Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/178 E. 2022/249 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/178 Esas
KARAR NO : 2022/249
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 07/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 14/07/2021 tarihli dava, 20/08/2021 ve 25/10/2021 tarihli replik dilekçelerinde özetle; Davalı tarafça “… …” ibareli markanın tescili için WIPO nezdinde 1432006 uluslararası tescil numarası ile başvuru yapıldığını, … başvuru numaralı markanın yayımına müvekkili şirketin “…” ibareli markaları ile benzerlik göstermesi nedeniyle karıştırılma ihtimali, tanınmışlık, ticaret unvanı ve internet alan adı ile benzerlik ve kötü niyet gerekçeleriyle itiraz edildiğini, itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından kısmen kabulüne karar verildiğini, aradan geçen uzunca zamanın ardından Markalar Dairesi tarafından hukuka aykırı olarak itirazın reddedildiğine ilişkin 31.03.2021 tarihli kararın tebliğ edildiğini, ilgili dosyanın uzmanı ile yapılan görüşmelerde WIPO ile yapılan başvuru nedeniyle kısmen kabul kararının davalı Kurum tarafından 18 aylık süre içerisinde WIPO’ya bildirilmemesi gerekçesiyle zorunlu olarak itirazın reddine karar verildiğinin belirtildiğini, anılan karara müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, itiraz üzerine haksız ve hukuka aykırı dava konusu kararın verildiğini, müvekkili şirketin 35 yılı aşkın süredir anne-bebek sektörünün öncü firmalarından olduğunu, bebeklerin sağlıklı gelişimi için geliştirilmiş ürün yelpazesine sahip markaları ile ebeveynlerin güvenini kazandığını, müvekkili şirketin kuruluşunun 11.01.1991 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığını, www…com.tr ve www…com internet alan adlarının müvekkili şirket adına tahsis edildiğini, müvekkili şirketin Türkiye dışında da Madrid Prokotolü kapsamında başvurusu yapılan “…” ibareli markasının Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Suriye’de tescil edildiğini, Irak’ta münferit yapılan marka başvurusunun incelemesinin devam ettiğini, müvekkili şirketin markaları ile davalı markası arasında benzerlik ve karıştırılma ihtimali bulunduğunu, müvekkili şirketin eskiye dayalı kullanım nedeniyle öncelik hakkına dayalı gerçek hak sahibi olduğunu, davalı markasının müvekkili markasında yer alan “…” ifadesini aynen içerdiğini, müvekkili şirketin markalarının 03 / 05 / 08 / 09 / 10 / 11 / 12 / 16 / 18 / 20 / 21 / 24 / 25 / 27 / 28 / 35 / 41 / 42 / 44. sınıfları kapsadığını, dava konusu marka ile müvekkili markalarının 09 / 10 / 12 / 18 / 20 / 21 / 35. sınıf emtiasında çakıştığını, davalı markasında yer alan “…” kelimesinin “çocuklar” anlamına geldiğini, ilgili sektörde anılan ibarenin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, davalı markasının tescili halinde aynı sektörde faaliyet gösteren iki firmanın markalarının tüketiciler tarafından kesinlikle karıştırılacağını, davalı markasındaki asli unsurun “…” ibaresi olduğunu, markaların aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkili şirket markasının yüksek tanınırlığa eriştiğini, TÜRKPATENT nezdinde T/02249 numarasıyla işlem gören tanınmış marka başvurusu bulunduğunu, davalı şirketin müvekkilinin markasını kullanarak haksız kazanç sağlama gayesiyle kötü niyetle marka başvurusu yaptığını, “…” markasının aynı zamanda müvekkili şirketin ticaret unvanı ve internet alan adı olduğunu, ibarenin SMK m. 6/6 hükmüne göre de korunması gerektiğini, davalı başvurusunun yayımı üzerine müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, davalının sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin savunmalarının kabul edilemeyeceğini beyanla; Türk Patent ve Marka Kurumu YİDK’nın … sayılı kararının iptaline, … sayılı markanın tescili halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 05/08/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markaların anlam, şekil, fonetik ve bıraktıkları genel izlenim yönünde benzer olmadığını, başvuru markası ile itiraza mesnet markaların tertip tarzı, yazım stilleri, ihtiva ettikleri farklı şekil, renk ve kelime unsurlarının markalar arasındaki karıştırılma ihtimalini ortadan kaldırdığını, markaların bütünsel algılamada ortalama tüketici nezdinde görsel, işitsel ve kavramsal anlamda benzerlik taşımadıklarını, taraf markalarındaki ortak unsurun “…” ibaresi olduğunu, başvuru markasında yer alan “… …” ibaresinde “…” ibaresinin ön planda konumlandırılmadığını, farklı sözcükler ve ibareler içerdiğini, bu şekilde tamamen farklı bir ibare oluşturulduğunu, başvuru markasının davacı markalarını çağrıştıracak şekilde hiçbir şekil, renk ve yazım stili unsurunu barındırmadığını, “…” ibaresinin Türkçede “çocukların gücü” anlamına geldiğini, markaların anlamsal açıdan da farklılık arz ettiğini, başvuru markasının yeterli ölçüde ayırt edicilik niteliği taşıdığını, taraf markaları arasında ilgili tüketicinin ilişki kurması ve başvuru markasını davalı markasının seri markası olarak algılamasının ve aynı ticari işletmeye ait olduklarını sanmasının söz konusu olmadığını, davacı markalarının Paris Sözleşmesinin ilgili maddesi kapsamında tanınmış marka olmadığını, 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinde belirtilen risklerin varlığını ispatlayacak bir delilin davada bulunmadığını, SMK m. 6/6 kapsamında dava konusu marka başvurusunun davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu www…com.tr ve www…com ibareli internet alan adları ile ticaret unvanının aynısı ya da benzeri olmadığından anılan gerekçeye dayalı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, davacının kötü niyete ilişkin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, YİDK kararının usule ve hukuka uygun olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı “…vekili 04/10/2021 tarihli cevap ve 05/11/2021 tarihli düplik dilekçelerinde özetle; Müvekkili şirketin “… …” markasının 09 / 10 / 12 / 18 / 20 / 21 ve 35. Sınıflarda tescili için yapılan başvurunun ilan edildiğini, davacı şirket itirazının Markalar Dairesi Başkanlığınca kısmen kabulüne dair kararın sehven gönderildiğini, 31.03.2021 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile davacı itirazlarının tümden reddedildiğini, ret kararına karşı davacı şirket itirazının YİDK tarafından reddedildiğini, Kurum uzmanlarının kararlarını değiştirmesinin mümkün olmadığına dair bir yasal düzenleme bulunmadığını, müvekkili şirketin 2011 yılında Polonya’da kurulduğunu, AB ülkeleri ve Çin piyasasında yoğun bir şekilde satışını gerçekleştirdiği ürünlerin imalatını gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin Polonya ve Avrupa’da tanınmış iki marka olan “…” ve “homekraft” markalarının imalatçısı olduğunu, “… …” markasının müvekkili tarafından ilk defa 2011 yılında oluşturulduğunu, müvekkilinin bu marka altında bebek ürünleri oluşturduğunu, davacının SMK m. 6/1’e dayalı iddilarının yerinde olmadığını, TÜRKPATENT nezdindeki itiraz sürecinde ve davada dayanak gösterilen davacı markalarından 2007/07484, 2006/53972, 2007/07485 ve 2016/76673 sayılı markaların müddet markalar olduğunu, müvekkili marka başvurusunun bir bütün olarak “… …” ibaresinden oluşan bir kelime markası olduğunu, davacı markalarının ise kendilerine has şekil unsuru ile stilize edilerek oluşturulduğunu, tüketici algısı gereği markaların başındaki unsurlara ve ilk hecelerine daha çok dikkat edildiğini, markaların son kısmının dikkat çekiciliğinin daha düşük olduğunu, müvekkili markasında “-…” ibaresinin markanın sonunda yer alması sebebiyle dikkat çekiciliğinin oldukça düşük olduğunu, müvekkili şirket marka başvurusunda “…” ibaresinin ön plana çıkartılmadığını, taraf markalarında yer alan “…” ibaresinin “el işi, el ile, ustalıkla yapmak, zanaat işleri için kullanılan” evrensel bir ibare olduğunu ve herkesin kullanımına açık olduğunu, taraf markaları kapsamındaki sınıflar üzerinde ilgili ibarenin tek başına ayırt ediciliğinin düşük olduğunu, müvekkili markasına eklenen “…” ve “…” ibarelerinin markayı son derece ayırt edici hale getirdiğini, markalar arasında görsel, işitsel ve bütünsel anlamda hiçbir benzerlik bulunmadığını, taraf markalarının kapsadıkları ürün/hizmetlerin benzer olmadığını, dünya çapında özel olarak tercih edilen müvekkili markalarını gören ortalama tüketicilerin markayı davacı markaları ile karıştırma ihtimalinin söz konusu olmadığını, ilgili sektörde ebeveynlerin son derece bilinçli, dikkatli ve özenli bir şekilde hareket ettiklerini, ürünlerin yüksek fiyatları da gözetildiğinde tüketicilerin bilinçli olduklarının kabulü gerektiğini, müvekkili şirketin uzun yıllardır tescilli bir şekilde dünya çapında kullandığı “… …” markası üzerinde gerçek ve kazanılmış hak sahibi olduğunu, taraf markalarının 10 yılı aşkın süredir aynı piyasada birlikte varlığını sürdürdüğünü, davacının herhangi bir aksiyon almadığını ve müvekkilinin tescil ve kullanımlarına karşı sessiz kaldığını, davacı tarafça tanınmışlık iddiasına dayalı bir delil sunulmadığını, somut uyuşmazlıkta SMK m.6/5 koşullarının gerçekleşmediğini, davacının kötü niyet iddialarının mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, markalar benzer olmadığından davacının SMK m.6/6’ya dayalı iddialarının reddi gerektiğini, davacının haksız rekabet iddialarının gerçek dışı olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı kurumun ilk olarak tesis ettiği Markalar Dairesi Başkanlığı kararını geri alarak yeniden Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ihdas etmesinin hukuka aykırı olup olmadığı, davalı şirkete ait … sayılı “… …” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davacıya ait ticaret unvanı ile davalı markası arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davacıya ait alan adı ile davalı markası arasında iltibas tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı şirketin marka tescil başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin kök ve ek rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin 09 / 10 / 12 / 18 / 20 / 21 / 35. Sınıfta yer alan bir kısım mal ve hizmetler bakımından Madrid Protokolü hükümleri uyarınca Türk Patent ve Marka Kurumuna 14.11.2018 tarihinde yaptığı “… …” ibareli marka başvurusunun … numara ile işleme alındığı, marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 12.02.2019 tarih ve 318 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 05.04.2019 tarihinde T/02249, 2017/60843, 2011/93010, 2003/05193, 2014/09162, 2005/35588, 2010/70218, 2009/69647, 2006/53219, 2012/107069, 2007/07485 sayılı markalarını mesnet göstererek 6769 sayılı SMK’nın m.6/1, m.6/3, m.6/5, m.6/6, m.6/9 hükümleri kapsamında itirazda bulunduğu, davalı şirketin 19.04.2019 tarihinde itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, yayına yapılan itirazın Markalar Dairesi Başkanlığı’nca 08.11.2019 tarihinde kısmen kabul edildiği, marka tescil başvurusundan 09, 10, 12, 18, 20, 21, ve 35. Sınıfta yer alan bir kısım mal ve hizmetlerin çıkartıldığı, akabinde dosyanın tekrar ele alındığı, 31.03.2021 tarihli Markalar Dairesi Başkanlığı kararı ile bu defa davacı itirazlarının tümden reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı şirket tarafından 09.04.2021 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davalı şirketin 06.05.2021 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, yeniden yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile itirazın reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 31.05.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka 19.04.2022 tarihinde tescil edilmiştir.
Dava konusu marka başvurusu hakkında yayıma yapılan itiraz üzerine davalı kurum Markalar Dairesi Başkanlığı ilk olarak 08.11.2019 tarihinde yayıma yapılan itirazların kısmen kabulüne karar vermişse de, 31.03.2021 tarihinde ise bu kez yayıma yapılan itirazların reddine karar verdiği müşahade edilmiştir. Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 31.03.2021 tarihli işlemi, 08.11.2019 tarihli idari işlemin “değiştirilmesi” niteliğindedir. Bir idari işlemin aynı zamanda hem geleceğe yönelik olarak ortadan kaldırılması, hem de onun yerine yeni bir işlemin yapılması idari işlemin değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Değiştirme, bir yandan geçmişe dokunmayıp geleceği yönelik bir ortadan kaldırma olduğundan, idari işlemlerin kaldırılmasına yönelik hükümlere tabidir. Öte yandan, değiştirme aynı zamanda yeni bir idari işlemin oluşturulması olduğundan idari işlemlerin alınması ile ilgili hükümlere tabidir. Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 31.03.2021 tarihli kararı idari anlamda nihai karar olmadığından, bu konuda nihai karar niteliğini haiz, dolayısıyla icrailik özelliğini uhdesinde barındıran Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararı dikkate alınarak inceleme yapılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu … sayılı marka kapsamında yer alan ve davaya konu olan mal ve hizmetler “09. sınıf: Alarms; acoustic alarms; air analysis apparatus; thermostats; computer software applications, downloadable; audiovisual teaching apparatus; gauges; readers [data processing equipment]; light-emitting diodes [LED]; camcorders; protective helmets for sports; measuring spoons; video telephones; smartwatches; electrical adapters; rulers [measuring instruments]; microphones; monitors [computer programs]; monitors [computer hardware]; sound recording carriers; head guards for sports; audio- and video-receivers; wearable activity trackers; temperature indicators; meteorological instruments; observation instruments; weight measuring instruments; measuring apparatus; radios; car radios; respirators for filtering air; headphones; telephone receivers; intercommunication apparatus; baby monitors; teaching apparatus; breathing apparatus, except for artificial respiration; sound recording apparatus; video baby monitors; scales with body mass analysers; baby scales; walkie-talkies. 10. sınıf: Teething rings; feeding bottles; feeding bottle valves; nursing appliances; breast pumps; heart rate monitoring apparatus; incontinence sheets; dummies [teats] for babies; feeding bottle teats. 12. sınıf: pedal bicycles; inner tubes for pneumatic tyres; inner tubes for bicycle tyres; vehicle tires; tubeless tyres for bicycles; bicycle brakes; bicycle handlebars; bicycle horns; bicycle wheels; baskets adapted for bicycles; side view mirrors for vehicles; bicycle kickstands; push scooters [vehicles]; bicycle tyres; bicycle pedals; pumps for bicycle tyres; bicycle frames; saddlebags adapted for bicycles; tricycles; valve stems for vehicle tires; repair outfits for inner tubes; audible warning systems for bicycles. Prams; safety seats for children, for vehicles; fitted footmuffs for prams; casters for trolleys [vehicles]; fitted pushchair mosquito nets; bags adapted for pushchairs; bags adapted for pushchairs; 18. sınıf: Vanity cases, not fitted; pouch baby carriers; rucksacks; reins for guiding children; bags; school bags; harnesses; valises; suitcases with wheels; bags for campers; wash bags for carrying toiletries. 20. sınıf: Furniture; cushions; mattresses; bouncer chairs for babies; infant walkers; chairs for babies; playpens for babies; chests of drawers; moses baskets; seats; cots for babies; bassinets; beds; bumper guards for cots, other than bed linen; bed bases; bedding, except linen; bottle racks; valet stands; book rests [furniture]; trolleys for computers [furniture]; tables; lockers; stools; washstands [furniture]; mats for infant playpens; baby changing mats; sleeping pads; baby changing platforms; chests for toys; high chairs for babies; coatstands; dinner wagons [furniture]; wickerwork; wardrobes; step stools. 21. sınıf: Drinking bottles for sports; comb cases; heaters for feeding bottles, non-electric; cosmetic utensils; glasses [receptacles]; isothermic bags; baby baths, portable; flasks; bottles. 35. sınıf: Retail and wholesale of the following goods: alarms, acoustic alarms, air analysis apparatus, thermostats, computer software applications, downloadable, audiovisual teaching apparatus, gauges, readers [data processing equipment], light-emitting diodes [LED], camcorders, protective helmets for sports, measuring spoons, video telephones, smartwatches, electrical adapters, rulers [measuring instruments], microphones, monitors [computer programs], monitors [computer hardware], sound recording carriers, head guards for sports, audio- and video- receivers, wearable activity trackers, temperature indicators, meteorological instruments, observation instruments, weight measuring instruments, measuring apparatus, radios, car radios, respirators for filtering air, headphones, telephone receivers, intercommunication apparatus, baby monitors, teaching apparatus, breathing apparatus, except for artificial respiration, sound recording apparatus, video baby monitors, scales with body mass analysers, baby scales, walkie-talkies, alarms, acoustic alarms, air analysis apparatus, thermostats, computer software applications, downloadable, audiovisual teaching apparatus, gauges, readers [data processing equipment], light-emitting diodes [LED], camcorders, protective helmets for sports, measuring spoons, video telephones, smartwatches, electrical adapters, rulers [measuring instruments], microphones, monitors [computer programs], monitors [computer hardware], sound recording carriers, head guards for sports, audioand video-receivers, wearable activity trackers, temperature indicators, meteorological instruments, observation instruments, weight measuring instruments, measuring apparatus, radios, car radios, respirators for filtering air, headphones, telephone receivers, intercommunication apparatus, baby monitors, teaching apparatus, breathing apparatus, except for artificial respiration, sound recording apparatus, video baby monitors, scales with body mass analysers, baby scales, walkie-talkies, prams, safety seats for children, for vehicles, pedal bicycles, inner tubes for pneumatic tyres, inner tubes for bicycle tyres, vehicle tires, tubeless tyres for bicycles, fitted footmuffs for prams, bicycle brakes, bicycle handlebars, bicycle horns, bicycle wheels, baskets adapted for bicycles, casters for trolleys [vehicles], side view mirrors for vehicles, fitted pushchair mosquito nets, bicycle kickstands, push scooters [vehicles], bicycle tyres, bicycle pedals, pumps for bicycle tyres, bicycle frames, saddlebags adapted for bicycles, bags adapted for pushchairs, bags adapted for pushchairs, tricycles, valve stems for vehicle tires, repair outfits for inner tubes, audible warning systems for bicycles, vanity cases, not fitted, pouch baby carriers, rucksacks, reins for guiding children, bags, school bags, harnesses, valises, suitcases with wheels, bags for campers, furniture, cushions, mattresses, babies* bouncing chairs, infant walkers, chairs for babies, playpens for babies, chests of drawers, moses baskets, seats, cots for babies, bassinets, beds, bumper guards for cots, other than bed linen, bed bases, bedding, except linen, bottle racks, valet stands, book rests [furniture], trolleys for computers [furniture], tables, lockers, stools, washstands [furniture], mats for infant playpens, baby changing mats, sleeping pads, baby changing platforms, chests for toys, high chairs for babies, coatstands, dinner wagons [furniture], wickerwork, wardrobes, step stools, d rinking bottles for sports, comb cases, wash bags for carrying toiletries, heaters for feeding bottles, non-electric, cosmetic utensils, glasses [receptacles], isothermic bags, baby baths, portable, flasks, bottles. TÜRKÇE TERCÜMELERİ (Dosya kapsamında alınan tercümeden aynen alınmıştır) 09. sınıf: Alarmlar; akustik alarmlar; hava analiz cihazı; termostatlar; bilgisayar yazılım uygulamaları, indirilebilir; görsel- işitsel öğretim aparatı; göstergeler; okuyucular [veri işleme ekipmanı]; ışık yayan diyotlar [LED]; kameralar; spor için koruyucu kasklar; ölçü kaşıkları; görüntülü telefonlar; akıllı saatler; elektrik adaptörleri; cetveller (ölçü aletleri]; mikrofonlar; [bilgisayar programlarını] izler; monitörler [bilgisayar donanımı]; ses kayıt taşıyıcıları; spor için baş korumalar; ses ve video alıcıları; giyilebilir aktivite izleyicileri; sıcaklık göstergeleri; meteorolojik aletler; gözlem araçları; ağırlık ölçüm aletleri; ölçüm aparat; radyolar; araba radyoları; havayı filtrelemek için solunum cihazları; kulaklıklar; telefon alıcıları; iletişim aparatı; bebek monitörleri; öğretim aparatı; suni teneffüs hariç solunum cihazı; ses kayıt cihazı; video bebek monitörleri; vücut kitle analizörlü teraziler; bebek terazileri; telsizler.10. sınıf: Diş çıkarma halkaları; biberonlar; biberon valfleri; hemşirelik aletleri; göğüs pompaları; kalp atış hızı izleme aparatı; inkontinans sayfaları; bebekler için emzikler; biberon emzikleri. 12. sınıf: Pedallı bisikletler; pnömatik lastikler için iç lastikler; bisiklet lastikleri için iç lastikler; araç lastikleri; bisikletler için iç lastiksiz lastikler; bisiklet frenleri; bisiklet gidonları; bisiklet kornaları; bisiklet tekerlekleri; bisikletler için uyarlanmış sepetler; araçlar için yan aynalar; bisiklet destekleri; scooter’ları [araçları] için; bisiklet lastikleri; bisiklet pedalları; bisiklet lastikleri için pompalar; bisiklet çerçeveleri; bisikletler için uyarlanmış heybeler; üç tekerlekli bisikletler; araç lastikleri için supap sapları; iç borular için tamir takımları; bisikletler için sesli uyarı sistemleri. bebek arabaları; araçlar için çocuklar için güvenlik koltukları; bebek arabaları için ayaklı ayaklıklar; arabalar [araçlar] için tekerlekler; gömme puset cibinlikleri; pusetler için uyarlanmış çantalar;18. sınıf: Makyaj çantaları, takılı değil; kese bebek taşıyıcıları; Sırt çantaları; çocuklara rehberlik etmek için dizginler; çantalar; okul çantaları; koşum takımları; valizler; tekerlekli bavullar; kampçılar için çantalar; banyo malzemeleri taşımak için yıkama torbaları. 20. sınıf: Mobilya; Kırlent yastık; şilteler; bebekler için fedai sandalyeler; bebek yürüteçleri; bebekler için sandalyeler; bebekler için oyun parkları; çekmeceli sandıklar; Musa sepetleri; Koltuklar; bebekler için karyolalar; beşikler; yataklar; karyolalar için yatak örtüleri hariç tampon korumaları; yatak bazaları; çarşaflar hariç yatak takımları; şişe rafları; vale standları; kitaplık [mobilya]; bilgisayar arabaları [mobilya]; tablolar; dolaplar; dışkı; lavabolar [mobilya]; bebek oyun alanları için paspaslar; bebek alt değiştirme paspasları; uyku pedleri; bebek değiştirme platformları; oyuncaklar için sandıklar; bebekler için mama sandalyeleri; portmantolar; yemek vagonları [mobilya]; hasır işi; gardıroplar; merdiven tabureleri. 21. sınıf: Spor için içme şişeleri; tarak kutuları; biberon ısıtıcıları, elektrikli olmayan; kozmetik kaplar; bardaklar [kaplar]; izotermik torbalar; bebek banyoları, taşınabilir şişeler; cam şişeler. 35. sınıf: Şu ürünlerin perakende ve toptan ticareti: alarmlar, akustik alarmlar, hava analiz cihazları, termostatlar, bilgisayar yazılım uygulamaları, indirilebilir, görsel-işitsel öğretim cihazları, göstergeler, okuyucular [veri işleme ekipmanı], ışık yayan diyotlar [LED], kameralar, koruyucu kasklar spor için, ölçü kaşıkları, görüntülü telefonlar, akıllı saatler, elektrik adaptörleri, cetveller [ölçü aletleri], mikrofonlar, monitörler [bilgisayar programları], monitörler [bilgisayar donanımı], ses kayıt taşıyıcıları, spor baş koruyucuları, ses ve video alıcıları, giyilebilir aktivite takip cihazları, sıcaklık göstergeleri, meteorolojik aletler, gözlem aletleri, ağırlık ölçüm aletleri, ölçüm cihazları, radyolar, araba radyoları, havayı filtrelemek için solunum cihazları, kulaklıklar, telefon alıcıları, iletişim cihazları, bebek monitörleri, öğretim cihazları, suni teneffüs dışında soluma aparatı, ses kayıt cihazları, videolu bebek telsizleri, vücut kütle analizörlü tartılar, bebek tartıları, telsizler, alarmlar, akustik alarmlar, hava analiz cihazları, termostatlar, bilgisayar yazılım uygulamaları, indirilebilir, görsel-işitsel öğretim cihazları, göstergeler, okuyucular [veri işleme ekipmanı], ışık yayan diyotlar [LED], kameralar, spor için koruyucu kasklar, ölçü kaşıkları, video telefonlar, akıllı saatler, elektrik adaptörleri, cetveller [ölçüm aletleri], mikrofonlar, monitörler [bilgisayar programları], monitörler [bilgisayar donanımı], ses kayıt taşıyıcıları, spor için baş koruyucular, ses ve video alıcıları, giyilebilir aktivite izleyicileri, sıcaklık göstergeleri, meteorolojik aletler, gözlem aletleri, ağırlık ölçüm aletleri, ölçüm cihazları, radyolar, araba radyoları, havayı filtrelemek için solunum cihazları, kulaklıklar, telefon alıcıları, iletişim cihazları, bebek telsizleri, öğretim cihazları, solunum cihazları, suni teneffüs hariç, ses kayıt ap paratus, videolu bebek telsizleri, vücut kütle analizörlü teraziler, bebek tartıları, telsizler, bebek arabaları, çocuklar için güvenlik koltukları, araçlar için, pedallı bisikletler, havalı lastikler için iç lastikler, bisiklet lastikleri için iç lastikler, araç lastikleri, için iç lastiksiz lastikler bisikletler, bebek arabaları için ayak örtüleri, bisiklet frenleri, bisiklet gidonları, bisiklet kornaları, bisiklet tekerlekleri, bisikletler için uyarlanmış sepetler, yük arabaları [araçlar] için tekerlekler, araçlar için yan dikiz aynaları, pusetli cibinlikler, bisiklet ayaklıkları, itmeli skuterler [araçlar], bisiklet lastikleri, bisiklet pedalları, bisiklet lastikleri için pompalar, bisiklet çerçeveleri, bisikletlere uygun heybeler, bebek arabalarına uygun çantalar, bebek arabalarına uygun çantalar, üç tekerlekli bisikletler, araç lastikleri için supap sapları, iç lastikler için tamir takımları, bisikletler için sesli uyarı sistemleri, makyaj çantaları, takılı değil, kese bebek taşıyıcıları, sırt çantaları, çocukları yönlendirmek için dizginler, çantalar, okul çantaları, koşum takımları, valizler, tekerlekli valizler, kampçılar için çantalar, mobilyalar, minderleri, şilteler ss, bebekler* sallanan sandalyeler, yürüteçler, bebek sandalyeleri, bebek oyun parkları, şifonyer, musa sepetleri, koltuklar, bebek karyolası, beşikler, yataklar, karyolalar için koruyucular, nevresimler hariç, bazalar, yatak takımları, çarşaflar, biberon rafları, vale sehpaları, kitaplık [mobilya], bilgisayar arabaları [mobilya], masalar, dolaplar, tabureler, lavabolar [mobilya], bebek oyun alanları için paspaslar, bebek alt değiştirme altlıkları, uyku pedleri, bebek alt değiştirme platformları, sandıklar hariç oyuncaklar, mama sandalyeleri, portmantolar, yemek vagonları [mobilya], hasır işleri, gardıroplar, basamaklı tabureler. Spor için içecek şişeleri, tarak kılıfları, tuvalet malzemeleri taşımak için yıkama torbaları, biberon ısıtıcıları, elektrikli olmayan kozmetik kaplar, bardaklar [kaplar], izotermik çantalar, bebek banyoları, portatif, mataralar, şişeler.” şeklindedir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu marka kapsamında yer alan mal ve hizmetlerin tamamı, davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet 2017/60843, 2011/93010, 2003/05193, 2014/09162, 2005/35588, 2010/70218, 2006/53219, 2009/69647, 2012/107069 ve 2007/07485 sayılı markaların kapsamlarında yer alan ve bilirkişi raporunda kırmızı ile renklendirilen mal ve hizmetlerle aynı veya aynı türdür. Zira bunlar aynı tür tüketici kesimine hitap ederler, aynı tür ihtiyaçları karşılarlar, aralarında rekabet veya birbiri yerine ikame imkânı bulunur.
Dava konusu marka; herhangi bir şekil, renk unsuru içermeyen, bir kelime markasıdır. Siyah renk ile beyaz arka plan üzerine, standart bir yazı karakteri ile oluşturulmuştur. Markada küçük harflerle yazılmış “…” harfleri ile sadece baş harfi büyük harfle yazılmış “…” ibaresi yer almaktadır. “…” ibaresi, “…” ve “…” ibarelerinin baş harfleri algısına sahiptir. “…” ibaresi, Almanca bir kelime olup, “çocuk” anlamına gelen “kind” kelimesinin çoğuludur. “…” ise, hali hazırda Türkçe’de de kullanılan bir kelime olup, İngilizce anlamı “ambalaj kağıdı”dır. … kağıt veya …, … işleminde üretilen kimyasal hamurdan üretilen kağıt veya kartondur. “…” ibaresi, yazıldığı gibi okunan bir ibaredir. “…” harflerinin “…” ibaresinin baş harflerinden oluşması nedeniyle, markada, “…” ibaresine nazaran, daha az nitelikte dikkat çeken unsurdur. Bu nedenle, “…” ibaresi, dava konusu markanın esas unsuru olarak değerlendirilmiştir.
Davacıya ait itiraza/hükümsülüğe mesnet markalar ise; bir kısmı salt “…” kelime unsurundan oluşmakla birlikte, bir kısım markada, “…” ibaresine nazaran daha küçük punto ile yazılmış “medikal, baby, electro” ibareleri yer almaktadır. Bu unsurlar, markaların tali unsuru olup, davacıya ait markaların esas unsuru “…” ibaresidir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; davalı şirkete ait dava konusu marka başvurusunun esas unsuru “…” kelimesinden oluşur iken, davacıya ait markaların esas unsuru “…” kelimesinden oluşmaktadır. Davacıya ait markaların esas unsuru, dava konusu marka başvurusunda aynen yer almaktadır. “…” markasında yer alan “…” kelimesi, markalarda birebir aynı şekilde yer alan “…” ibaresinin yaratmış olduğu benzerliği ortadan kaldıracak güçte ve nitelikte bir ibare değildir. Zira “…” ibaresi, Almanca “çocuklar” anlamına gelmektedir. Almanca, Türkiye’de en çok bilinen dillerden biri olmakla birlikte, “…” ibaresinin anlamının potansiyel tüketiciler tarafından bilinmesi muhtemel bir ibaredir. Taraf markalarında yer alan mal ve hizmetler, özellikle “çocuk-bebek” kategorisinde yer alan emtialar olduğu gözetildiğinde, “…” ibaresinin ayırt edici gücünün yüksek bir ibare olmadığı değerlendirilmiştir. Bu ilave kelime, markaların esas unsurlarını “birebir aynı” olmaktan çıkarmakta, ancak “markaların benzer olması” durumundan kurtaramamaktadır.
Sonuç olarak; “…” kelimesini ortak olarak içermelerinden kaynaklı olarak görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, dava konusu marka kapsamında yer alan “…” ibaresinin, Almanca bir kelime olmasına karşın, anlamının bilinmesi yüksek bir kelime olduğu, “…” ibaresi anlamı itibariyle, dava konusunu oluşturan mal ve hizmetler için ayırt edici niteliğinin düşük bir ibare olduğu, taraf markalarında ortak olarak bulunan mal ve hizmetlerin, genel olarak çocuk-bebek kategorisinde yer alan mal ve hizmetler olduğu, dolayısıyla “…” ibaresinin markaya ayırt edici nitelik katmadığı, buna karşın “…” ibaresinin ayırt edici gücünün yüksek bir ibare olduğu, nitekim taraf markalarında ortak olan mal ve hizmetlerde kelimenin anlamını karşılayacak ürün bulunmadığı, tüketicinin taraf markalarını aynı/aynı tür ya da benzer ürünler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, farklı marka ile karşı karşıya olduklarını anlayabilmelerinin mümkün olmaması, taraf markalarının birbiri ile ilişkilendirme ihtimalinin bulunması nedeniyle, somut olayda dava konusu markanın tüm emtiaları yönünden taraf markaları arasında markaların ilişkilendirilmesi ihtimaline dayalı olan nispi tescil engeline ilişkin şartların oluştuğu kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
YİDK Kararının İptali Davası Bakımından; Davacı şirket, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde yaptığı itiraz aşamasındaki itirazlarında “tanınmışlık” iddiasını ifade etmiş olup, “…” markasının T/02249 sayılı tanınmış marka olarak sicile kayıtlı olduğunu belirtmiştir. Bu kapsamda yapılan araştırmada, “…” ibaresi için T/02249 sayı ile 24.01.2012 tarihinde tanınmış marka olarak başvuruya konu edildiği ve bu başvurunun kabul edilerek, markanın “bebek araç ve gereçleri” bakımından “tanınmış marka” olarak sicile tescil edildiği tespit edilmiştir. “…” markasının tanınmış marka olarak kabulüne dair karar 2012 yılında alınmış olup, tanınmışlığın sabit bir olgu kabul edilmesi, bir kere tanınmış kabul edilen markanın bir daha tanınmışlığının ispatlanmasının gerekmeyeceğinin kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Tanınmışlığın sürüp sürmediğinin her somut olay bazında ayrıca incelenmesi gerekmektedir. Fakat, marka işlem dosyasında tanınmışlığın değerlendirilebileceği herhangi bir delil marka işlem dosyasına sunulmamıştır. Davacı tarafça gerekçe gösterilen markalarının tanınmışlığın ispatına yönelik Türkiye’de gerçekleşen tanıtım faaliyetlerine ilişkin, itiraz aşamasında dosyaya herhangi bir belge, ilan, reklam harcaması, haber, dergi vb. tanıtım malzemesi sunulmadığı, tanınmışlığın değerlendirilebileceği herhangi bir belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, bu nedenle iddia edilen tanınmışlığın ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Markanın Hükümsüzlüğü İstemi Bakımından; Davacı taraf, dava aşamasında aşağıdaki belgeleri dosyaya sunmuştur:
• … markasının Madrid Protokolü çerçevesinde Azerbaycan, Gürcistan, Suriye ve İran’ı kapsayan uluslararası marka başvurusuna ilişkin www3.wipo.int adresinden alınan ekran görüntüsü.
•Davacı şirkete ait ticaret sicil gazetesi.
• Reklam ve tanıtım videoları: 8 adet olup, sadece birinin ATV’de yayınlandığı anlaşılmaktadır.
Davacının dayanak gösterdiği “…” markası, 2012 tarihli karar ile Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde T/02249 sayı ile “bebek araç ve gereçleri” bakımından “tanınmış marka” olarak kabul edilmiştir. Somut olayda, davacının dava dosyasına sunmuş olduğu delillerden “…” ibaresini uzun yıllardır kullandığı, çeşitli dergi, gazete, internet sitelerinde reklam verdiği, çeşitli ürün kategorileri satan satış mağazalarının kataloglarında yer aldığı, çeşitli ülkelere ihracat yaptığı, sonuç olarak “…” markasının davacı firma ile özdeş hale geldiği ve özellikle “bebek araçları, mobilyaları, tekstil ürünleri” başta olmak üzere “bebek ürünleri sektörü”nde tanınmış marka olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka kapsamında ise, 09 / 10 / 12 / 18 / 20 / 21 / 35. Sınıf mal ve hizmetler yer almakta olup, bu ürünlerin genel olarak bebek-çocuk kategorisinde yer alan ürünler ile sınırlandırıldığı, bu şekilde sınırlandırılmayan ürünlerin ise hali hazırda bebek ve çocuklar için de kullanılabilen ürünler olduğu tespit edilmiştir. Bir diğer deyişle, dava konusu markanın kapsamı, davacının tanınmış olduğu sektöre ilişkindir. Tüketici, belirli bir kalite sembolü haline gelen “…” ibareli tanınmış marka sahibi tarafından, “… …” ibareli yeni bir markanın/alt markanın/seri markanın faaliyete geçirildiği, piyasaya sunulduğu düşüncesiyle davalının yönetiminde olan ve davacıya ait tanınmış marka ile benzerlik içeren “… …” markasına yönelerek, davalının haksız bir kazanç elde etmesine neden olacaktır. Tüketici, tanınmış markayı taşıyan üründen/hizmetten faydalandığı düşüncesiyle hareket edecek ve fakat yanılacaktır. Bu durumun sonucu olarak ise, davalı taraf, sadece tanınmış markayı faaliyetlerinde kullanması sebebiyle haksız kazanç elde edecektir. Davalının sunduğu ürünün/hizmetin, davacının tanınmış markasının garanti ettiği kalitede olmaması halinde ise, bu durum davacı markasının itibarına zarar verecektir. Markanın itibarına zarar verilmesinden kastedilen, onun reklam ve garanti fonksiyonlarına zarar verilmesidir. Tanınmış marka tüketicinin gözünde malın veya hizmetin kaynağını belirtir. Markanın bu reklam gücü ve tüketici nezdinde oluşturduğu güven, malın satılmasında en önemli etkendir. Olayların büyük çoğunluğunda tanınmış marka ile markayı üreten firma, tüketici veya alıcıların gözünde özdeşleşir. Davalının sunduğu ürün ve/veya hizmet, tanınmış markalı hizmete nazaran düşük kalitede ise, bundan tanınmış marka da zarar görebilir. Zira yanılan tüketici, tanınmış markalı hizmetten faydalandığı düşüncesi ile hareket etmektedir. Satın aldığı hizmetin kalitesi bakımından, tanınmış marka hakkında bir sonuca varacaktır. Bu şekilde, tanınmış marka itibarını yitirebilir veya en azından itibarı erozyona uğrar. Markanın ayırt edici karakterinin zarar görmesini, tanınmış bir markanın aynısının ya da benzerinin, aynı/benzer ya da farklı mal veya hizmetlerde haklı bir sebep olmaksızın kullanılması sonucu, tüketici nezdinde marka ile markayı taşıyan mal veya hizmetler arasındaki bağın kademeli olarak azalması şeklinde zarar görmesi veya bu yönde ciddi bir olasılığın bulunması olarak ifade etmek mümkündür. Ayırt edici karakter ile kastedilen, markanın, temsil ettiği mal ile özdeşliği, tüketiciye o malı hatırlatma ve onu o mala yöneltme gücüdür. Tanınmış markalı hizmeti satın aldığını düşünen tüketicinin, aldığı hizmetten memnun kalmaması halinde, tanınmış markalı hizmeti tercih etmeye yönelik iradesi zayıflayacaktır. Bu durumun sonucu olarak ise, kalite sembolü olarak kabul edilen tanınmış markanın ayırt edici gücü zayıflayacaktır.
Sonuç olarak; davacıya ait “…” ibareli markanın tanınmış marka olduğu, davalıya ait dava konusu markanın tescili halinde, davalı başvuru sahibinin davacıya ait markanın tanınmışlığından haksız yere istifade edeceği ve davacı markasının itibarının ve ayırt etme gücünün zarar göreceği kanaatine varılmıştır.
SMK’nın 6/6 maddesine göre; “tescil için başvurusu yapılmış markanın, başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi halinde, hak sahibinin itirazı üzerine tescil başvurusu reddedilir.”
Bu hüküm kapsamına, kişilik haklarından isim hakkı ile fotoğraf üzerindeki hak, FSEK kapsamında telif hakları ve sınaî haklar olan marka, tasarım, patent, faydalı model, coğrafi işaret, ticaret unvanı, işletme adı ve alan adı girer. Bir alan adının SMK m. 6/6 hükmü uyarınca korunmasının istenebilmesi için, o alan adının fiilen kullanıldığı faaliyet konuları kapsamı ile aynı/benzer konularda bir marka kullanımının söz konusu olması gerekir.
Ticaret unvanı, bir tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemlerinde kullandığı addır. Markalar, eşya ile işletme arasındaki ilişkiyi kurar ve farklı işletmelerin ürettiği benzer emtiayı birbirinden ayırt etmeye yarar. Buna karşılık, ticaret unvanları ise işletmenin kendisini tanımlar. Şirketlerin ticaret unvanları tescil edilirken, faaliyet alanına her türlü mal ve hizmetin yazılması mümkün olduğundan ve ticaret unvanının bu alanların hepsinde kullanma gibi bir yükümlülük bulunmadığından, ticaret unvanının fiilen kullanıldığı mal ve hizmetler bakımından, 6769 sayılı SMK’nin 6/6 maddesi anlamında sahibine öncelik hakkı sağladığının kabulü gerekmektedir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 13.03.2019 tarih 2017/5439 Esas 2019/2119 Karar sayılı kararında da, önceki tarihli ticaret unvanı nedeniyle sonraki tarihli aynı/benzer markanın başvurusunun engellenebilmesi için, salt ticaret unvanına ilişkin ticari sicil kayıtlarında yer alan iştigal alanlarına bakılmaması gerektiği, ticaret unvanının fiili olarak kullanıldığı mal ve hizmetler dikkate alınmak suretiyle iltibas değerlendirmesi yapılması gerektiği kabul edilmiştir.
Somut olayda yapılan değerlendirmede; Davacı taraf, ana sözleşmesi 07.01.1991 tarihinde tescil edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne kayıtlı bir şirket olup, çalışma konusu aşağıdaki gibidir:
“Her türlü bebek arabaları ürünleri, araçları ve yedek parçalarının imalatı, ithalatı ve dahili ticareti. Her nevi elektronik, elektrikli, elektromanyetik ve mekanik çocuk oyuncaklarının imalatı, ithalatı, ihracatı ve dahili ticareti. Tekstil ve konfeksiyon sanayi ile ilgili her türlü imalat ve fason imalat yapmak”
Davacının dosyaya sunduğu belgeler, tanınmışlık değerlendirmesinin yapıldığı bölümde ayrıntılı olarak sayılmıştır. Buna göre, davacının, markasını, ticaret unvanı kapsamında da yer alan “bebek arabaları, çocuk oyuncakları” emtiaları kapsamında kullandığı tespit edilmiştir. Davalıya ait markanın esaslı unsuru, tüketici nezdinde marka algısı yaratan kısmı “…” ibaresidir. Davacıya ait ticaret unvanının ayırt edicilik sağlaması gereken “ek” unsuru ise “…” ibaresidir. Bu anlamda, taraflara ait marka ve ticaret unvanının görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının dosyaya sunduğu belgeler incelendiğinde, faaliyet alanın “bebek arabaları, çocuk oyuncakları” olduğu ve bu faaliyet alanının aynı zamanda davacı markasının tanınmış olduğu sektör olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu marka kapsamında ise, 09 / 10 / 12 / 18 / 20 / 21 / 35. Sınıf mal ve hizmetler yer almakta olup, bu ürünlerin genel olarak bebek-çocuk kategorisinde yer alan ürünler ile sınırlandırıldığı, bu şekilde sınırlandırılmayan ürünlerin ise hali hazırda bebek ve çocuklar için de kullanılabilen ürünler olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, dava konusu marka ile davacı ticaret unvanı arasında görsel ve işitsel benzerlik bulunduğu, davacının faaliyet alanı ile dava konusu markanın kapsamında yer alan mal ve hizmetler bakımından aralarında ilişkilendirilme ihtimali bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı taraf, www…com ve www…com.tr adresleri ile davalıya ait marka başvurusu arasında iltibas bulunduğunu da iddia etmiştir.
www…com adresinin tescil bilgileri sorgulandığında, işbu alan adının dava dışı … DIŞ TİCARET A.Ş. adına 02.09.2006 tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir. www…com.tr adresinin tescil bilgileri sorgulandığında ise, işbu alan adının davacı şirket adına 01.03.2012 tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir. Web.archive.org kayıtlarından, www…com.tr adresli internet sitesinin kayıt altına alınabilmiş tek içeriğin, 11.12.2021 tarihli olduğu, kayıt altına alınan bu kaydın tarihinin, dava konusu markanın başvuru tarihinden sonraya ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, www…com alan adının davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. www…com.tr alan adının ise davacıya ait olduğu, alan adının 01.03.2012 tarihinde tescil edildiği, fakat arşiv kayıtlarından alan adının kullanımıyla ilgili herhangi bir bilgiye erişilemediği, davacının alan adını hangi mal ve hizmetlerde kullandığının tespit edilemediği, dolayısıyla davacıya ait alan adı ile davalıya ait dava konusu marka arasında iltibas olduğu hususunun ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, 12.06.2019, E:2018/2285 K:2019/4361)
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmalarının haricinde davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu bulunmadığı, davacı markalarının tanınmış olmasının tek başına davalı şirketin kötü niyetli olduğunu göstermeyeceği, bu nedenle kötü niyet iddiasına dayalı istemlerin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davacı yanın SMK m.6/1, m.6/5 ve m.6/6 hükmü uyarınca ileri sürdüğü iddialar yerinde bulunduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu … sayılı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.27/6 hükmü gereği hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile alınması gereken 21,40 TL harcın müteselsilen davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 20,00 TL vekalet harcı, 7.320,00 TL tercüme ücreti, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti, 216,50 TL posta-tebligat masrafı, 100,00 TL yurt dışı tebligat ücreti esas olmak üzere toplam 9.525,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı “4KRAFT” SPOLKA Z OGRANICZONA ODPOWIEDZIALNOSCIA tarafından yapılan 25,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı şirket vekili ve davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/10/2022

Katip …
E-imza

Hakim…
E-imza