Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/181 E. 2022/56 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/181 Esas
KARAR NO : 2022/56

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 19/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
YAZIM TARİHİ : 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 19/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı firmanın 1974 yılından beri Türkiye’de ilaç sektöründe üretim ve pazarlama faaliyeti gösteren en eski ve bilinen ilaç firmalarından biri olduğunu, halihazırda TÜRKPATENT nezdinde yüzden fazla tescilli markasının bulunduğunu, davalı şahsın 5. Sınıfa giren emtialar ile bunların 35. Sınıf altında satışı hizmetlerinde marka olarak tescil ettirmek üzere yaptığı “…” ibareli marka başvurusuna davacının 2017 104513 sayılı “…” ibareli tescilli markasına ve SMK m.6/1 hükmüne dayalı olarak dosyaladığı itirazın diğer davalı TÜRKPATENT tarafından reddi işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira taraf markalarında geçen “…” ve “…” ibarelerinin görsel, işitsel ve kavramsal açılardan birbirlerine benzediğini, karşılaştırılan işaretlerin her ikisinin de düz yazı karakterinde yazılmış tek bir kelimeden ibaret olduğunu ve markalarda geçen kelimelerde kullanılmış olan harf dizinin aynı olduğunu ve bu ibarelerin her bir hecesinde ortaklık bulunduğunu, bu ibarelerin benzer şekilde telaffuz edilmeye ve algılanmaya da çok müsait olduklarını, ayrıca markaların aynı emtialarda kullanılacağını, markaların ortalama tüketici tarafından ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma olasılığının oldukça yüksek olduğunu iddia ederek, TÜRKPATENT YİDK’nın 15.05.2021 tarihli ve … sayılı kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 05/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın iki aylık yasal süresi içerisinde açılmadığından usulden reddinin gerektiğini, dava konusu edilen işlemde bahsi geçen markaların karıştırılmaya sebebiyet verebilecek derecede birbirine benzemediğini, genel izlenim itibariyle taraf markalarının görsel, kavramsal ve fonetik olarak birbirlerinden farklı olduğunu, bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle karıştırılabilecek ölçüde benzer markalar olmadıklarını, zaten taraf markalarının hitap ettiği ortalama alıcı kitlesinin doktorlar ve eczacılar olduğundan cihetle bu alıcıların dikkat/özen/bilgi seviyelerinin yüksek olduğunu, karşılaştırılan markaları karıştırmalarının mümkün olmadığını, bu nedenlerle davadaki taleplerin reddini talep etmiştir.
Davalı …, dava dilekçesinin kendisine tebliğine rağmen yasal süre içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmediğinden HMK m.128 hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2017/104513 sayılı “…” ibareli marka ile davalı şahsa ait 2020/60112 sayılı “…” ibareli marka arasında “5.SINIF: İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. 35.SINIF: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal radyoaktif maddeler, ilaç ihtiva eden kozmetikler. Tıbbi ve veterinerlik amaçlı kullanıma uygun diyetetik maddeler;insan ve hayvanlar için diyet takviyeleri, gıda (besin) takviyeleri; zayıflama amaçlı tıbbi müstahzarlar; bebek mamaları; tıbbi amaçlı bitkiler ve tıbbi amaçlı bitkisel içecekler. Diş hekimliği için ürünler (aletler/cihazlar hariç) : diş dolgu maddeleri, diş kalıbı alma maddeleri, protez ve yapay diş yapıştırma ve tamir maddeleri. Hijyen sağlayıcı ürünler: pedler, tamponlar, tıbbi amaçlı yakılar, pansuman malzemeleri, kağıt ve tekstilden mamul çocuklar, yetişkinler ve evcil hayvanlar için bezler. Zararlı böcek, zararlı bitki, zararlı mantar ve kemirgenleri yok edici maddeler. İnsan ve hayvanlar için olanlar hariç deodorantlar, havayı temizleyici ve kötü kokuları giderici maddeler. Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” mal ve hizmetleri bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şahsın 09.06.2020 tarihinde “…” ibareli 03, 05, 09, 10, 14, 16, 17 ve 35. sınıflarda bulunan mal ve hizmetler bakımından marka tescil başvurusunda bulunduğu, 2020/60112 sayılı marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 29.06.2020 tarih ve 351 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı 25.08.2020 tarihinde davacı şirket tarafından SMK m.6/1 hükmü kapsamında 2017/104513 sayılı marka mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davalı şahsın 22.10.2020 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca ileri sürülen itirazın reddine karar verildiği, davacı şirket tarafından 08.03.2021 tarihli itirazın yeniden incelenmesi talebinde bulunduğu, bu kez davalı şahsa ait marka başvurusunun 5.sınıf ve 35/5-5.sınıftaki mal ve hizmetlerin reddedilmesini talep ettiği, davalı şahıs tarafından 09.04.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi ibraz edildiği, itirazı değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 15.05.2021 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği, YİDK kararının davacı marka vekiline 17.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından iki aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı tespit edilmiştir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; taraf markalarının kapsamına giren 05. Sınıftaki tüm emtialar aynıdır ve bu emtialar açısından somut olayda emtia ayniyeti şartının gerçekleşmiş olduğu, ilave bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın, doğrudan söylenebilecektir. Ayrıca; her ne kadar davacının markası, 05. Sınıfa giren emtiaların toptan/perakende satışı hizmetleri için tescilli değil ise de; bir markanın tescili kapsamına giren malların, 35. Sınıf kapsamında perakendecilik hizmetine konu olması halinde emtia benzerliği durumunun gerçekleştiği, doktrinde ve Yargıtay içtihatlarında kabul edilmektedir. Zira; “Praktiker” kararında da belirtildiği üzere, “somut bir malı satmak için verilen bu hizmet tabiatıyla bu mal olmadan bir mana ifade etmeyecektir.”
Sonuç olarak; davalının markasının kapsamına alınmak istenilen ve davacı tarafından uyuşmazlık konusu edilmiş olan tüm emtialar açısından somut olayda emtia ayniyeti/ benzerliği/türdeşliği şartının gerçekleşmiş olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu 2020/60112 sayılı marka başvurusu incelendiğinde; yeşil renkli harflerle yazılmış “no” ve lacivert renkli harflerle yazılmış ve “i” harfinin noktası “√” şeklindeki doğrulama/onay işareti ile karakterize edilmiş “vid” heceleri, aynı yazım karakterinde ve birleşik olarak yazılmıştır. Öncelikle, davalının markasında geçen doğrulama/onay işareti ve bununla yaratılmış olan basit kompozisyonun, işaretin ayırt ediciliğine katkısının yüksek olmadığı değerlendirilmektedir, zira; böyle, basit şekil unsuru yanında büyük puntolarla yazılmış kelime unsurlarını haiz markalarda, marka hukukundaki yerleşik görüşe göre, “söz görünümden daha yüksek sesle konuşur”. Davalının markasında geçen “…” kelimesinin iki hecesinin farklı renklerde yazılmış olmasının da markaya kattığı ayırt ediciliğin düşük olduğu değerlendirilmektedir; zira bu renkler birbirlerine yakın olan ve göz alıcı/dikkat çekici olmayan renklerdir ve heceler farklı renklerde yazılmış ise de harflerin yazım karakterleri aynı olduğundan ve heceler birleşik yazıldığından, dava konusu edilen işaretteki kelime bütünsel olarak “…” şeklinde algılanmaktadır. Bu nedenle dava konusu marka başvurusunun esaslı unsuru “…” kelimesidir.
İtiraza mesnet marka incelendiğinde; markanın salt kelimeden ibaret olup standart şekilde yazılı “…” ibaresinden oluştuğu, markanın tek ve esaslı unsurunun bu ibare olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; İşaretlerde esas/tek unsur olarak kullanılmış bulunan “…” ve “…” kelimelerinin her ikisi de 5 harften oluşmakta ve birebir aynı 2 harf ile başlamaktadır. İbarelerin son harfi olan “d” ve “t” harfleri de özellikle okunuşları itibariyle birbirlerine yakın harfler olduğundan, bu harflerin her iki ibarede son harf olarak kullanılmış olması, ibareleri birbirlerinden farklı kılmaktan ziyade birbirine yakınlaştırmaktadır. Bu harflerden önce yer alan “i” harfinin ayniyeti ve ibarelerin aynı şekilde, “… şeklinde heceleniyor olması da ibareleri benzer kılmaktadır. Sayılan bu özelliklerin, ibarelerin ortasında yer alan “v” ve “b” harflerinin, ibareleri oluşturan harflerin ciddi bir ton farklı içermeyen renklerinin ve davalının markasındaki basit/işarete kattığı ayırt ediciliği yüksek olmayan “√” şeklinin varlığından kaynaklanan farklılıklardan daha baskın bir durum yaratarak kelimeleri birbirlerine yakınlaştırdığı, sayılan farklılıkların bu yakınlaşmayı ortadan kaldıracak, yani karşılaştırılan markaları benzer olmaktan kurtaracak güçte ve nitelikte olmadığı değerlendirilmiştir. Ayrıca; potansiyel müşteriler daha önce denedikleri markaların hafızalarında kalan kısımlarına dayanarak (imperfect collection) tekrar marka tercihi yapacaklarından markalardaki farklı unsurlardan ziyade ortak unsurlara odaklanacaklardır. Davacının “…” markasını görmüş ve tanımış olan bir tüketicinin, davalının “…” markasıyla karşılaştığında bu markaları “görsel açıdan benzer bulması ve karıştırması” ihtimal dahilindedir. Görsel açıdan ortaya çıkan bu benzerlik, duyusal/işitsel/fonetik açıdan bakıldığında da aynı sonucu vermektedir. Taraf markalarındaki esas/tek unsurlarda 3 harfin ortak olması, 4. harfin de “d” ve “t” şeklindeki sescil açıdan birbirlerine çok yakın harflerden seçilmiş olması, bu harflerin hepsinin aynı harf dizini içinde yerleştirilmiş olması, markaların okunuşlarını, kulakta bıraktıkları “tını”ları fonetik açıdan yakınlaştırmaktadır. İşaretlerin kavramsal açıdan karşılaştırılmasına geçildiğinde, öncelikle, davacının markasında geçen “…” ibaresinin yerleşik/bilinen bir anlamı ve herhangi bir ilacın da etken maddesinin adı olmadığı görülmektedir. Bu nedenle, davacının markasını oluşturan “…” ibaresinin, orijinal/davacı tarafından yaratılmış bir kelime olması nedeniyle ayırt ediciliğinin yüksek olduğu değerlendirilmektedir. Dava konusu edilen davalı markasında geçen “…” ibaresi ise davalının marka işlem dosyasına sunmuş olduğu beyanlardan anlaşıldığı üzere, “Covit-19”dan esinlenerek türetilmiş bir kelimedir ve bir ilaç etken maddesi adı/jenerik bir kelime değildir. Bu özellikleri itibariyle “…” ve “…” ibarelerini gören tüketicinin zihninde oluşan ilk algı, bunların bilinen anlamı olmayan kelimeler olduğu şeklindedir ve bu yönü itibariyle, karşılaştırılan işaretlerin kavramsal açıdan da farklı olmadıkları, tüketicinin zihninde farklı birer algı oluşturmadıkları değerlendirilmiştir.
Taraf markalarında esas/tek unsur konumunda bulunan “…” ve “…” ibareleri arasındaki harf benzerliğinin ve markaların genel görünümlerinin yarattığı görsel, fonetik ve kavramsal açılardan yakınlaşmanın; potansiyel müşterilerin daha önce denedikleri markaların hafızalarında kalan kısımlarına dayanarak tekrar marka tercihi yaptıkları ve bu nedenle de markalardaki farklı unsurlardan ziyade ortak unsurlara odaklanacakları gerçeği gözetildiğinde, davacının “…” markasını görmüş ve tanımış olan bir tüketicinin, davalının “…” markasıyla karşılaştığında bu markaları “benzer bulması ve karıştırması” ihtimalinin doğduğu değerlendirilmiştir. Buna ilaveten; davalının markasının kapsamına alınmak istenilen ve davacı tarafından uyuşmazlık konusu edilmiş olan 05. Sınıftaki tüm emtialar ile bunların 35. Sınıf altında toptan/perakende satışı hizmetleri açısından somut olayda emtia ayniyeti/ benzerliği/türdeşliği şartının da gerçekleşmiş olduğu, bu durumda da, tüketicinin söz konusu emtiaların aynı şirketten veya ekonomik olarak bağlantılı şirketlerden geldiği düşüncesine kapılma tehlikesini ve karıştırma ihtimalini doğurduğu, bu durumun tüketiciyi yanıltabileceği, her ne kadar davaya konu emtiaların bir kısmının hedef kitlesinin, (istisnaları da olmasına rağmen) doktor ve eczacılar gibi bilinçli/dikkatli/özenli/ farkındalığa sahip alıcılar/tüketiciler olsa da, bu tüketicilerin bile iki farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlamalarına rağmen, her iki markanın sahibi arasında idari/işletmesel bir bağlantı bulunduğunu düşünebilecekleri, davalının markasının, davacının markasının tescilli olduğu emtialar açısından davacının hedef pazarındaki tüketici/müşteri kitlesi nezdinde karışıklık yaratabileceği değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak; yukarıda detaylı olarak incelendiği üzere; taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal açılardan benzerlik bulunduğundan ve davacının uyuşmazlığa konu ettiği 05. Sınıftaki emtialar ile bunların 35. Sınıf altında toptan/perakende satışı hizmetleri açısından emtia ayniyeti/benzerliği/türdeşliği şartı da gerçekleştiğinden, bu emtialar açısından markaların ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma ihtimalinin somut olayda bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kabulü ile; … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 156,00 TL posta, tebligat masrafına esas olmak üzere toplam 2.033,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan 11,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şahıs vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza