Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/30 E. 2021/187 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/30 Esas
KARAR NO : 2021/187

DAVA : Patent Devir Sözleşmesinin İptali
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Devir Sözleşmesinin İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili 05/02/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şahsın davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin, …yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile, aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu üyesi de olan diğer davalı …’dan … Seri numaralı patentin % 27.06 payının %87,04 oranındaki kısmını (tüm patentin %23.55 oranlı payını) 870.40 TL bedel ile satın aldığını ve patentin şirket lehine sicile kaydedilerek tescil edildiğini, Patent Devir Sözleşmesi’ni davalı şirket adına …’ın imzaladığını, şirketin 23.05.2019 tarihinde düzenlenen olağan genel kurulu toplantısında karar altına alınan toplantı tutanağının 2. Maddesinden de anlaşılacağı üzere; …’ın, 20.11.2018 tarihinde şirket yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, bu istifasının …. yevmiye onaylı numarası tescil edildiğini, boşalan üyeliklere … ve …’ın seçildiğini, şirket yönetim kurlu üyesi …’ın 20.11.2012 de istifa ettiğiyle ilgili durumun Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayı ile görülen davanın kararının gerekçesine de yansıdığını, davalı şirket adına hareket ederek davaya konu edilen patent hakkını diğer davalıdan devralma işlemlerini yapan … hakkında, Ankara … Mahkemesi’nin … E. Sayılı 01.07.2015 tarihli kararıyla iflas kararı verildiğini ve bu kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 28/09/2017 gün ve …. sayılı kararı ile onanması, karar düzeltme isteğinin de Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21/11/2018 tarih, 2017/3151 esas, 2018/5414 karar sayılı kararı ile reddi üzerine 21/11/2018 tarihinde kesinleştiğini, şirket adına işlemleri yapan …’ın 01.07.2015 tarihi itibariyle de iflas etmesi nedeniyle şirketi herhangi bir şekilde temsil yetkisi de kalmadığını, şirket adına hareket ettiğini iddia eden …’ın patent devir sözleşmesi için notere ibraz ettiği imza sirkülerine göre, şirketin 06.05.2016 tarihli genel kuruluna göre kendisini yetkili olarak belirtmiş ise de, belirtilen 2016 yılı genel kurulunun iptaline yönelik Ankara Batı Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını ve derdest olduğunu, davalı şirketi temsil yetkisi olamayan kişinin şirketi temsilen yaptığı işlemin bir geçerliliği olmadığını, diğer davalının ise, aynı zamanda şirket yönetim kurulu üyesi olup davalı şirketin tüm işlemlerini bildiğini, bu nedenle davaya konu edilen patent devir sözleşmesinin iptalini, davanın kabulü ile … seri numaralı patent ile ilgili olarak davalı şirket adına … yevmiye numaralı işlemle akdedilen patent devir sözleşmesinin iptalini, tüm yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 24/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın görevsiz mahkemeye açıldığını, iptali istenen işlemin, esasen anonim şirket statüsündeki şirketin, satın alma işleminin iptaline ilişkin olduğunu, şirket adına işlem yapan …’ın, şirketi temsil yetkisinin bulunmadığını, şirket işleminin yetkili organlarca ve usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığının denetlendiği yargı yerinin şirket merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret mahkemesi olduğunu, aynı konuda yürütülen ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verildiğini, iflas kararının kesinleştiği tebligatın, Patent Devrinden sonra yapıldığını, Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, öncelikle görevsiz mahkemede açılan davada görevsizlik kararı verilerek dosyanın, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, ardından da usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davayı görmeye mahkememizin kanunen görevli ve yetkili olup olmadığı, … sayılı patentin davalı … tarafından diğer davalı … … Ticaret ve Hizmetleri Turizm A.Ş’ye patentin %27.06 payının %87.04 oranındaki (tüm patentin %23.55 oranlı payı) kısmının devri işleminin geçerli olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
GEREKÇE:
6100 sayılı HMK m.1 hükmüne göre; Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK m.114/1-c bendine göre; Mahkemenin görevli olması dava şartıdır. HMK m.114/1-ç hükmüne göre de; Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması dava şartıdır. Sonuç olarak bir davayı görmenin ve yetkinin kesin olduğu hallerde hangi yargı çevresi içinde kalan mahkemenin o davayı görmeye görevli ve yetkili olduğu hususu dava şartlarından ikisini oluşturmaktadır. HMK m.115/1 hükmüne göre; Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK m.115/2 hükmüne göre; Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda yapılan incelemede; 6769 sayılı SMK m.156 hükmüne göre; Bu Kanunda öngörülen davalarda görevli mahkemenin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri olduğu yönünde düzenleme bulunduğu, ancak somut olayda uyuşmazlığın çözümü bakımından SMK’da öngörülen dava türlerinden birinin söz konusu olmadığı, zira dava konusu uyuşmazlığın özünü; davalı anonim şirketin davaya konu patentin satın alınmasına ilişkin patent devir sözleşmesinin geçersizliğine dayanak olarak, dava dışı …’ın devir esnasında davalı şirketi temsilen işlem yapma ehliyetinin bulunup bulunmadığı olgusuna ilişkin olduğu, davacının davaya konu patent sözleşmesinin tarafı olmayıp davalı şirketin ortağı olduğunu belirttiği, eldeki davada davaya konu patentin verilmesi, tescili, hükümsüzlüğü, korunması vb. uyuşmazlıkların davanın konusunu oluşturmadığı, yine davacının davaya konu patent sözleşmesinin tarafı olmadığı anlaşıldığından sözleşmelerin nispiliği ilkesi uyarınca davacı tarafın SMK m.148 hükmüne dayalı olarak eldeki davayı açtığı iddiasının da somut olayda uygulama alanı bulmadığı, TTK m.549 vd hükümlerde anonim şirkete ilişkin hukuki sorumluluk düzenlemelerine yer verildiği, somut olayda davalı şirket ortağı olduğunu belirten davacının, davalı şirketin satın aldığı patent işleminin iptalini talep ettiği görülmekle, eldeki davanın 6769 sayılı SMK’dan kaynaklanmayan, ancak mutlak ticari dava niteliğinde olup Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde görülmesi gereken dava türlerinden biri olduğu, zira uyuşmazlığın özü anlamında bir anonim şirketin yapmış olduğu hukuki işlemin iptalinin talep edildiği, yine TTK m.561 hükmü uyarınca sorumlular aleyhine pay sahiplerinin şirketin bulunduğu merkezi yerde dava açabileceğinin belirtildiği, söz konusu hükmün kaleme alınış biçimine göre bu tip davalarda tek bir yer mahkemesini Kanun koyucunun yetkili kıldığı, dolayısıyla bu düzenlemenin kesin yetki normu olduğu, bu nedenle dava şartı olup mahkemece re’sen nazara alınması gerektiği, bu hale göre yapılan araştırmada davalı şirketin “Temelli/SİNCAN” adresinde mukim olduğunun UYAP sorgusu ile anlaşıldığı, dolayısıyla davayı görmeye Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli ve yetkili olduğu anlaşıldığından davayı görmeye mahkememizin görevli ve yetkili olmadığı nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-HMK m.114/1-c, m.114/1-ç ve HMK m.115/2 hükümleri gereği mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ ve YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-HMK m.20 hükmü gereği süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmişse kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize taraflardan birinin başvurması halinde dosyanın görevli ve yetkili Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK m.331 hükmü gereği davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davayı görmeye görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2021

Katip …
E imza

Hakim …
E imza