Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/301 E. 2022/209 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/301 Esas
KARAR NO : 2022/209

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 19/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 26/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nin, 03 Mayıs 1953’te kurulmuş olduğunu, Almanya’nın Bonn ve Berlin kentlerinden yurtdışına 30 farklı dilde radyo, televizyon ve internet üzerinden yayın yapan medya kuruluşu olduğunu, müvekkilinin medya hizmetleri üzerinde kullandığı markalarının korunması konusunda özen ve dikkatle çalışmakta olduğunu, bu kapsamada müvekkili ticaret unvanının da kök unsuru olan tescilli “…” ve bunun kısaltması olan “… ŞEKİL” markalarının sahibi olduğunu, müvekkili şirketin, davalı şahıslara ait marka başvurusunun, 27.11.2019 tarihli ve 337 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayınlanması üzerine, 42. sınıfta yer alan hizmetler üzerinde tescil edilmek istenen … sayılı “… …” marka başvurusundan haberdar olduğunu, davaya konu YİDK kararında müvekkilin “…” markası üstündeki gerçek hak sahipliği kabul edilmiş olmakla beraber, müvekkilinin gerçek hak sahibi olduğu “…” markasının davaya konu markaya aynen kopyalanmasının ardından “…” ibarelerinin ilave edilmiş olması nedeniyle markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmayacağı değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin “…” markalarının tanınmış marka olması nedeniyle başvurunun müvekkili markaları ile ekonomik ya da idari bir bağ olduğu veya seri markalarından biri olduğu izlenimi yaratacağını belirterek; Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 26.09.2021 tarihli ve … sayılı kararının iptaline, davaya konu … sayılı “… …” markasının tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 08/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalının markası
ile davacının itiraza mesnet markaları karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar
arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dâhil olmak üzere karıştırmaya
yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, davalı markasını okuyan veya gören ortalama
dikkate sahip ve işaretleri yan yana karşılaştırma imkanı olmayan kişinin zihnindeki intibanın, davacıya
ait markaların bıraktığı intiba ile aynı olmadığını, söz konusu iki marka örneğinin, aynı firmanın markası
gibi algılanabilecek nitelikte olmadığı gibi, markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, başvuruya ait ibarenin tüm kelime ve şekil unsurlarıyla birlikte bütüncül algısı
dikkate alındığında, itiraz gerekçesi markaların önceki kullanımları ya da tanınmışlık düzeyinin
markalar arasında karıştırılmaya neden olmayacağını, ilaveten, 6769 sayılı SMK’nın madde 6/6’da
belirtilen koşulların da oluşmayacağını, başvuruya ait ibarenin tüm kelime ve şekil unsurlarıyla birlikte bütüncül algısı dikkate
alındığında, itiraz gerekçesi markaların önceki kullanımları ya da tanınmışlık düzeyinin markalar
arasında karıştırılmaya neden olmayacağını; ilaveten, 6769 sayılı SMK’nın madde 6/3’te belirtilen
koşulların da oluşmayacağını, somut olay açısından, itiraza konu başvurunun tescilinin 6769 Sayılı SMK’nın 6/4 ve 6/5
maddesi hükmünde belirtilen koşulların oluşmasına yol açacağı yönünde de bir kanaat
oluşmadığından, tanınmışlık gerekçesine dayalı itirazın da haklı görülmediğini beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediğinden, HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
G E R E K Ç E :
6100 sayılı HMK m.150/1 hükmü uyarınca; 02/03/2022 tarihinde dava dosyası işlemden kaldırılmıştır.
Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay içerisinde yenilenme talebinde bulunulmaması nedeniyle 02/06/2022 tarihi itibariyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK m.331/3 hükmü gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-HMK m.150/5 hükmü gereği 02/06/2022 tarihi itibari ile DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı TÜRKPATENT kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7 hükümleri uyarınca hesaplanan 3.687,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı TÜRKPATENT’e verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 261,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 388,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nun 341. ile 345. Maddelerine göre kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.19/07/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza