Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/272 E. 2022/36 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/272 Esas – 2022/36
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/272 Esas
KARAR NO : 2022/36

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 02/11/2021
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 02/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket markalarının ve ticaret unvanın esas unsuru olan “…”
ibaresi ile tanınmış olduğu faaliyet alanını ifade eden “…” ibaresini barındırır …
başvuru numaralı “… …” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunduğunu, müvekkili şirketin … başvuru numaralı “… …” marka başvurusunun TÜRKPATENT
Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından incelenmiş olduğunu ve ‘’5/1 (ç) Marka, aynı veya aynı türdeki
mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil
başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler
içermektedir.’’ gerekçesi ile kısmen ret kararı verildiğini, ancak 6769 sayılı SMK’nın 5/1-ç maddesi koşullarının somut olayda
oluşmadığını, taraf markaları arasında ayrıca inceleme yapılmasını
gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık bir aynılık/benzerlik
bulunmadığını, müvekkili şirketin “…” ibaresi üzerinde öncelik hakkına sahip olduğunu, başvuru markasının önceki tarihli markalarının seri markası
niteliğinde olduğunu, müvekkili şirketin yeni seri markasının tanınmış olduğu
faaliyet alanında kullanmak için tescil başvurusunda bulunduğunu, gerekçe gösterilen markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden
terkinine karar verilmiş olduğunu, beyan ederek; davanın kabulü ile, Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden
İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 10.09.2021 tarih ve … sayılı itirazın reddi
kararının iptali ve … başvuru numaralı “… …” ibareli marka başvurusunun
TÜRKPATENT nezdinde tescile bağlanmasına ilişkin işlemlerin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 09/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın aynı
veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması koşulu ve
önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın kapsamında aynı veya aynı tür
mal/ hizmetlerin bulunması
koşullarının her ikisinin birden somut olayda gerçekleşmiş olduğunu, tescili
istenilen “… …” ibaresinin, redde mesnet olan “… …” ibareli marka ile esas unsur
açısından görsel ve işitsel olarak ayırt edilemeyecek derecede benzerlik arz ettiğini, ayrıca
tescili istenilen marka kapsamındaki reddedilen mal/hizmetlerin önceden tescilli olan ve redde
mesnet teşkil eden markanın da kapsamında bulunduğunun tespit edilmiş olduğunu, somut
olayda reddedilen kısım açısından SMK 5/1-ç maddesi kapsamında tescil engeli bulunduğu
hususunda şüphe bulunmadığını belirterek; öncelikle davanın süresinde açılıp
açılmadığının değerlendirilmesi ile süre aşımı halinde usulden reddine, davacı tarafın tüm
talepleri ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı “Şekil+… …” ibareli marka başvurusu ile redde mesnet alınan 2019/24637 sayılı “Şekil+… …” ibareli marka arasında “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Taşıtlar için damperler, kaldırma tertibatları. Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir bakımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Hava taşıtları ve parçaları (motorlar hariç) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri bakımından SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca iltibas bulunup bulunmadığı, davacının önceki tarihli markalarından kaynaklı müktesep hak iddiasının yerinde olup olmadığı, redde mesnet markanın hükümsüzlüğüne ilişkin davanın neticesinin, mutlak tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacı şirketin “Şekil+… …” ibaresinin 04, 06, 07, 08, 09, 17, 35, 37, 40, 41 ve 42. sınıflarda bulunan mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 12.09.2020 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında, SMK m.5/1-ç hükmü gereği “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Taşıtlar için damperler, kaldırma tertibatları. Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir bakımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Hava taşıtları ve parçaları (motorlar hariç) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetlerinin başvurudan çıkartılmasına karar verildiği, redde mesnet olarak 2019/24637 sayılı markanın gösterildiği, davacı yanın 12.01.2021 tarihinde karara itirazda bulunduğu, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 10.09.2021 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği görülmektedir. YİDK kararı davacı marka vekiline 11.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından iki aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde eldeki dava açılmıştır.
Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmezler. (6769 sayılı SMK m.5/1-ç)
Mutlak red nedenleri, marka olarak seçilmiş bulunan işaretin niteliğinden kaynaklı, yetkili mercilerce re’sen incelenmesi gereken tescil engelleridir. Söz konusu engellerin dayanağı kamu menfaati ve kamu düzenidir. Bu kategori içerisine giren işaretlerin, başka bir kişiye ait oldukları veya üzerlerinde üçüncü kişilerin hakları bulunduğu için değil, aksine herkesin kullanımına açık tutulmaları gerektiğinden üzerlerinde hiç kimsenin hak iddia edemeyeceği mülahazasıyla marka olarak tescilleri reddedilmektedir. Bunun tek istisnasını, daha önce, aynı türdeki mal ya da hizmetler için tescil olunmuş veya tescili için müracaat edilmiş bulunan bir markanın aynısı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzeyen marka başvuruları oluşturmaktadır. Bu olasılık, üçüncü bir kişinin marka hakkı temeline dayanmakla birlikte mutlak red nedenleri arasında sayılmıştır. (Ünal Tekinalp;Fikri Mülkiyet Hukuku; Dördüncü Bası; İstanbul 2005; sh.376) Marka hukukunda öncelik ilkesi hakimdir. Bu ilkeye göre, marka olarak tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir işaret, aynı mal ya da hizmetler için başkası tarafından tescil ettirilemez. Bu ilkenin görünümlerinden birini 6769 sayılı SMK m.5/1-ç bendinde düzenlenen mutlak red nedeni oluşturur.
SMK’nin 5.maddesi mutlak red nedenlerini düzenlemiş olup, bu maddede sayılan hususlar gerek TÜRKPATENT, gerekse mahkemelerce resen gözetilmesi gerekir. SMK’nin 6.maddesi ise, nisbi red sebeplerini düzenlemiş olup, bu maddede düzenlenen hususlar resen gözetilemez, ancak ilgili kişiler tarafından ileri sürülebilir.
SMK’nin 5/1-ç bendinde belirtilen “aynı” olma; karşılaştırılan işaretlerin özdeş, birbirinden farksız, birebir aynı, taklit v.b. olmalarını ifade eder. Bunun yanında, işaretlerin örneğin farklı renk veya büyüklükte olması, yazı karakteri ya da tipinin farklılaştırılması gibi değişiklikler de “aynı” olma durumunu etkilemez. “Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik” ise, karşılaştırılan işaretler arasındaki farklılıkların markanın kapsadığı mal ve hizmetin orta düzeydeki alıcı kitlesi üzerinde bıraktığı genel izlenim itibariyle önemsenmeyecek derecede düşük olması nedeniyle aynı işaret gibi algılanmasıdır. Bu durumda, karşılaştırılan işaretlerin “aynı” ya da “ayırtedilemeyecek kadar benzer” olması halinde, markayı oluşturan işaretler arasında iltibasın varlığı ayrıca bir inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olduğu peşinen kabul edileceğinden; anılan Kanunun 5/1-ç bendinde ayrıca iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarının da araştırılması gibi bir koşul yer almamıştır. Bu bakımdan, yukarıda da ifade edildiği gibi bir ayniyet veya ayırtedilemeyecek derecede benzerlik mevcut ise TÜRKPATENT tarafından re’sen başvurunun 6769 sayılı SMK 5/1-ç bendi uyarınca reddine karar verilebilecektir. Ancak, marka tescilinde nispi ret nedeninin düzenlendiği 6769 sayılı SMK 6/1 fıkrasına göre başvurunun reddedilebilmesi için, başvurunun bültende ilanı üzerine yasal sürede ilgililerin itirazı halinde Kurumca işaretler arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil halk tarafından karıştırılma ihtimaline neden olacak derecede benzerlik bulunup bulunmadığı hususu incelenecektir. Bir başka deyişle, anılan madde hükmüne göre yapılacak benzerlik incelenmesinde asıl olan karıştırılma ihtimalidir. Bu nedenle, 6769 sayılı SMK m.18. maddesi uyarınca Kurum tarafından 6. madde yönünden inceleme yapılırken, başvuru konusu işaretin üzerinde kullanılacağı mal veya hizmetlerin ortalama tüketicileri nezdinde sicilde daha önce tescilli bir marka veya marka başvurusu ile karıştırılma ihtimaline yol açılıp açılmayacağının da değerlendirilmesini gerektiren derecede, yani Kurumca takdir yetkisinin kullanılacağı bir benzerlik mevcut ise, bu takdirde işaretler arasında güçlü ve açık bir iltibasın varlığı peşinen kabul edilmiş sayılamayacağından “ayırt edilemeyecek kadar benzerlik” bulunduğundan bahisle re’sen, başvurunun reddine karar verilemez. Çünkü, böyle bir durumda işaretlerin 6769 sayılı SMK m.6/1 fıkrası anlamında bir “benzer”liği söz konusu olacağından, artık bu husus nispi ret nedeni olarak ve ancak başvuruya itiraz halinde Kurumca değerlendirilebilecektir. Zira, nispi red sebepleri kamu menfaat ile ilgili olmadığından, mahkeme veya TÜRKPATENT tarafından re’sen dikkate alınması mümkün değildir. Bunların mutlaka 6769 sayılı SMK’nin düzenlediği prosedür çerçevesinde ilgili kişiler tarafından itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. SMK’nin 6/1 fıkrası kapsamında karıştırılma tehlikesine yol açıp açmadığının değerlendirilebilmesi ise ancak ilgililer tarafından anılan Kanun çerçevesinde itirazda bulunulmasına bağlıdır. Böyle bir değerlendirme yapılırken her tescil başvurusunun somut koşullarının gözetilmesi gerekliliği de göz ardı edilmemelidir. (Mülga KHK dönemine ilişkin değerlendirme; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 05/10/2012 tarih 2012/11-154 E 2012/659 K)
Ayırt edilemeyecek kadar benzerlik incelemesinde, markaların kapsadıkları mal veya hizmet gruplarına göre belirlenecek olan ortalama tüketiciler esas alınacak ve yapılacak karşılaştırma sırasında markalardaki ayırt edici özellik taşımayan tali ve jenerik unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Ortalama tüketicinin dikkat ve algı düzeyi, mal veya hizmetin niteliğine, türüne ve fiyatına göre değişebilmektedir. Markaların ortalama tüketici tarafından ne şekilde algılandıkları, ayırt edilemeyecek kadar benzerlik incelemesinde yapılacak global değerlendirme bakımından belirleyici role sahiptir. Ortalama tüketici; “İyi bilgilenmiş, makul derecede gözlem yapan, makul derecede dikkatli, makul derecede tecrübeli ve makul derecede ihtiyatlı kimse”dir. Bu farazi kişi, markayı bir bütün olarak algılar, değişik markalar arasında karşılaştırma imkanını nadiren bulabilir. Daha çok, markaları, hafızasında tutabildiği kadar görüntüsüne göre değerlendirme yapar, detayların analizine girmez. (Uğur Çolak;Türk Marka Hukuku;4.Baskı;İstanbul; sh.134 vd)
Toplanan delillere, yukarıda yer verilen açıklamalara, dava konusu marka başvuru dosyası ile redde mesnet alınan marka kaydı ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki talep de YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 10.09.2021 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak YİDK kararının iptali istemi değerlendirilmiştir. Buna göre; YİDK karar tarihi itibariyle redde mesnet alınan 2019/24637 sayılı markanın geçerliliğini sürdürdüğü, bu marka hakkında Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 11.08.2020 tarihinde açılan açılan “YİDK Kararının İptali-Markanın Hükümsüzlüğü” davasının yapılan yargılaması sonucunda 08.04.2021 tarihinde 2020/227 Esas 2021/143 Karar sayılı karar ile redde mesnet markanın 35/5 alt sınıfta yer alan bir kısım hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması, iş bu davanın ve bu davaya konu YİDK kararını etkiler nitelikte olmadığı tespit edilmiştir. Zira; söz konusu mahkeme kararı, YİDK karar tarihi olan 10.09.2021 tarihi itibariyle kesinleşmiş değildir. Bu nedenle, YİDK karar tarihi itibariyle, davalı kurumun redde mesnet 2019/24637 sayılı marka kapsamında yer alan hizmetleri dikkate alarak SMK m.5/1-ç hükmü değerlendirmesi yapması hukuka aykırı değildir.
Dava konusu … sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Taşıtlar için damperler, kaldırma tertibatları. Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir bakımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Hava taşıtları ve parçaları (motorlar hariç) mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” hizmetleri ile
Redde mesnet 2019/24637 sayılı marka kapsamında yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Otomobiller, kamyonlar, otobüsler, çekiciler, traktörler, frigorifik (soğutmalı) taşıtlar, transmikserler (beton karıştırıcı-taşıyıcı kamyonlar), nakliye amaçlı askeri araçlar, ambulanslar, arazözler, hortum arabaları, spor arabaları, golf arabaları, çöp kamyonları, mobil cenaze yıkama araçları, mobil mutfaklar, fork liftler, vidanjörler. Hava taşıtları ve parçaları: Balonlar, uçaklar, helikopterler, uzaya gönderilen roketler, paraşütler. Marşbiyeller, kaportalar, tamponlar, araç kapıları, kaputlar, çamurluklar, bisikletler ve motorsikletler için çamurluklar. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar. Taşıtlar için damperler, kaldırma tertibatları. Fren tamir takımları; taşıtlar için fren tertibatları ve parçaları, frenler, fren balataları ve pabuçları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler. Lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar. Taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları. Taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için yakıt depoları. Patinaj zincirleri, Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Koltuk kılıfları, araba örtüleri(şekilli), güneşlikler. Römork bağlantıları. Taşıtlar için metalden veya sentetik malzemelerden mamul profil çıtalar (dekorasyon amaçlı). Taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Havai hatlı taşıtlar: Teleferikler, telesiyejler. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri, AYNI/AYNI TÜR hizmetleri barındırmaktadır. Zira; karşılaştırılan her iki marka kapsamında aynı tüketici kesimine hitap eden, aynı ihtiyaçları gideren, aralarında rekabet veya birbiri yerine ikame imkanı bulunan, aynı yerlerde satılan, dağıtım kanalları ortak olan hizmetler bulunmaktadır.
Dava konusu … sayılı marka başvurusu incelendiğinde; kelime ve şekil unsurlarından mürekkep karma bir marka olduğu, markanın orta üst kısmında; turuncu renkli “L” harfini andırır çerçeve içinde; lacivert renkli, sağ alt ve sağ üst köşe kenarları kavisli, sol alt ve sol köşe kenarları sivri olacak şekilde içi lacivert renk ile dolu dikdörtgen düzlem içinde; gri renkli, dikdörtgenin sol üst köşesinden sağ alt köşesine kıvrımlı bir şekilde uzanan şerit şeklinde bir formun bulunduğu, bu şekil unsurunun alt kısmında; lacivert renk ile “…” ibaresi, bu ibarenin de altında lacivert renkli, üstü ve altılı çizgili olacak şekilde “…” ibaresinin yer aldığı tespit edilmiştir. Dava konusu marka başvurusunda; “…” ibaresi, “…” ibaresine göre daha kalın punto ve büyük yazılmış olup, markasal ayırt edici etkisi “…” ibaresine göre daha güçlüdür. Ayrıca; “…” kelimesi, sıvıların mekanik özelliklerini inceleyen bir mühendislik dalı olması hasebiyle, davaya konu bir kısım hizmetler bakımından, söz konusu hizmetlerin hitap ettiği ticari sahada herkesçe yaygın olarak kullanılan ve somut ayırt ediciliği bulunmayan bir fonksiyonu da bulunmaktadır. Markada yer alan ve yukarıda özellikleri tasvir edilen “Şekil” unsurunun, markanın genel görünümüne asgari düzeyde somut ayırt edicilik kattığı, zira; markasal mizanpajda bu “şekil” unsurunun, markanın genel görünümü içinde, görsel olarak daha çok yer kaplayacak şekilde dizayn edildiği tespit edilmiştir.
Redde mesnet 2019/24637 sayılı marka incelendiğinde; kelime ve şekil unsurlarından mürekkep karma bir marka olduğu, markanın sol üst köşesinde bir pusula görseline yer verildiği, bu görselin “…” kelimesinde yer alan “R” harfinin hemen üzerinde ve bu harf ile iç içe geçecek şekilde konumlandırıldığı, “…” kelimesinin koyu lacivert renk ile yazıldığı, bu kelimenin hemen altında nispeten daha küçük punto ile “…” kelimesinin yer aldığı, markanın esas unsurunun “…” kelimesi olduğu, pusula görseline ilişkin “şekil” unsurunun markanın genel görünümü içinde “…” kelimesi kadar olmasa dahi asgari düzeyde ayırt edici etkisinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka bir bütün halinde karşılaştırıldığında; “… …” ibaresinin müşterek bulunmasından kaynaklı yüksek düzeyde benzerlik bulunsa da, karşılaştırılan markalar tıpa tıp aynı değildir. Her iki marka da kelime ve şekil unsurlarından oluşmakta iken, her ne kadar kelime unsurları aynı olsa da, şekil unsurları birbirlerinden oldukça farklıdır. Gerek dava konusu marka başvurusunda, gerekse redde mesnet markada yer alan ve yukarıda tasvir edilen “şekil” unsurları, bu markaların genel görünümüne asgari düzeyde somut ayırt edicilik katmaktadır. Kelime ibaresinden kaynaklı benzerliğin ilgili tüketiciler nezdinde bağlantı kurma ihtimali dahil karıştırılma tehlikesine yol açabileceği düşünülse bile, bu husus SMK m.6/1 hükmü bağlamında ancak nispi tescil engeli oluşturabilecektir. Bu durumda, davalı TÜRKPATENT’in SMK m.6/1 hükmü kapsamı içerisine girecek şekilde benzerlik değerlendirmesi yapması, gerek SMK m.5/1-ç bendinde belirtilen düzenlemeye, gerekse SMK m.5/1-ç bendinin uygulanmasını gösterir yerleşik yargı içtihatlarına aykırılık teşkil etmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki; SMK m.5/1-ç bendinde belirtilen mutlak tescil engeline ilişkin düzenleme, SMK’nin genel gerekçesinde AB mevzuatıyla uyumunun arttırılmasını amaçladığını belirten açıklama karşısında, AB’nin 2015/2436 sayılı topluluk marka direktifi ile 2017/1001 sayılı topluluk marka tüzüğünde mutlak tescil engeli olarak değil, nispi tescil engeli olarak düzenlenmiştir. SMK’nin AB mevzuatıyla uyumunun arttırılmasına ilişkin Kanun Koyucunun amacı doğrultusunda SMK m.5/1-ç bendinin dar yorumlanması, Kanun Koyucunun amacına uygundur. Esasında markaların benzerliği problemi, içerisinde subjektif unsurları barındırdığından SMK m.5/1-ç bendi kapsamında yapılacak değerlendirmede ilk bakışta ve hemen aynılık veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olgularının mevcudiyetinin aranması elzemdir. Somut olayda, yukarıda yer verilen maddi tespitler karşısında, ilk bakışta ve hemen markaların aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer bulunmadıkları, markalar arasında bulunan ve yukarıda açıklanan farklılıkların, marka başvurusunun yayıma çıkartılmasını zaruri kıldığı, davalı TÜRKPATENT’ce SMK m.5/1-ç bendi dayanak gösterilerek yapılan değerlendirmenin belirtilen gerekçelerle hatalı olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar yargılamanın sonucunu etkileyecek nitelikte bulunmasa da, davacı tarafın ileri sürdüğü müktesep hak iddiası da aşağıdaki şekilde irdelenmiştir:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19.09.2008 tarihli ve 2007/7547E. – 2008/10251K. Sayılı kararına göre; Bir işletme tarafından uzunca süredir kullanılan markanın asli unsuru muhafaza edilerek ve markanın bu işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yarattığı izlenim korunmak suretiyle, önceki markanın kapsadığı ürünlerin veya bir ürün çeşidinin tüketiciye yenilenmiş bir marka imajı ile sunulması ve bu yolla marka sahibi işletmenin piyasaya arz ettiği ürünlerinin de işletmesel köken olarak öncekilerle bağlantılı olduğu mesajını veren yeni markalar yaratmak amacıyla önceki markada yer alan asıl unsurun yanına başkaca asli ve/veya tali unsurlar ekleyerek oluşturduğu markaların seri marka olarak kabulü olanaklıdır. Bu tür markalar niteliği itibariyle 556 sayılı KHK’nın 55. maddesinde tanımlanan ortak markalara benzemekle birlikte; seri markalar, ortak markalarda mevcut olan bir grupta yer alan işletmelerin mal veya hizmetlerini diğer işletmelerden ayırt edilmesi fonksiyonu, teknik yönetmelik gibi özelliklere sahip olması gerekmeyen ve esasen ortak asli unsuru taşımakla birlikte her biri diğerinden bağımsız nitelikteki ticaret ve hizmet markalarıdır.

Bu karar içeriğinden de anlaşılabileceği üzere müktesep hakkın kabulü üç koşula bağlanmıştır. Bunlar:

• müktesep hak iddia edilen marka ile davaya konu markadaki asli unsurların muhafaza edilmiş olması ve eski markaya karşı hükümsüzlük davası açılacak sürenin dolmuş olması ve bu markanın çekişmesiz şekilde kullanılması,

• markalar arasında işletme ile bağlantısı ve tüketici nezdinde yaratılan izlenimin korunması,

• dava konusu markada, müktesep hak iddia edilen markaya nazaran kapsamın genişletilmemiş olması.

Bu üç şartın gerçekleştiği durumlarda marka sahibi kazanılmış hak elde eder.
Belirtilen açıklamalara göre somut olayda yapılan incelemede; Davacının müktesep hak iddiasına mesnet gösterdiği önceki tarihli tescilli markaları; 202776 sayılı ve 2018/46917 sayılı markalardır. 2018/46717 sayılı marka 10/02/2019 tarihinde tescil edilmiş olup, dava konusu marka başvuru tarihi itibariyle davacıya ait iş bu marka en az 5 yıldır tescilli olmadığından muhtemel hükümsüzlük tehdidi altında olup müktesep hak iddiasına mesnet olamaz. 202776 sayılı marka 12/10/1999 tarihinde tescil edilmiş olup, bu markanın tescil tarihinin üzerinden dava konusu marka başvuru tarihi itibariyle 5 yılı aşkın süre geçmiş olsa bile, davacıya ait iş bu marka sadece 7.sınıfta yer alan emtialar bakımından tescillidir. Oysa, eldeki uyuşmazlıkta dava konusu yapılan hizmetler 35.sınıfta yer alan bir kısım hizmetlere ilişkindir. Davacının önceki tarihli marka kapsamında yer alan emtialar, davaya konu hizmetleri kapsamadığından, 202776 sayılı marka da müktesep hak iddiasına mesnet gösterilemez. İzah edilen gerekçelerle, davacı tarafın, önceki tarihli markalarından kaynaklı olarak, somut uyuşmazlıkta müktesep hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet alınan marka arasında SMK m.5/1-ç hükmü uyarınca aynılık veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunmadığından, davanın kabulü ile; … sayılı YİDK kararının iptaline, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 31,50 TL vekalet harcı, 38,50 TL posta, tebligat masrafına esas olmak üzere toplam 188,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2022