Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/270 E. 2022/173 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/270 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 01/11/2021
KARAR TARİHİ : 22/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 01/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2003 yılında her nevi deri konfeksiyon ve tekstil ürünleri alım-satımı yapmak için “…” adlı markayı kurmuş olduğunu ve bu markanın piyasada maruf hale gelmesi için tüm emek ve sermayesini ortaya koyduğunu, 2003 yılından bugüne değin aralıksız ve kesintisiz olarak kadın dış giyim ve tekstil ürünlerinin gerek yurt içi gerekse yurt dışı satışlarını … markası adı altında yapmış olduğunu, TPMK Yeniden İnceleme Ve Değerlendirme Kurulu’nun 31.08.2021 tarih ve … sayılı usul ve yasaya aykırı kararının iptalinin gerektiğini, davalının itirazına gerekçe gösterdiği 2018 68822 no.lu “… … ÜV” ve 2020/09003 no.lu “…” ibareli markalara karşı taraflarınca açılan davaların mevcut olduğunu, hukuki sürecin devam etkiğini, müvekkilinin “…” markasının gerçek hak sahibi olduğunu, davalı … adına yapılan ve taraflarından iptali talep edilen YİDK kararında gerekçe gösterilen … ibareli başvuruların kötü niyetli olduğunu, müvekkiline ait “…” markasının tanınmış bir marka olduğunu beyan ederek; müvekkili adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde 13.02.2020 tarih ve 2020/18783 no ile 25 ve 35. sınıflarda yapılan marka tescil başvurusunun reddine ilişkin TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 31.08.2021 tarih ve … sayılı usul ve yasaya aykırı kararının iptaline, müvekkili adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde 13.02.2020 tarih ve 2020/18783 no ile yapılan “… …” ibareli marka başvurusunun tescil işlemlerinin devamına ve nihayetinde mezkûr markanın tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 17/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Markalar arasında görsel, anlamsal ve işitsel benzerlik bulunduğunu, markaların kapsadığı mal ve hizmetlerin değerlendirilmesinde ise markaların kapsadığı
ve tescil kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin aynı olduğunu, ilgili tüketici kesimi nezdinde marka sahipleri arasında idari veya iktisadi
anlamda bir bağlılığın bulunduğu yönünde bir izlenim oluşmakta olduğunu, dava konusu başvuru ile
ret gerekçesi markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma
ihtimali bulunduğunu, davacı vekilinin diğer iddialarının da haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı vekilinin ileri
sürdüğü başvuru markalarının kendileri tarafından eskiden beri kullanılıyor olduğunu ve kötü
niyet iddialarının, üçüncü bir kişi adına daha önceden tescilli bir marka ile karıştırılma ihtimalini
ve SMK m. 6(1) hükmü kapsamındaki tescil engelini ortadan kaldırmamakta olduğunu, davacı vekilinin diğer iddialarının da haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek; 31/08/2021 tarih ve … sayılı YİDK kararı iptali isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 20/12/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının tescilini talep ettiği marka ile müvekkili markalarının sınıflarının aynı olduğunu, davacının tescilini talep ettiği marka ile müvekkilinin markalarının orta düzey tüketici nezdinde karıştırılacağını, birbirinin devamı niteliğinde marka olduğu izlenimi uyandıracağını, davacının … markasının gerçek sahibi olduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu, yurt içinde ve yurt dışında tanınır hale getiren kişinin müvekkili olduğunu, davacı yanın ise sadece bayi sıfatıyla müvekkilinin markasını satışa arz eden bayi olduğunu, davacı tarafından … … ibareli markaya ilişkin verilen bir muvafakatname olduğu iddia edilen belgenin hukuken hiçbir geçerliliği bulunmadığını, müvekkili ile arasındaki bayilik ilişkisi sona ermesine rağmen kendi markasının tescilinin bulunmadığı dış giyim ürünlerinin üretilmesinde ve mağazacılık sektöründe herhangi bir hakkı ve izni olmaksızın müvekkilinin … esas unsurlu markalarını kullanmasının açıkça marka hakkına tecavüz teşkil etmekte olduğunu ve haksız rekabete yol açmakta olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2020/18783 sayılı “… …” ibareli marka başvurusu ile davalı şahsa ait 2018/68822 ve 2020/09003 sayılı markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacının; gerçek hak sahipliği, davalı şahsın kötü niyetli olduğu ve davacıya ait markanın tanınmış olduğu iddialarının nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, redde mesnet marka tescil belgeleri celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 13.02.2020 tarihinde “… …” ibareli 2020/18783 sayılı başvuru ile 25 ve 35. sınıflarda yer alan “25.SINIF: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. Yapma çiçekler, yapma meyveler. Saç tokaları, saçı bağlamak için halkalar, taçlar, değerli metalden olmayan saç süsleri, takma saçlar, postişler, elektrikli veya elektriksiz bigudiler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetler için tescil talebinde bulunduğu, marka başvurusunun 12.03.2020 tarih ve 344 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde ilan edildiği, davalı şahıs tarafından 17.04.2020 tarihinde SMK m.6/1, m.6/3, m.6/5, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında 2009/23966, 2009/24562, 2018/68822, 2019/27843 ve 2020/09003 sayılı markalar mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı tarafından itiraza karşı 24.06.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi sunulduğu, 2009/23966 ve 2009/24562 sayılı markalara ilişkin olarak kullanmama def’i ileri sürdüğü, davalı şahıs tarafından 04.11.2020 tarihli kullanım ispat formu sunduğu, itirazları değerlendiren Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından SMK 6’ncı hükmünce marka tescil başvurusunun SMK m.6/1 hükmü uyarınca reddedilmesine karar verildiği, redde mesnet olarak 2018/68822 ve 2020/09003 sayılı markaların gösterildiği, bu karara karşı davacının 08.06.2021tarihli karara itiraz dilekçesi ibraz ettiği, davalı şahsın bu itiraza karşı 01.07.2021 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, 31.08.2021 tarihinde Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun yapmış olduğu incelemede, … sayılı kararı ile itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 10.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki dava da salt YİDK kararının iptali istemini barındırdığından YİDK karar tarihi olan 31.08.2021 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır. Bu nedenle marka işlem dosyasına sunulmayan, ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı bırakılmıştır.
YİDK karar tarihi itibariyle redde mesnet markalar geçerliliklerini koruduklarından, redde mesnet markalara yönelik olarak açılmış olan davaların iş bu dava bakımından etkisi bulunmadığı, bu nedenle YİDK karar tarihi itibariyle geçerliliğini koruyan redde mesnet markalar ile dava konusu marka başvurusu arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bulunup bulunmadığı hususunun irdelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Buna göre; dava konusu 2020/18783 sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan mal ve hizmetler; “25.SINIF: Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. 35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İşlenmiş veya işlenmemiş deriler ve postlar, yapay deriler, köseleler, astarlık deriler. Derilerden, deri taklitlerinden veya diğer malzemelerden mamul taşıma amaçlı başka sınıflarda yer almayan eşyalar: çantalar, cüzdanlar, deri veya kösele kutular ve sandıklar, anahtar muhafazaları, bavullar, valizler. Şemsiyeler, güneş şemsiyeleri, güneşlikler, bastonlar. Kırbaçlar, koşum takımları, eyerler, üzengi ve eyer kayışları. Tekstil amaçlı büküm iplikleri; dikiş, nakış ve örgü iplikleri, tireler, esnek iplikler. Dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular. Tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için kundak örtüleri. Kampçılar için uyku tulumları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Danteller ve nakışlar (aplikeler), güpürler, fistolar, dar dokumalar, şeritler ve kurdeleler, ekstraforlar, fitiller, giysiler için kumaştan yapılmış hazır harfler ve rakamlar, armalar, rütbe işaretleri, vatkalar. Giysiler için düğmeler, kopçalar, halkalar, fermuarlar, ayakkabı ve kemer tokaları, perçinler, yapışkan bantlar, bağlar, toplu iğneler, iğneler, dikiş iğneleri, dikiş makinesi iğneleri, tığlar ve örgü şişleri, iğne kutuları ve iğnelikler. Yapma çiçekler, yapma meyveler. Saç tokaları, saçı bağlamak için halkalar, taçlar, değerli metalden olmayan saç süsleri, takma saçlar, postişler, elektrikli veya elektriksiz bigudiler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” şeklindedir.
Başvuru markasından çıkartılan ve davaya konu edilen bu hizmetler; redde mesnet 2018/68822 ve 2020/09003 sayılı markaların kapsamlarında yer alan mal ve hizmetlerle aynı veya aynı tür emtiaları barındırmaktadır.
Dava konusu 2020/18783 sayılı marka başvurusu incelendiğinde; “… …” ibaresinden oluşan kelime markası olduğu tespit edilmiştir.
Redde mesnet markalar incelendiğinde; 2018/68822 sayılı markanın kelime, renk ve şekilden oluşan karma marka niteliğini haiz olduğu, dikdörtgen şeklinde, arka zemini siyah renkli bir zemin üzerinde beyaz harflerle “…” ibaresinin yazıldığı, bu ibarenin üstünde nispeten küçük punto ile kırmızı renk ile “…” ibaresine yer verildiği, “…” ibaresinin altında ise kırmızı renkli basit figüratif bir şekle yer verildiği, redde mesnet bu markanın genel görünümü içinde ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu, redde mesnet 2020/09003 sayılı markanın salt kelime markası olduğu, kırmızı renkli “…” ibaresinden oluştuğu tespit edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet markalar global olarak karşılaştırıldığında; Markaların kapsamlarnıda yer alan mal ve hizmetlerin aynı veya aynı tür oldukları, dava konusu marka başvurusunun esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, bu kelimenin İspanyolca olduğu, Türkçe “Rüzgâr” anlamına geldiği, ancak İspanyolca’nın ülkemizde aşina olunan bir dil olmaması nedeniyle davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ortalama tüketici kesiminin bu sözcüğün anlamını bilemeyeceği, bu nedenle söz konusu kelimenin somut ayırt ediciliğinin güçlü olduğu, başvuru markasında yer alan “…” ibaresinin İngilizce olduğu ve Türkçe “Hanım, Bayan” gibi anlamlara geldiği, İngilizce’nin ülkemizde en yaygın bilinen yabancı dil olması, “…” “Mr” gibi sıfatların anlamının ülkemiz ortalama tüketici kesimi tarafından yaygın olarak bilindiği de nazara alındığında, davaya konu marka başvurusunda yer alan “…” ibaresinin davaya konu mal ve hizmetler bakımından somut ayırt edici niteliği bulunmayan tali bir unsur olarak kabul edilmesi gerektiği, zira, davaya konu hizmetler üzerinde bu ibareyi gören tüketicinin, bu mal ve hizmetlerin kadınlara hitap ettiği yönünde tasviri bir fonksiyonu “…” ibaresine izafe edecekleri ve marka başvurusunun esas unsuru olarak “…” ibaresine yönelecekleri, redde mesnet markaların esaslı unsurlarının da “…” olması nedeniyle, davaya konu mal ve hizmetlerin hitap ettiği ortalama tüketici kesiminin, dava konusu marka başvurusunu, redde mesnet markalar ile ilişkilendireceği, bu marka başvurusunu, redde mesnet markaların serisi olarak algılayacağı, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşeceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili her ne kadar gerçek hak sahipliği, tanınmışlık ve davalı şahsın kötü niyetli olduğunu ileri sürse de, bu hususlar somut olayda davalı kurumun SMK m.6/1 hükmü uyarınca tespit ettiği nispi tescil engelini bertaraf edecek kabiliyette değildir. Davacı yanın bu iddiaları, redde mesnet markaların hükümsüzlüğü davalarında veya redde mesnet marka başvurularının tescili aşamasında itiraz veya hükümsüzlük sebebi olarak ileri sürülebilirse de, somut olaydaki gibi dava konusu marka başvurusu bakımından davalı TÜRKPATENT’in SMK m.6/1 hükmü uyarınca redde mesnet markaları baz alarak yaptığı değerlendirmede bu hususları değerlendirme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Kaldı ki; davacının gerçek hak sahipliği iddiasına ilişkin olarak sunduğu kanıtlara dair faturalar üzerinde “… …” ibaresi bulunmamakta, bu kanıtların salt “…” ibareli markaya ilişkin olduğu da tespit edilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 167,50 TL posta-tebligat masrafı olmak üzere toplam 264,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şahıs vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza