Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/151 E. 2022/54 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/151 Esas – 2022/54
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/151 Esas
KARAR NO : 2022/54

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımla İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 10/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2020/04721 başvuru sayılı çoklu tasarımın tescili amacıyla davalı TÜRKPATENT’e başvuruda bulunduğunu, söz konusu tasarım başvurusuna konu ürünlerin tamamının müvekkilinin kendi fabrikasında üretilen ürünler olduğunu, müvekkili tasarımlarının tamamının yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşıdıklarını, davaya konu çoklu tasarım başvurusuna hem davalının hem de dava dışı … firmasının itiraz ettiğini, dava dışı … firmasının itirazlarının reddolunduğunu, ancak davalı … firması tarafından müvekkilinin 2020/04721-4, 2020/04721-6, 2020/04721-7, 020/04721-8, 020/04721-9, 020/04721-10, 020/04721-11, 020/04721-12 sayılı tasarımlarına yönelik ileri sürülen itirazların Kurum tarafından hatalı bir şekilde kabul edildiğini, taraf tasarımları arasında benzerlik dahi bulunmadığını, tasarımların genel izlenimlerinde farklı oldukları gibi ek olarak renk, desen, kullanılan malzeme yönünden dahi farklı olduğunu, aralarındaki tek benzerliğin teknik fonksiyonun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri olduğunu beyan ederek; … sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 02/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun, davaya konu 2020 04721/4,6,7,8,9,10,11,12 sıra numaralı tasarımlar ile 2004
02482/7, 2005 04348/5, 2007 03091/3, 2011 01810/2, 2014 07106/2, 2014 07106/3 sıra
numaralı tasarımların genel izlenim itibariyle benzer olduğu kanaatine ulaştığı gibi itiraza
konu tasarımlardan 2020 04721/4, 8, 9, 12 sıra numaralı tasarımlar ile itiraza gerekçe olarak
gösterilen kataloglarda yer alan ürünlerin genel izlenim itibariyle benzer olduğunu ve itiraza
konu tasarımların bu itiraz gerekçeleri karşısında ayırt edici olmadığı gerekçesiyle
tasarımların hükümsüzlüğüne karar verildiğini beyan ederek; öncelikle davanın süresi içinde
açılıp açılmadığının tespiti ile süre aşımı halinde usulden reddine, aksi halde davacı tarafın tüm talepleri
ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Porselen Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi vekili 08/07/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kurum tarafından verilen kararın yerinde olduğunu, müvekkilinin itirazlarının dayanağının, dava dışı … firmasının itiraz dayanaklarından farklı olduğunu, dolayısıyla iki ayrı itiraz açısından iki farklı karar verilmiş olunmasının doğal olduğunu, davacı tasarımlarının yeni olma kriterini karşılamadığını, davacı tasarımlarının tasarım korumasından yararlanabilmesi için aranan farklılıklara haiz olmadığını, davacı yanın 2020/04721 4 sıra numaralı kâse ve 11 sıra numaralı tabak tasarımlarının sunulan dokümanlar karşısında yeni olmadığını, google üzerinde “yonca kâse” şeklinde arama yapıldığında, dava konusu tasarımların yeni olmadığının görülebileceğini, yine dava konusu 6 sıra numaralı tasarımın da piyasada daha evvel yer alan emsallerinden farklı olmadığını, 7 numaralı tasarımın ise uzun yıllardır kullanılan ve müvekkilinin de 2004/02482-7 sayısı ile hak sahibi olduğu tasarım ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, 8 ve 12 sıra numaralı tasarımların da piyasada ve kataloglarda yer alan tasarımlar karşısında belirgin bir farklılık taşımadığını, 9 sıra numaralı tasarımın müvekkiline ait 2005/04348-5 sıra numaralı tasarım ile aynı olduğunu, 10 numaralı tasarımın da yine müvekkiline ait 2006/05156 sayılı tasarım karşısında aynı olduğunu, davacının neredeyse aynı kalıplardan çıkan tasarımlarının farklı algılar yaratmasının güç olduğunu ileri sürerek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının yerinde olup olmadığı, davacıya ait 2020 04721/4,6,7,8,9,10,11,12 sıra numaralı tasarımların yeni ve ayırt edici olup olmadıkları hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil ve başvuru dosyası ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 08.07.2020 tarihinde 2020/04721 sayılı çoklu tasarım başvurusunda bulunduğu, tasarımların 09.09.2020 tarih ve 348 sayılı Resmi Tasarım Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirketin 09.12.2020 tarihli yayına itiraz dilekçesi sunduğu, Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun … sayılı kararı ile itirazın kabulüne ve 2020 04721/4, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12 sıra numaralı tasarımların tescilinin hükümsüzlüğüne karar verdiği, verilen kararın davacı marka vekiline 14.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, yasal iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Tasarım, bir ürünün veya onun bir kısmının görmek veya dokunmak gibi insan duygularıyla fark edilen görünümüdür. Görünüm, ürünü veya onun üstündeki süslemeyi oluşturan çizgilerin, özel şekillerin, çevre çizgisinin, renklerin, biçimin ve/veya malzemenin sonucudur.
6769 sayılı SMK’nın 56. maddesinde koruma koşulları düzenlenmiş olup, bir tasarımın tescili için yeni ve ayırt edici nitelikte olması gerektiği vurgulanmıştır. 6769 sayılı SMK’nın 56/4. maddesine göre bir tasarımın “yeni” olması o tasarımın aynısının daha önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması anlamına gelir. Eğer herhangi iki tasarım arasında sadece küçük ayrıntıda farklılık varsa o tasarımlar aynı kabul edilir. Yenilik değerlendirmesinde temel alınan kriter mutlak yenilik, yani dünyada yenilik ilkesidir. Yenilik mutlaktır; çünkü, tescili istenen tasarımın aynısının kamuya sunulması halinde, Türkiye’de dünyanın neresinde, ne zaman yapılmış olursa olsun, yenilik ortadan kalkar. Bundan tescil başvurusunda bulunan tasarımcının haberinin bulunup bulunmaması, hiçbir etki yapmaz.
Ayırt edicilik kriterini düzenleyen 56/5. Madde uyarınca, “Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.” Bir tasarımın ayırt edici nitelikleri o tasarıma has, yani sadece o tasarıma ait özelliklerdir. Yine 56/5. maddeye göre tasarımlar arasındaki kıyaslama bilgilenmiş kullanıcı tarafından yapılacak olup, 56/6. maddeye göre ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınacaktır.
Bilgilenmiş kullanıcı, tasarımı kullanarak bilgi sahibi olmuş, tasarımı tanıyan, deneyim sahibi kullanıcı demektir. Bilgilenmiş kullanıcı, sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği tasarımın önemli özelliklerini fark eder. Ama bir tasarım uzmanı kadar da bilgi birikimine sahip olmadığı için ayrıntılarla ilgilenmez.
Seçenek özgürlüğü kavramı ile ilgili olarak, koruma dışı hallerin değerlendirildiği 58/2. Maddede “Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” ifadesi yer almaktadır. Bir ürün, tasarımcısına ne kadar seçenek özgürlüğü bırakıyorsa koruma kapsamı da o denli genişler; seçenek özgürlüğü ne denli darsa koruma kapsamı da o denli daralır. Bir ürün işlevini yerine getirebilmesi için ancak belirli bir şekilde tasarlanması zorunluysa, bu ürünün tasarımı hiç koruma görmez.
Belirtilen açıklamalar ışığında tarafların iddia ve savunmaları, tasarım işlem dosyası, itiraza mesnet gösterilen tasarımlar, hukuki nitelendirme hariç maddi tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava konusu tasarımların her biri muhtelif nitelikte porselen/seramik malzemeden üretilmiş tabak ve kâse niteliğindeki ev gereçleridir. Tasarımsal faaliyetlerin son derece yoğun olduğu ilgili sektörde çok sayıda birbirine benzer tasarımlar mevcut olmakla birlikte bu tasarımların ürünün doğası gereği işlevini yerine getirmesini sağlayacak unsurları haiz oluşu (tabak ise ürünün konulabileceği bir yüzeye sahip olması, kâse ise biraz daha derinlikli bir yapının mevcut olması gibi) zorunluluğu ötesinde herhangi bir teknik zorunluluk taşımadıkları, günlük hayatta hemen herkes tarafından kullanılan bu tasarımların düz veya çukur, kare veya yuvarlak, motifli veya motifsiz, işlemeli veya işlemesiz olup olmaması gibi pek çok farklı şekilde tasarlanan ürünler oldukları, bu nedenle bilinen genel, mutat form yapıları koruma kapsamının tespitinde göz ardı edilecek olmakla birlikte seçenek özgürlüğünün de son derece geniş olduğu değerlendirilmektedir.
Bilirkişi raporunda görsel olarak örneklendirildiği üzere; dava konusu tasarımlardaki seçenek özgürlüğü son derece geniştir. Sektör üretiminde yıllara sair mutat uygulamalar nedeniyle görece kısıtlayıcı formlar yer almakta ise de bilgilenmiş kullanıcı zaten bu formlara aşina olup tasarımın görsel özelliklerini değerlendirirken geleneksel özellikleri göz ardı etmekte ve farklılaşan unsurlara ortak özelliklerden daha büyük bir önem atfederek tasarımı değerlendirmektedir.
Dava konusu tasarımların ev ve işyerlerinde olağan kullanımı bulunduğu gibi; cafe, restoran, otel, bar, kokteyl salonu gibi yiyecek ve içecek hizmetinin verildiği hemen her yerde kullanılan nitelikte ürünler oldukları, bu nedenle bilgilenmiş kullanıcının, daha önce bu ürünlerden satın almış, farklı tasarımlar arasından kendi beğenisine uygun olanını seçebilecek düzeyde piyasadaki ürünleri bilen herhangi bir kullanıcı olabileceği, züccaciye dükkânında çalışan herhangi bir reyon görevlisi olabileceği gibi, bu ürünlerin kullanıldığı kafe, restoran gibi yerlerde çalışan bir satış elemanı veya bir kafede çalışan servis elemanı da olabileceği tespit edilmiştir.
Belirtilen açıklamalar ışığında, dava konusu tasarım başvuruları ile redde mesnet tasarımlar aşağıdaki şekilde karşılaştırılmıştır:
Dava konusu 2020 04721/4 sıra numaralı tasarım ile redde mesnet 2011/01810-2 sayılı tasarım, 2007/03091-3 sayılı tasarım ve 13.09.2013 tarihli Karaca Porselen Instagram hesabı paylaşımı karşılaştırıldığında;
Dava konusu 4 sıra numaralı tasarım doğada bulunan dört yapraklı yonca tasarımından esinlenilerek meydana getirilmiş bir kâse tasarımıdır. Yonca formları, özellikle ev gereçlerinde sıkça kullanılan bir formdur. Dolayısıyla salt yonca figürünün kendisinin, her koşulda özgün bir tasarım modellemesi algısı yaratması mümkün değildir. Bu anlamda form ile bütünleşen ek unsurların varlığı, tasarımların bütünsel algılarının uzaklaşmalarına neden olabilecektir.
Başvuruda tasarımın üstten ve yan profilden görünümüne yer verilmiştir. Tasarımın yan profil görünümünde çıkıntılı bir taban yüzeyi üzerinde yonca formunda kâse yapısının yerleştirildiği görülmektedir. Dört yapraklı yonca tasarımı, ev içi dekorasyon ve mutfak malzemeleri ürünlerinde sıkça kullanılan bir tasarım formudur. Redde gerekçe tutulan tasarımda da aynı şekilde bir taban yüzey çıkıntı yer almakta ve yine ana formda neredeyse birebir aynı kenar kıvrımlarına sahip bir yonca profili kullanıldığı görülmektedir. Her iki tasarımın da üstten görünümü itibariyle aralarında genel form yapısı itibariyle, derinlik farkı dışında, somut ve belirgin bir farklılık mevcut değildir. Aynı şekilde Karaca Porselene ait paylaşımda da bu defa aynı formlu kâse yapısı da gözlenmiş olup ilgili tasarımda yalnızca dış düzeyde ek bir desen çalışmasının bulunduğu görülmektedir. 2007 03091/3 sıra numaralı tasarım da yine dava konusu tasarım ile neredeyse aynı form yapısı ile oluşturulmuş bir kâse tasarımıdır. Söz konusu form yapısının uygulandığı ve aralarında yalnızca derinlik farkı bulunan bu tasarımların, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde birbirleri karşısında yeni olarak görülseler dahi ayırt edici olarak değerlendirilmeyerek, aynı formlu kâse, düz tabak, çukur tabak gibi benzer nitelikteki ürünlere uygulanmış hali olarak algılanacağı aşikârdır. Her ne kadar yonca formu mutat formlar arasında değerlendirilebilir ise de taraf tasarımları arasında belirgin hiçbir farklılık bulunmamaktadır. Bu haliyle 4 sıra numaralı tasarım ayırt edici görülmemiştir.
Dava konusu 2020 04721/6 sıra numaralı tasarım ile redde mesnet 2012/07191-1, 2019/05715-4 ve 8, 2007 03091-3 sayılı tasarımlar karşılaştırıldığında;
Dava konusu 6 sıra numaralı tasarım, dip yüzey kısmında bir parmak yüksekliğinde taban çıkıntısı üzerine yonca formunda yerleştirilmiş bir kâse yapısı ve bu kâse yapısının ağız kısmının sahip olduğu yonca formu ile uyumlu bir kapaktan meydana gelmektedir. Tasarımın bu haliyle bütün olarak değerlendirildiği bir durumda, mesnet tutulan kapaklı tasarımlardan kapak yapısının sahip olduğu üst çıkıntısı ve ayrıca ana form yapılarındaki farklılıklar itibariyle farklılaşmayı başardığı noktasında bir tereddüt bulunmamaktadır. Örneğin 2019/05715-4 ve 8 sayılı tasarımın ağız yapısı dört değil beş boğumlu olarak farklılaşmışken, 2012/01791-1sayılı tasarımın ise gövde yapısı ve kapak yapısı itibariyle farklılaştığı görülmektedir.
Bununla birlikte 6 numaralı tasarımda tek başına bilirkişi raporunda şekli gösterilen görsele de yer verilmiştir. Bu görsele konu tasarım, 4 numaralı tasarım açısından yapılan değerlendirmelerde de belirtildiği üzere 2007/03091-3 sayılı tasarıma konu görsel ile neredeyse aynıdır. Hal böyle olunca her ne kadar 6 sıra numaralı tasarım bir bütün olarak kapaklı bir kâse tasarımı ise de tasarımın kapak görseli içermeyen yalın halinin, 2007/03091-3 sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmaması nedeniyle dava konusu 6 numaralı tasarımın bütün olarak yeni ve ayırt edici olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim tasarımların bölünemezliği kuralı gereğince tasarım ile korunmak istenen ve ayrı bir resim ile gösterilen parçalardan birisi veya birkaçının ayırt edilemeyecek derecede benzerliği durumunda, birden fazla resim içeren aynı tasarımlardaki bir resmin yeni ve ayırt edici olduğuna karar verilemeyecek, tasarımın bir bütün olarak yenilik değerlendirmesine tabi tutulacağı açıktır. (Y11HD, 2014/8570 E 2014/16210 K) Başka bir deyişle; bir tasarımı gösteren resimlerden en az birinin “yeni” veya “ayırt edici” olmaması halinde salt o tasarımın hükümsüzlüğü değil, o resmin dahil olduğu tasarımın tümünün hükümsüzlüğü gündeme gelecektir. Bu nedenle dava konusu tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu 2020 04721/7 sıra numaralı tasarım ile redde mesnet 2004/02482 sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Her iki taraf tasarımının da taban yüzeyinde, gövde kısmına göre daha dar yapılı bir temas/ayak bölümü yer almakta olup dava konusu tasarımın gövdesi bu bölüm üzerinde önce geniş bir çanak yapılanması sağlamakta ve bu çanak yapısı ağız kısmına doğru oldukça dar bir açıyla dışa doğru genişleyen bir forma bürünmekteyken, mesnet tasarımda ise benzer şekilde kullanılmış gövde yapısı, ağız kısmına doğru önce genişlemekte ve sonra da düz bir şekilde yükselerek sonlanmaktadır.
Her iki tasarım arasında yalnızca taban temas yüzeylerinin gövdeye oranla genişliği ve yine gövdenin ağız kısmına doğru genişleyerek yükselen bölümünün ağız kısmında düz yapılı sonlanıp sonlanmaması bakımından detaylarda kalan farklılıklar mevcut ise de bu farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde, taraf tasarımlarının birbirinden somut bir şekilde algılanmaları sonucunu beraberinde getirmeyeceği, tasarımların bütüne hakim genel form yapıları itibariyle birbirleri karşısında yeni olarak değerlendirilebilir iseler de ayırt edici olarak görülmelerinin mümkün olmayacağı, bu nedenle 7 sıra sayılı tasarımın da ayırt edicilik kriterine haiz olmadığı değerlendirilmektedir.
Dava konusu 2020 04721/8 sıra numaralı tasarım ile davalı yanın dayanak yaptığı 2014 tarihli Rosenthal marka kataloğunun internet üzerinden erişilen linkinde yer alan görseller karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarım taban yüzeyinden ağız kısmına doğru genişleyen, kısa kenarları ise yuvarlatılmış bir dikdörtgen formunda tabak tasarımıdır. İşlem dosyasına mesnet tutulan kataloglarda bu forma en yakın görsellere haiz tasarım olarak bilirkişi raporunda görseline yer verilen ürün olarak tespit edilmiştir. Tasarımların üstten görünümlerinde, dava konusu tasarımın derinlik ve kenar kısımlarının dikey yükseltileri daha sert bir çıkıntıya haizmiş gibi görünmekte ise de dava konusu tasarımın yan profil görselinin bu algıyı destekler mahiyette olmadığı, bütün olarak önceki tarihli katalogda yer alan ürün görselinin, dava konusu tasarım ile genel form yapısındaki unsurların tamamı itibariyle ayırt edilemeyecek düzeyde benzer algılar yarattığı düşünülmektedir. Bilgilenmiş kullanıcının tasarımların yalnızca kenar kısımları itibariyle sahip olduğu farklılığı yeterli ve somut bir fark olarak algılamayacağı, bu haliyle tasarımların birbirleri karşısında yenilik kriterini sağlamakla birlikte ayırt edicilik kriterini sağlamaktan uzak olduğu değerlendirilmiştir.
Dava konusu 2020 04721/9 sıra numaralı tasarım ile redde mesnet 2005/04348-5 sayılı tasarım karşılaştırıldığında;
Dava konusu tabak tasarımı çukur yapıda yuvarlak bir tabaktır. Mesnet tasarımın ise yine yuvarlak ve fakat çukur yapılı olmadığı, derinliksiz düz bir algıya sahip olduğu görülmektedir. Ancak her ne kadar tabakların taban yapılanmalarında farklılık mevcut ise de daha evvel 6 nolu tasarım ile ilgili yapılan değerlendirmelerde değinildiği üzere tasarım başvurularında, tasarımın bölünmezliği ilkesi mevcut olup başvuru konusu edilen görsellerden birinin, daha evvelden kamuya sunulmuş başka bir tasarımın korumasını ihlal etmesi halinde kül halinde yeniliğinin ortadan kalkmış olacağından bahsedilmesi gerekir. Bu haliyle dava konusu 9 sıra numaralı tasarımın üstten görünümünün, önceki tarihli mesnet tasarım ile neredeyse aynı olması nedeniyle dava konusu tasarımın yenilik kriterini haiz olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava konusu 2020 04721/10 sıra numaralı tasarım ile redde mesnet 2006/05156-5 ve 2014/07106-2 ve 3 sayılı tasarımlar karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarım bir kâse tasarımı olup taban yüzey kısmında gövde kısmından daha dar bir çıkıntı, bu çıkıntı üzerinde genişleyen bir gövde ve ağız kısmında asimetrik kenarlıklı bir yapıda tasarlanmış olduğu görülmektedir. Redde mesnet tasarımlardan özellikle 2014/07106-2 ve 3 sayılı tasarımın, 10 numaralı tasarımın üst profil görünümü ile neredeyse aynı olduğu, tasarımların ağız kısmındaki asimetrik kavisli yapının kıvrım noktaları itibariyle dahi neredeyse aynı olduğu değerlendirilmektedir. Bu haliyle 10 numaralı tasarımın 2014/07106-2 ve 3 sayılı tasarım karşısında, salt bu görünüm nedeniyle yenilik kriterini haiz olmadığı değerlendirilmelidir. Ancak aynı değerlendirmenin 2006/05156-5 sayılı tasarım açısından yapılması mümkün olmayıp her iki tasarımın özellikle ağız kısımlarında oluşan yapısal farklılığının bütünsel görünümlerinin de farklılaşmasını sağladığı değerlendirilmektedir.
Dava konusu 2020 04721/11 sıra numaralı tasarım ile redde mesnet 2011/01810-2 sayılı tasarım ve 13.09.2013 tarihli Karaca Porselen Instagram hesabı paylaşımı karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarım, taban kısmında iki parmak yüksekliğinde bir ayak kısmı ve yine gövde yapısı dört yapraklı yonca formunda tasarlanmış bir servis/sunum tabağıdır. Tasarımın ayak yapısının da yine gövde ile uyumlu şekilde yonca formuna uygun girintilerinin mevcut olduğu anlaşılabilmektedir. Davacının bu tasarımı aynı forma haiz şekilde oluşturulmuş kâse ve tabak tasarımları ile aynı görsel algıyı yaratmaktadır. Aralarındaki tek fark; ürünün yapısal formuna bağlı oluşan derinlik farkıdır. Bu anlamda mesnet tasarımlardan Karaca Porselenin 13.09.2013 tarihli paylaşımında arka planda yer alan sunum tabaklarının gövde yapısının dava konusu tasarım ile aynı olup aralarında derinlik farkı bulunduğu görülmekle birlikte yine 2011 tarihli tasarımın da gövde ve taban yükseltileri itibariyle dava konusu tasarım ile neredeyse aynı olduğu, aralarında yine yalnızca derinlik itibariyle farklılıkların mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle tasarımlar mevcut derinlik farklılıkları itibariyle birbirleri karşısında yeni olsalar dahi özellikle dört yapraklı yonca formu etrafında şekillenen bu tasarımların somut ve belirgin farklılıklar taşımadıklarından yeterli ayırt edicilik kriterini haiz olmadıkları düşünülmektedir.
Dava konusu 2020 04721/12 sıra numaralı tasarım ile davalı yanın dayanak yaptığı 2014 tarihli Rosenthal marka katalogunun internet üzerinden erişilen linkinde yer alan görseller ve işlem dosyasında dayanılan … katalogunda yer alan servis tabağı görseli karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarım kenarları yuvarlatılmış ve kısa kenarları kavislendirilmiş, tabandan yukarı doğru hafifçe genişleyen ağız yapısı bulunan bir servis tabağıdır. Mesnet tutulan her iki tasarımın da genişleyen ağız yapısına haiz kavisli dikdörtgen yapılanmasına sahip olduğu, Arzberg 2001 katalogundaki görsellerden tabakların tabandan ağza genişleyen yapılarının gözlemlenebildiği, bu haliyle dava konusu tasarımın, daha evvel kamuya sunulmuş bu tasarımlardan belirgin hiçbir farklılığın bulunmadığı ve yenilik kriterini haiz olmadığı değerlendirilmiştir.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; dava konusu çoklu tasarımların yeni veya ayırt edici olmadıkları tespit edildiğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 17,00 TL vekalet ücreti, 132,00 TL posta-tebligat masrafı, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.367,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Porselen Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yapmış olduğu 25,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Porselen Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/02/2022