Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/154 E. 2022/60 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/154 Esas – 2022/60
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/154 Esas
KARAR NO : 2022/60

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali – Çoklu Tasarımın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 13/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararının İptali – Çoklu Tasarımın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 13/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; … sayılı tasarım başvurusuna yönelik itirazlarının kurum tarafından reddedildiğini, dava konusu tasarımların yenilik şartını taşımadıklarını, müvekkili firma tarafından sunulan tasarımların itiraza konu tasarımdan önceden tasarlanıp kamuya sunulduğunu, tasarımların yenilik araştırmalarının pek çok yoldan yapılabilecek olduğunu, kurum tarafından hiçbir araştırma yapılmadığının açık olduğunu, bu tür tasarımların yaygınlığı nedeniyle belli bir kişinin bunlar üzerinde hak iddia etmesi ve başkasının kullanımını yasaklamasının mümkün olmaması gerektiğini, tasarımın birebir aynı olduğu durumlarda sadece renk, malzeme veya boyutsal farklılıklarla ilgili başvuru sahiplerinin ek tasarım başvurusu yapmasına ihtiyaç bulunmadığını, bu tür tasarımların çok yaygın bilinir olduğunu, bir içki şişesi kapağının veya boyun kısmının tasarlanması halinde, koruma kapsamına, söz konusu tasarımın uygulanacağı sıradan (harcı alem) içki şişesi dahil edilmeyeceğini, dava konusu tasarımların hiç bir bölümünde bir … şişesini diğer şişelerden ayıracak bir özelliğin mevcut olmadığını, … şişelerinin diğer şişelerden tek farkının ambalajları olduğunu, fakat başvuruların ambalaj başvurusu olmadığını, arama motoruna “… şişesi” yazılınca bile itiraza konu tasarım başvurusunun aynısı olan binlerce … şişesi tasarımın çıkacağını, dava konusu tasarımların ayırt edicilik şartını sağlamadıklarını, dava konusu şişe tasarımlarının tüm dünyada kullanılan ve herkes tarafından bilinen harcı alem olmuş tasarımlar olduklarını, dava konusu tasarımlar ile yapılmak istenen, harcı alem olmuş bu tasarımları tek kişinin tekelinde tutmaya çalışmak olduğunu, dosyaya sundukları deliller karşısında tasarımların yıllardır piyasada var olan tasarımlar olduklarının görülebileceğini iddia ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline ve … numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 23/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu… 17 sıra numaralı
tasarımların tesciline yapılan itiraza gerekçe olarak sunulan internet çıktılarının tarihsiz
olmaları sebebiyle ileri sürülen iddiaların ispatlayıcı nitelikte bulunmadığını, bahse konu
değerlendirmenin hukuka uygun olduğunu, davacı tarafın iddialarının herhangi somut bir veriye
dayanmadığını beyan ederek; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Bağcılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili 05/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanca sunulan internet görsellerinin tarih içermediğini, taraf tasarımlarının genel izlenimlerinin birbirlerinden farklı olduğunu, şişe tasarımlarının boyun ölçüsü, omuz ölçüsü ve renk itibariyle farklılaştıklarını, bu farkların genel yapıları da farklılaştırdığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.77 hükmüne göre açılan Tasarımın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … nolu çoklu tasarımların başvuru tarihi itibari ile mutlak anlamda yeni ve ayırt edici olup olmadığı, tasarım koruması kapsamında kalıp kalmadığı, davalı çoklu tasarımının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin 17.01.2020 tarihinde 2020/00387 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, başvuru kapsamında yer alan 3, 6, 9, 13, 18 nolu çoklu tasarımların Tasarımlar Dairesi Başkanlığı tarafından 05.10.2020 tarihli kararı ile işlemden kaldırıldığı, başvuru kapsamında kalan diğer tasarımların 09.10.2020 tarih ve 350 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davacının 04.12.2020 tarihli dilekçesi ile yayına itiraz ettiği, davalı şirketin 10.01.2021 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi sunduğu, itirazı inceleyen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile; “itirazın reddine ve 2020 00387/1, 2, 4, 5, 7, 8, 10, 11, 12, 14, 15, 16 ve 17 sıra numaralı tasarımların tescilinin devamına” şeklinde oybirliği ile karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 21.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur .
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez. Yine 58/4-c. bendine göre, “Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri koruma kapsamı dışında kalmaktadır.”
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen tasarımlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran ve re’sen yapılan mutlak yenilik araştırmasını içerir bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarımlar birer şişe tasarımlarıdır. Davacı yan her ne kadar bu şişe tasarımlarının … şişelerine özgü tasarımlar olduğunu ileri sürmüş ise de netice olarak şişe ürünü hemen her türlü sıvılar için tasarlanabilir niteliğe haiz olup teknik anlamda sıvıyı uhdesinde barındıracak bir hazneye ve yine akışı sağlayacak bir ağız yapısına sahip olması dışında herhangi bir teknik zorunluluk taşımamaktadır. Bununla birlikte şişe tasarımları açısından mutat formlar olmakla birlikte genel form yapıları itibariyle somut anlamda farklılaşmaya müsait çok sayıda alternatif tasarımın meydana getirilmesi mümkündür. Bilirkişi raporunda örneklendirildiği üzere; söz konusu tasarımlardaki seçenek özgürlüğü son derece geniştir. Sektör üretiminde yıllara sair mutat uygulamalar nedeniyle görece kısıtlayıcı formlar yer almakta ise de bilgilenmiş kullanıcı zaten bu formlara aşina olup tasarımın görsel özelliklerini değerlendirirken geleneksel özellikleri göz ardı etmekte ve farklılaşan unsurlara ortak özelliklerden daha büyük bir önem atfederek tasarımı değerlendirmektedir.
Dava konusu tasarımlara ilişkin şişelerin; ev ve işyerlerinde olağan kullanımı bulunduğu gibi cafe, restoran, otel, bar, kokteyl salonu gibi yiyecek ve içecek hizmetinin verildiği hemen her yerde kullanılan nitelikte ürünler oldukları, bu nedenle bilgilenmiş kullanıcının, daha önce bu ürünlerden satın almış, farklı tasarımlar arasından kendi beğenisine uygun olanını seçebilecek düzeyde piyasadaki ürünleri bilen herhangi bir kullanıcı olabileceği gibi bir büfe/market/alkollü – alkolsüz şişeli içeceklerin satıldığı bir dükkanda çalışan herhangi bir reyon görevlisi de olabileceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu çoklu tasarımların mutlak anlamda yeni olup olmadığı “kamu düzenine ilişkin bir husus” olduğundan (Bkz; YHGK, 26.03.2019 tarih, 2017/11-152 Esas 2019/356 Karar), bu hususta mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetince re’sen araştırma da yaptırılmak suretiyle değerlendirme yapılmıştır.
Buna göre yapılan tahkikata ve bilirkişi raporunda yer verilen tablolaştırmaya göre;
Öncelikle davacı yanın işlem dosyası kapsamında ileri sürdüğü itirazlarında Google ve Yandex arama motorları neticesinde ulaştığı sonuçlarda, toplu şekilde birtakım şişe tasarımları yer almakla birlikte bu görsellerde tarih bilgisinin yer almadığı ve yine hangi tasarımın hangi gerekçe doküman ile karşılaştırılabilir olduğunun anlaşılabilir olmadığı, keza itiraz dilekçesinde yer alan tablodaki somutlaştırılmış şişe görsellerinin ise yine tarihsiz nitelikte görseller oldukları, bu delillerin mutlak yenilik ilkesi çerçevesinde dikkate alınabilir olmadıkları değerlendirilmiştir.
Ayrıca dava konusu çoklu tasarım başvurusunun şişe ve etiket görsellerinden oluşacak şekilde başvuru konusu edildiği, toplam 18 tasarımdan 3, 6, 9, 13 ve 18 numaralı tasarımların etiket tasarımları olduğu gerekçesiyle locarno sınıfının 19, diğer tasarımların ise şişe tasarımları oldukları gerekçesiyle locarno sınıfının 9 olduğundan bahisle Kurum tarafından 21.02.2020 tarihinde başvuru sahibine gönderildiği anlaşılan noksan bildirimine başvuru sahibinin herhangi bir itirazda bulunmayarak, tescil sürecinin 3, 6, 9, 13 ve 18 sayılı tasarımlar açısından “… şişe etiketleri” olarak devam etmesi yönünde talepte bulundukları, nihai anlamda kurumun 05.10.2020 tarihli yazısı neticesinde davacı yanın talebinin noksan bildirimini karşılamaya elverişli olmadığı gerekçesiyle kabul edilmeyerek başvurunun yalnızca şişe tasarımları açısından devamına karar verdiği görülmektedir. Nitekim Locarno sınıflandırmasında 09. Sınıfın “MALLARIN NAKLİYESİ VEYA TAŞINMASIYLA İLGİLİ AMBALAJLAR VE KONTEYNERLER” ana başlığı altında toplandığı ve 01. Alt grupta ise “ŞİŞELER, SÜRAHİLER, KAPLAR, CAM BALONLAR, DAMACANALAR VE KONTEYNER, HAREKETLİ BOŞALTMA AMAÇLI KONTEYNER” mallarının yer aldığı gözlendiğinde, dava konusu başvuruda kalan tasarımların birer şişe tasarımı olarak başvuru konusu edildiği ve bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyetinin re’sen yaptığı mutlak yenilik araştırmasında tespit edildiği üzere;
Dava konusu 2020 00387 /1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar ile https://www….linkinde paylaşılan 19.12.2018 tarihli gönderi karşılaştırıldığında;
Dava konusu 1 ve 2 numaralı tasarımlar birebir aynı form ve detaylara sahip (etiket farklılığı dışında) şişe tasarımlarıdır. Standart olarak tanımlanabilecek en temel şişe formlarından biri olan bu modelde ağız yapısında, mantar tıpanın yerleştirileceği kısım ağızdan biraz daha çıkıntılı olup düz şekilde inen bir boyun, boyundan genişleyerek hafif bir kavisle oluşturulmuş omuz ve düz bir şekilde tabana kadar inen silindirik bir gövde yapısı mevcuttur. Söz konusu formun, yukarıda yer verilen dokümanlardan da görülebileceği üzere evvelden beri kullanılan mutat bir form olduğu tereddütsüz olup dava konusu tasarımın bu şişe formu altında, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yalnızca renk farkından kaynaklı (tasarıma konu şişenin siyah olması) farklı bir algı yaratması mümkün olmayıp söz konusu farkın yenilik kriterini dahi sağlamaktan uzak olduğu değerlendirilmektedir.
Kaldı ki başvuru konusu tasarımın aynısının, üstelik aynı etiket ile 19.12.2018 tarihinde dahi kamuya sunulmuş olduğu da görülmektedir. Dava konusu başvurudan çok daha eski tarihli bu paylaşım, tasarımın yeniliğini doğrudan ortadan kaldırıcı doküman olarak değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Dava konusu 2020 00387/ 4 ve 5 sıra numaralı tasarımlar ile https://www….. linkinde yer alan instagram paylaşımı karşılaştırıldığında;
Dava konusu 4 ve 5 sıra numaralı tasarımların yine etiket farkı dışında birebir aynı oldukları, şişe yapısında ağız kısmının (beyaz yapı) orta bölümünde bir çıkıntının yer aldığı, devamında boyun yapısının hafif düz şekilde indikten sonra dışa kavisli bir şekilde gövdenin üst bölümünü meydana getirip bu kavisten sonra gövdenin taban bölümüne doğru daralarak inen bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Mesnet olarak kamuya açık kaynaklar aracılığıyla erişilen ve tabloda yer verilen paylaşıma konu görsel, dava konusu tasarımın üzerindeki etiketi de içerir şekilde somut örneğine yönelik bir paylaşım olup 01.09.2018 tarihli bu paylaşım, dava konu tasarımın başvuru tarihinden yaklaşık 15 ay önce kamuya sunulmuş bir paylaşım olup anılan paylaşımda yer alan şişenin, dava konusu tasarımın yeniliğini doğrudan ortadan kaldırır mahiyette aynı görselden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu 2020 00387/ 7 ve 8 sıra numaralı tasarımlar ile 27.08.2018 tarihli https://www.,,,linkinde yer alan instagram paylaşımı, https…linkinde yer alan 20.06.2018 tarihli yazıya konu görsel karşılaştırıldığında;
Dava konusu 7 ve 8 numaralı tasarımlar da birbirinin aynı formda şişeler olup beyaz yapılı ağız kısmından şişe boynunun, tüm şişenin neredeyse yarı boyutunu kapsayacak şekilde aşağıda doğru inerek gövdenin orta bölümünde hafifçe genişlediği ve devamında dip noktaya kadar aynı genişlikte inerek şişe formunu tamamladığı görülmektedir. Önceki tarihli dokümanda da birebir aynı form yapısının kullanıldığı, şişelerin boyun, genişleme noktası ve dip noktaya inen düz gövde yapılarının aynı olduğu, yalnızca ağız kısmında ufak bir farklılaşmanın mevcut olduğu, ancak bu farklılığın tasarımların temel formlarının, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde somut farklılıklar yaratmalarını sağlamaya elverişli olmadığı değerlendirilmiştir.
Kaldı ki 20.06.2018 tarihli blog yazısında ve yine instagram paylaşımlarında dava konusu tasarımların, başvuru tarihinden 1,5 yıldan fazla bir süre önce aynı ürün etiketi ile kamuya sunulduğu gözlenmiş olup salt bu doküman dahi tasarımın yeniliğini ortadan kaldırmaktadır.
Dava konusu 2020 00387/ 10 sıra numaralı tasarım ile https://www…. adresinde yer alan 11.09.2018 tarihli paylaşım, https://www…linkinde paylaşılan 19.12.2018 tarihli gönderi karşılaştırıldığında;
Dava konusu 10 numaralı tasarım aynen 1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar gibi standart olarak tanımlanabilecek en temel şişe formlarından biri olan bu modelde ağız yapısında, mantar tıpanın yerleştirileceği kısım ağızdan biraz daha çıkıntılı olup düz şekilde inen bir boyun, boyundan genişleyerek hafif bir kavisle oluşturulmuş omuz ve zemine doğru çok hafif bir açıyla oluşan incelmeyle birlikte tamamlanan silindirik bir şişe formu mevcuttur. 10.05.2019 ve 11.09.2018 tarihli paylaşımlarda birebir aynı şekildeki şişe formları tespit edilmiş olup şişenin boyun kısmından sonra oluşan gövdenin dibe doğru hafif incelerek devam eden yapısı itibariyle 10 sıra numaralı tasarımın yenilik kriterine haiz olmadığı görülmüştür.
Kaldı ki 1-2 sıra numaralı tasarımlar açısından yapılan değerlendirmenin, dava konusu 10 numaralı tasarım açısından da geçerli olduğu, bu nedenle davacı yana ait tasarımların, başvuru tarihinden çok daha evvel kamuya sunulmuş olması nedeniyle de yenilik kriterine haiz olmadığı değerlendirilmektedir.
Dava konusu 2020 00387/ 11 ve 12 sıra numaralı tasarımlar ile https://…. linkinde yer alan 17.11.2018 tarihli paylaşım karşılaştırıldığında;
Dava konusu 11 ve 12 sıra numaralı tasarımlar ile 1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar arasında belirgin bir farklılık tespit edilememiş olup iş bu tasarımların da en mutat mahiyetteki şişe tasarımlarından oldukları görülebilmektedir. Bu anlamda 1 ve 2 sıra numaralı tasarımlar açısından varılan kanaatlere işbu tasarımlar açısından da varılmış olup anılan şişe tasarımlarının da yenilik kriterine haiz olmadıkları kanaatine varılmıştır. Kaldı ki aynı şişe tasarımının 27.05.2017 tarihli bu paylaşımda da yer aldığı, paylaşıma konu görselin dava konusu tasarımın başvuru tarihinden 2,5 yıl öncesine ait olduğu görülmüştür. Dolayısıyla salt bu doküman dahi 11 ve 12 sıra numaralı tasarımların yeniliğini ortadan kaldırmaktadır.
Dava konusu 2020 00387/ 14, 15, 16 ve 17 sıra numaralı tasarımlar ile https:/… karşılaştırıldığında;
Dava konusu 14, 15,16 ve 17 sıra numaralı tasarımların her biri birbiri ile aynı şişe tasarımları olup yalnızca üzerlerinde yer alan etiketler itibariyle farklılaşmış görsellere haizlerdir. Ancak tablodan da görülebileceği üzere bahsi geçen tasarımların her biri, başvuru tarihinden çok daha öncesinde kamuya sunulmuş olup anılan dokümanlar dava konusu tasarımların yeniliğini ortadan kaldırmaktadırlar.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetine verilen mutlak yeniliğe ilişkin re’sen araştırma yetkisine istinaden açık kaynaklar üzerinden yapılan incelemeler sonucunda, dava konusu edilen tasarımların her birinin dava konusu başvuruların başvuru tarihinden 1 yıl veya daha öte zamanlarda kamuya sunulduğu görülmüş olup salt bu dokümanların dahi dava konusu her bir tasarımın yeniliğini ortadan kaldırmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; dava konusu tasarımların mutlak anlamda yeni olmadıkları tespit edildiğinden, davanın kabulü ile; … sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu … sayılı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile; … sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
2-Dava konusu … sayılı tasarımların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE,
3-6769 sayılı SMK m.79/4 hükmü uyarınca hükümsüzlük kararı kesinleştiğinde bir örneğinin re’sen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,

4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 17,00 TL vekalet harcı, 133,00 TL posta-tebligat, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.368,60 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Bağcılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından yapılan 17,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davalı … Bağcılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi üzerinde bırakılmasına,
8-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa resen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022