Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/232 E. 2022/187 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/232 Esas – 2022/187
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/232 Esas
KARAR NO : 2022/187

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkının İhlâli
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Hakkının İhlâli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin mobilya tasarım, üretim ve satış iş kolunda faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin mobilya tasarımlarını muhtelif tarihlerde 554 sayılı KHK zamanında başlayan süreçte ve yürürlükte bulunan 6769 sayılı yasa uyarınca TÜRKPATENT bünyesinde tescil ettirdiğini, müvekkili adına kayıtlı Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tasarım tescili bulunan ve dava konusu yapılan tasarımların 2015/07997 sayılı çoklu tasarımda bulunun 1.1’de yer alan koltuk ürünü, 4.1 de yer alan koltuk ürünü, 5.1 de yer alan sandalye ürünü, 7.1 de yer alan masa ürünü ve 8.1 de yer alan sehpa ürünü olduğunu, ancak bazı kötü niyetli kişilerin müvekkiline ait tasarım tescilli ürünlerin herhangi bir yasal gerekçeye dayanmaksızın taklitlerini yapıp, ürettiği, sattığı ve satışa arz ettiği, sonucunda da haksız kazanç elde ettiğini öğrendiklerini, müvekkiline ait tescilli tasarımların karşı yanca hiçbir değişiklik yapılmaksızın taklit edilmek suretiyle “…” kullanıcı isimli instagram sitesinde satışa sunulduğunun taraflarınca noter kanalı ile e-tespit yoluyla tespit edildiğini, bunun üzerine yukarıda belirtilen tasarımlara yapılan tecavüzün önlenmesi amacıyla … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti istendiğini ve dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunda özetle; taraf ürün ve tasarımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu kanaatine varıldığını, yaptıkları arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını ve taleplerinin kabul edilmemesi üzerine iş bu davayı açma zaruriyetinin doğduğunu beyan ederek; maddi tazminat taleplerinin SMK m.151/2-a maddesi uyarınca “Hak sahibinin uğradığı fiili kayıp ile Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir ile” fazlaya ilişkin bütün yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL. maddi tazminat ile 20.000,00TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını beyan ederek; davalarının kabulü ile tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde el konulan yahut el konulmayarak yedi emin olarak davalıya bırakılan ürünlerin dava sonucunda masrafları tecavüz edene ait olmak üzere imha edilmesine, 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi zararın tespit tarihi olan 11.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/10/2021 tarihli replik dilekçesinde özetle; Davalı yanın cevap dilekçesinde iddia ettiği hususların kabulünün mümkün olmadığını, davalı yanın müvekkili şirkete ait tasarım tescilli ürünleri üretmemiş olmasının tecavüz olgusunu ortadan kaldırmadığını, davalı şirket her ne kadar dava konusu tasarım tescilli ürünleri üretmediğini beyan etmiş olsa da şirketine ait instagram sayfasında tasarım tescilli ürünlerin tanıtımını yapıp; tasarım tescilli ürünleri mağaza teşhirinde satışa hazır bir halde müşteriye sunup ve satışını yaptığını, bu hususun … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile de tespit edildiğini, bu sebeple davalı yanın endüstriyel tasarıma vaki hiçbir tecavüzün bulunmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davalının tanıtım ve satışını yaptığı ürünlerin müvekkili şirketin tasarım tescilli ürünleriyle ayniyet derecesinde benzer olduğunu, … D.İş sayılı dosya incelendiğinde davaya konu ürünlerin davalı tarafından birebir aynısının üretilip satışa sunulduğunun dosyaya sunulan raporla açık olduğunu ve bu sebeple davalının tasarım hakkına aykırı eylem ve kusurlarının bulunmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 18/05/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerinde maddi tazminat kalemi olan 1.000,00 TL talep miktarını 20.000,00 TL olacak şekilde 19.000,00 TL miktarda artırılmasına yönelik ıslah istemlerinin kabulünü, 20.000,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın; tespit tarihi olan 11.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 11/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Koşulları oluşmayan davanın reddinin gerektiğini, zira müvekkili şirket tarafından davacının endüstriyel tasarımlarına vaki hiçbir tecavüz bulunmadığını, müvekkilinin öncelikli olarak üretim yapmadığını, üretim gerçekleştirecek alt yapıya ve teçhizata sahip olmadığını, piyasaya katalog halinde sunulmuş ürünleri satıcıdan fatura karşılığında alan müvekkili firmanın, farklı imalatçıların göndermiş olduğu hazır mobilyaların siparişini alıp sattığını, halihazırda tespite konu işyerini ise 2020 yılının Ekim ayında … TİCARET (…) isimli firmadan devraldığını, davacının tescilli ürünlerinin, müvekkilinin devraldığı firmadan kalmış olup müvekkilinin, bunların başkası adına tescilli olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, müvekkilinin, iş yerinde yalnızca satış işlerini yaptığını, hiçbir ürün taklidinin söz konusu olmadığını, bu hususların … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş Sayılı dosyası mündericatında yer alan bilirkişi raporu ile sabit olup davacının bu rapora karşı ayrıca itirazının bulunmadığını, müvekkilinin faaliyeti kapsamında devirden kalan parçaların davacının tescilli tasarımları olduğunu bilebilecek/bilmesi gerekecek durumda olmadığını, bu doğrultuda Yargıtay 11. HD’nin 2016/6964 E., 2018/1497 K. Sayılı 28.08.2018 tarihli ilamının olduğunu, müvekkilinin, davacının endüstriyel tasarım hakkına aykırı eylemi ve kusuru bulunmadığından davacının maddi ve manevi tazminat talebinin mesnetsiz olup ayrıca talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacı taleplerinin bu yönüyle de reddinin gerektiğini, ayrıca tazminat konusu tescile konu ürünlerin harcıalem ürünler olup özgün olmadığını belirterek müvekkili aleyhinde açılmış iş bu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 08/11/2021 tarihli düplik dilekçesinde özetle; Davacı yanın cevaba cevap dilekçesinde iddia ettiği tüm vakıaların gerçekten uzak olduğunu ve bunlara açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinde tespit edilen davacının tescilli ürünlerinin devraldığı firmadan kalmış olup müvekkilinin bunların başkası adına tescilli olduğunu bilebilecek durumda olmadığını, bu hususta, müvekkilinin iyiniyetinin korunması gerektiğini, bilindiği gibi 6769 Sayılı SMK kapsamında, davacının tazminat talebinin dinlenebilmesi için tecavüz oluşturan fiilin yanında zarar, failin kusuru ve illiyet bağının mevcudiyetinin gerekli olduğunu, dolayısı ile zarardan, kusuru bulunmayan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.81 ve m.149 hükümlerine göre açılan; tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalının, davacıya ait … sayılı tasarım haklarına tecavüz oluşturan eylemlerinin bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak; tecavüz oluşturduğu iddia edilen ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçların masrafı davalı yana ait olmak üzere imha edilmesinin gerekip gerekmediği, davacının, davalıdan SMK m.151/1 ve m.151/2-a hükmü uyarınca maddi tazminat ve SMK m.149/1-ç hükmü uyarınca manevi tazminat talep edip edemeyeceği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescili ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
6769 sayılı SMK m.81 hükmüne göre; Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tescilli tasarım hakkının ihlaline sebebiyet verir.
SMK m.149 hükmüne göre; sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan kimse; fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazminini talep edebilir.
SMK m.150/1 hükmüne göre; Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
SMK m.151 hükmüne göre; Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar.
Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası, davacıya ait tasarım tescil belgesi, … numaralı e-tespit tutanağı, maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;.
Dava dosyasının içeriğinde bulunan ..yevmiye numaralı e-tespit tutanağının ve dava dosyasının ekinde sunulan … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde e-tespit tutanağında ve D. İş dosyası kapsamında aynı ürünlerin tespit edildiği,
Dava dosyasının ekinde bulunan … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasındaki mevcut ve bilirkişiler …. tarafından hazırlanan 28/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda; 18/06/2021 tarihinde yapılan keşif işlemi sonucu saptanan ve aleyhine tespit istenen işletmede bulunan koltuk, sandalye, masa ve sehpa ürünlerinin tespit isteyen adına 2015 07997 sayı ile tescilli tasarım tescilinde 1, 4, 5, 7 ve 8 sıra numarası ile kayıtlı tasarımlar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlere ek olarak mahkememize ibraz edilen 10/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda da ifade edildiği üzere; Uyuşmazlık konusu tasarımlar; koltuk, masa, sandalye ve sehpa yani mobilya tasarımları olup, bu ürünlerde tasarımcının seçenek özgürlüğü bulunmakta olup, bunlardan hareketle tasarımcılar birbirinden çok farklı ürünler üretebilmektedir. Nitekim piyasada halen çok farklı biçimlerde koltuk, masa, sandalye ve sehpa modelleri bulunmaktadır. Örnek kabilinden internet araması sonucu tespit edilen çeşitli koltuk ve masa modelleri bilirkişi raporunda görsel olarak örneklendirilmiştir.
Davacının 2015 07997/1, 4, 5, 7 ve 8 Sıra Numaralı “Koltuk, Masa, Sandalye, Sehpa” Tasarımları ile Davalı Mağazasında ve Instagram Hesabında Tespit Edilen Ürünler Karşılaştırıldığında;
Davalı iş yerinde ve sosyal medya hesabında saptanan koltuk, masa, sandalye, sehpa ürünleri ile davacının 2015 07997/1, 4, 5, 7 ve 8 sıra numaralı “koltuk, masa, sandalye, sehpa” tasarımları arasında ayaklar, kolçak, üst tabla, sırt ve minder gibi koltuk, masa, sandalye, sehpanın neredeyse tüm tasarım bölümlerinde ayniyete yakın derecede benzerlik bulunmaktadır.
Bu yönüyle davacı adına tescilli tasarımlar ile davalının mağazasında ve sosyal medya hesabında saptanan ürünlerin genel izlenimlerinin, mobilya ürünündeki seçenek özgürlüğü de dikkate alındığında bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayniyete yakın derecede benzer olduğu tespit edilmiştir. Tescilli tasarımlar ile davalı ürünleri arasında küçük farklılıklar olmakla birlikte bu farklılıkların ayrıntı seviyesinde olduğu ve davalı ürünlerini, davacının tasarımlarına nazaran ayırt edici kılmadığı da belirlenmiştir. Bu nedenle davalının mağazasında ve sosyal medya hesaplarında tespit edilen koltuk, masa, sandalye, sehpa ürünleri ile davacının 2015 07997/1, 4, 5, 7 ve 8 sıra numaralı “koltuk, masa, sandalye, sehpa” tasarımları arasında ayniyete yakın derecede benzerlik olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Ülkemizin de tarafı olduğu 1994 tarihli TRIPS Sözleşmesinin 45. maddesi de gözetilerek Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamaları doğrultusunda (Y11HD, 20.01.2012, 2011/15509 E 2012/540 K) herhangi bir tescilli sınai mülkiyet hakkına tecavüz halinde, tecavüzün varlığının tespiti ve önlenmesi ile ref’i davalarında tecavüze konu malları ticari amaçla elinde bulunduranların kusurlu olması şartı aranmazken, maddi ve manevi tazminat davalarında mutlaka davalıların kusurlu, diğer bir anlatımla elinde bulunan malların tescilli bir sınai mülkiyet hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. (Y11HD, 24.05.2022 tarih 2020/8380 E 2022/3948 K)
Yukarıda yer verilen ilke ışığında somut olay incelendiğinde; … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosya içeriğinde yapılan tespit işleminden anlaşılacağı üzere, davalıya ait işyerinde, davacıya ait tasarımlar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünlerin ticari etki doğuracak şekilde sergilendiği, davacı yanın ibraz ettiği e-tespit tutanağına göre; aynı şekilde bu ürünlerin yine davalıya ait instagram hesabından da ticari etki doğuracak şekilde sergilendiği, davalının, bu ürünlerin imalatçısı olduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle davalının tespiti yapılan ürünleri satma amacıyla elinde bulundurduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalının mahkememize ibraz ettiği 19/11/2021 tarihli delil dilekçesi ekinde yer alan evrak incelendiğinde; değişik iş dosyası ile delil tespiti yapılan işyerinin 01/06/2018 tarihinde dava dışı … Ticaret Ltd. Şti tarafından kiralandığı, 01.10.2020 tarihinde ise; aynı işyerinin davalı şirket yetkilisi …arafından 5 yıl süre ile kiralandığı, bu nedenle, davalı şirketin, tespiti yapılan ürünlerin dava dışı şirketten kalan ürünler olduğu savunmasının aksini ispata yarar delil bulunmadığından, davalı yanın, dava dışı şirketten devraldığı işyerinde, davaya konu ürünleri satış amacıyla elinde bulundurduğu, buna göre; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 23/02/2021 tarih 2020/1422 E 2021/1612 K sayılı kararında belirtilen kriterler dikkate alınarak; davalının imalatçı değil, satıcı vasfı ile hareket ettiği hususu muvacehesinde; satıcılar yönünden sektörel araştırma yapılarak malın türü, niteliği, tüketilme sıklığı ve ait olduğu sektör itibariyle satıcıların satışa sundukları tasarıma konu malların tescilli tasarıma konu olup olmadığını bilip bilmedikleri veya bilebilecek durumda olup olmadıkları hususunun irdelenmesi, bu kapsamda, davalının, davaya konu uhdesinde bulundurduğu ürünlerin, davacıya ait tescilli tasarımlana konu olduğunu bilebilecek durumda olup olmadığı konularına ilişkin olarak yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, bilirkişi heyetinin ifade ettiği üzere; mobilya sektöründe satıcıların, sattıkları ürünlerin tasarım tescilli olup olmadığını araştırmak biçiminde bir uygulamalarının veya adetlerinin olmadığı, satıcıların üreticilerden veya aracılardan aldıkları ürünleri herhangi bir sorgulama yapmadan sattıkları ve satıcıların ancak kendilerine bu yönde bir uyarı geldiğinde ürünün tescilli olup olmadıklarını araştırdıkları tespit edildiğinden, davalı yanın, davacıya ait tescilli tasarımlar ile ayırt edilemeyecek derecede benzer tasarım ürünlerini ticari amaçlı olarak elinde bulundurduğunu bilmediği veya bilmesi gerekmediği kanaatine varılmakla, davalı yanın önceden herhangi bir ihtara maruz kalmadığı da nazara alındığında, yukarıda tespit edilen eylemleri bakımından kusurlu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı, dava konusu eylemlerini “kusurlu” olarak gerçekleştirmediğinden, kusur esasına dayalı maddi ve manevi sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle davalıya yöneltilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı yan, davalıya ait işyerinde tespit edilen tecavüze konu ürünlerin imhasını da istemektedir. Söz konusu istem tecavüzün etkilerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir talep olup (6769 sayılı SMK m.149/1-f), tecavüzün kaldırılması bakımından mütecavizin kusurlu olup olmaması önem arz etmemektedir. Bu nedenle; davalının, davacıya ait … sayılı tasarım haklarına ihlal oluşturan ve … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) 30/07/2021 tarih … D.İş … Karar sayılı kararı ile hakkında toplatılarak yed-i emine teslimine karar verilen ürünlerin masrafı davalıya ait olmak üzere imha edilmelerine karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının, davacıya ait … sayılı tasarım haklarına ihlal oluşturan ve … 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi Sıfatıyla) 30/07/2021 tarih … D.İş … Karar sayılı kararı ile hakkında toplatılarak yed-i emine teslimine karar verilen ürünlerin masrafı davalıya ait olmak üzere İMHA EDİLMELERİNE,
Maddi tazminat isteminin REDDİNE,
Manevi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah ile alınan harçtan mahsubu ile arta kalan 602,93 TL harcın talebi halinde davacıya iade edilmesine,
3- Davacının tasarım hakkına tecavüzün kaldırılması istemi bakımından; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Maddi tazminat istemi bakımından davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Manevi tazminat istemi bakımından davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacıdan tahsil edilen 80,70 TL karar ve ilam harcının tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kabul-red oranının takdiren 1/2 olarak belirlenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 20,00 TL vekalet harcı, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 135,10 TL posta, müzekkere masrafı, 1.548,80 TL … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan masraf, 907,35 TL noter e-tespit işlemleri masrafı olmak üzere toplam 4.920,55 TL yargılama giderinin 1/2’si olan 2.460,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.460,27 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 23,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2’si olan 11,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 11,50 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Maddi ve manevi tazminat istemleri tamamen reddedildiğinden; 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin tamamının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
11-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/06/2022