Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/15 E. 2021/428 K. 26.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/15 Esas
KARAR NO : 2021/428

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2021
KARAR TARİHİ : 26/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili 18/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ve sahibi …’un spor malzemeleri sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, … … Seti olarak bilinen ve dünya üzerinde mevcut olan antrenman standına ilişkin yeni nesil bir tasarımı için 26.02.2020 tarihinde 2020/02995 başvuru numarası ile faydalı model başvurusu yaptığını, davalının ilgili ürün için tasarım sahibi olduğu iddiası ile TPMK nezdinde 04.03.2020 tarihinde 2020/01806 başvuru numarası ile tasarım tescili başvurusunda bulunduğunu ve tescil belgesi aldığını, davalıya ait dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadığını, davalının tasarımının ilk defa 2018 yılında Çin’de kamuya sunulduğunu, 19.06.2018 tarihinde ilgili ürün için Çin’de patent başvurusu yapıldığını ve 11.01.2019 tarihinde ürünün patentinin … tarafından alındığını, patente http:….linkinden bu satışın örneklerinden bir tanesinin görülebileceğini, ürünün piyasaya sunulma tarihinin burada 2018 yaz ayları olarak görüldüğünü, dünya çapında satış yapan … gibi sitelerde bu ürünün çeşitli versiyonlarının satılmakta olduğunu, 03.12.2019 tarihinde aldıkları ekran görüntülerinde bu durumun görülebileceğini, davalının tescilinin aynı zamanda müvekkile ait daha önceki tarihli faydalı model başvurusuna da benzediğini, bu açılardan davalının tasarımının mutlak yenilik ölçütlerini karşılamadığını, faydalı model süreçlerinin tasarım tescil süreçlerinden uzun olması sebebi ile daha önce başvuru yapan müvekkil olmasına rağmen şu anda ilgili tasarımın davalıya ait görüldüğünü ve bu durumun kötü niyet göstergesi olduğunu, delil olarak müvekkile ait faydalı model başvurusunu, dava konusu tasarım tescilini, Çin’de ilgili ürüne ait alınan patenti ve bu patentin yeminli tercümesini, Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/12E., 2020/141K. 04.03.2020 tarihli kararını, yukarıda verilmiş olan chinahao.com linkini, Türkiye ve dünyadan yapılan satışlara ait ekran görüntülerini, emsal yargıtay kararlarını, bilirkişi incelemesini, faturalar, ticari defterler, kataloglar ve broşürleri sunduklarını belirterek, anılan nedenlerden dolayı Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 2020/01806 sayılı çoklu tasarım tescilinin tamamen hükümsüz bırakılmasını ve sicilden terkin edilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 19/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıların menfaat sahibi olduklarını ispatlamalarının gerektiğini, müvekkili şirkete ait tasarımın iddiaların aksine yeni ve ayırt edici olduğunu, tasarım tescilinde bilgilenmiş kullanıcı gözünden bakılması ve tasarımların onun üzerinde bıraktığı genel izlenim ile incelenmesi gerektiğini, somut uyuşmazlıkta bilgilenmiş kullanıcıların … hocaları ve … öğrencileri olduğunu, bu grubun tekvandoya yoğun mesai harcadığını, bu ürünlere bakarken ürünlerin tüm yönleri ile ilgilendiklerini ve tasarımın açıları, duruş ve ayrıntı görünüşleri üzerinde fikir yürüttüklerini, davacının iddiası içerisinde yer alan patent ve satış kanaları içerisinde yer alan ürünlerden özellikle raketlerin açıları ile müvekkil tasarımının ayrıştığını, Ankara 3. FSHHM 2020/62 D. İş sayılı dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda bu durumun (müvekkil şirket tasarımında belirli bir açı ile sahip olduğu raketler yönüyle ayırt edici olduğu) tespit edilmiş olduğunu, müvekkil tasarımı açısından açısal raketin ayırt edicilik barındıran bir unsur olduğunu ve bu tasarıma şirket sahibi ve eşinin uzun yıllar alan tecrübelerinden yola çıkarak ulaştıklarını, ekte sundukları faturalardan da görüleceği üzere müvekkil şirketin ilgili tasarımını ilk kez 11.03.2019 tarihinde satışa sunduğunu, davacının faydalı model başvurusunun ise bu tarihten sonra gerçekleştiğini ve kötü niyetli olduğunu, davacıların müvekkilin satmakta olduğu ürünü kopyalayıp üreterek satışa sunduğunu ve faydalı model başvurusunda bulunduklarını, davacıların bu girişimi ile ilgili hukuki girişimlerin başlatıldığını, tespit yaptırıldığını ve arabuluculuk sürecine işlerlik kazandırılmış olduğunu, ekte ilgili arabuluculuğa dair tutanağın sunulduğunu, davacıların kendi faydalı model başvurularına konu ettiği ürünün hali hazırda Çin’de patenti alınmış bir ürün olduğunu dava dilekçelerinde belirttiklerini, faydalı modelde aranan yenilik kriterini kendi beyanları ile çürüttüklerini ve bu durumun da kötü niyetin göstergesi olduğunu, davacılar tarafından mesnet gösterilen tüm ürünler karşısında müvekkil tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, ilgili tasarımın ilk kez müvekkil tarafından 11.03.2019 tarihinde piyasaya sürüldüğünü ve tescil başvurularının da 12 aylık hoşgörü süresi içerisinde kalarak yapıldığını ve tasarım hakkının müvekkiline verildiğini, müvekkil şirketin yenilikçi yapısının TPMK nezdinde aldıkları tasarım tescili, marka tescili ve patentlerden anlaşılabileceğini, dava konusu tasarım tescili ve önceki tarihli müvekkil tasarım tescilleri ve patentleri incelendiğinde tüm tasarımların aynı elden çıktığının (iki parçadan oluşan sabit bidon, polietilen yapı içerisine gömülen yay) rahatça anlaşılabileceğini, delil olarak taraflar arasındaki arabuluculuk dosyasını, Ankara 3. FSHHM 2020/61 D.İş sayılı dosya ve içeriğindeki bilirkişi raporunu, 2020 01806 sayılı tasarım tescilini, 2020 02995 sayılı faydalı model başvurusunu, dava konusu tasarıma ait faturaları, müvekkil şirket defter ve kayıtlarını, bilirkişi incelemesini, ilgili sitelerde yer alan kayıtları, müvekkil şirkete ait patent ve tasarım tescil dosyalarını sunduklarını belirterek, anılan nedenlerden dolayı davanın tüm talepler açısından reddini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 6769 sayılı SMK m.77 hükmünden kaynaklı tescilli çoklu tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalıya ait 2020/01806 sayılı çoklu tasarımın başvuru tarihi itibariyle yeni ve ayırt edici olup olmadığı, davalıya ait çoklu tasarımın kötü niyetli olup olmadığı, söz konusu çoklu tasarımın hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, tasarım tescil belgeleri, faydalı model evrakı celp edilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin kök ve ek rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri deliller, davaya konu çoklu tasarım, hükümsüzlüğe mesnet gösterilen evrak, hukuki nitelendirme kısmı hariç olmak üzere özel veya teknik hususlarda tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporuna göre;
İlk olarak hemen belirtilmelidir ki; 6769 sayılı SMK m.78/1 hükmü uyarınca; tasarımın hükümsüzlüğü, menfaati olanlar tarafından istenebilir. Somut olayda davacı … adına 2020/02995 sayılı “Yeni Nesil Taekwondo Çoklu … Spor Aleti” buluş başlıklı faydalı model başvurusunun bulunduğu, …’un diğer davacı şirketin yetkilisi olduğunun dava dilekçesine ekli vekaletnameden anlaşıldığı, buna göre, davacıların, dava konusu çoklu tasarım ile benzer olduğunu iddia ettikleri önceki başvuru tarihli faydalı model başvurularının bulunduğunu belirterek ve bunun haricinde kalan diğer iddiaları bakımından, davalıya ait tasarımın hükümsüzlüğünü talep etmelerinde menfaatleri bulunduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06/06/2018 tarih 2017/11-99 Esas 2018/1173 Karar sayılı kararına göre; Bir tasarımın, kıyaslanan sair tasarım bakımından bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olup olmadığı hususu, hakimin hukuki bilgisi veya genel hayat tecrübesiyle çözümlenemeyen, teknik bilgi gerektiren, üniversitelerde dahi ayrı bir bölüm olan endüstriyel tasarıma ilişkin bir konu içermesi nedeniyle içinde tasarımcı kimselerin bulunduğu bilirkişi incelemesi ile çözümlenebilecek bir husus olduğu belirtilmiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin; 16/03/2016 tarih 2015/8417 E 2016/2927 K, 13/03/2019 tarih 2017/5082 E 2019/2126 K sayılı kararları da aynı yöndedir.
Yukarıda yer verilen yüksek yargı içtihatları da nazara alınarak; dava konusu çoklu tasarımın başvuru tarihi itibariyle yeni veya ayırt edici olup olmadığı hususu özel veya teknik bilgi gerektirdiğinden, bu hususta mahkememizce 1 tasarım uzmanı, 1 endüstriyel tasarımcı ve 1 spor sektöründen oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Buna göre; somut olayda dava konusu çoklu tasarım “dövüş sporları standlı antrenman raketleri” tasarımıdır. Bu tarz ürünlere bakıldığında tasarımcı açısından teknik zorunluluk olarak ele alınabilecek hususlar, ilgili ürünlerin kendi başına ayakta durabilmesi, aldığı darbeler ile yere düşmeyecek bir yapıda olması, sporcunun vuruşları esnasında zarar görmesini engelleyecek doku yapısında olması, farklı yükseklikteki raketler sayesinde farklı sporculara ve farklı vuruşlara dönük antrenman imkânı tanıması olarak ele alınabilecektir. İlgili ürünlerin … kısımları temelini uzun yıllardır kullanılagelen, farklı isimler ile de anılan ellik raketlerden almaktadır. İlgili ürünler açısından tasarım çizgileri belirgin ve harcıalem konumdadır. Bilirkişi kök raporunda dava konusu sair tasarım ürün örneklerine yer verilmiştir.
Standlı raketler açısından bakıldığında, … kısımlarının benzer özellikler göstermesi beklendik bir durum olacaktır. Fakat tasarımcı açısından ürünün bütünsel yaklaşımında farklılıklara gitme şansı oldukça yüksektir ve bu bakımdan seçenek özgürlüğü geniştir. Nitekim uyuşmazlık kapsamına konu edilen “dövüş sporları standlı antrenman raketleri” ürünlerine ilişkin olarak seçenek özgürlüğü araştırmasına ilişkin örnekler bilirkişi kök raporu içeriğinde görselleştirilmiştir.
Bilirkişi kök raporunda görselleştirilip örneklendirildiği üzere; “dövüş sporları standlı antrenman raketleri” ve “duvara monte antrenman raketleri” ürünleri açısından özellikle stand yapıları ve montaj aparatları açısından seçenek özgürlüğü oldukça geniştir.
Somut olayda bilgilenmiş kullanıcı olarak tespit edilen kişiler, kesinlikle bir uzman değil yalnızca daha önce ilgili tasarımla karşılaşmış olağan kullanıcılardır. Gerçekten de bilgilenmiş kullanıcı, söz konusu ürünün doğası ve görünümü hakkında bilgi sahibi olan ve daha önce o ürünü belli bir süre kullanmış, başka bir deyişle ürün hakkında bilgi sahibi olan kişidir. Bunun sonucunda bilgilenmiş kullanıcı her somut örnek açısından ayrı ayrı tespit edilmesi gereken kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcı söz konusu ürünün tasarımına bağlı olarak son kullanıcılar, satın alma eğiliminde olarak araştırma yapan kişiler olabilmektedir. Bilgilenmiş kullanıcılar birer uzman olmayacakları için tasarım üzerindeki detaylarda meydana gelen küçük farklılıklara dikkat etmeyecek; ancak, alım tercihlerini etkileyecek hususlarda yapılan değişiklikleri fark edebilecek kişilerdir.
Somut uyuşmazlıkta dava konusu tasarımlar “dövüş sporları standlı antrenman raketleri” ve “duvara monte antrenman raketleri” olup; dövüş sporları ile ilgilenen sporcular ve eğitimciler bilgilenmiş kullanıcı olarak ele alınabilecektir.
Davalı vekili tarafından, dilekçe teatisi aşamasında ve savunmanın genişletilmesi yasağı başlamadan önce süresinde ibraz ettiği, davalı tasarımının kamuya arzının tescil başvuru tarihinden önce gene müvekkili tarafından kamuya arz edildiğine yönelik ispat aracı olarak gösterilen faturalar incelendiğinde;
Faturalarda ortak olarak “…” ibareli ürünün kaydının olduğu görülmüştür. İlgili faturalar incelendiğinde; en eski tarihli faturanın 11.03.2019 tarihine ait olduğu, bu tarihin dava konusu çoklu tasarımın tescil başvuru tarihi olan 04.03.2020’den geriye dönük 12 aylık hoşgörü süresi içerisinde olduğu görülmüştür. Bununla birlikte söz konusu faturalar üzerinde ürün görseli olmadığı gibi davalı tarafından, savunmanın genişletilmesi yasağı başlamadan önce, süresinde dosyaya sunulan belgeler arasında da tasarım ile faturayı doğrudan ilişkilendirebilecek herhangi bir delile rastlanılmamıştır. Bu sebeple davalı tarafın, dava konusu çoklu tasarımın kendileri tarafından 11.03.2019 tarihinde satışa sunulduğu biçimindeki iddiasının ispatlanamadığı ve davalının çoklu tasarıma dair hak sahipliği ile ilgili olarak tescil başvuru tarihi olan 04.03.2020 tarihinin dikkate alınması gerektiği mahkememizce tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti marifetiyle yapılan incelemede hükümsüzlüğe mesnet gösterilen;
“https://www…inkine girildiğinde sayfanın hata verdiği ve mesnet gösterilen herhangi bir ürüne ulaşılamadığı,
“https://www…. linkinde herhangi bir tarih belirtecine rastlanmadığı ve yapılan waybackmachine araştırmasında da sayfanın arşivlenme tarihinin 22.09.2020 (Dava konusu çoklu tasarım başvuru tarihinden sonradır.) olduğu için linkte ulaşılan ürününün yenilik ve ayırt edicilik incelenmesinde değerlendirmeye alınmasının mümkün olmadığı,
…linkinde yer alan ürüne yapılmış olan ilk yorum 15.12.2016 tarihine ait olup, bu tarih dava konusu çoklu tasarımın başvuru tarihinden öncesine dayandığı için ilgili ürün değerlendirmeye alınmış ve aşağıda detaylı olarak tasarım karşılaştırması yapılmıştır.
Belirtilen açıklamalardan sonra dava konusu çoklu tasarım ile davacının hükümsüzlük iddiasına mesnet gösterdiği görünüm dokümanları, seçenek özgürlüğü ve bilgilenmiş kullanıcının dikkat seviyesi nazara alınarak aşağıdaki gibi karşılaştırılma yapılmıştır:
Dava konusu 2018 06874 sayılı çoklu tasarımlar ile hükümsüzlük iddiasına mesnet gösterilen 2020/02995 sayılı faydalı model evrakı karşılaştırıldığında;
Dava konusu çoklu tasarımların başvuru tarihinin 04/03/2020 olduğu, hükümsüzlük iddiasına mesnet gösterilen 2020/02995 sayılı faydalı model başvurusunun 26.02.2020 tarihi olduğu, ancak bu başvurunun 21.04.2020 tarihinde yayınlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6769 sayılı SMK m.56/4 hükmüne göre; Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
SMK m.56/5 hükmüne göre; Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Yukarıda yer verilen Kanun hükümlerinden görüleceği üzere, tescilli bir tasarımın yeni veya ayırt edici olup olmadığı, o tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş bir tasarımın mevcudiyeti ile değerlendirilir. Başka bir deyişle; tescilli bir tasarımın başvuru veya rüçhan tarihinden sonra kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın mevcudiyeti dolayısıyla tescilli tasarımın yeni veya ayırt edici olmadığı iddia edilemez.
SMK m.57 hükmünde “Kamuya Sunma” düzenlenmiş olup, m.57/1 hükmüne göre; Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz.
Yukarıda yer verilen maddede yer alan faaliyetler sınırlı sayıda değildir. Kamuya sunma fiilleri, tasarımın ticarileştirildiği hallere münhasır değildir. Kamuya sunma, tasarımın ticarileştirilmesine yönelen fiilleri de kapsayan daha geniş bir kavramdır. İlanlar, önceki kullanımlar, satımlar, web adresinde sergilemeler, TV yayınındaki gösterimler bu kapsamda olup, mevcut tasarım külliyatını oluşturan kamuya sunum örnekleridir. Öte yandan başvuru henüz toplum incelemesine açılmadan (ilan edilmeden) sonuçsuz kalmışsa, kamuya sunma gerçekleşmediğinden, sonraki tasarımın yeniliğini belirlemede dikkate alınmaması gerekir (Memişoğlu, S. Özgür (2020) Tescilli Tasarımlarda Yenilik ve Ayırt Edicilik Unsurları, Seçkin, s.241.).
Kamuya sunum açısından resmi ilanların fonksiyonu incelendiğinde; önceki tasarımların patent, marka veya tasarım bültenlerinde yayımlanması SMK m.57/1 anlamında bir kamuya sunma faaliyetidir. İlan konusunun SMK m.55/1’deki tasarım tanımına uygun olması yeterli olup; marka, patent veya faydalı modelden oluşması tasarım hukuku açısından kamuya sunum teşkil eder. Buna karşılık, AB hukukunda fikri mülkiyet ofislerinin tuttuğu başvuru veya tescil ilanları ile diğer belgelere erişim ancak taleple mümkün oluyorsa, ilgili çevrenin olağan iş akışında bunlardan haberdar olamayacağı kabul edilmektedir. Bu takdirde hükümsüzlük iddiasında bulunan taraf, tasarımın 3.kişiler tarafından başvuru öncesinde kamuya sunulduğunun ispatında söz konusu belgelerden (örneğin başvuru evrakı) faydalanamayacaktır (Memişoğlu, s.242-243.).
Belirtilen açıklamalara göre; davacılar vekilinin hükümsüzlük iddiasına mesnet gösterdiği 2020/02995 sayılı faydalı model başvurusunun (başvuru kapsamında yer alan resimler teknik anlamda “tasarım” mahiyetini haiz olup, bu resimler ile dava konusu çoklu tasarımın, tasarım hukuku bağlamında kıyaslanması yapılmıştır) 26/02/2020 tarihinde TÜRKPATENT nezdinde başvuru kaydı oluşturulmuşsa da, bu başvurunun ilk olarak 21/04/2020 tarihli Bülten’de yayımlanarak kamuya sunulduğu, kamuya sunulan tarihin, dava konusu çoklu tasarımların başvuru tarihinden sonraki tarihli olması nedeniyle, 2020/02995 sayılı faydalı model başvurusunda bulunan resimlerin, dava konusu çoklu tasarımların yeniliğini veya ayırt ediciliğini kırıcı dokümanlar olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle, faydalı model başvuru evrakı nedeniyle dava konusu çoklu tasarımların hükümsüzlüğünün istenemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu … sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe mesnet gösterilen 19.06.2018 tarihli patent dokümanı karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarımın 9 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı tasarımı olduğu görülmektedir. Tasarım baza, taşıyıcı silindir ve … bileşenlerinden oluşmaktadır. Tasarım taslak bir el çiziminden ibarettir ve ürünleşme noktasındaki detayları belirgin değildir. Raketler taşıyıcı silindir çevresine 3’er adet yatay, 3’er adet dikey konumlu olarak yerleştirilmiştir. Yatayda daire çevresini 3 eşit açılı parçaya bölen bir yerleşim vardır. Raketler yer düzlemine açılı bir şekilde taşıyıcı silindire bağlanmıştır ve dikey yerleşimli 3’lü gruplar birbirlerine göre farklı yüksekliklere gelecek şekilde konumlandırılmıştır. Tasarımın bazısı yukarıya doğru dik çıkarken raketlerin bağlı olduğu taşıyıcı silindire doğru açılı bir şekilde yükselerek birleşmektedir. Mesnet gösterilen patent 6 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı ürününe aittir. İlgili ürün ve dava konusu tasarım bileşenleri ve taşıyıcının silindirik yapısı açısından benzerdir. Tasarımlar raketlerinin biçimi, sayıları, birbirleri, yer düzlemi ve taşıyıcı silindir ile konumlandırılışları, bazanın biçimlendirilişi, taşıyıcı silindirin çapı ve taşıyıcı silindirin bitirişinde kullanılan kapama açısından farklıdır. Dava konusu tasarımın detay seviyesi, tasarımlar arasındaki benzerlik ve farklılıklar göz önüne alındığında, dava konusu tasarımın mesnet patent de yer alan ürün karşısında yeni ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edici olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu … sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe mesnet gösterilen dört raketli tasarım ürünü karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarımın 9 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı tasarımı olduğu görülmektedir. Tasarım baza, taşıyıcı silindir ve … bileşenlerinden oluşmaktadır. Tasarım taslak bir el çiziminden ibarettir ve ürünleşme noktasındaki detayları belirgin değildir. Raketler taşıyıcı silindir çevresine 3’er adet yatay, 3’er adet dikey konumlu olarak yerleştirilmiştir. Yatayda daire çevresini 3 eşit açılı parçaya bölen bir yerleşim vardır. Raketler yer düzlemine açılı bir şekilde taşıyıcı silindire bağlanmıştır ve dikey yerleşimli 3’lü gruplar birbirlerine göre farklı yüksekliklere gelecek şekilde konumlandırılmıştır. Tasarımın bazası yukarıya doğru dik çıkarken raketlerin bağlı olduğu taşıyıcı silindire doğru açılı bir şekilde yükselerek birleşmektedir. Mesnet gösterilen tasarım 4 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı ürününe aittir. İlgili ürün ve dava konusu tasarım bileşenleri açısından benzerdir. Tasarımlar raketlerinin biçimi, sayıları, birbirleri, yer düzlemi ve taşıyıcı silindir ile konumlandırılışları, bazanın biçimlendirilişi, taşıyıcı silindirin biçimi açısından farklıdır. Dava konusu tasarımın detay seviyesi, tasarımlar arasındaki benzerlik ve farklılıklar göz önüne alındığında, dava konusu tasarımın davacı tarafından mesnet gösterilen tasarım karşısında yeni ve bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edici olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu … sayılı tasarım ile bilirkişi heyetinin mutlak yenilik araştırması kapsamında tespit ettiği bilirkişi kök raporunun 20.sayfasında belirtilen ürün görseli karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarımın 9 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı tasarımı olduğu görülmektedir. Tasarım baza, taşıyıcı silindir ve … bileşenlerinden oluşmaktadır. Tasarım taslak bir el çiziminden ibarettir ve ürünleşme noktasındaki detayları belirgin değildir. Raketler taşıyıcı silindir çevresine 3’er adet yatay, 3’er adet dikey konumlu olarak yerleştirilmiştir. Yatayda daire çevresini 3 eşit açılı parçaya bölen bir yerleşim vardır. Raketler yer düzlemine açılı bir şekilde taşıyıcı silindire bağlanmıştır ve dikey yerleşimli 3’lü gruplar birbirlerine göre farklı yüksekliklere gelecek şekilde konumlandırılmıştır. Tasarımın bazası yukarıya doğru dik çıkarken raketlerin bağlı olduğu taşıyıcı silindire doğru açılı bir şekilde yükselerek birleşmektedir. Mutlak yenilik araştırmasında tespit edilen tasarım 9 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı ürününe aittir. İlgili ürün ve dava konusu tasarım bileşenleri, raketlerinin sayıları, taşıyıcının silindirik yapısı ve bazalarının biçimi açısından benzerdir. Aralarındaki fark raketlerin birbirleri, yer düzlemi ve taşıyıcı silindir ile konumlandırılışlarıdır. Dava konusu tasarımın detay seviyesi, tasarımlar arasındaki benzerlik ve farklılıklar göz önüne alındığında, dava konusu tasarımın mutlak yenilik araştırmasında tespit edilen tasarım karşısında raketlerin yer düzlemi ile olan açısal ilişkisi bakımından yeni olduğu kanaati oluşsa da, dava konusu tasarımın tespit edilen tasarımın versiyonu olarak algılanabileceği ve bu sebeple bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edici olmadığı kanaati oluşmuştur.
Dava konusu … sayılı tasarım ile bilirkişi heyetinin mutlak yenilik araştırması kapsamında tespit ettiği bilirkişi kök raporunun 21.sayfasında belirtilen ürün görseli karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarımın 9 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı tasarımı olduğu görülmektedir. Tasarım baza, taşıyıcı silindir ve … bileşenlerinden oluşmaktadır. Tasarım taslak bir el çiziminden ibarettir ve ürünleşme noktasındaki detayları belirgin değildir. Raketler taşıyıcı silindir çevresine 3’er adet yatay, 3’er adet dikey konumlu olarak yerleştirilmiştir. Yatayda daire çevresini 3 eşit açılı parçaya bölen bir yerleşim vardır. Raketler yer düzlemine açılı bir şekilde taşıyıcı silindire bağlanmıştır ve dikey yerleşimli 3’lü gruplar birbirlerine göre farklı yüksekliklere gelecek şekilde konumlandırılmıştır. Tasarımın bazası yukarıya doğru dik çıkarken raketlerin bağlı olduğu taşıyıcı silindire doğru açılı bir şekilde yükselerek birleşmektedir. Mutlak yenilik araştırmasında tespit edilen tasarım 9 raketli, standlı, kendi başına ayakta duran dövüş sporları antrenman ekipmanı ürününe aittir. İlgili ürün ve dava konusu tasarım bileşenleri, raketlerinin sayıları, taşıyıcının silindirik yapısı ve bazalarının biçimi açısından benzerdir. Aralarındaki fark raketlerin birbirleri, yer düzlemi ve taşıyıcı silindir ile konumlandırılışlarıdır. Dava konusu tasarımın detay seviyesi, tasarımlar arasındaki benzerlik ve farklılıklar göz önüne alındığında, dava konusu tasarımın mutlak yenilik araştırmasında tespit edilen tasarım karşısında raketlerin yer düzlemi ile olan açısal ilişkisi bakımından yeni olduğu kanaati oluşsa da, dava konusu tasarımın tespit edilen tasarımın versiyonu olarak algılanabileceği ve bu sebeple bilgilenmiş kullanıcı gözünde ayırt edici olmadığı kanaati oluşmuştur.
Dava konusu 2020 01806-2 sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe mesnet gösterilen 19.06.2018 tarihli patent dokümanı karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarımın 4 raketli, taşıyıcılı, duvara monte dövüş sporları antrenman ekipmanı tasarımı olduğu görülmektedir. Tasarım taşıyıcı silindir ve … bileşenlerinden oluşmaktadır. Tasarım taslak bir el çiziminden ibarettir ve ürünleşme noktasındaki detayları belirgin değildir. Raketler taşıyıcı silindir üzerine dikey eksende, yer düzlemine açılı bir şekilde konumlandırılmıştır. Taşıyıcı silindir alt ve üst kısmında duvara montaj aparatları yer almaktadır. Mesnet tasarım ile dava konusu tasarım farklı ürünlere ait olup karşılaştırılabilir bir nitelikte değildir. Bu açıdan dava konusu tasarımın mesnet tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğu kanaati oluşmuştur.
Dava konusu 2020 01806-2 sayılı tasarım ile hükümsüzlüğe mesnet gösterilen dört raketli tasarım ürünü karşılaştırıldığında;
Dava konusu tasarımın 4 raketli, taşıyıcılı, duvara monte dövüş sporları antrenman ekipmanı tasarımı olduğu görülmektedir. Tasarım taşıyıcı silindir ve … bileşenlerinden oluşmaktadır. Tasarım taslak bir el çiziminden ibarettir ve ürünleşme noktasındaki detayları belirgin değildir. Raketler taşıyıcı silindir üzerine dikey eksende, yer düzlemine açılı bir şekilde konumlandırılmıştır. Taşıyıcı silindir alt ve üst kısmında duvara montaj aparatları yer almaktadır. Mesnet tasarım ile dava konusu tasarım farklı ürünlere ait olup karşılaştırılabilir bir nitelikte değildir. Bu açıdan dava konusu tasarımın mesnet tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olduğu kanaati oluşmuştur.
Dava konusu … sayılı tasarım ile önceki tarihli kamuya sunulduğu tespit edilen bilirkişi kök raporunun 20 ve 21.sayfalarında yer verilen ve mutlak yenilik araştırmasına da tabi tutulan tasarım görsellerine dava dilekçesi ekinde, EK 5 olarak belirtilen doküman içeriğinde yer verildiği, bu nedenle, davacının iddianın genişletilmesi yasağı başlamadan önce önceki tarihli bu tasarımlara delil olarak dayandığı anlaşıldığından, bu tasarımlar ile dava konusu … sayılı tasarımın bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edici olmamaları nedeniyle davacının söz konusu tasarımın hükümsüz kılınmasını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilenler dışında bilirkişi heyeti marifetiyle mutlak yenilik araştırması yapılmış olup, yukarıda ifade edilenler haricinde, dava konusu çoklu tasarımların mutlak anlamda yeniliğini öldürücü nitelikte önceki tarihli kamuya sunulmuş başkaca bir doküman tespit edilmemiştir.
Davacılar vekili, dava konusu çoklu tasarımın kötü niyetli olarak tescil başvurusuna konu edildiğini de ileri sürmüştür.
SMK m.77/1-a hükmüne göre; Bir tasarım başvurusunun kötü niyetle yapıldığı ispatlanırsa, o tasarım hükümsüz kılınır.
Kötü niyetli tasarım başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak tasarım başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak tasarımı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan tasarım başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş tasarım başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu tasarımlar ile hükümsüzlüğe mesnet tasarımların bir kısmının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde genel izlenim itibariyle benzer olmalarının haricinde, dava konusu çoklu tasarımın kötü niyetle tescil başvurusuna konu edildiğini gösterir somut olgu ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiasına dayalı istemler yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda yer verilen tespitlere göre; davanın kısmen kabulü ile; … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; … sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-6769 Sayılı SMK m.79/4 hükmü gereği karar kesinleştiğinde bir örneğinin resen TÜRKPATENT’e gönderilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davanın kabul ret oranının takdiren 1/2 olarak kabulüne,
7-Harcın davanın yalnızca kabul edilen kesimi üzerinden alınması sebebi ile davacıların peşin yatırdığı 59,30 TL peşin karar ve ilam harcının tamamının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Davacılar tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 142,00 TL posta-tebligat masrafı ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.309,80 TL yargılama giderinin 1/2 si olan 1.154,90 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye 1.154,90 TL yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin 1/2 si olan 4,25 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 4,25 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacılar vekilinin, davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza