Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/254 E. 2022/259 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/254 Esas – 2022/259
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/254 Esas
KARAR NO : 2022/259

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 14/10/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2022
YAZIM TARİHİ : 14/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Gıda’nın 1961 yılından bu yana faaliyet gösterdiği
alanda birçok ürünün tanıtımı ve geliştirilmesini sağlayarak bir
kalite sembolü olduğunu, davalı kurumun, diğer davalı yanın “… …” ibareli marka başvurusuna karşı gerçekleştirdikleri itirazları hukuka aykırı
biçimde reddetmiş olduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini ilk kez 2007 yılında tescil ettirmiş olduğunu ve bu
marka üzerinde büyük yatırımlar yaparak marka sayısını arttırmış
ve arttırmaya devam etmekte olduğunu, müvekkili şirketin “…” ibareli markasının zayıf/tanımlayıcı
marka olarak kabul edilebilmesinin yerleşik yüksek mahkeme
içtihatları çerçevesinde mümkün olmadığını, Kurumca gerçekleştirildiği iddia edilen “bütünsel inceleme”
biçiminin yüksek mahkeme kararları, hukuk ve kanunla uyumlu
olmadığını, işbu dava konusu “… …” markası ile müvekkili şirketin “…”
markalarının aynı sınıfta yer alan mal ve/veya hizmetleri
kapsamakta olduğunu, ortalama gıda tüketicisinin işbu dava konusu marka ile müvekkili şirket markalarını benzer olarak algılayacağını, davaya konu “… …” markasının müvekkili adına tescilli “…”
ibareli markalar ile iltibas oluşturabilecek düzeyde benzer olduğunu beyanla; davalı TÜRKPATENT’in 20.08.2021 tarih ve … sayılı YİDK kararının 30’uncu sınıfın
tamamı ve 43’üncü sınıfın “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden iptaline,
davalı adına TÜRKPATENT nezdinde 03.12.2019 tarih ve … başvuru numarası ile
kayıtlı “… …” ibareli marka başvurusunun 30’uncu sınıfın tamamı ve 43’üncü sınıfın
“Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden iptaline, bahse konu markanın tescil edilmesi
Halinde belirtilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüz sayılmasına ve markalar sicilinden terkinine,
dava konusu … başvuru numaralı markanın huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar
üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesine,
karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 08/11/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu marka başvurusu ile davacı adına kayıtlı itiraza mesnet markaların
incelemesinde ortak unsurun “…” ibaresi olduğunu, markalar arasında başkaca ortak unsur
bulunmadığının görülmekte olduğunu, markalarda yer alan “…” kelimesi, günlük dile yerleşmiş, herkesçe
anlamı bilinen ve ayırt ediciliği düşük bir kelime olduğunu, davacı tarafından yaratılmış, fantezi bir
ibare olmadığını, “…” kelimesinin ticari ve günlük hayatta yaygın kullanımı, anlamı ve tasviri niteliği de dikkate alındığında ve özellikle tescil kapsamında yer alan hizmetlerde, kelime olarak
ayırt edici niteliğinin doğuştan düşük olduğunun görüleceğini, markalar arasında iltibas ihtimalinin oluşup oluşmadığı değerlendirmesinde bütünsel yaklaşımın
esas olması hususu dikkate alındığında dava konusu markada “…” ibaresi ile birlikte “…”
ibaresi kullanıldığını ve bu kelimelerin üzerinde şekle yer verildiğinin görülmekte olduğunu, bu hali ile
markaya yeterli ayırt ediciliğin katıldığını ve davacı markalarından uzaklaşıldığını, sonuç olarak taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak SMK m.6/1
anlamında karıştırılma ve iltibas ihtimaline sebebiyet verecek düzeyde benzerlik
bulunmadığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … Gıda Turizm ve Ticaret Limited Şirketi, davaya cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği, dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmışlardır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının Kısmen İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Kısmen Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … sayılı “Şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar arasında, yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, tescili halinde davalı şirkete ait markanın yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin “Şekil+…. ibareli, 30 ve 43.sınıftaki mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 03.12.2019 tarihinde gerçekleştirdiği … sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.12.2019 tarih ve 339 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 24.02.2020 tarihinde 2013/60855, 2018/18616, 2018/18606, 2018/18610, 2018/18599 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1 hükmü kapsamında itirazda bulunduğu, yayına yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 03.11.2020 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 23.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka başvurusu yargılama safahati içinde tescil edilmemiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet markalar ve tüm dosya kapsamına göre;
İlk olarak belirtilmelidir ki; dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden markanın kısmen hükümsüzlüğü istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’ nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmelidir. (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K) Eldeki davada da YİDK kararının iptali istemi bakımından; YİDK karar tarihi olan 20.08.2021 tarihindeki marka işlem dosyasında mevcut maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak ve salt marka işlem dosyası ile sınırlı olarak değerlendirme yapılmıştır. Bu nedenle marka işlem dosyasına sunulmayan, ancak dava aşamasında ibraz edilen bilgi ve belgeler değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Dava konusu … sayılı marka başvurusu kapsamında olup dava konusu yapılan mal ve hizmetler; “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” şeklindedir.
Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 30.sınıftaki emtialar; itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer alan 30.sınıftaki emtialar ile aynı veya aynı türdür.
Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.”, itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer alan 29, 30 ve 32.sınıftaki yiyecek ve içecek emtialar ile aynı veya aynı tür olmamakla birlikte benzerdir. Zira; yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri ile yiyecek ve içecek emtiaları benzer tüketici kesimine hitap ederler, benzer ihtiyaçları karşılamak amacıyla bir arada tüketiciye sunulabilirler, aralarında birbirini tamamlayıcı ilişki bulunur. Nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 02/03/2020 tarih 2019/3835 E 2020/2264 K sayılı kararında da; “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” ile 29, 30 ve 32.sınıfta yer alan emtialar arasında benzerlik bulunduğu hususu benimsenmiştir.
Sonuç olarak; dava konusu yapılan mal ve hizmetlerin tamamı, itiraza mesnet markaların kapsamlarında yer alan emtialar ile aynı, aynı tür veya benzerdir.
Dava konusu marka başvurusu incelendiğinde; yeşil renkli “…” ve gri renkli “…” kelime unsurları ile bu kelimelerin üstünde yer alan yeşil ve siyah renkler ile oluşturulmuş çöp adam izlenimi veren şekil unsurundan oluştuğu tespit edilmiştir.
Davacıya ait itiraza mesnet markalar incelendiğinde; “…”, “…”, “FitX”, “… Index”, “… İndeks” ibarelerinden oluştukları tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; ; dava konusu mal ve hizmetler ile davacıya ait itiraza mesnet markaların kapsamındaki emtialar arasında aynılık veya benzerlik bulunduğu, davacı markalarının esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, dava konusu marka başvurusunun en azından esaslı unsurlarından birisinin “…” ibaresi olduğu, davacı markalarının esas unsurunu oluşturan “…” ibaresinin dava konusu marka başvurusu içinde bir bütün halinde bulunduğu, davacı markalarının esas unsurunun telaffuzunun “…” şeklinde, dava konusu marka başvurusunun telaffuzunun “… Es-keyps” şeklinde okunduğu, dava konusu marka başvurusunda yer alan “…” ibaresinin, dava konusu marka başvurusunu, görsel, işitsel, kavramsal olarak davacı markalarından uzaklaştırmaya yeter derecede ayırt edici etkisinin bulunmadığı, kavramsal olarak da dava konusu marka başvurusunun, davacı markalarından farklı bir objeye çağrışım oluşturmadığı gözetildiğinde, karşılaştırılan markalar arasında umumi intiba olarak benzerlik bulunduğunun söylenebileceği, daha önce davacıya ait itiraza mesnet markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaları her zaman bir arada göremeyen, markaların ayırt edici unsurlarının gözünde ve kulağında kalan izi ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin daha sonra davaya konu marka başvurusunu davaya konu mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markaların serisi niteliğinde bir marka zannedebileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılama ihtimalinde dahi marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla davacıya ait itiraz markaları ile dava konusu marka başvurusu arasında, davaya konu mal ve hizmetler bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle, davanın kabulü ile; … sayılı YİDK kararının “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri bakımından iptaline, dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının “30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 43.SINIF: Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri.” mal ve hizmetleri bakımından İPTALİNE,
2-Dava konusu marka başvurusu tescil edilmediğinden hükümsüzlük istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 43,00 TL vekalet harcı, 91,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 252,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2022