Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/259 E. 2021/414 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/259 Esas – 2021/414
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/259 Esas
KARAR NO : 2021/414

DAVA : Telif Tazminatı – Manevi Tazminat – Elde Edilen Kârın İadesi
DAVA TARİHİ : 22/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Telif Tazminatı – Manevi Tazminat – Elde Edilen Kârın İadesi davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle ; Müvekkilinin ((…) Kamera Operatörü) olarak görev yaptığını, sertifikalar aldığını, …marka şahsi fotoğraf makinası ile de çekimler yaptığını, müvekkilinin fotoğrafçılık konusundaki merakının ve yeteneğinin davalı işveren tarafından da bilindiğinden, işverenin izni ve bilgisi dahilinde dava dilekçesi ekinde sunulan altı adet fotoğrafın bizzat müvekkili tarafından şahsi fotoğraf makinası ile çekildiğini, bu fotoğrafların kendi hususiyetlerini ve yeteneklerini ihtiva eden özel fotoğraflar olduğunu, davalı işveren ile müvekkili arasında bu fotoğrafların davalı tarafından kullanılacağına dair hiçbir sözleşme yapılmaksızın, müvekkilinin bu şahsi fotoğraflarının adı da belirtilmeyerek davalı tarafından yurtiçi ve yurtdışında personelin (Pilot, Kamera Operatörü ve Teknisyen) eğitim kitapçıklarında, eğitim yansılarında, pilot eğitimlerinin yapıldığı simülasyon cihazlarında, insansız hava araçlarının yönlendirildiği yer kontrol istasyonlarında, … isimli dergide, davalının vestelsavunma.com isimli resmi internet sitesinde kullanılarak yüksek miktarlı gelirler elde ettiğini, eser sahibinin izni alınmadan basılmış ve yayılmış olması nedeniyle, ticari faaliyetle satılarak haksız kazanç elde edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; FSEK m.68 hükmü uyarınca 1.000,00 TL telif tazminatının, 100.000,00 TL manevi tazminatın ve FSEK m.70/3 hükmü uyarınca 1.000,00 TL elde edilen kar bedelinin olay tarihinden itibaren mevduata işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tazmin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davanın açılmasını müteakip 21/10/2021 tarihinde hazırlanan tensip tutanağı ile birlikte; davacının dava dilekçesine ekli olarak arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin bulunmadığı anlaşılmakla; dava konusu istemlerine ilişkin olarak, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu nedenle kendisine son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren tensip tutanağı hazırlanarak 30/10/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davacı, yasal bir haftalık süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize ibraz etmemiştir.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A maddesine göre; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
6102 sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda, arabuluculuk dava şartı olarak belirlenmiştir. 6102 sayılı TTK m.4/1-d bendi gereği fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuattan kaynaklı davalar mutlak ticari davadır. Ancak herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. Davacı tarafın, davalı tacirden talep ettiği telif tazminatı, manevi tazminat ve elde edilen kârın iadesi istemlerine ilişkin para alacakları davasının ticari dava ve dava şartı arabuluculuk kapsamında olup 01/01/2019 ve sonrasında dava açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvuru zorunludur. Bu durumda davanın niteliği gereği zorunlu arabulucu dava şartı olduğu halde arabulucuya başvurulmadan dava açıldığından dava şartı noksan olan davanın HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın USULDEN REDDİNE,
2-Davacının peşin yatırdığı 1.741,91TL harçtan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile, arta kalan 1682,61 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, aksi halde hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 5,50 TL tebligat gideri, 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 132,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,

Dair, evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda HMK m. 341 hükmü gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/11/2021