Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/19 E. 2022/164 K. 08.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/19 Esas – 2022/164
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/19 Esas
KARAR NO : 2022/164
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 22/01/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Mağazacılık A.Ş. ticari unvanına sahip olduğunu, tanınmış, bilinen, yaygın dağıtım ve pazarlama ağının bulunduğunu, yazılı ve görsel medyada tanıtım ve reklamları yapılan “…” mağaza adı/markası ile halk arasında ve sektörde bilinen/tanınan bu markanın ön plana çıkarıldığını, konsept itibari ile müvekkili firmanın potansiyel alıcıları ve tüketicilerinin, her gelir düzeyinde tüm tüketiciler olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli marka ve tasarım başvuruları/tescillerinin bulunduğunu, tanıtılması hususunda büyük emek ve sermaye harcandığını ve tüketiciler nezdinde oldukça tanınır hale geldiğini, söz konusu ibare üzerinde müvekkilinin müktesep hakkının bulunduğunu, müvekkilinin “…” ibareli markası ile oluşturduğu tasarımlarında ambalajın büyük bir kısmını kapsayan marka ibaresinin seri marka oluşturma kastında önemli bir yer edindiğini, müvekkili şirket adına 2019 08770/9 başvuru numarası ile kayıtlı tasarım tescili için başvurulduğunu, davalı şirket tarafından yapılan itirazın Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından kabul edildiğini, söz konusu kararın Kurulun daha önce vermiş olduğu emsal kararlar ile çeliştiğini, tasarımlar arasında farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı gözüyle incelenerek değerlendirilmesi gerekli İken Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu tarafından bu hususta hataya düşüldüğünü, ürünlerin birbirinden farklı fotoğraflarda benzeşen, benzer ürün olmadan kaynaklı nitelikleri dışında ambalaj üzerindeki yerleşim, tasarım ve ürün görsellerinin birbirinden farklı olduğunu, ürün görsellerinde renk bakımından herhangi bir benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin, yan üründe teknik zorunluluğun getirdiği benzerliği azaltmak amacıyla tasarımın rengini ve markasının büyük puntolarla yerleştirilmiş görselini kullandığını, müvekkili tasarımını gören tüketicinin öncelikle … … ibareli marka görseline dikkat edeceğini ve bu nedenle de tasarım ile davalı markası arasında benzerlik ilişkisi kurmayacağını, tasarımlar arasında ürünlerin renk, şekil, boyut, yazı tipi ve spesifik desenler içerdiği birbirleri ile bağlantı kurulabilecek tek unsurlarının ürün çeşitleri ve görselleri olduğununun görüleceğini, müvekkili tasarımının önceki tasarımı ile benzer olmadığını, yenilik ve ayırt edicilik unsuru taşıdığını, davalı markası ile sadece ürünün yuvarlak olmasından dolayı teknik zorunluluk gereği benzerlik bulunduğunu, müvekkilinin önceki tasarımında beyaz ağırlıklı bir arka plan kullanıldığını ve beyaz bir çerçeve üzerinde paketin içini gösteren ufak bir pencere bulunduğunu, markanın sarı bir arka planın üzerinde yer aldığını, burada kullanılan sarı arka planın da tasarımın kulakçık kısımlarına kadar ulaşmadığını, dava konusu tasarımda ise şeffaf pencerenin daha büyük olduğunu ve arka planda yer alan beyaz çerçeveyi aştığını, müvekkili markasının üzerine yerleştirilen arka planın ise sarı renkli olarak değil daha koyu bir sarı ile kullanılarak kulakçık kısımlarına kadar ulaştığını, bunun da önceki tasarımdan farklı olarak beyaz arka planın düzensizleştirilerek kullanıldığını gösterdiğini, paketin içinde yer alan ürünlerin ise teknik zorunluluk nedeniyle yuvarlak olmaları dışında herhangi bir benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin önceki tasarımında sarı renkli paketlerin kullanılmış olmasına karşın dava konusu tasarımda pembe ağırlıklı bir paket kullanılarak tasarımın genel izleniminin önceki tasarımı çağrıştırmadığını iddia ederek; … başvuru sayılı tasarım hususunda davalı yan tarafından yapılan itiraz üzerinde verilen … sayılı YİDK kararının iptali ile müvekkili şirket adına … başvuru numarası ile kayıtlı tasarım tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
C E V A P :
Davalı TÜRKPATENT vekili 01/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Kurum YİDK tarafından davacı yanın iddialarının aksine davaya konu 2019 08770/9 sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe olarak gösterilen tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle yüksek oranda benzer olduğunu ve 2019 08770/9 sıra numaralı tasarımda itiraza gerekçe olarak gösterilen markalardan 2005 17042 sayılı markanın benzerinin kullanıldığı kanaatine ulaşıldığını ve bu nedenle davacının söz konusu tasarımının ayırt edici olmama ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımı gerekçeleri kapsamında hükümsüz kılındığını, bu nedenle anılan tasarımların genel izlenimden de öte benzer olduklarını ve davacı tasarımının ayırt edici nitelikten yoksun bulunduğunu, YİDK tarafından alınan dava konusu kararın usule ve hukuka uygun olduğunu ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … S.P.A. vekili 09/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ticari faaliyetine 1946 yılında İtalya’da başladığını ve kısa sürede … şirketler grubu olarak tüm kıtalarda ve 27 ülkede şirketler kurduğunu ve ürünleri ile dünyanın her noktasına ulaşmayı başardığını, çikolata ve şekerleme sektöründe tüm dünya ülkelerinde tanınan dünya çapında 4. büyük çikolata ve şekerleme üreticisi unvanına kavuştuğunu, müvekkilinin siğer markalarının yanı sıra “…” markası altında satışa sunduğu ürünleri arasında “… …” ürününün (şekil) tüketicilerce tanındığını ve beğenilerek tüketildiğini, …” ürünlerinin dünya çapında ve Türkiye’de pek çok marka tescili ile korunmakta olduğunu, müvekkili şirketin şekil markalarını içerir çikolatalı ürünlerinin kendine özgü ayırt edici altın rengi ve parlak kahverengi paketlerde, yuvarlak ürün tasarımıyla ve her bir ürününde yer alan özgün dalgalı/tırtıklı yapıda tasarlandığını ve alt kap ile satışa sunulduğunu, müvekkilinin söz konusu ambalaj kompozisyonunu yıllardır yeknesak şekilde kullandığını ve ilgili ürün görselleri için uzun yıllardır marka tescillerine sahip olduğunu, söz konusu markalara ve ambalaj kompozisyonlarına ilişkin gerçek ve öncelikli haklarının bulunduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafından yapılan 2018/05174 sayılı “Ambalaj Deseni” çoklu tasarım başvurusundan haberdar olduğunu ve 2018 05174-6 sayılı bu çoklu ambalaj tasarımına itiraz ettiğini, söz konusu itirazın kabul edilerek ilgili çoklu ambalaj tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilerek müvekkili lehine kesinleştiğini, önceki uyuşmazlığa rağmen bu sefer de davacı adına hükümsüzlüğüne karar verilen önceki tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzerinin oluşturulduğunu ve 09.04.2020 tarihli 338 sayılı tasarım bülteninde yayımlanan ….1, 9.2 sayılı çoklu tasarım başvurusundan müvekkilinin haberdar olduğunu, davacı şirketin çoklu tasarım başvuruları hakkında itirazlar kapsamında istikrarlı surette hükümsüzlük kararı verilmiş olmasına rağmen 2019 08770/9 sıra numaralı tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne karar veren … sayılı YİDK kararının iptali talebiyle huzurdaki davayı ikame ettiğini, davaya konu tasarım, tasarımların tescili için şart olan “yenilik” ve “ayırt edicilik” vasıflarını taşımadığını, davaya konu çoklu tasarımın, davacı yanın çikolata ürünleri için ambalaj deseni tasarımı tescil talebinde bulunduğunu, 2019/08770-9.1 sayılı tasarımın ambalajın açık hali olduğunu, 2019/08770-9.2 sayılı tasarımın ise ambalajın ürüne sarılı hali olduğunu ve marketlerde çikolata reyonlarında yer alacağını, söz konusu tasarımın davacının önceki tarihli tasarım başvurusu karşısında dahi … ve ayırt edici olmadığını, davaya konu edilen çoklu tasarımın, yatay bir beyaz ve altın sarısı arka fonlu ambalaj üzerine kahverengi tırtıklı bir kap içinde yine kahverengi paket ile kaplı çikolata top ürün ve fındık görselleri olduğunu, müvekkili ambalajlarının kullanıldığı ürünlerle birebir aynı tip ürünler için ambalaj olarak kullanıldığını, müvekkilinin … şekil markalarının renk kombinasyonunun birebir kopyalandığını, müvekkili ambalajı ile davaya konu ambalaj tasarımı arasındaki tek farkın söz konusu tasarımda bulunan “…” gibi ibareler olduğunu, bu farkın ilgili tasarımı müvekkilinin tescilli markalarından ve kullanımlarından farklılaştırmaya yetecek nitelikte olmadığını, davaya konu çoklu tasarımın, müvekkilinin fikri mülkiyet haklarının izinsiz kullanımını içerdiğini, davacı şirket ile müvekkili arasında süregelmiş pek çok uyuşmazlık bulunduğu göz önüne alındığında davacı yanın, kendisine ait başvuru tarihinden çok daha önce Türkiye’de ve dünya çapında piyasaya sürülmüş olan ve dünya çapında tanınmışlığı bulunan ürünlerden haberdar olmadığı ve/veya bunların ilk kez kendisi tarafından yaratılıp kamuya sunulmuş olduğunu iddia edebilecek konumda olmadığını, davacı yanın sistematik olarak müvekkili markalarının ve ürünlerinin itibarından yararlanmak amacı güderek kötü niyetli davrandığını, davaya konu çoklu tasarımın da açık kötüniyet ile gerçekleştirildiğini ileri sürerek; … sayılı YİDK kararının usul ve yasaya uygun olduğunu ve davanın tümden reddedilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2019 08770/9 sayılı tasarımın mutlak anlamda … ve ayırt edici olup olmadığı, bu tasarımın redde mesnet 2005/17042 sayılı markayı yetkisiz kullanma niteliğinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, redde mesnet tasarım ve marka tescil belgeleri celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 30.12.2019 tarihinde 2019 08770 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, tasarımların 09.04.2020 tarih ve 338 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirketin 30.07.2020 tarihli yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacının 24.09.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve 2019 08770/9 sıra numaralı tasarımın tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 23.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için … ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “…” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, redde mesnet gösterilen marka, tasarım, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Somut olayda dava konusu tasarım, çikolata “ambalaj deseni” tasarımıdır. Piyasa incelendiğinde; kağıt ve plastik folyo bazlı ambalajlarda çok çeşitli ambalaj deseni kullanıldığı, bu desenlerin bazılarında marka görselinin yanı sıra ambalajın içeriğindeki çikolatanın da görseli bulunduğu, bazılarında bulunmadığı, bazılarının tamamen opak olduğu, bazılarında ise pencereler kullanılarak içindeki ürünün gösterildiği saptanmıştır. Bu pencerelerin ebatları, biçimleri, opak kısımların zemin ve desen renkleri ve biçimleri; ürünleri birbirlerinden farklılaştırmaktadır. Sonuçta bütün olarak farklı tasarımlara ulaşılması mümkün olmakla birlikte “ambalaj deseni” tasarımları bakımından seçenek özgürlüğünün geniş olduğu tespit edilmiştir. Somut uyuşmazlıkta dava konusu tasarım; çikolata “ambalaj deseni” tasarımı olup; bu ürünleri sıklıkla satın alan ve tüketen kişilerin bilgilenmiş kullanıcı olduğu tespit edilmiştir.
Belirtilen açıklamalar ışığında, dava konusu tasarım başvurusu ile redde mesnet tasarım aşağıdaki şekilde karşılaştırılmıştır.
Davacıya ait dava konusu … sıra numaralı tasarım ile yine davacıya ait 31.08.2018 tarihli ve 2018 05174-6 sıra numaralı önceki “Ambalaj Deseni” tasarımı karşılaştırıldığında:
• Her iki tasarım da şeffaf folyo malzemeye baskı yapılarak oluşturulmuş, her iki tasarımda da ürünü boydan boya açılı bir şekilde geçen aynı biçimde bir şeffaf pencere bulunmakta, bu penceden içerdeki ürün görünmektedir.
• Her iki tasarımda da pencerenin solunda kalan opak kısım beyazdır.
• Her iki tasarımda da pencerenin sağında kalan yaldızlı sarı renkte zemin vardır. Mesnet tasarımda bu zemin pencerenin açısına paralel bir sınırla bitmekte, ambalajın uç kısmında beyaz zemine dönüşmektedir.
• Dava konusu tasarımda sarı zemin üzerinde parçalanmış bir çikolata topu resmi vardır. Mesnet tasarımda ise iç fındık resimleri vardır.
• Her iki tasarımda da sarı zeminin üzerinde … yazıları vardır. Mesnet tasarımda … yazısı daha büyüktür.
• Her iki tasarımda da şeffaf pencerenin soldaki beyaz zemin ile birleştiği yerde beyaz daire şeklinde bir rozet bulunmaktadır.
• Her iki tasarımda da şeffaf pencereden yaldızlı kağıda sarılmış ve dalgalı/tırtıklı alt kapa oturtulmuş ve iki çikolata topu aynı şekilde kısmen görülmektedir.
Yukarıda belirtilen benzerlikler karşısında, küçük farklılıkların dava konusu tasarımları farklılaştırmadığı kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla davacının … sıra numaralı dava konusu tasarımının, 2018 05174-6 sıra numaralı önceki tasarım tescili karşısında bilgilenmiş kullanıcı gözüyle … ve ayırt edici olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tasarım görsel anlatımı içerisinde başkasına ait bir marka bulunması, başka bir ifadeyle; bir fikri mülkiyet hakkının izinsiz kullanımı gibi bir nedenle tasarımın kısmen veya tamamen iptali mümkündür. Zira; SMK m.68/5 hükmü uyarınca; fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına yapılan itirazın kabul edilmesi halinde sadece o kısmın tescili hükümsüz kılınması mümkün olup kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi gerekmektedir.
Belirtilen açıklamalara göre; davacıya ait … sıra numaralı tasarım ile davalı şirkete ait 2005 17042 sayılı marka karşılaştırıldığında;
Davacının dava konusu tasarımında ambalajdaki pencereden görünecek şekilde, davalının 2005 17042 sayılı markasının ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kullanıldığı ve marka bütünü içinde bu işaretin vurgulu ve ön planda olduğu değerlendirilmektedir. Ayrıca davalının 2005 17042 sayılı markasının üzerindeki beyaz rozete benzer bir rozetin de davacının ambalaj deseni üzerinde yer aldığı saptanmıştır. Dolayısıyla davacı tasarımında, davalının tescilli markası izni olmadan kullanılmış olup, dava konusu tescilin SMK m. 67/2 kapsamında “bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği” kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 17,00 TL vekalet ücreti, 162,50 TL posta-tebligat masrafı, 6.370,00 TL yurtdışı tebligat evrakı tercüme ücreti, 90,00 TL yurtdışı tebliğ harcı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 8.858,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … S.P.A.’nın yapmış olduğu 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … S.P.A.’ya verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2022