Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/324 E. 2022/141 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/324 Esas – 2022/141
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/324 Esas
KARAR NO : 2022/141

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 13/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının “… Bilgisayar Donanım ve Yazılım Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.” şeklindeki ticaret unvanı ile 09.11.1994 yılında kurulduğunu, 27 seneyi aşkın süredir bilişim sektöründe bilgi teknolojileri danışmanlığı hizmeti verdiğini, davacının bu hizmetlerini “… TEKNOLOJİ” markası altında sunmakta olduğunu ve bu tanıtma vasıtasının gerçek hak sahibi olduğunu, davacının aynı zamanda “…” görselli bir markanın 09, 35 ve 42. Sınıflara giren emtialarda tescili için TÜRKPATENT’e bir marka başvurusu dosyalamış olduğunu, 2019/69684 sayı ile işlem gören bu başvurunun davalı firmanın huzurdaki davada hükümsüzlüğü talep edilen markasına dayalı olarak dosyaladığı itirazlar nedeniyle reddedildiğini, halbuki “…” markasının 09 ve 42. Sınıflara giren emtialarda ilk önce davacı tarafından kullanıldığını ve bilinir hale getirildiğini, 08.03.2017 tarihinde davacının ticaret unvanın da yine “…” kılavuz unsuru muhafaza edilerek güncel haline getirildiğini, www…..com.tr uzantılı alan adının da davacı adına 30.09.1999 tarihinde tahsis edildiğini ve söz konusu tarihten beri 09 ve 42. Sınıflara giren mal ve hizmetlerin müşterilere sağlanması maksadıyla davacı tarafından kesintisiz olarak kullanıldığını, davacının 2006-2019 tarihleri arasında müşterilerine kestiği çok sayıdaki faturada da davacının 09 ve 42. Sınıflara giren emtiaları satıyor olduğunun netlikle görülebileceğini, davacının Mayıs 2011 tarihinde hazırladığı “… Teknoloji Ürün Kataloğu”nda da davacının “…” markasını uyuşmazlık konusu edilen emtialarda kullandığının görülebildiğini, ayrıca 2015-2017 yıllarında gazetelerde çıkan haberlerden ve davacıya verilmiş olan ödüllerden de davacının “…” markasını bilişim sektöründe kullandığının anlaşılabileceğini, ayrıca davacının “…” ibaresini kılavuz unsur olarak ihtiva eden ticaret unvanından doğan korunması gereken bir hakkının bulunduğunu iddia ederek: davalıya ait 2018 06008 sayılı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.

C E V A P :
Davalı … … Güvenlik Teknolojileri Anonim Şirketi, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava; 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait 2018/06008 sayılı “Şekil+… SGT” ibareli marka bakımından davacının SMK m.6/3 hükmü uyarınca gerçek hak sahipliği sıfatının bulunup bulunmadığı, SMK m.6/6 hükmü uyarınca davacıya ait alan adı ile davalı markası arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, SMK m.6/6 hükmü uyarınca davacıya ait ticaret unvanı ile davalı markası arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, bunlara bağlı olarak SMK m.25 hükmü uyarınca davalı markasının hükümsüz kılınmasının gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, davalının cevap dilekçesi sunmaması üzerine dilekçe teati aşaması tamamlanmış, davalıya ait marka tescil belgesi, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacının ticaret sicili kayıtları celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.25/1 hükmüne göre; 5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
SMK m.25/3 hükmüne göre; Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez.
SMK m.25/1 hükmüne göre SMK m.5 hükmünde sayılan mutlak tescil engelleri veya SMK m.6 hükmünde sayılan nispi tescil engellerine dayalı olarak, tescilli bir markanın hükümsüz kılınması istenebilir. Bu davayı SMK m.25/2 hükmüne göre; Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları açabilir.
SMK m.6/3 hükmüne göre; Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
Marka başvurusunun bu sebeple reddi için marka başvurusundan önce ve markaya konu işaretin aynısı veya benzerinin yoğun ve sıkı kullanımı sonucu işarete belirli bir düzeyde ayırt edicilik kazandırılması gerekir. (Y11HD; 08.10.2019 tarih, 2018/4855 E 2019/6316 K)
SMK’nın 6/6 maddesine göre; “tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.”
Bu hüküm kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı ve alan adı girer. Bir alan adının SMK m. 6/6 hükmü uyarınca korunmasının istenebilmesi için, o alan adının fiilen kullanıldığı faaliyet konuları kapsamı ile aynı/benzer konularda bir marka kullanımının söz konusu olması gerekir.

Ticaret unvanı, bir tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemlerinde kullandığı addır. Markalar, eşya ile işletme arasındaki ilişkiyi kurar ve farklı işletmelerin ürettiği benzer emtiayı birbirinden ayırt etmeye yarar. Buna karşılık, ticaret unvanları ise işletmenin kendisini tanımlar. Şirketlerin ticaret unvanları tescil edilirken, faaliyet alanına her türlü mal ve hizmetin yazılması mümkün olduğundan ve ticaret unvanının bu alanların hepsinde kullanma gibi bir yükümlülük bulunmadığından, ticaret unvanının fiilen kullanıldığı mal ve hizmetler bakımından, 6769 sayılı SMK’nin 6/6 maddesi anlamında sahibine öncelik hakkı sağladığının kabulü gerekmektedir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.03.2019 tarih 2017/5439 Esas 2019/2119 Karar sayılı kararında da, önceki tarihli ticaret unvanı nedeniyle sonraki tarihli aynı/benzer markanın başvurusunun engellenebilmesi için, salt ticaret unvanına ilişkin ticari sicil kayıtlarında yer alan iştigal alanlarına bakılmaması gerektiği, ticaret unvanının fiili olarak kullanıldığı mal ve hizmetler dikkate alınmak suretiyle iltibas değerlendirmesi yapılması gerektiği kabul edilmiştir.

Belirtilen açıklamalar ışığında, davacı yanın iddiaları, davalıya ait marka tescil belgesi, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen davacının ticaret sicili kayıtları, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celp edilen davacının ticaret sicili kayıtlarının incelenmesinden; “… İnşaat Taahhüt Ticaret Sanayi Ltd. Şti.”nin ticaret unvanının 09.11.1994 tarihinde “… Bilgisayar Donanım ve Yazılım Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti” olarak değiştirildiği, iştigal alanlarına “bilgisayarlar ve bilgisayar programları” ile ilgili faaliyetlerin eklendiği, 13.04.2017 tarihinde de ticaret unvanının “… Bilgisayar Teknoloji Otomasyon Yazılım Donanım Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” olarak değiştirildiği görülmüştür.
İnternet ortamında yapılan araştırma ve incelemelerden; bilirkişi raporunda yer verilen ekran görüntülerinden anlaşılacağı üzere, www…..com.tr alan adının 30.09.1999 tarihinden muteber olmak üzere 29.09.2026 tarihine kadar davacıya tahsis edilmiş olduğu, web.archive.org taramasına göre de, davacının web sitesinde; 28.09.2001 tarihinde, 17.03.2003 tarihinde, 08.09.2012 tarihinde “…” ibaresinin ticari etki doğuracak şekilde ve markasal olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Davacının web sitesine ve ticaret siciline yansımış olan faaliyet alanları ile dava konusu edilen markanın emtia listesi karşılaştırıldığında;
Davacının; “Bilgisayarla ilişkili yazılım ve donanımlar.” ve “Bilgisayarla ilişkili donanımsal/yazılımsal çözüm önerileri hususunda danışmanlık hizmetleri, bilişimle ilintili güvenlik ürünleri ve güvenlikle ilintili teknoloji çözümlerde danışmanlık hizmetleri.” bakımından faaliyetlerinin bulunduğu,
“Bilgisayarla ilişkili yazılım ve donanımlar.” emtialarının, dava konusu 2018/06008 sayılı marka kapsamında yer alan “Manyetik, optik kayıt taşıyıcılar ve bunlara kaydedilmiş bilgisayar programları ve yazılımları; bilgisayar ağları vasıtasıyla indirilebilen ve manyetik ve optik ortamlara kayıt edilebilen elektronik yayınlar; manyetik/optik okuyuculu kartlar, manyetik, optik ve elektronik ortamlara kaydedilmiş çekilmiş sinema filmleri, diziler ve video müzik klipleri.” emtiaları ile aynı, aynı tür veya benzer olduğu, zira; bunların hitap ettiği tüketici kesimi, giderdikleri ihtiyaç türü, satıldıkları yer gibi yerlerin aynı veya benzer olduğu,
“Bilgisayarla ilişkili donanımsal/yazılımsal çözüm önerileri hususunda danışmanlık hizmetleri, bilişimle ilintili güvenlik ürünleri ve güvenlikle ilintili teknoloji çözümlerde danışmanlık hizmetleri.” hizmetlerinin, dava konusu 2018/06008 sayılı marka kapsamında yer alan “Bilgisayar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistem tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılım tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting, bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar donanımlarının kiralanması hizmetleri.” hizmetleri ile aynı, aynı tür veya benzer olduğu, zira; bunların hitap ettiği tüketici kesimi, giderdikleri ihtiyaç türü, satıldıkları yer gibi yerlerin aynı veya benzer olduğu, tespit edilmiştir.
Davacının, dava konusu edilen “…” markasının eskiye dayalı kullanımına dair dava dosyasına dava dilekçesi içerisinde görsellerini sunduğu bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde; davacının “…” tanıtma vasıtasını, dava konusu edilen markanın başvuru/koruma tarihi olan 19.01.2018 tarihinden önceki dönemlerde, spesifik olarak 2000’li yılların başından beri www…..com.tr uzantılı web sitesinde ve ticari faaliyetleri kapsamında bilgisayarla ilintili mal ve hizmetlerde kullandığı görülmekle, davacının “…” ibaresi üzerinde, markasal açıdan davalıya göre öncelikli bir hakkının bulunduğu düşünülmektedir.
Davacının önceki tarihli ve tescilsiz kullanıma konu olduğu tespit edilen “… teknoloji” ve “Logo+… teknoloji” ibareli işaretler ile dava konusu “… SGT” ibareli marka arasında “…” ibaresinin müşterekliğinden kaynaklı olarak görsel, işitsel ve kavramsal olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzerlik bulunmaktadır. Zira; “teknoloji” ve “… Güvenlik Teknolojileri” ibaresinin baş harflerinin kısaltılmasıyla oluşan “SGT” kelimelerinin davaya konu 9 ve 42.sınıfta yer alan hizmetler bakımından ayırt ediciliği bulunmamakta olup, buna mukabil; “…” ibaresi, bu mal ve hizmetleri doğrudan nitelemeyen, dolayısıyla somut ayırt edici niteliği haiz olan bir ibaredir. Gerek davacının önceki tarihli tescilsiz markasal kullanımlarının esas unsurunun “…” ibaresi olması, gerekse dava konusu markanın esaslı unsurunun “…” ibaresi olmasından kaynaklı mütevellit; davacının SMK m.6/3 hükmü uyarınca dava konusu marka bakımından öncelik hakkını haiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu edilen “…” ibaresi, davacının markasal kullanımlarına konu ve dava konusu edilen markanın başvuru tarihi olan 19.01.2018 tarihinden 8 yıldan daha fazla bir süre önce, 09.11.1994 tarihinde ticaret siciline usulünce tescil edilmiş olan “ticaret unvanının kılavuz unsuru olduğu halde, dava konusu edilen markanın esas unsuru olarak ve de davacının ana faaliyet alanları olduğu ticaret sicilinden ve davacının www…..com.tr uzantılı web sitesinden anlaşılabilen “bilgisayarlar ve bilgisayar programları ve bunlarla ilintili hizmetler”de marka olarak kullanılmak üzere tescil edilmiştir. Bu durumun, SMK m.6/6 hükmünde düzenlenmiş olan ticaret unvanı koruması kapsamına aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Davacı tarafından uzun yıllardır kullanılan bir ticaret unvanının kılavuz unsurunun birebir aynısının, davacının faaliyet alanına giren sektörde yürütülen ticari faaliyetler açısından himaye edilmesinin talep edilebileceği değerlendirilmektedir. Bu nedenle; davalının markasının kapsamına giren tüm emtialar açısından, davacının önceki tarihli ticaret unvanından kaynaklı üstün hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının www…..com.tr alan adının ilk tahsis tarihi 30.09.1999’dur ve bu tahsis, dava konusu edilen markanın başvuru tarihi olan 19.01.2018 tarihinden yaklaşık 20 sene öncedir. Ayrıca, davacının tahsis tarihinden itibaren söz konusu alan adı altında; “…” esas unsurlu markasal kullanımlarının olduğu, bu kullanımların dava konusu edilen marka ile benzer olduğu, davacının bu kullanımlarının “bilgisayarla ilişkili yazılım ve donanımlar, bilgisayarla ilişkili donanımsal/yazılımsal çözüm önerileri hususunda danışmanlık hizmetleri, bilişimle ilintili güvenlik ürünleri ve güvenlikle ilintili teknoloji çözümlerde danışmanlık hizmetleri” açısından gerçekleştiği ve bu emtiaların da yukarıda izah edildiği üzere dava konusu edilen markanın kapsamına giren emtialar ile aynı/benzer/türdeş olduğu, dolayısıyla davacının önceki tarihli alan adından kaynaklı üstün hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; SMK m.25, m.6/3 ve m.6/6 hükmü koşullarının somut olayda oluştuğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; Davalıya ait …. sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
2-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü uyarınca karar kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,

3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 31,50 TL vekalet harcı, 3.000,00 TL bilirkişi ücreti, 92,60 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 3.242,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, Davalının yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2022