduğunu, … …’in satış hacmi bakımından Avrupa’nın en büyük 5. ve dünyanın 10. bira şirketi olduğunu, davacı tarafından gerçekleştirilen başvuruya “…” ibareli markalar gerekçe gösterilerek itiraz edildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca verilen kararda itirazlar yerinde bulunarak başvurunun reddine karar verildiğini, karara karşı davacı tarafından yapılan YİDK başvurusunun da reddedildiğini, YİDK kararının yerinde olduğunu, marka başvurusunun SMK 6/1, 6/4 ve 6/5. maddeler uyarınca reddinin gerektiğini, markaların karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğunu, itiraza konu marka başvurusunun “…” ibaresini esas unsur olarak aynen içerdiğini, “Tarlası Tohum Merkezi ve Toprak Okulu” ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davacıya ait marka başvurusunun müvekkiline ait markalarla bağlantılı marka izlenimi yaratacağını, seri marka olarak algılanacağını, küçük eklentilerin benzerliği ortadan kaldırmayacağını, davacının “…” markaları ile iltibas yaratacak başvurular yapmakta olduğunu ve bunlara karşı da itiraz edildiğini, “…” markalarına dayanılarak yapılan itirazlar sonucunda pek çok marka başvurusuna itiraz edildiğini ve başvuruların reddedildiğini, markaların benzer olduğunu, kapsadıkları mal ve hizmetlerin aynı/benzer olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli markaların tanınmış markalar olduğunu ve T/02115 sayı ile tanınmış marka olarak tescil edildiğini, davaya konu markanın SMK 6/4 ve 6/5. maddeler uyarınca da reddinin gerektiğini, “…” ibaresinin müvekkili ile özdeşleştiğini beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … nolu “Şekil+… TARLASI Tohum Merkezi ve Toprak Okulu” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı belediyenin 04.11.2019 tarihinde “Şekil+… TARLASI Tohum Merkezi ve Toprak Okulu” ibareli 2019/10806 sayılı başvuru ile 41. Sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” için tescil talebinde bulunduğu, başvurunun 12.12.2019 tarih 338 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirket tarafından SMK m.6/1 hükmü kapsamında … sayılı markalar itiraza mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı tarafından itiraza karşı 18.02.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi sunulduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 sayılı SMK m. 6/1 hükmü gereği başvurunun reddine karar verildiği, davacı belediye tarafından 21.09.2020 tarihinde karara itiraz edildiği, davalı şirketin bu itiraza karşı 14.10.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi sunduğu, 05.01.2021 tarihinde Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu yapmış olduğu incelemede, … sayılı davaya konu kararı ile itirazın ve başvurunun reddine karar vermiştir. Bu kararın davacı belediye marka vekiline 08.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davacı marka başvurusundan çıkartılan ve davaya konu edilen “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” ile davalı şirkete ait redde mesnet alınan …. sayılı markalar kapsamında bulunan ve bilirkişi raporunda kırmızı ve mavi ile renklendirilen hizmetlerin; aynı, aynı tür ve benzer oldukları; zira benzer tüketici kesimine hitap ettikleri, benzer ihtiyaçları giderdikleri, aralarında birbiri yerine ikame olma ve rekabet ilişkisinin bulunduğu, benzer yerlerde satışa arz edildikleri tespit edilmiştir.
Dava konusu “Şekil+… TARLASI Tohum Merkezi ve Toprak Okulu” ibareli marka başvurusunun; beyaz zemin üzerinde ortada güneş, filizlenmiş bir tohum ve altta toprak görseli, üstte büyük punto ile ve eflatun renkle yazılmış “… TARLASI” ve şekil unsurunun altında küçük puntolarla yazılmış “TOHUM MERKEZİ VE TOPRAK OKULU” ibaresinden oluşan kompozisyon bir marka olduğu, markada bulunan “TOHUM MERKEZİ VE TOPRAK OKULU” ibaresi, markanın tarım ile ilgili eğitim vb. hizmetlere yönelik olması karşısında markaya herhangi bir ayırt edicilik katmamakta olup markada ön plana çıkan, bir başka deyişle tüketiciye marka algısı ileten esaslı unsurun “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır.
Redde mesnet markalar incelendiğinde; itiraza konu markalardan …. sayılı marka hariç şekil unsuru içermeyen sözcük markaları olduğu görülmüştür. Bununla birlikte davalı markalarında ortak “…” ibaresi bulunduğu, davalıya ait markaların “…” ibareli seri çerçevesinde yaratılan markalar olduğu görülmektedir. Bu kapsamda somut uyuşmazlık ele alındığında davalı muterize ait markaların esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; Dava konusu marka başvurusunda yer alan “Tohum Merkezi ve Toprak Okulu” ibaresinin 41.sınıfta yer alan eğitim ve öğretim hizmetleri bakımından ayırt ediciliği bulunmayan tali bir unsur olduğu, marka başvurusunda yer alan şekil unsurunun; “Söz görünümden yüksek sesle konuşur.” ilkesi uyarınca “… TARLASI” kelimesine göre arka planda kaldığı, markasal mizanpajda öne çıkan unsurun “… TARLASI” kelimeleri olduğu, bu kelime grubunda yer alan “…” kelimesinin, tek başına olan otonom özelliğini kaybettiğinin söylenemeyeceği, zira “…” ve “TARLASI” kelimelerinin iki ayrı sözcük olarak anlamsal bütünlüklerini kaybetmeksizin markasal mizanpajda yer aldıkları, dolayısıyla “…” kelimesinin, dava konusu marka başvurusunun esaslı unsurlarından birini oluşturduğu, redde mesnet markaların esaslı unsurlarının da müşterek olarak “…” kelimesinden oluştuğu, içinde sektörden kimselerin de bulunduğu bilirkişi heyetinin tanzim ettiği raporda da izah edildiği üzere; “…” ibaresinin antik bir coğrafi alan adı olmasına karşın Türkiye’deki genel alıcı kitlesi bakımından bu ibarenin coğrafi alan adı olarak algılanmasının düşük bir ihtimal olduğu, dolayısıyla bu kelimenin 41.sınıfta yer alan hizmetler bakımından somut ayırt edici niteliği haiz, markasal fonksiyonları icra etme kabiliyeti bulunan bir ibare olduğunun kabul edilmesi gerektiği, bu hale göre; daha önce redde mesnet “…” esas unsurlu markaları gören, işiten, bu markalı hizmetlerden yararlanan, davaya konu dikkatli ve bilinçli tüketici kesiminin dahi, daha sonra davaya konu 41.sınıfta yer alan hizmetler üzerinde davaya konu marka başvurusunu gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet markaların serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, karşılaştırılan hizmetlerin ayniyet derecesinin yüksek olması nedeniyle iltibas tehlikesinin bertaraf edilmesi için markaları oluşturan işaret benzerliğinin düşük olması gerektiği, ancak somut olayda böyle bir durumun mevcut olmadığı, zira karşılaştırılan markalarda “…” ibaresinin markaların esaslı unsurlarından birini oluşturması nedeniyle işaret benzerliğinin düşük olduğunun söylenemeyeceği, dolayısıyla; bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davaya konu … sayılı YİDK kararının iptalini gerektirir hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 93,50 TL posta, tebligat masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.962,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … … Biracılık Ve Malt Sanayii Anonim Şirketi’nin yapmış olduğu 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … … Biracılık Ve Malt Sanayii Anonim Şirketine verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
20/10/2021