Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/336 E. 2022/197 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/336 Esas – 2022/197
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/336 Esas
KARAR NO : 2022/197

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü / Marka Hakkının İhlali / Ticaret Unvanının Korunması / Haksız Rekabet
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Markanın Hükümsüzlüğü / Marka Hakkının İhlali / Ticaret Unvanının Korunması / Haksız Rekabet davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin tek ortağı olan …’ün müvekkili şirkette satış danışmanı olarak çalıştığını, müvekkili şirketteki işinden ayrılır ayrılmaz 01.10.2021 tarihinde davalı şirketi kurduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket markası ve ticaret unvanı ile iltibas oluşturacak ve müşteri çevresinde karıştırılmaya yol açacak şekilde müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği ve merkezinin bulunduğu Altındağ/Ankara’da kurulduğunu, davalı şirketin … başvuru numaralı “…” ibareli markanın 25 ve 35. sınıflarda tescili için başvuruda bulunduğunu, başvuruya müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, müvekkili şirketin 14.06.2005 tarihinde Altındağ/Ankara’da kurulduğunu, müvekkili şirkete ait “…” ibareli marka bulunduğunu ve bu markanın yoğun kullanım sonucu tüketici nezdinde ayırt edicilik kazandığını ve tanınmış bir marka haline geldiğini, müvekkilinin 2014/102237 numaralı 20 ve 35. sınıfta tescilli, 2015/42512 numaralı 25 ve 26. sınıflarda tescilli, 2015/95277 numaralı 24. sınıfta tescilli “…” ibareli tescilli markaları bulunduğunu, davalı şirketin tescil başvurusunda bulunduğu marka ve ticaret unvanının ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olma ihtimali bulunduğunu, davalının ticaret unvanı ve marka başvurusundaki tek harf değişikliğinin markanın ayırt edici karakterini değiştirmediğini, davalının faaliyet gösterdiği alanın müvekkili şirket ile aynı olduğunu, taraf markaları ve ticaret unvanları arasında var olan görsel ve işitsel benzerliğe ek olarak sınıfsal benzerliğin de söz konusu olduğunu, davalının kötü niyetli olarak müvekkiline ait “…” markasında neredeyse hiçbir değişiklik yapmadan son tek bir harfi farklı kullanarak müvekkilinin tanınmışlığından haksız şekilde yararlanmaya çalıştığını, ortalama tüketicilerin davalı markasını müvekkili markalarından biri olarak algılayacağını, davalı eylemlerinin haksız rekabete yol açtığını, davalının “…” ibareli marka hakkına tecavüz sayılan fiilinin aynı zamanda haksız fiil niteliğinde olduğunu, davalının sosyal medyada aktif olarak “…” markasıyla paylaşımlarda bulunarak müvekkilinin haklarını ihlal ettiğini, daha önceki paylaşımlarında instagram adı olarak “…” ibaresini kullanan davalının “perdeeser” şeklinde de kullanıma başladığını, ancak her paylaşımının altına “…” ibaresini düştüğünü beyanla davalıya ait “instagram.com/perdesertekstil” adresli hesaba erişimin engellenmesine, … başvuru numaralı “…” ibareli markanın müvekkiline ait markalar ile iltibas oluşturduğunun tespitine, … sayılı marka başvurusunun reddine, tescil işlemlerinin durdurulmasına, markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresini kullanmaktan men edilmesine, “…” ibaresinin ticaret unvanından terkinine, davalı kullanımlarından “…” kelimesinin silinmesine, kararın kesinleşmesinden sonra gazetede ilanına, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29/05/2022 tarihli dilekçesi ile; Davalının “https://www….. URL hesabına erişimin engellenmesi, davalının … sayılı markası ile mal ve hizmet üretimi, pazarlaması, satış ve dağıtımı, tanıtımı, reklamı yapılmaması, tescil işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.25, 6769 sayılı SMK m.29, m.149 ile 6102 sayılı TTK 54 vd göre açılan; markanın hükümsüzlüğü, marka hakkının ihlâli, ticaret unvanının korunması, haksız rekabet iddialarından kaynaklı hukuki korunma istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Dava tarihi itibariyle davalıya ait olup henüz tescilli olmayan … sayılı “…+Logo+…” ibareli marka başvurusunun tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğünün talep edilip edilemeyeceği, bu yöne ilişkin usuli eksiklik bulunup bulunmadığı, davalı eylemlerinin, davacıya ait marka hakkı ihlali ve davacı aleyhine haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, davacıya ait ticaret unvanı ile davalıya ait ticaret unvanı arasında iltibas bulunup bulunmadığı, bunlara bağlı olarak; davalıya ait … sayılı marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüz kılınması, davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresini kullanmasından men edilmesi, bu ibarenin davalıya ait ticaret unvanından terkin edilmesi, davalının ambalaj, matbuat ve tabelasında bulunan bu kelimenin silinmesi, 10.000,00 TL manevi tazminat ve hükmün ilanı istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalının cevap dilekçesi sunmaması nedeniyle dilekçe teatisi tamamlanmış, davacı yanın sunduğu deliller alınmış, marka tescil belgeleri getirtilmiş, davalı şirketin ticari sicil kayıt bilgileri celp edilmiş, Ankara CBS’nin 2022/2589 Sor sayılı dosyası UYAP ortamında temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, teknik konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, celp edilen evrak, sunulan deliller, hukuki nitelendirme hariç maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava tarihi itibariyle davalıya ait … sayılı “…+Logo+…” ibareli marka başvurusunun tescilli olmadığı anlaşıldığından; bu markanın hükümsüzlüğü isteminde dava tarihi itibariyle hukuki yarar bulunmadığından markanın hükümsüzlüğü isteminin USULDEN REDDİNE karar verilmiştir. Bununla birlikte; davalının … sayılı markası ile mal ve hizmet üretimi, pazarlaması, satış ve dağıtımı tanıtımı, reklamı yapılmaması, tescil işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminin de REDDİNE karar verilmiştir. Zira; söz konusu marka dava tarihi itibariyle tescilli değildir.
Davacının “@…” adresi ile ilgili dosyaya sunduğu görseller incelendiğinde; davalıya ait “….ANKARA” adresinin kayıtlı olduğu, instagram ortamında “…” ibaresinin markasal olarak ve ticari etki doğuracak şekilde perde emtialarının tanıtımı için kullanıldığı, mahkememize ibraz edilen bilirkişi raporuna göre; bilirkişi inceleme tarihi itibariyle bu instagram hesabının aktif olmadığı tespit edilmiştir.
Davalının fiziki adresi ve instagram adresleri incelendiğinde, “çeşitli perde ve perde aksesuarı satışı, ürün dikimi” yapıldığı tespit edilmiştir. Bu emtialar, davacının 2014 102237 sayılı markası kapsamında yer alan “20. Sınıf: Bambu perdeler, stor perdeler, şerit perdeler, dekorasyon amaçlı boncuklu perdeler; perde kopçaları, perde halkaları, perde kancaları, perde çubukları.” emtiaları ile yine davacıya ait 2015 95777 sayılı marka kapsamında yer alan “24. Sınıf: perdeler” emtiası ile benzerdir.
Davalının, markasal kullanımı “…” ve “… TEKSTİL” ibaresinden oluşmaktadır. Davalı, bir kısım kullanımlarında düz yazı ve standart bir yazı karakteri ile yazılmış “…” ibaresini kullanmakta iken, mağaza tabelasında ve instagramda bir kısım paylaşımlarında “…” ibaresinde yer alan ikinci “E” harfinin farklı bir şekilde yazıldığı görseli ile kullanmaktadır. Kullanımda yer alan şekil, iki adet iç içe geçmiş “E” harfinden oluşmaktadır. “…” ibaresi yazıldığı gibi okunan ve “per-de-…” şeklinde telaffuz edilen bir kelime olup, herhangi bir anlamı tespit edilememiştir. Bununla birlikte perde kelimesinin sonuna eklenen – … hecesi ile birlikte … kelimesinin oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacı markalarında ise perde kelimesi – sen hecesi ile birleştirilmiştir. Davalının bir kısım kullanımlarında yer alan “tekstil” ibaresi de tanımlayıcı bir ibare olup, markaya ayırt edicilik katan bir unsur değildir. Davacının markaları ise, siyah ve sarı renklerden oluşan elips şeklinde bir arka plan üzerine yazılmış “…” ibaresinden oluşmaktadır. “…” ibaresi de anlamı olan bir ibare değildir.
Tarafların tescile ve kullanıma konu ettikleri markaların esas unsurları “…” ve “…” ibarelerinden oluşmakta olup, markanın ve markasal kullanımın her ikisi de üç hece yedi harften oluşan uzun kelime markalarıdır. Aralarında ki tek farklılık, son kısımlarında yer alan son harfin farklılığıdır. Davacı markaları “N” harfi ile sonlanırken, davalının kullanımına konu markasal kullanımı “R” harfi ile bitmektedir. Davacı markaları ve markasal kullanımlarda yer alan esas unsurları karşılaştırdığımızda, taraflar arasında ki kullanılan kelime 3 hece 7 harften oluşmaktadır ve ilk 6 harf ayniyet taşımaktadır. Uzun kelime markalarında toplam 6 harf benzerliği ve benzer olarak nitelenen bu harflerin aynı şekilde sıralandığı gözetildiğinde, taraf marka ve markasal kullanımların görsel ve işitsel olarak benzer olduğu tespit edilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, davacı marka ve davalı markasal kullanımları arasında davaya konu ticari faaliyetlerin hitap ettiği ortalama tüketici kesimi nezdinde ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davalının ticaret sicil gazetesinde yer alan 1 numaralı iştigal alanı, davacı markaları kapsamında yer alan 20, 24, 25 ve 26. Sınıf emtialar ile ayniyet/benzerlik taşımaktadır.
Davacının tescilli markaları “…” ibaresinden oluşmaktadır. Davalının ticaret unvanı ise … TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.’dir. Davalının ticaret unvanının “ek” unsuru “…” ibaresi olup, davalının ticaret unvanı kapsamında yer alan “TEKSTİL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.” ibareleri, herkesin kullanımına açık, ticaret unvanını diğer unvanlardan ayırt etmeye yaramayan ibarelerdir. Dolayısıyla değerlendirme, davalının ticaret unvanının ek unsurunu oluşturan “…” ibaresi ile davacının “…” ibareli markaları arasında yapılmalıdır. “…” ve “…” ibarelerinin görsel, işitsel ve kavramsal karşılaştırması,yukarıda ayrıntılı olarak yapılmış olup, ibarelerin benzerliği hususunda mahkememizin kanaati, marka-ticaret unvanı karşılaştırması bakımından da geçerlidir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davacıya ait ticari sicil kayıt bilgilerinde yer alan faaliyet alanları ile davalıya ait ticari sicil kayıt bilgilerinde yer alan faaliyet alanları arasında da benzerlik bulunmaktadır.
Davacıya ait ticaret unvanının “ek” unsurunun “…” ibaresi olduğu, davalının ticaret unvanının “ek” unsurunun ise “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticaret unvanlarına ayırt edicilik sağlaması gereken ticaret unvanının “ek” kısımları “…/…” ibarelerinden oluşmaktadır. “…” ve “…” ibarelerinin görsel, işitsel ve kavramsal karşılaştırması, yukarıda ayrıntılı olarak yapılmış olup, ibarelerin benzerliği hususunda mahkememizin kanaati, ticaret unvanlarının ek kısımları bakımından da geçerlidir.
Sonuç olarak; davalının gerek “…” ibareli markasal kullanımları, gerekse ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin mevcudiyeti, davacının önceki tarihli markaları ve ticaret unvanı da bulunduğu nazara alındığında, davacının marka haklarını ihlal ve davacının ticaret unvanına tecavüz oluşturacak niteliktedir. Davalı eylemleri, aynı zamanda davacı aleyhine haksız rekabete de sebebiyet vermektedir.
Yukarıda yer verilen tespitler ile davacı vekilinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü istemler birlikte değerlendirildiğinde; davalının, davacıya ait marka haklarını ihlal etmek suretiyle gerçekleştirdiği haksız rekabet fiillerinin önlenmesi için “https://www.instagram.com/perdesertekstil/” ibareli URL hesabına erişimin ihtiyati tedbir hükmü yolu engellenmesi isteminin REDDİNE (Zira söz konusu URL adresi tahkikat aşamasında tespit edildiği üzere mevcut değildir; dolayısıyla bu URL hesabına erişimin engellenmesi isteminde hukuki yarar bulunmamaktadır.), ayrıca bu hesaba erişimin nihai olarak engellenmesi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresini kullanmaktan MEN EDİLMESİNE, davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin sicilden TERKİN EDİLMESİNE, davalının ambalaj, matbua ve tabelasındaki “…” ibareli kelimelerin SİLİNMESİNE, karar kesinleştiğinde masrafı davalı tarafından karşılanmak suretiyle hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede İLAN EDİLMESİNE, karar verilmiştir.
Davacı yan manevi tazminat isteminde de bulunmuştur.
Manevi tazminatın amacının, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilen sınai hak sahibinin ticari piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararların tazmin edilmesi olduğu, manevi tazminatın takdirinde sınai hakkın tanınmışlığı ve ihlal niteliği taşıyan ürünlerin niteliğinin dikkate alınması gerektiği, bu nedenle, sınai hak ihlaline ilişkin fiilin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, işgal ettikleri makam, ekonomik ve sosyal durumları birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gerektiği, buna göre; tarafların mali, sosyal ve ekonomik durumları, ihlale konu ürünlerin niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, tarafların işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davalının marka hakkı ihlali oluşturan eylemleri nedeniyle, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 29/05/2022 tarihli dilekçesi ile ileri sürdüğü “https://www.instagram.com/perdeesertekstil/?hl=tr” ibareli URL adresine erişimin engellenmesi isteminin iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, dava dilekçesinde bu URL adresine ilişkin olarak talepte bulunulmadığı, iddianın genişletilmesi yasağı başladıktan sonra bu URL adresi bakımından da erişimin engellenmesi talebinde bulunulduğu, bu hususa davalı yanın açık muvafakatinin bulunmadığı, davacı yanın bu hususta ıslah talebinde de bulunmadığı dikkate alınarak; söz konusu iddia dava konusu dışında tutulmuş ve herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Dava konusu … sayılı markanın hükümsüzlüğü isteminin USULDEN REDDİNE, davalının … sayılı markası ile mal ve hizmet üretimi, pazarlaması, satış ve dağıtımı tanıtımı, reklamı yapılmaması, tescil işlemlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE,
Davalının, davacıya ait marka haklarını ihlal etmek suretiyle gerçekleştirdiği haksız rekabet fiillerinin önlenmesi için “https://www.instagram.com/perdesertekstil/” ibareli URL hesabına erişimin ihtiyati tedbir hükmü yolu engellenmesi isteminin REDDİNE, ayrıca bu hesaba erişimin nihai olarak engellenmesi hususunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresini kullanmaktan MEN EDİLMESİNE, davalının ticaret unvanında yer alan “…” ibaresinin sicilden TERKİN EDİLMESİNE, davalının ambalaj, matbua ve tabelasındaki “…” ibareli kelimelerin SİLİNMESİNE,
7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalı tarafından karşılanmak suretiyle hükmün ulusal düzeyde yayın yapan bir gazetede İLAN EDİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 512,33 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 341,55 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı marka hakkı ihlali, ticaret unvanının korunması ve haksız rekabet istemleri bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat isteminin kabul edilen kısmına ilişkin olarak; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat isteminin reddedilen kısmına ilişkin olarak; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
8-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacının peşin yatırdığı 170,78 TL karar ve ilam harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma ve 8,50 TL vekalet harcı, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti, 86,60 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.854,40 TL yargılama giderinin 1/2 si olan 1.427,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 1.427,20 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2 si olan 5,75 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 5,75 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin 1/2’si olan 660,00 TL’nin davalıdan, diğer 1/2’si olan 660,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
12-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2022