Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/146 E. 2023/242 K. 15.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/146 Esas – 2023/242
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/146 Esas
KARAR NO : 2023/242

HAKİM : ….
KATİP : ….

DAVACI : …
….
VEKİLLERİ : Av. ….
Av. ….
….
DAVALI : ….
VEKİLİ : Av. ….

DAVA : Marka Hakkı İhlali / Devri
DAVA TARİHİ : 06/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkı İhlali / Devri davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 06/10/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile davacı arasında 17.07.2019 tarihinde … (…) Noterliği’nin …yevmiye numaralı … (…) … akdedildiği, iş bu sözleşme ile davalı … Tic. A.Ş. adına … izinli 13.03.2015 tarih ve … Ruhsat Numaralı … …, … isimli … ürünün; …’ndan verilen ruhsatı, üretim hakları, ruhsat hakları, satış ve raporlama hakları, ruhsat devir hakları, marka devir haklarının, davacı şirket … SAN. TİC. A.Ş.’ne devredildiği, davacı şirketle davalı şirketin benzer ticari faaliyetler yapmakta olduğu, bu işlemler öncesinde de aralarında bir çok kez ticari ilişki gerçekleştiği, davacı şirketin bahsi geçen ürünü … öncesinde de davalı şirketten tedarik ederek kendi müşteri çevresine pazarladığı, ürünün tüm haklarını devraldıktan sonra davalı şirketin bir müddet dava konusu ürünün imalatına devam ettiği ve davacı şirkete ürünün tedariğini yaptığı, 2019 yılı Aralık ayında … pandemisinin …’de ortaya çıkması ile bunun tüm ülkelere sirayet edeceğinin bu nedenle de davacıya devredilen dezenfektan ürününe çok ihtiyaç olacağının, bütün vatandaşların dahi ceplerinde, evlerinde, işyerlerinde bulundurmaları gerektiğinin gündeme gelmesi ile satış miktarının çok artacağının da gündeme gelmesi ile davacı şirkete markanın devri ile ruhsat devri ve tescili yapması beklenen davalı şirket tarafından bir anda tam aksi bir tutumla, üstelik davacı şirketin kendilerinden yaklaşık 185.000,00 TL cari alacağı olmasına rağmen artık marka devri ve ruhsat devri yapmayacaklarına yönelik bir tutum takındıkları ve buna ilişkin söylemlerde bulundukları, bunlar üzerine davacı şirket tarafından davalı tarafa karşı taraflar arası akdedilen sözleşmenin gereğini yerine getirmesi hususunda …. Noterliği’nden 17.03.2020 tarihinde … Yevmiye numaralı ihtarname çekildiğini, davalı şirket tarafından iş bu ihtarname gereği yerine getirilmediği gibi hiçbir şekilde ihtara karşı cevap da verilmediği, üretim ve satışa devam edildiği, davalı şirketin markanın davacı şirket tarafından 6769 Sayılı yasaya aykırı olarak üretildiğinden bahisle adli mercileri yanıltarak taraflar arası akdedilen devir sözleşmesinden hiçbir şekilde bahsetmeden, davacı şirket aleyhinde …’nda … Soruşturma Dosya numarası ile şikayette bulunulduğu ve davacı şirketin ürünlerinin toplatılmasına yönelik karar aldırdığı, davalı şirketin bu süreçte kötü niyetli davranmak suretiyle ürettiği ürünleri de toplatmak suretiyle davacının ticari itibarını zedelediği, bugün itibariyle maddi olarak değeri artan ve satış piyasası genişleyen malların üretimini ve satışını gerçekleştirememesinden maddi olarak büyük kazanç kaybına sebebiyet verdiği, savcılık şikayeti sonucunda 10.07.2020 tarihinde …. Sayısıyla kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar verildiği, davalı şirketin davacı şirket tarafından sözleşme ile devredilen markayı izinsiz kullandığına ilişkin iddiası ve buna yönelik suç duyurunda bulunması tamamen kötü niyetli ve gerçeğe aykırı olduğunu beyan ederek; öncelikle davalının üretiminin, kullanımının ve dağıtımının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, … …, … isimli ürünün markasının müvekkili şirkete devir ve teslimine, ruhsatının müvekkili adına tescil ettirilmesine, davalının, müvekkiline devredilen marka hakkına tecavüz etmesinden dolayı davalı tecavüz eyleminin ref’ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıya çekilen ihtar tarihi olan 17/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 10/11/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 13.02.2019 tarihli sözleşme gereğince tarafların fason üretim sözleşmesi yaptığı ve iş sahibi olan davacı şirketin talep edeceği üretici olarak davalı şirket tarafından üretileceğinin kararlaştırıldığı, …Noterliği’nin 17.07.2019 tarih ve …yevmiye numaralı … ile biyodisal ürün … yapıldığının kabul edildiği, devir sözleşmesinin …’nca ruhsat devirleri için matbu olarak hazırlanan ve üzerinde değişiklik yapılmasına müsaade edilmeyen bir sözleşme olduğu için taraflarca bu sözleşmenin noterde aynen imza altına alındığı ve ruhsatın devrinin yapıldığı, … firmasının söz konusu ruhsatı üzerine almak için gerekli vergi ve harçları yatırmadığı ve … nezdinde herhangi bir girişimde bulunulmadığı, matbu … sonrasında detayların belirlenmesi ve karışıklığa sebebiyet verilmemesi için taraflar arasında daha kapsamlı bir sözleşme yapılarak esas iradelerinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulduğu, davacıya ait ürünün el ve cilt dezenfektanı olarak birden çok üretim formu olmakla beraber en yaygın kullanılan formların sıvı formlar olduğu, hem noter devir sözleşmesinde hem de taraflar arasında yazılı olarak yapılan harici sözleşmelerde gel formuna ilişkin marka haklarının, üretim ve satış haklarının devredilmesinin kararlaştırıldığı, bu üretimin her ne kadar … markasıyla üretileceği belirtilmişse de üretim yeri davalı şirketin …’de bulunan fabrika adresi gösterildiği, taraflar arasında yapılan fason üretim sözleşmesinin de buna ilişkin olduğu, söz konusu markanın … sitesindeki marka arama ekranından sorgulandığı takdirde davaya konu markanın hali hazırda davalı şirket adına tescilli olduğunun görülebileceği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin … markasının tüm hakları ile davacıya teslim ve tesciline ilişkin olmadığı, … isimli dezenfektan ürününün davalı şirketin …’nca izin aldığı ve kendi adına tescil ettirdiği markalı ürün olduğu, haricen edinilen bilgiler çerçevesinde davacıya ait ürünlerin, davalının üretim yeri adresi, firmasının adı da dahil olmak üzere aynı marka ile … adresinde faaliyet gösteren …San Dış Tic Ltd Şti isimli firma tarafından üretilmekte olduğu, …’nin çeşitli adreslerinde satıldığının tespit edildiği, bunun üzerine …’na davacı şirket hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, soruşturma kapsamında verilen arama el koyma kararı neticesinde davacı şirketin adresinde yapılan aramada devir sözleşmesinde kararlaştırılan ve davacının dava konusu ettiği ürünün … formunda olmadığı, sıvı formda üretildiği, … yanında ise görülmesi ve anlaşılması güç olan gel yazısının yazıldığı, bunu yazmasının amacının ise tüketiciyi yanıltmak olduğunun görüldüğü, …’nın … soruşturma sayılı dosyasından yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilmesinin nedeninin, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hukuk davası ile sonuçlandırılabilecek nitelikte bir uyuşmazlık olduğu ceza yargılamasını gerektirmediğinden bahisle verildiği, her ne kadar taraflar arasında noterde bir … yapılsa da bu sözleşmenin esas amacının … formuna ilişkin ruhsatın devrine ilişkin olduğu, bu devrin yapılış amacı taraflar arasında yapılacak fason üretim anlaşması gereğince … ismiyle üretilecek ürünlerin davalı şirkete ait fabrikada üretilmesini sağlama amacına yönelik olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
REPLİK:
Davacı vekili 07/12/2020 tarihli replik dilekçesinde özetle; Davalı tarafın, taraflar arasında başka sözleşme yapıldığından bahisle davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini beyan ettiğini, bahsi geçen ruhsatı ve markayı devretmesi gereken buna ilişkin gerekli … girişimlerde bulunması gerekenin davalı şirketin kendisi olduğunu, cevap dilekçesinde belirtildiği şekilde davacının ruhsatı kendi adına tescil ettirmediğinin doğru olmadığını, müvekkil şirketin kendi üzerine düşen en önemli yükümlülüğü yerine getirdiğini, devir bedelini ödediğini, müvekkili şirket yetkilisinin defalarca kez davalı şirket yetkilileri ile e-posta yoluyla ve telefonla görüşüp, gerekli tescil işlemlerinin yapılmasını istemişse de davalı şirket yetkililerinin türlü bahanelerle buna yanaşmadığını, davalı şirketin uygun gördüğü bir kişiye ruhsat tescil işlemlerinde müvekkili şirket adına gerektiğinde gerekli … işlemleri yapabilmesi için vekaletname verildiğini, yine de davalı şirket tarafından hiç bir girişimde bulunulmadığını, davalının asla tek üretici olmadığını, bu yönde anlaşma yapılmadığını, davalının üreticilerden biri olması için anlaşma yapıldığını, onun haricinde müvekkili şirketin kendisinin de üretim yapabileceğini, başkaca birisine de üretim yaptırabileceğini belirterek; davalının itirazlarının reddine, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
SOMUTLAŞTIRMA:
Davacı vekili 13/09/2021 tarihli dilekçesi ile; … ve …sayılı marka başvurularının müvekkiline devredilmesini talep etmiştir.
ISLAH:
Davacı vekili 29/03/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 2.613.321,45 TL maddi tazminat ve 50.000 TL manevi tazminatın 17/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı hukuki korunma talepleri ve markaların devri istemlerine yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca … ve …sayılı markaların ve … ruhsat nolu …’nin davacıya devrinin gerekip gerekmediği, davalının davacıya ait marka haklarını ihlal eylemlerinin bulunup bulunmadığı, varsa bu eylemlerin ref’inin gerekip gerekmediği, davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip dilekçe teati aşaması tamamlanmış, …’nin 06/04/2021 tarih … sayılı karar uyarınca yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıda yazılı esasa kaydedilmiş, marka tescil belgeleri celp edilmiş, …’nın … Soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden temin edilmiş, davaya konu ruhsatname evrakı getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, maddi vakıaların tespiti bakımından kök ve ek bilirkişi raporu aldırılmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren … Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmaları, ibraz ettikleri bilgi ve belgeler, celp edilen marka tescil belgeleri, hukuki nitelendirme içeren kısımları hariç özel veya teknik hususlar bakımından saptamalar barındıran bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili her ne kadar … ruhsat numaralı “…”nin müvekkiline devrini talep etmişse de, söz konusu ruhsatnamenin geçerlilik süresinin 31.12.2021 tarihinde dolduğu, yargılama safahatinde geçerlilik süresi dolduğundan söz konusu ruhsatnamenin hükmünü yitirdiği anlaşıldığından söz konusu ruhsatnamenin davacıya devri istemi konusuz kaldığından bu isteme ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar mahkememizin 01/09/2021 tarihli ön inceleme duruşmasında verilen … nolu ara karar uyarınca ibraz ettiği 13/09/2021 tarihli beyan dilekçesi ve ekli evraka göre; … ve …sayılı markaların müvekkiline devredilmesini dava konusu yaptığını belirtmişse de; …sayılı marka dava dışı … adına kayıtlıdır. Söz konusu marka davalı adına kayıtlı olmadığından bu markanın devri istemi bakımından pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilmiştir.
Davacı vekilinin marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı ref, maddi ve manevi tazminat istemleri ile … sayılı markanın müvekkiline devri istemi bakımından ise aşağıdaki şekilde değerlendirme yapılmıştır.
… sayılı “…” ibareli markanın davalı adına “Dezenfektanlar, antiseptikler (mikrop öldürücüler), tıbbi amaçlı deterjanlar, ilaçlı sabunlar, dezenfekte edici sabunlar, antibakteriyel el losyonları.” emtiaları bakımından 21/11/2017 tarihinde tescil başvurusuna konu olduğu ve 18/04/2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen … (…) Noterliği’nin 17/07/2019 tarih …sayılı “… (…) …”ne göre; “…” isimli … ürünün …’ndan verilen ruhsatı, üretim hakları, ruhsat hakları, satış ve raporlama hakları, ruhsat devir hakları, marka devir haklarının davacıya ait olacağı, davacının davalıya devir bedelinin tamamını ödediğinin yine akit altına alındığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında akdedilen söz konusu sözleşmeye göre 6769 sayılı SMK m.148 hükmüne uygun olarak yapılan geçerli bir marka … bulunduğu, bu nedenle … sayılı markanın davacıya devri isteminin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Taraflar arasında imzalanan aynı tarihli ek sözleşme, yukarıda yer verilen marka devir işlemini bertaraf edecek nitelikte olmayıp, “…” isimli ürünün üretim ve satışına ilişkindir.
Yukarıda izah edildiği üzere; 17/07/2019 tarihli noter sözleşmesi ile … sayılı markanın davacıya devrinin gerçekleştiği, her ne kadar söz konusu devir işlemi Markalar Sicili’ne işlenmemişse de, bu hususun devir işleminin geçerliliğini etkilemediği, zira SMK m.148/5 hükmü uyarınca; sicile kaydedilmeyen hukuki işlemlerden doğan hakların iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, ancak sicile kaydedilmeyen devir işleminin sözleşmenin tarafları bakımından hak kullanımını engelleyici bir vasfının bulunmadığı, bu nedenle, davacının 17/07/2019 tarihi itibariyle söz konusu marka üzerinde hak sahibi olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava dilekçesinde de ifade edildiği üzere; devir işleminden sonra, davacının icazeti doğrultusunda davalı yan bir müddet daha devre konu marka ile ürün imalatına devam etmiş ve davacıya da ürün tedariğinde bulunmuştur (…). Bu nedenle davacı yanın marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı maddi tazminat istemi bakımından sözleşme tarihi değil, davacının davalıya 25/03/2020 tarihinde tebliğ edilen ….Noterliği’nin 17/03/2020 tarih … sayılı ihtarname içeriğinin dikkate alınması gerekmektedir. Söz konusu ihtarnamede; davalıya yukarıda izah edilen sözleşme gereklerini yerine getirmesi için 3 iş günü süre verildiği, bu süre içinde sözleşme gereklerinin yerine getirilmemesi halinde tazmin dahil her türlü hukuki takibatın yapılacağı belirtilmiştir. İhtarnamede belirtilen tebliğ tarihinden itibaren 3 iş günü geçtikten sonra tespit edilen günün 31.03.2020 tarihi olduğu, eldeki davanın açılış tarihinin ise 06.10.2020 tarihi olduğu, dolayısıyla; davacı yanın marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı istemlerinin 31.03.2020-06.10.2020 tarihi arasındaki olgulara göre değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı yan SMK m.151/2-b hükmüne göre maddi tazminat isteminin belirlenmesini talep ettiğinden bilirkişi marifetiyle davalı yanın ticari kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmıştır. Mahkememize ibraz edilen 16/11/2022 havale tarihli bilirkişi raporuna göre; 31.03.2020-06.10.2020 tarihleri arasında davalının devre konu … sayılı markanın asli unsurunu üzerinde barındıran ve davalı tarafından ticareti gerçekleştirilen dezenfektan … ürünlerinin tespitinin yapıldığı, buna ilişkin faturaların numaralarının bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı, davalının bu ürünlerin satışı faaliyetinde bulunmasının, daha önce devri davacıya geçen … sayılı marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu, bu nedenle söz konusu tecavüz eyleminin ref’i isteminin yerinde olduğu, yine davalının söz konusu eylemleri nedeniyle davacının davalıdan SMK m.151/2-b hükmü uyarınca 10.150,82 TL maddi tazminat isteminde bulunabileceği kanaatine varılmıştır.
Dava konusu markanın devir sözleşmesine konu olmasından sonra ve davacının davalıya ihtarname çekmesinden sonra, davalının, marka hakkı devir yolu ile davacıya geçmiş markayı izinsiz olarak kullanarak ticari faaliyette bulunduğu, davalının, söz konusu eylemi nedeniyle davacıya ait marka üzerinde oluşan imajdan haksız yere istifade ettiği, davacının manevi itibarının zedelendiği, bu nedenle, ihlale konu malların sayısı ve niteliği, tarafların kusur oranları, sıfatları, tarafların işgal ettikleri makam ve 4721 sayılı TMK m.4 hükmünde ifadesini bulan hak ve nesafet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davalının marka hakkı ihlali oluşturan eylemleri nedeniyle, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)…sayılı markanın devri isteminin pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
B)… sayılı davalı adına kayıtlı markanın davacıya DEVREDİLMESİNE,
C)Davalının, davacıya ait … sayılı marka hakkına vaki tecavüz eylemlerinin REF’İNE,
D)10.150,82 TL maddi tazminatın 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
E)10.000,00 TL manevi tazminatın 31.03.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
F)… ruhsat numaralı “…”nin davacıya devri istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının peşin ve ıslah ile yatırdığı 45.482,88 TL harçtan alınması gereken 1.376,51 TL harcın mahsubu ile arta kalan 44.106,37 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 1.376,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı markaya tecavüz eylemlerinin ref’i istemi bakımından; kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı maddi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; kabul edilen kısım bakımından karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 10.150,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı manevi tazminat istemi bakımından kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; kabul edilen kısım bakımından karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükümleri gereği hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Maddi tazminat isteminin kısmen reddi bakımından davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 10.150,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Manevi tazminat isteminin kısmen reddi bakımından davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3, m.10 ve m.13 hükmü gereği hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-…sayılı markanın devri istemi bakımından davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 ve m.7/2 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-… sayılı markanın devri istemi bakımından davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davanın kabul ret oranının %1 olarak kabulüne,
11-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 27,10 TL vekalet harcı, 3.100,00 TL bilirkişi ücreti, 45,42 TL dosya kapağı masrafı, 397,80 TL posta-tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.624,72 TL yargılama giderinin % 1’i olan 36,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3.588,47 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalı tarafından yapılan 35,60 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin %99′ u olan 35,24 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye 0,36 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
13-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabulucu ücretinin %99’u olan 1.306,80 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
14-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A-13 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL arabulucu ücretinin %1’i olan 13,12 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
15-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve Davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/05/2023
Katip …
E-imza

Hakim ….
E-imza