Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/287 E. 2022/287 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/287 Esas – 2022/287
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/287 Esas
KARAR NO : 2022/287
DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Eser Sahipliğinden Kaynaklı Mali ve Manevi Hakların İhlali)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Eser Sahipliğinden Kaynaklı Mali ve Manevi Hakların İhlali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 15/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacının Çin’e gerçekleştirdiği seyahatini sosyal medya platformu olan youtube üzerinden paylaştığı videoda takipçilerine ve kamuoyuna bilgiler verdiği, planlarından ve gelişmelerden bahsettiğini, videonun paylaşılmasının ardından haber ajanslarının olayı çarpıtarak sanki davacının insanları dolandırıp onların paralarıyla yurt dışında kaçtığından bahisle asılsız haberler yayınladıklarını, davacıya karşı dolandırıcılık iddialarıyla başlatılan haksız soruşturmanın Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … karar sayılı kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile son bulduğunu, söz konusu karara karşı hâlâ çarpıtılan haberlerin yayınının yapıldığını, davacının hak sahibi olduğu videoların onun izni ve bilgisi olmadan ve gerçeğe aykırı öznel ifadeler ile topluma sunulduğunu, davacının emeğine karşılık haber kanallarının davacının videolarını davacıdan habersiz ve davacıyı kötülemek maksadıyla kullandıklarını, davacının youtube ve instagram adlı sosyal medya platformları üzerinden binlerce takipçisi olan videolar çektiğini, bu çekmiş olduğu videoların telif değeri olduğunu, hayvan yetiştiriciliği ve ticareti üzerine bilgilendirici içerikler üreten davacının sosyal medya yoluyla tüm Türkiye’de takipçi ve destekçi elde ettiğini, 10 binlerce izlenmeye sahip olan …’in bahse konu videolarının izinsiz ve kişilik hakları ihlal edilecek şekilde haber ajansında kullanıldığını, yayınlama hakkının ve kişilik hakkının ihlal edildiğini, haberin öznel ifadeler kullanılmak suretiyle topluma sunulmasının davacının haklarını ihlal ettiğini, davacının kendi kamerasıyla çektiği kendi bilgisayarıyla montajladığı kendi imkan ve donanımıyla oluşturduğu videoların üzerinde eser sahibi sıfatıyla hak sahibi olduğunu, bahse konu videoların davacının izni ve haberi olmaksızın haber ajansında öznel yorumlarla topluma sunulduğunu, ayrıca haberin içeriğinde hakaret, küçük düşürücü rencide edici ifadeler bulunduğunu, bu videoların mali ve manevi haklarının yegane sahibinin davacı olduğunu, haber ajansının davacının eser sahipliğinden doğan haklarını ihlal ettiğini, … kanalında yayınlanan haberde davacının şirketinin … Bank ile aynı kefeye konulduğunu ve davacının şirketine … takma isminin konulduğunu, davacının yüzünün açıkça göründüğü videolarda davacının sosyal medya platformlarındaki videolardan fotoğraflar kullanılarak haberin yapıldığını, davacının youtube videolarının sinema eseri niteliğinde olduğunu, … Ana Haberde 24/12/2019 tarihinde saat 19:16′ da yayınlanan haberlerde ve ertesi gün 25/12/2019 tarihinde saat 09:36 da yayınlanan Neler Oluyor Hayatta programında davacı hakkında gerçek dışı ve kişilik haklarını zedeleyici ifadeler kullanıldığını, söz konusu yayınlarda kullanılan ifadeler nedeniyle davacının ticari ve akademik itibarının zedelendiğini beyan ederek, müvekkiline ait youtube kanalında ve instagram hesabında yayınladığı eser niteliğindeki videoların yazılı izin alınmaksızın haksız ve hukuka aykırı kullanımı sebebiyle öncelikle FSEK m.66, 67, 69 hükümleri kapsamında tecavüzün menine, devamla tecavüzün refi ile FSEK m.68 kapsamında 3 katı ile saptanacak tutara, FSEK m.70 kapsamında mali haklar, elde edilen kâr alacağı olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın ilk yayınlanma tarihi olan 24/10/2019 tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 23/12/2021 tarihli replik dilekçesinde özetle; Taleplerin zamanaşımına uğradığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, 19/10/2021 tarihinde arabulucuya müracaat edildiğini, arabuluculuk sürecinin 12/11/2021 tarihinde anlaşamama ile son bulduğunu, 6325 sayılı HUAK m.18/A-15’e göre arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımının duracağı ve hak düşürücü sürelerin işlemeyeceği, davanın görevli mahkemede açıldığını, 5846 sayılı FSEK m.76 hükmü uyarınca eldeki davayı fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerinin görmesi gerektiğini, dava konusu yayınlarda kullanılan videoların eser vasfını haiz olduğunu, dava konusu yayınların bütün yayın ilkelerine aykırı olduğunu, haberlerin verilişinde kamu yararı bulunmadığını, yapılan haberin tamamen gerçek dışı ve kişilik haklarını zedeler nitelikte olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili 13/12/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın zamanaaşımına uğradığını, davacı taleplerinin esas dayanakları dikkate alındığında iş bu davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, haberde kullanılan görüntülerin eser vasfına sahip olmadığını, davacı görüntülerinin eser olabilme şartlarını taşımadığı, özgünlük, yaratıcılık içermediği, herkesin çekebileceği nitelikte görüntüler olduğunu, davacının görüntülerinin eser niteliğinde olduğu kabul edilse bile davalı tarafından söz konusu görüntünün kullanılmasında kamu yararının olduğunu, haberde kullanılan görüntülerin FSEK m.37 kapsamında olduğunu, kullanılan görüntülerin yer aldığı haberin tüm hukuka uygunluk kriterlerine sahip olduğunu, çünkü dava konusu haberin görünür gerçekliğe uygun olarak yapıldığını, ayrıca dava konusu haberin kamu yararı ve toplumsal ilgiye yönelik yapıldığını, ayrıca haber konusu görüntülerin davacı tarafından kamuoyuyla paylaşıldığını, gazetecinin somut gerçekliği araştırma yükümlülüğü bulunmadığından bu durumda söz konusu haberde ne gerçeğe aykırı bir durumun ne de kötü niyetli bir girişimin olduğunu, davaya konu haberin basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu yayının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde tanımlanan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarıyla da pekiştirilen ifade ve basın özgürlüğü kriterleri içerisinde kamuoyuna aktarılan yayın olduğu ve hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının hem FSEK 68 hem de FSEK 70 kapsamında tazminat talep etmesinin mümkün olamayacağını, yerleşik yargıtay içtihatlarında bu 2 farklı tazminatın bir arada talep edilemeyeceğinin belirtildiğini, bu nedenle maddi tazminat talebinin FSEK 68 ve 70 maddeleri uyarınca ayrı ayrı açıklanması gerektiğini, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, zira manevi tazminatın en önemli şartlarından biri olan illiyet bağının somut olayda gerçekleşmediğini, kaldı ki manevi tazminat talebinin telif hakkı ihlali sebebiyle değil kişilik haklarının ihlaline dayanması sebebiyle görevsiz mahkemede ileri sürüldüğünü ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar vekili 06/01/2022 tarihli düplik dilekçesinde özetle; 6112 sayılı Kanun madde 46 hükmüne göre davalı olarak gösterilen …’nın davanın tarafı olmadığını, çünkü genel müdür olan …’nın yapılan yayınla ilgili olarak sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, dava konusu görüntülerin eser niteliğinde olmadığını, zira hususiyete sahip olmadığını, davacının görüntüleri incelendiğinde; davacının birkaç saniye kazlarla yürüdüğü, Çin’e gittiğini belirttiğini, yemek yediği anların yer aldığını, bu nedenle eser olma niteliğine sahip olmadığını, davacı görüntüleri eser niteliğinde olsa bile 5846 sayılı Kanun madde 37 hükmü gereğince davalıya sorumluluk atfedilmesinin mümkün olmadığını, görüntülerin yer aldığı haberin tüm hukuka uygunluk kriterlerine sahip olduğunu, zira dava konusu haberin görünür gerçekliğe uygun olarak yapıldığını, dava konusu haberin kamu yararına ve toplumsal ilgiye yönelik yapıldığını, dava konusu haberin güncel olduğunu ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu haberin aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuyla ilgili değerlendirmeleri de dikkate alınarak ele alınması gerektiğini, çünkü bu kriterler dikkate alındığında; dava konusu yayının hukuka uygun olduğunu, davacının hem FSEK 68 hem de 70 kapsamda tazminat talep etmesinin mümkün olmadığını, dava konusu olayda manevi tazminat şartlarının oluşmadığını ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
HAKİMİN DAVAYI AYDINLATMA ÖDEVİ KAPSAMINDA YAPILAN SOMUTLAŞTIRMA:
Mahkememizin 23/02/2022 tarihli duruşmasında; davacı vekiline, dava dilekçesi ve replik dilekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde, talep edilen manevi tazminat istemine ilişkin dayanak bakımından çelişki bulunduğu, dava dilekçesinde manevi tazminat isteminin dayanağının salt kişilik haklarının ihlalinden kaynaklandığına ilişkin açıklamalar yapıldığı, replik dilekçesinde ise davaya konu videoların mali ve manevi haklarının yegane sahibi olunmasından dolayı davalılar eylemlerinin mali ve manevi hakları ihlal ettiğinin belirtildiği, bu açıklamaların kişilik haklarının ihlali iddiasından ziyade 5846 Sayılı Kanunda yer alan manevi haklara ilişkin olduğu dikkate alınarak söz konusu manevi tazminat istemine ilişkin belirtilen çelişkinin giderilmesi için davacı vekiline iki hafta süre verilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili 08/03/2022 tarihli somutlaştırma dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya konu taleplerin FSEK kapsamında esere tecavüzün meni, refi ile 68.madde kapsamında telif tazminatı ve 70.madde kapsamında manevi tazminat isteminden ibaret olduğunu belirtmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, Eser Sahipliğinden Kaynaklı Mali ve Manevi Hakların İhlali iddialarından kaynaklı hukuki korunma istemlerine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Eldeki davayı görmeye mahkememizin görevli olup olmadığı, derdestlik dava şartı noksanlığının mevcut olup olmadığı, davalı …’nın pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davacıya ait olduğu belirtilen “youtube” ve “instagram” hesaplarında yayınlanan görüntülerin “eser” vasfının bulunup bulunmadığı, davalıların, davacıya ait eser olduğu iddia edilen görüntüleri 24/10/2019 ve 25/10/2019 tarihinde … isimli TV kanalında yayınlama eylemlerinin davacıya ait olduğu iddia edilen eser sahipliğinden kaynaklı mali-manevi hakları ihlal edip etmediği, davalı eylemlerinin hukuka uygunluk sebebi kapsamında olup olmadığı, davacının, davalılardan; tecavüzün men-i, FSEK m.68 hükmü uyarınca telif tazminatı ve FSEK m.70/3 hükmü uyarınca elde edilen karın iadesi ve FSEK m.70/1 hükmü uyarınca manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı, hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin .. Esas ve Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Soruşturma sayılı dosyaları UYAP ortamında temin edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıalara ilişkin hususlar bakımından bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, celp edilen evrak, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; eldeki dava 5846 sayılı FSEK hükümlerinden kaynaklandığından, FSEK m.76/1 hükmü uyarınca davayı görmeye kanunen mahkememiz ödevlidir.
Mahkememizde görülmekte olan dava 5846 sayılı FSEK hükümlerinden kaynaklandığından, davalılar tarafın derdestlik itirazı yerinde bulunmamıştır.
6098 sayılı TBK m.72 ve 6325 sayılı HUAK m.18/A-15 hükümleri uyarınca, davalılar vekilinin ileri sürdüğü zamanaşımı def’inin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı …’nın davalı şirketin genel müdürü, diğer davalı …’ın davalı şirketin sorumlu müdürü olduğu 05/12/2019 toplantı tarihli 2019/2 karar numaralı yönetim kurulu kararı içeriğinden anlaşılmıştır.
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun m.46/1 hükmüne göre; Yayından doğan sorumluluk yayını yöneten veya programı yapanla birlikte sorumlu müdüre aittir. Bu hüküm yayın kuruluşunun bu Kanundan doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
Somut olayda sorumlu müdür davalı … olup, davalı şirketin eldeki davaya konu yayınlarından şirket ile birlikte bu sorumlu müdür yükümlülük altında bulunmakta olup, diğer davalı … genel müdür konumunda bulunduğundan ve 6112 sayılı Kanun m.46/2 hükmünde düzenlenen istisna hükmün uygulanmasını gerektirir kayıt bulunmadığından davalı …’ya yöneltilen davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar bakımından aşağıdaki şekilde değerlendirme yapılmıştır:
Dava konusu yapılan, davalıların, davacıya ait eser olduğu iddia edilen görüntüleri 24/10/2019 ve 25/10/2019 tarihinde … isimli TV kanalında yayınladıklarına ilişkin videoların transkripsiyonu bilirkişi heyeti marifeti ile yaptırılmıştır.
Buna göre, dava konusu görüntülerin, bir hususiyet arz etmeyen diğer bir ifadeyle fikri ve sanatsal çaba içermeyen; herhangi bir senaryo bulunmaksızın durum-zaman tespiti yapan, mevcut durumun aslına sadık tespitinden ibaret olan görüntüler olduğu tespit edilmiştir. FSEK kapsamında korunacak sinema filmlerinde hareketli görüntü dizisi, bir düşünce bütünlüğü içermeli; fikirsel ve sanatsal katkı ön planda yer almalıdır. Somut olayda yer alan görüntüler, ilmi-öğretici ve günlük olayı tespit eden bir film olmasına rağmen FSEK m.1/b(a) hükmünde yer alan hususiyet unsurunun bulunmadığı, davacının herhangi bir hususiyetinin ve katkısının bulunmadığı, davacının sadece günlük olayları elindeki alet vasıtasıyla tespit ederek bir görüntü tespiti yaptığı ve başkaca bir yaratıcı katkı sunmadığı, bu nedenle de dava konusu görüntülerin FSEK m.84/3 kapsamında eser niteliğinde olmayan sinema görüntüsü olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Davacının çekişme konusu görüntülerin ilk tespitini yapan kişi olması; kendisine yapımcı sıfatını kazandırsa da söz konusu görüntüler sinema eseri niteliğinde olmadığından, davacının FSEK m.80 hükmünden yaralanmasının mümkün olmadığı, ancak davacının FSEK m.84 hükmü kapsamında haksız rekabete ilişkin hükümlerden yararlanabileceği sonucuna varılmıştır.
Davacı yan her ne kadar FSEK m.84 hükmü kapsamında haksız rekabete ilişkin hükümlerden yararlanabilirse de, 6100 sayılı HMK m.26 hükmü uyarınca hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Eldeki uyuşmazlıkta da; davacı yan FSEK m.84 hükmünden kaynaklı istemlerde bulunmamış, davasının temelini davaya konu görüntülerin “eser” olma vasfına dayandırarak eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi hakların ihlal edildiği iddiasıyla istemlerde bulunmuştur. Dava konusu görüntüler “eser” vasfını haiz olmadığından ve HMK m.26 hükmü uyarınca da davacının aslında FSEK m.84 hükmünden kaynaklı haksız rekabete ilişkin istemlerde bulunduğu şeklinde değerlendirme yapılamayacağından, eser sahipliğinden kaynaklı mali ve manevi hakların ihlali isteminden kaynaklı tecavüzün meni, refi, telif tazminatı, elde edilen kazancın iadesi ve manevi tazminata ilişkin istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalı …’ya yöneltilen davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalılara yöneltilen davanın REDDİNE,
3-Davacının peşin yatırdığı 358,63 TL peşin harçtan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 277,93 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7/2 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
5-Tecavüzün men-i davası bakımından; davalılar … Tv Radyo Yayıncılık Yapımcılık Anonim Şirketi ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Tv Radyo Yayıncılık Yapımcılık Anonim Şirketi ve …’a verilmesine,
6-Telif tazminatı ve maddi tazminat istemi bakımından; davalılar … Tv Radyo Yayıncılık Yapımcılık Anonim Şirketi ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Tv Radyo Yayıncılık Yapımcılık Anonim Şirketi ve …’a verilmesine,
7-Manevi tazminat istemi bakımından; davalılar … Tv Radyo Yayıncılık Yapımcılık Anonim Şirketi ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … Tv Radyo Yayıncılık Yapımcılık Anonim Şirketi ve …’a verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL karar ve ilam harcı, 59,30 TL başvurma harcı, 31,50 TL vekalet harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 255,00 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplam 2.176,50 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından yapılan 60,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Maddi ve manevi tazminat istemleri tamamen reddedildiğinden; 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.360,00 TL’nin tamamının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalılar vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/11/2022