Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/275 E. 2022/186 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/275 Esas – 2022/186
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/275 Esas
KARAR NO : 2022/186

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 04/11/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 04/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı üniversitenin 2019/95691 numaralı marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun yayımına itiraz ettiklerini, itirazlarının kısmen kabul edildiğini, itirazlarının tamamen kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin 41-44 Sınıf için itiraz edilen başvurudan çok daha önce tescil edilmiş̧ “…” ibareli markası bulunduğunu, başvuru ile müvekkilinin markalarının ayniyet derecesinde benzer olduğunu, markaların aynı sınıf/emtiaları kapsadığını, aralarında karıştırılma ihtimali bulunduğunu, ibarelerde ortak olarak … kelimesinin yer aldığını, diğer eklenen unsurların farklılık oluşturmaktan ziyade benzerliği daha da arttırdığını, müvekkilinin itiraza dayanak markasını yarım asırdan fazladır 44. sınıf emtiaları bakımından kullanmakta olduğunu, markalarının tüketiciler nezdinde tanınmışlığından ötürü başvuru sahibi tarafından müracaat edilmiş olan “iu c-fnhf: … hemşirelik faku ltesi” ibareli markanın, müvekkiline ait bir marka olduğunun düşünüleceğini, müvekkilinin hem vakıf ismi, hem fakülte ismi olarak … ibaresi üzerinde üstün hak sahipliği olduğunu ve daha sonraki bu ve bu ibareli markaların kullanımını yasaklama hakkı olduğunu, dolayısıyla başvurunun 41. Sınıf için de reddi gerektiğini, başvurunun aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu, davalı üniversitenin 2018 yılında kurulduğunu, müvekkili vakfın ise 1956 yılından beri markayı kullanmakta olduğunu iddia ederek; … sayılı YİDK kararı ile tescil başvurusuna yapılan “itirazın kısmen kabulüne ve başvuru hakkındaki ret kararının 41. Sınıf hizmetler bakımından kaldırılmasına” dair kararın tedbiren durdurulmasına, akabinde bu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 12/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 2019/95691 kod numaralı markanın siyah harflerle oluşturulmuş “…: … Hemşirelik Fakültesi” ibaresinden, itiraza mesnet 2017/34020 sayılı markanın ise kırmızı harflerle oluşturulmuş “…” ibaresi ile sol tarafında yer alan şekil unsurundan oluştuğunu, YİDK tarafından yapılan incelemede çekişme konusu markaların “… Nihgtingale” ibaresini ortak olarak içerdiklerini, markalarda ortak olarak yer alan ibarenin Kırım Savaşı sırasında İstanbul’da hemşirelik yapmış, modern hemşireliğin kurucusu, İngiliz sosyal reformcu, istatistikçi ve hemşire olan … adlı dünyaca maruf bir kişi olduğunun belirlendiğini, söz konusu ibarenin bir kişi olarak hemşirelik ile özdeşleşmiş olduğundan başvuruda kullanıldığı şekliyle hemşirelik eğitimine atıf yapar şekilde kullanımında markasal ayırt edici niteliğinin düşük olduğu kanaatine varıldığını, “…” ibaresinin tüketicilerin özellikle sağlık sektöründe maruz kaldıkları, fantezi-orijinal olmayan, ayrım gücü zayıf, basit bir ibare olduğunu, tüketicilerin bu ibareye sürekli maruz kaldığından bu ibareyi her duyduğunda veya gördüğünde belirli bir firma ile ilişkilendirme yoluna gitmeyeceğini, eski markanın ayırt edici gücü yönünden markalar ele alındığında düşük düzeyde ayırt ediciliği haiz “… ” ibareli davacı markası ile davaya konu markanın karıştırılmasının olası olmadığını, ülkemizin de kabul edip imzaladığı 02.10.2014 tarihinde yayınlanan “Nispi Ret Nedenlerine İlişkin Ortak Uygulama Hakkında İletişim-Karıştırılma İhtimali (Ayırt Edici Olmayan/Zayıf Bileşenlerin Etkisi)” başlıklı mutabakat metninin somut olayda dikkate alınması gerektiğini, dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …R.EKTÖRLÜĞÜ vekili 21/12/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; … marka ismiyle ülkemizde kurulmuş birçok kurum ve kuruluş olduğunu, bunların arasında Grup … Hastaneleri, Özel Şişli … Hastanesi gibi sağlık kuruluşlarının olduğunu, müvekkilinin de sağlık alanında yıllarca hizmet eden köklü bir kamu kurumu olduğunu, kamu hizmeti vererek hemşirelik mesleği için yeni hemşireler yetiştiren bir eğitim kurumu olduklarını, hemşirelik fakültesine bu ismi vererek ticari gelir elde etmediklerini veya mali menfaat sağlamadıklarını, … isminin hemşirelik alanında vasıf bildirdiğini, bu ismin toplumumuza mal olmuş tarihi bir isim olduğunu, sadece daha önce tarihli tescil ettirme hakkı iddiasıyla bu isimden kaynaklanan tüm hakların münhasıran davacı vakfa hasredilemeyeceğini, müvekkilinin eğitim hizmeti veren bir kamu kurumu olduğunu, davacının ise bir vakıf olduğunu, tarafların faaliyet alanlarının çok farklı olduğunu, tüketiciler açısından markalar arasında bir karışıklığın olmasının mümkün olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının davalı üniversitenin itirazının kabulüne ilişkin kısmının hukuka uygun olup olmadığı, davalı üniversiteye ait 2019/95691 sayılı “…:… Hemşirelik Fakültesi” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait 2017/34020 sayılı “Şekil+… Hemşire Mektepleri ve Hastahaneleri Vakfı” ibareli marka arasında davaya konu 41.sınıf hizmetler bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı üniversitenin 04.10.2019 tarihinde “…:… Hemşirelik Fakültesi” ibareli 2019/95691 sayılı başvuru ile 41 ve 44.sınıfta yer alan hizmetler için tescil talebinde bulunduğu, marka başvurusunun 12.02.2020 tarih ve 342 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde ilan edildiği, davacı tarafından 10.04.2020 tarihinde SMK m.6/1, m.6/3, m.6/5, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında 2017/34020 sayılı marka itiraza mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davalı tarafından itiraza karşı 21.08.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi sunulduğu, itirazları değerlendiren Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK m.6/1 hükmü gerekçesiyle marka tescil başvurusunun reddedilmesine karar verildiği, bu karara karşı davalının 14.12.2020 tarihli itiraz dilekçesi ibraz ettiği, davacının bu itiraza karşı 21.01.2021 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, 01.09.2021 tarihinde Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun yapmış olduğu incelemede, … sayılı kararı ile itirazın kısmen kabulünü ve başvuru hakkındaki ret kararının 41. Sınıf hizmetler bakımından kaldırılmasına karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 02.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu hizmetler, 41.sınıfta yer alan “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.” dir.
Dava konusu 2019/95691 sayılı marka kapsamında yer alan “eğitim ve öğretim hizmetleri”, davacının itiraza mesnet gösterdiği 2017/34020 tescil numaralı markasının kapsamındaki “eğitim ve öğretim hizmetleri” ile aynıdır. Bu durumun nedeni; hizmetlerin aynı ihtiyaçları karşılaması, aynı alanlarda kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Dava konusu markanın kapsamında yer alan diğer hizmetler ise davacının mesnet markasının tescilli olduğu “eğitim ve öğretim hizmetleri” ile ilgili değildir. Söz konusu farklılığın nedeni; başkaca ihtiyaçların karşılanması, birbirinden bağımsız alanlara ilişkin olmalarından kaynaklanmaktadır.
Dava konusu 2019/95691 sayılı marka başvurusu ile redde mesnet 2017/34020 sayılı marka incelendiğinde; Karşılaştırılan marka işaretlerinde “… Hemşirelik Fakültesi / Hemşire Mektepleri” ibareleri ortak niteliktedir. Taraf markalarındaki “hemşirelik fakültesi” veya “hemşire mektepleri” ibareleri taraf markalarının aynı olma durumunu içerdikleri “eğitim ve öğretim hizmetleri”nin sunulduğu kurum veya kuruluşlara ilişkindir. Bu nedenle de herkesin kullanımına açık olan ve markasal ayırt edicilik içermeyen ibarelerdir. Davacının mesnet markasında yer alan “ve hastaneleri vakfı” ibaresi ise kuruluşun türü ile ilgili olduğundan yine ayırt edicilik içermemektedir. Buna göre; taraf markalarında ortak unsur durumunda olan ibare; “…”dir. Bu, bir kişi ismi olup hemşirelik mesleği ile özdeşleşmiştir. Google arama motoru üzerinden yapılan araştırmalarda; …’in dünyada ilk hemşirelik okulunun (1860-Londra) kurulmasıyla hemşirelik vakfının temellerini attığı, hemşirelik yemininin … yemini olarak anıldığı, 12 Mayıs’ta kutlanan dünya hemşireler gününün …’in doğum günü olduğu gibi bilgilere ulaşılmıştır. Araştırma kaynaklarına ilişkin örneklerde de vurgulandığı üzere … ismi, hemşirelik mesleği ile sıkı bir bağ içindedir. Hemşirelik mesleğinin niteliğinin ifadesi bakımından da … isminin kullanılmasının kalite, nitelik veya vasıf bildirecek düzeyde olduğu gözlemlenmiştir. Nitekim hemşirelere veya hemşire yardımcılarına “yaralılara, hasta veya engellilere olağanüstü cesaret veya bir çatışma ve felaketin sivil kurbanlarına olan yardımlar”a göre verilen uluslararası bir ödülün adı da “… Madalyası”dır.
Dolayısıyla taraf markalarında ortak unsur durumunda olan “…” isim/ibaresi hemşirelik mesleği ve doğal olarak bu mesleğe yönelik eğitim-öğretim faaliyetleri bakımından nitelik, kalite veya vasıf bildireceğinden ayırt ediciliği düşük bir ibare olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Buna göre; davalı markasında yer alan “…” şeklindeki bir dizi kısaltma ile davacının mesnet markasında yer alan şekil unsuru taraf markalarındaki ortak olmayan unsurlardır. Birbirinden farklılık gösteren bu unsurlar, taraf markalarındaki ortak unsurların ayrılmasına katkı sağlar niteliktedir. Çünkü ayırt ediciliği zayıf olan ibarelerin karşılaştırılmasında ortak olmayan unsurların etkisinin dikkate alınması gerekmektedir. Dolayısıyla çekişme konusu bakımından ileri sürülen “…” ibaresinin hemşirelik ve hemşirelik eğitim-öğretimi ile özdeşleşmiş ve dünya çapında bir isme ilişkin olmasından dolayı ayırt ediciliğinin zayıf olması, davaya konu 41.sınıf hizmetlerin dikkatli ve bilinçli tüketici kesimine hitap etmeleri, dava konusu markada ayırt edicilik oluşturan kısaltma ile davacının mesnet markasındaki şekil unsurunun çekişme konusu yapılan işaretler bakımından herhangi bir benzerlik veya ilişkilendirme ihtimalinin doğmasını engellemesi gibi hususlar dikkate alındığında; dava konusu marka başvurusu ile itiraza mesnet marka arasında, davaya konu 41.sınıfta yer alan hizmetler bakımından ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 334,50 TL posta-tebligat, 1.950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.411,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı .. REKTÖRLÜĞÜ tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … REKTÖRLÜĞÜ’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı Üniversite vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2022