Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/229 E. 2022/9 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/229 Esas – 2022/9
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/229 Esas
KARAR NO : 2022/9

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 09/09/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait “…” markası ile davalı şirket tarafından tescili talep edilen “…” markası arasında “görsel ve işitsel” benzerliğin açıkça ortada olduğunu, davalı şirketin başvurusunun ayırt edicilikten yoksun olduğunu, müvekkili şirkete ait tescilli markayı hiç bir şüpheye yer bırakmayacak biçimde çağrıştırmakta olduğunu, hatta bu benzerlik nedeniyle “Google” web arama motoruna “…” yazılıp arama yapıldığında arama motoru yazım yanlışı yapıldığını varsayarak müvekkili şirkete tescilli “…” markasına yönlendirme yapmakta olduğunu, markaların benzer mal ya da hizmetleri kapsaması yönünden davalı tarafından yapılan başvurunun 05 sınıf malları da içermekte olduğunu, müvekkili şirketin aynı sınıf mallar yönünden markası “…” in 21.03.1990 tarihinden bu yana tescilli olduğunu, … markası uzun yıllardır yüksek ayırt edicilik vasfını kazanmış bir marka olarak, KHK 8/3 ve 42. Maddeleri uyarınca koruma altında olduğunu, bu hükümlere göre söz konusu markanın aynı ve benzerinin, müvekkili markalarının tescilli ve kullanılmakta olduğu sınıflardaki mal ve hizmetler ile aynı ve/veya benzer mal ve hizmetler için üçüncü şahıslar adına tescilinin mümkün bulunmadığını, müvekkili … İlaç ve Kimya Sanayi Ticaret A.Ş.’nin 1998 yılında kurulmuş olduğunu, 80’in üzerinde tescilli markasının, 100’ü aşkın çalışanı ile sağlık sektöründe 23 yıldır yurt içinde ve yurtdışında faaliyet gösteren, ana faaliyet konusu beşeri ilaç üretimi ile pazarlaması olan, Türkiye’nin köklü ilaç şirketlerinden biri olduğunu beyan ederek; Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 12.07.2021 tarih … sayılı YİDK Kararı ile itirazın kabulüne ve başvuru hakkında kısmi ret kararının kaldırılması kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 21/09/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Somut uyuşmazlık bakımından, davacının yapmış olduğu itiraza karşı başvuru sahibi
diğer davalı tarafından, itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın kullanıldığının ispatlanmasını
talep ettiği, yapılan inceleme sonucu, davacıya ait itiraz gerekçesi markanın tescil
kapsamında 5. sınıfta yer alan “Tıbbi ilaç” emtiası bulunduğu söz konusu markanın, itiraz konusu
başvurunun yapıldığı 18/03/2020 tarihi itibariyle beş yıldan uzun süredir tescilli durumda olduğu, dolayısıyla söz konusu marka bakımından SMK m. 19(2) hükmünün
uygulanma koşullarının mevcut olduğu, davacı markasının ciddi kullanımının
ispatlanamadığı, müvekkili Kurum tarafından tesis edilen iş ve işlemlerin hukuka uygun olduğunu beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Farma İlaç ve Kimya Sanayi Anonim Şirketi vekili 06/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … Farma’nın, 1971 yılında kurulmuş olduğunu, ilaç ve ilaç etken maddesi üretmekte olduğunu, müvekkili başvuru sahibinin yayına itiraza cevaben sunduğu karşı görüş dilekçesinde, 6769 sayılı SMK’nın 19(2) maddesi hükmü kapsamında itiraza gerekçe olarak gösterilen markanın kullanımının ispatlanmasını talep ettiğini, davalı Kurumun, kullanım ispatı taleplerini yerinde görerek davacıya bildirdiğini ve davacı süresinde, itiraz gerekçesi olarak ileri sürülen markanın kullanımını ispat edemediğini, Kurum’un, kullanım ispatı bakımından sunulan belge uyarınca değerlendirme yapmış olduğunu, davacı yanca sunulan belgelerin, SMK 19/2’ye uygun ve yeterli olmadığından itirazın reddine karar verildiğini, davalı Kurum tarafından verilen kararın hukuka uygun olduğunu, her iki markanın da bir anlamının bulunmadığını, söz konusu ilaçların farklı etken maddeleri olduğunu, markaların da bu etkin madde isminden yola çıkarak türetildiğini, ilaçların kullanım alanlarının farklı olduğunun açık olduğunu, anlamsal benzerlik de bulunmadığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, dava konusu 2020/33543 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna davacının yapmış olduğu itiraz üzerine davalı şirketin ileri sürdüğü kullanmama def’i karşılığında, davacının ibraz ettiği 22/12/2020 tarihli kullanım ispat formu ve içeriğinin kullanım külfetini karşılayıp karşılamadığı, davacının dava aşamasında ibraz ettiği kullanıma ilişkin evrakın, marka işlem dosyasında mevcut deliller ile birlikte değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, buna bağlı olarak; SMK m.19/2 hükmü uyarınca ileri sürülen kullanmama def’inin davacı tarafından aşıldığı kabul edildiği takdirde, davalı şirkete ait “…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait 116444 sayılı “…” ibareli marka arasında, “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler.” emtiaları bakımından, SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmuş, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin 18.03.2020 tarihinde “…” ibareli 2020/33543 sayılı başvuru ile 03, 05, 29 ve 35. sınıflardaki mal ve hizmetler için tescil talebinde bulunduğu, başvurunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 13.04.2020 tarih ve 346 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı şirket tarafından 10.06.2020 tarihinde SMK m.6/1, 6/3, 6/4, 6/5, 6/6 ve 6/9 hükümleri kapsamında 90/000556 sayılı marka mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davalı şirket tarafından 07.09.2020 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği, karşı görüş dilekçesinde 90/000556 sayılı markaya ilişkin kullanmama def’i ileri sürdüğü, davacının 22.12.2020 tarihli kullanım ispat formu sunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 12.03.2021 tarihli kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18 inci maddesine dayanılarak yapılan itirazın incelenmesi sonucunda marka başvurusundan SMK m.6/1 hükmü uyarınca “Sınıf Kodu 5: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler.” in çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan mal ve hizmetler için devam ettirilmesine karar verildiği, bu karara karşı davalı şirketin 15.04.2021 tarihinde itirazda bulunduğu, davacı şirketin karara itiraza karşı 18.05.2021 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 12.07.2021 tarih ve … sayılı kararı ile; itirazın kabulüne ve başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılmasına karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 13.07.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K), YİDK karar tarihi itibari ile mevcut hukuki ve fiili durum nazara alınarak yargılama yürütülmüştür. Bu nedenle dava konusu marka başvuru dosyası kapsamında kalan bilgi ve belgeler ile sınırlı olarak yargılama yürütülmüş olup, marka başvuru dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ileri sürülen bilgi, belge ve iddialar değerlendirme dışı tutulmuştur. Bu nedenle, davacının özellikle kullanım külfetine ilişkin olarak ileri sürdüğü 16/09/2021 tarihli delil dilekçesi ve ekli evrak dikkate alınmaksızın yargılama yürütülmüştür.
6769 sayılı SMK m.19/2 hükmüne göre; 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.
SMK m.19/2 hükmü uyarınca somut olayda yapılan incelemede; Dava konusu 2020/33543 sayılı marka başvurusunun 18/03/2020 tarihinde yapıldığı, itiraza mesnet gösterilen davacıya ait 90/000556 sayılı markanın 21/03/1990 tarihinde tescil edildiği, bu nedenle söz konusu itiraz markasının kullanmama def’ine tabi bir marka olduğu, bu nedenle söz konusu markanın tescilli olduğu “Tıbbi İlaç” emtiaları bakımından, 18/03/2015-18/03/2020 tarihleri arasında, Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmakta olduğu veya kullanmamaya dair haklı sebeplerin olduğuna ilişkin delillerin davalı TÜRKPATENT’e ibraz edilmesi külfeti altında bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ileri sürdüğü kullanmama def’ine karşı, davacının, diğer davalı TÜRKPATENT’e ibraz ettiği 22/12/2020 tarihli marka kullanım ispat formu içeriği incelendiğinde;
1-30/12/2016 tarihli, davacı tarafından kesilen fatura örneğine göre, “…” markalı 25 kutu 400 mg. tablet satışının yapıldığı, mal hizmet tutarının 338,00 TL olduğu, davacının kullanım ispat külfeti altında bulunduğu zaman aralığına göre; söz konusu faturanın bu aralıkta kaldığı, dolayısıyla kullanıma ilişkin delil vasfının bulunduğu,
2-13/08/2012 tarihli, davacı tarafından kesilen fatura örneğinin, davacının kullanım ispat külfeti altında bulunduğu zaman aralığına göre; söz konusu faturanın bu aralık dışında kaldığı, dolayısıyla kullanıma ilişkin delil vasfının bulunmadığı,
3-28/06/2012 tarihli, davacı tarafından kesilen fatura örneğinin, davacının kullanım ispat külfeti altında bulunduğu zaman aralığına göre; söz konusu faturanın bu aralık dışında kaldığı, dolayısıyla kullanıma ilişkin delil vasfının bulunmadığı,
4-Davacıya ait olduğu iddia edilen web sitesi ve sosyal medya hesaplarından alınan görsellerde; … markasına ilişkin olarak herhangi bir kayıt bulunmadığı, dolayısıyla bu evrakın kullanıma ilişkin delil vasfının bulunmadığı,
5-Davacıya ait olduğu iddia edilen haber kayıtlarında; … markasına ilişkin olarak herhangi bir kayıt bulunmadığı, dolayısıyla bu evrakın kullanıma ilişkin delil vasfının bulunmadığı,
6-Davacıya ait ambalaj ve etiket görsellerine göre; … ibaresinin, markasal fonksiyon icra edecek pozisyonda, %5 krem kutu ambalaj çizimi üzerine konumlandırıldığı, değişiklik tarihi olarak 07/08/2018 tarihinin belirtildiği, yine; … ibaresinin, markasal fonksiyon icra edecek pozisyonda, 200 mg. tablet kutu ambalaj çizimi üzerine konumlandırıldığı, değişiklik tarihi olarak 19/12/2018 tarihinin belirtildiği, yine; … ibaresinin, markasal fonksiyon icra edecek pozisyonda, 400 mg. tablet kutu ambalaj çizimi üzerine konumlandırıldığı, değişiklik tarihi olarak 19/12/2018 tarihinin belirtildiği, söz konusu ambalaj ve etiket görsellerinin tek başlarına kullanım külfetini yerine getirmeye yeter nitelikte delil vasıflarının bulunmadığı, zira; söz konusu kayıtların, … markasının, ticari hayatta, aktif olarak 18/03/2015-18/03/2020 tarihleri arasında Türkiye’de ciddi şekilde “Tıbbi İlaç.” emtiaları bakımından kullanıldığını göstermeye yeter bilgilendirme ve belgelendirme işlevinin bulunmadığı, bu delil evrakının ancak kullanıma ilişkin diğer delillerle birlikte tali bir fonksiyonunun bulunduğunun kabul edilebileceği,
7-Davacıya ait pazarlama faaliyetleri, fiyat listesi, ofis malzemeleri kayıtlarına göre; … ibareli; 200 mg 25 tablet, 400 mg 25 tablet ve %5 krem 10 adet emtiaları içinde barındırdığını göstermeye yönelik bir adet pazarlama kutusu görseline, … ibareli ürünlere ilişkin; barkod, AIC kodu, ilaç adı, etken madde, firma adı, birim miktar, birim cinsi, ambalaj miktarına dair tabloya yer verildiği, yine … markalı emtiaların içinde bulunduğu kutu görsellerine yer verildiği, yine, reçete türleri, hesaplama için kullanılan kaynak ülke, satış fiyatları, değişiklik tarihlerine ilişkin bilgiler barındıran başka bir tabloya da yer verildiği, söz konusu kayıtların tek başlarına kullanım külfetini yerine getirmeye yeter nitelikte delil vasıflarının bulunmadığı, zira; söz konusu kayıtların, … markasının, ticari hayatta, aktif olarak 18/03/2015-18/03/2020 tarihleri arasında Türkiye’de ciddi şekilde “Tıbbi İlaç.” emtiaları bakımından kullanıldığını göstermeye yeter bilgilendirme ve belgelendirme işlevinin bulunmadığı, bu delil evrakının ancak kullanıma ilişkin diğer delillerle birlikte tali bir fonksiyonunun bulunduğunun kabul edilebileceği, kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafın marka işlem dosyasında yer alan ve yukarıda belirtilen kullanım ispat formu içinde yer alan delil evrakı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; bir markanın ticari hayatta tescilli olduğu mal veya hizmetler bakımından kullanıldığına ilişkin en önemli delillerden biri olarak faturalar bakımından yapılan incelemede; 18/03/2015-18/03/2020 tarihleri arasında, 30/12/2016 tarihli, davacı tarafından kesilen fatura örneğine göre, “…” markalı 25 kutu 400 mg. tablet satışının yapıldığı, mal hizmet tutarının 338,00 TL olduğu, 18/03/2015-18/03/2020 tarihleri arasında kullanım ispatına yönelik başkaca bir fatura ibraz edilmediği, belirtilen zaman aralığı, kullanımı ispatlanması istenen tıbbi ilaç emtialarının niteliği, ilgili tüketici kesiminin bu emtialara duyduğu ihtiyaç, bu emtiaların piyasada kullanım sıklığı gibi kriterler dikkate alındığında, 5 yıllık bir zaman zarfında, bu emtiaların “…” markası altında sadece 25 kutu satılmış olmasının, “…” markasının ciddi surette kullanıldığı anlamına gelmeyeceği, davacının, itiraza mesnet markasını, dava konusu marka başvuru tarihinden önceki son 5 yıl içerisinde ciddi surette kullandığını ispatlaması veya kullanmamasını haklı bir sebep ile ispatlaması gerektiği, ciddi surette kullanımdan bahsedebilmek için piyasadaki mal veya hizmete yönelik doğrudan veya ilişkili bir kullanımın olması gerektiği ve kullanımın belirli bir pazar yaratmaya ya da mevcut pazarı korumaya yönelik olması gerektiği, marka sahibinin amacının markasını gerçekten ticarî hayatta kullanmak olsa bile, markanın piyasaya etkin şekilde sunulamaması, yeterli zaman geçmesine rağmen işaretin tüketici nezdinde kalıcı hâle gelmesinin sağlanamaması, bunun sonucu olarak da markanın, mal veya hizmetlerin kaynağını gösterme işlevini yerine getirememesi halinde, markanın ciddi surette kullanıldığından bahsedilemeyeceği, somut olayda da böyle bir durumun mevcut olduğu, davacı tarafın “…” markasını sınırlı sayıda ürün üzerinde kullandığını ispatlaması, bu markanın piyasaya etkin bir şekilde sunulduğu ve piyasada pazar payı oluşturduğu olarak yorumlanamayacağı, davacının “…” markasını kullanımının sembolik düzeyde kaldığı, davacının yukarıda sıralanan diğer delil evrakının da “…” markasının fiili olarak Türkiye’de bu markanın aktif olarak etkin bir şekilde kullanıldığını ispatlamaktan uzak deliller olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın üzerine düşen kullanma külfetine yerine getiremediği, bu nedenle davaya konu YİDK kararında kullanmama def’ine yönelik yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
SMK m.19/2 hükmü uyarınca, davacının itiraza mesnet gösterdiği markasının, tescilli olduğu emtialar bakımından ciddi surette kullanıldığının ispatlanamaması, yine bu kullanmamanın haklı bir sebebe dayandığının da ispatlanamaması nedeniyle, davacının itiraza mesnet 90/000556 sayılı markasının, davaya konu 2020/33543 sayılı marka başvurusuna karşı SMK m.6/1 hükmü uyarınca itiraz sebebi olması mümkün değildir.
Belirtilen nedenlerle; davaya konu … sayılı YİDK kararında, kullanma külfetinin yerine getirilememesi nedeniyle, başvuru hakkındaki kısmi ret kararının kaldırılmasına karar vermesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 8,50 TL vekalet harcı, 127,00 TL posta-tebligat ücreti olmak üzere toplam 254,10 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Farma İlaç ve Kimya Sanayi Anonim Şirketi tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Farma İlaç ve Kimya Sanayi Anonim Şirketi’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2022