Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/194 E. 2022/140 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/194 Esas – 2022/140
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/194 Esas
KARAR NO : 2022/140

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 20/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 04/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1961 yılından bu yana özellikle bisküviler, krakerler, gofretler, pastalar, tartlar, kekler ve sair ürünlerin imali, ithali, ihracı ve ticareti alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkiline ait “…” markasının Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tanınmış marka olarak kabul edildiğini, müvekkilinin “…” ibaresini ilk olarak 2007 yılında tescil ettirdiğini ve bu marka üzerinde yatırımlar yaparak markalarını artırdığını, davalı tarafından tescili istenen “…” ibaresinin müvekkilinin “…” ibareli markalarıyla iltibasa neden olacak derecede benzediğini, markalar yan yana görüldüğünde aralarında ayırt ediciliği sağlayan hiçbir unsurun bulunmadığını, müvekkili şirketin … ibareli markasının zayıf/tanımlayıcı marka olarak kabul edilmesinin yerleşik yüksek mahkeme içtihatları çerçevesinde mümkün olmadığını, … markasının uzun süreli kullanımı neticesinde ayırt ediciliğinin yükseldiğini, müvekkili adına tescilli … ibareli markaların 29., 30., 32.ve 35.sınıflarda tescilli olduğunu, davalı markasının ise 05, 29, 30 ve 35.sınıflarda tescilinin bulunduğunu, dava konusu markaların bir kısmı ile aynı sınıfta olduğunu, 29. ve 30.sınıflar yönünden aynılık, 05.sınıf yönünden ise sınıflar arası bir benzerlik bulunduğunu, 35.sınıfın son alt grubunun ise 05, 29, 30.sınıflar ile sınırlandırıldığını ve benzerlik ortaya çıktığını, ortalama gıda tüketicisinin iki marka arasında iktisadi ve idari bir bağ olduğunu düşünebileceğini, davalı TÜRKPATENT’in verdiği kararın daha önce … markası hakkında verilen emsal mahkeme kararlarına da aykırı olduğunu iddia ederek; … sayılı YİDK kararının kısmen iptaline, 2020/62673 sayılı “…” ibareli markanın 5/2, 29, 30, 35.sınıf kapsamında 5/2, 29 ve 30.sınıf emtiaları kapsayacak şekilde iptaline, tescili halinde belirtilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüz sayılmasına ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 11/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İltibas tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında önemli bir ilkenin markanın bütünü itibariyle nazara alınması olduğunu, taraf markalarının karşılaştırıldığında ortalama tüketici nezdinde markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzerlik bulunmadığını, dava konusu başvurunun herhangi bir hecesi ön plana çıkarılmadan bütün olarak algılama yaratır nitelikte “extremefit” ibaresinden oluştuğunu, markalar arasında ortak unsur durumunda bulunan “…” ibaresinin anlamı nedeniyle ayırt edici niteliği görece düşük düzeyde olduğu hususu da dikkate alındığında dava konusu başvuru ile itiraza gerekçe olarak gösterilen markaların görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığını, her marka özgünlük derecesi, tasarımı, tescile konu mallar hizmetlerin ve bu mal ve hizmetlerin tüketici grubunun özellikleri, markanın tescil kapsamındaki mal hizmetler üzerindeki ayırt edici niteliği gibi unsurlar açısından kendine özgü özellikler taşıdığından ve ancak tüm bu unsurların birlikte değerlendirilmesi sonunda tescil başvurusunda ilişkin karar oluşturulabildiğinden başvurudan farklı marka örneğini haiz ve farklı aşamalarda incelenmiş olan başka marka başvurularına ilişkin verilen kararların bu itirazın değerlendirilmesine dayanak gösterilmesinin haklı bulunmadığını, anılan kararının usule ve yasaya uygun olup haksız mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesini tebliğ almasına rağmen yasal süre içinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden 6100 sayılı HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan tescili halinde markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının “5.SINIF: Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar 29.SINIF:Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kurutulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. 30.SINIF: Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez. 35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için (5/2) Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar (29) Et, balık, kümes ve av hayvanlarının etleri ile her nevi işlenmiş et ürünleri. Kuru bakliyat. Hazır çorbalar, bulyonlar. Zeytin, zeytin ezmeleri. Hayvansal kaynaklı sütler; bitkisel kaynaklı sütler; süt ürünleri (tereyağı dahil). Yenilebilir bitkisel yağlar. Kur utulmuş, konservelenmiş, dondurulmuş, pişirilmiş, tütsülenmiş, salamura edilmiş her türlü meyve ve sebzeler, salçalar. Kuru yemişler. Fındık ve fıstık ezmeleri, tahin. Yumurtalar, yumurta tozları. Patates cipsleri. (30) Kahve, kakao; kahve veya kakao esaslı içecekler, çikolata esaslı içecekler. Makarnalar, mantılar, erişteler. Pastacılık ve fırıncılık mamulleri, tatlılar: Ekmek, simit, poğaça, pide, sandviç, katmer, börek, yaş pasta, baklava, kadayıf, şerbetli tatlılar, puding, muhallebi, kazandibi, sütlaç, keşkül. Bal, arı sütü, propolis. Yiyecekler için çeşni/lezzet vericiler, vanilya, baharatlar, domates sosları dahil olmak üzere soslar. Mayalar, kabartma tozları. Her türlü un, irmikler, nişastalar. Toz şeker, kesme şeker, pudra şekeri. Çaylar, buzlu çaylar. Şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler. Sakızlar. Dondurmalar, yenilebilir buzlar. Tuz. Hububattan (tahıl) imal edilmiş çerezler, patlamış mısır, yulaf ezmeleri, mısır cipsleri, kahvaltılık hububat ürünleri, işlemden geçirilmiş buğday, arpa, yulaf, çavdar, pirinç. Pekmez mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından hukuka uygun olup olmadığı, davalı şahsa ait 2020/62673 sayılı “Şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında SMK m.6/1 hükmü anlamında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, tescili halinde davalı markasının yukarıda belirtilen mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin kök ve ek rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı …’nun “Şekil+…” ibaresinin 5, 29, 30 ve 35.sınıfta yer alan mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 15.06.2020 tarihinde gerçekleştirdiği 2020/62673 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.08.2020 tarih ve 355 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 23.10.2020 tarihinde 2013/60855, 2018/18599, 2018/18606, 2018/18610, 2018/18616 sayılı markalarını mesnet göstererek SMK m.6/1 ve 6/5 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, yayıma yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca reddedildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 13.04.2021 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davalı şahsın 04.05.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz ettiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 11.06.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka 02.12.2021 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu marka ile davacının itiraz aşamasında gerekçe gösterdiği markalarının mal/hizmet listeleri değerlendirildiğinde; 29. ve 30.sınıfların tüm alt grupları açısından aynı / aynı tür; 35. Sınıfın 05. alt grubunda yer alan 29 ve 30. sınıf mallara özgülenmiş perakende satış hizmetleri açısından benzer mal/hizmetlerden oluştuğu,
Dava konusu marka ile davacının itiraz aşamasında gerekçe gösterdiği markaların yanı sıra dava aşamasında ilave olarak gösterdiği markalarının mal/hizmet listeleri değerlendirildiğinde; 29. ve 30.sınıfların tüm alt grupları açısından aynı / aynı tür; 35. Sınıfın 05. alt grubunda yer alan 29 ve 30. sınıf mallara özgülenmiş perakende satış hizmetleri açısından benzer mal/hizmetlerden oluştuğu, yine 5/2 alt sınıf bakımından benzer, 35. Sınıfın 05. alt grubunda yer alan 5/2 sınıf mallara özgülenmiş perakende satış hizmetleri açısından benzer mal/hizmetlerden oluştuğu tespit edilmiştir.
Dava konusu 2020/62673 sayılı marka; “…” kelimesinin, etrafından pembe ve mavi ışıklar saçan, pembe ve mavi renklerle gölge şeklinde tasvir edilmiş bir kadın figürünün yanına yine pembe renkle büyük harflerle yazılması suretiyle oluşturulmuştur. Markada yer alan kelime unsuru “…” ibaresinin tüm harfleri aynı puntoda ve bütünlükte yazılmıştır; bu bağlamda kelime bütün olarak ele alınmalı; kelime harflerine, hecelerine bölünerek incelenmemelidir. Zira kelimede hiçbir hece veya harf grubu diğerlerinin önüne geçecek şekilde dizayn edilmemiştir.
Davacı yanın önceki tarihli itiraza/hükümsüzlüğe mesnet … kelimesi ve … kelimesi etrafında türetilmiş seri markaları bulunmaktadır. Davacının … ibareli markaları genel olarak gıda ürünleri ve bunların satışı hizmetleri üzerinde tescillidir. … kelimesi gıda ürünlerini tanımlayan, bu emtialar bakımından vasıf veya cins bildiren ve doğrudan bu emtiaları işaret eden bir anlamı haiz değildir. Buna karşın … sözcüğü İngilizce kökenli olup, ülkemizde diğer anlamlarının yanı sıra “zinde olmak; formda olmak” anlamında da kullanılmaktadır. Günümüzde sağlıklı beslenme, sportif yaşam, zinde görünme, genç kalma olguları birçok kişinin yaşam tarzı haline gelmiş; kişilerin sağlıklı bir zihin ve bedene sahip olma eğilimleri artmış; beslenme ve spor alışkanlıkları bu eğilime göre değişiklik göstermiş olmakla … görünme, … olma olguları günlük hayatın oldukça içerisinde yer almaktadır. Günümüzde … ÜRÜN adı altında birçok ürün piyasada yer almakta, bu ürünler düşük kalorili, sağlıklı, zinde kalmayı sağlayan ürünler olarak pazarlanmaktadır. Birçok firma tarafından bu ürünlerin yaygın ve yoğun piyasa kullanımı neticesinde … ibaresinin gıda emtiası bakımından ayırt ediciliği zayıflamış ve telmih edici bir işaret haline gelmiştir. … kelimesi gıda ürünleri yanında, giyim ürünleri açısından da yaygın kullanıma sahip bir kelime haline gelmiştir. Öyle ki …. gibi kıyafet kalıpları günümüz piyasasında birçok marka tarafından kullanılagelmiştir. Bu ürünlerde FIT kelimesi ile tabir edilen, “daha dar”, “daha sıkı” kesim kıyafetlerdir. Bu kullanımlarda dahi … görünüm çağrışımı yapılmaktadır.
Taraf markaları bir bütün olarak karşılaştırıldığında; davalı şahsa ait marka ile davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak ortalama tüketici nezdinde iltibas oluşturacak şekilde benzer olmadıkları, taraf markalarının … kelimesinin konumlanış şeklinin farklı oluşu, kullanılan renk ve şekil unsurlarının farklı oluşu, markaların genel olarak bıraktıkları intiba açısından birbirinden farklı oluşu ve aralarında çağrışım olmadığı görülmekle taraf markaları arasında ilgili tüketici kesimi bakımından görsel açıdan bir benzerlik kurulmayacağı, davalı markası “…” şeklinde, davacı markaları ise “…”, “…” şeklinde telaffuz edilmekte olduğu, Türkçe’de okumanın soldan sağa doğru olması, davalı markasındaki …” ibaresinin ön planda olması karşısında taraf markaları arasında işitsel bakımdan da benzerlik bulunmadığı, bu kapsamda davacının. … markasını asli esaslı unsur olarak içermekle birlikte, umumi intibası gereği bütüncül şekilde algılanarak davacı markalarından uzaklaşan “… şekil” ibareli davalı marka başvurusunun, davacı markalarıyla iltibas yaratmayacağı, taraf markaları arasında, ilgili tüketici kesimi nezdinde benzerlik kurulmasının mümkün olmadığı, markaların hitap ettiği tüketici kesiminin bu iki markanın farklı işletmelere ait ilişkisiz markalar olduğunu anlayacak ve markalar arasında bağlantı kurmayacağı, bu nedenle ortalama tüketicinin markaları bir bütün olarak yorumlamaları nedeniyle karşılaştırılan markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1- DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 28,50 TL vekalet harcı, 245,00 TL posta-tebligat masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.142,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, Davalı … vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2022