Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/141 E. 2022/67 K. 23.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/141 Esas – 2022/67
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/141 Esas
KARAR NO : 2022/67

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü)
DAVA TARİHİ : 01/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali – Markanın Hükümsüzlüğü) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 01/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri … Elektronik’in başarısının Türkiye sınırlarının dışına taştığını, Avrupa’nın en büyük televizyon üreticisi unvanını kazandığını, 127 ülkeyi kapsayan geniş bir ihracat haritasına sahip olduğunu, her yıl ihracat hacmini büyük bir hızla arttırdığını, müvekkilinin “…” ibaresini içeren marka başvurularını ilk olarak 1988 yılında tescil ettirdiğini ve “…” harfinden oluşan seri markaların sayısını da yıllar itibariyle arttırdığını, davalı tarafça tescili istenen “…” ibaresinin, müvekkilinin “…” esas unsurlu seri markalarıyla iltibasa neden olacak derecede benzer olduğunu, dava konusu markaların sınıfsal benzerlik içerdiğinin açıkça ortada olduğunu, dava konusu marka başvurusunun müvekkiline ait “…”, “… by …”, “… …”, “vfashıon”, “… plasma plus”, “… …-press”, “… …-care”, “… …-brunch”, “… …-cook” markalarıyla olan benzerliğinin yanı sıra bilindiği üzere “…” markasının sadece “…” harfini ya da belirtilen örneklerde olduğu gibi başka bir ibareyle beraber “…” harfini piyasada kullandığını, “…” harfi denince tüketicilerin aklına ilk “…” ibaresinin geldiğini, her nasıl “m” harfi her görüldüğünde akla “…” ibaresi geliyorsa, “…” harfinin de “…” için bu hale geldiğini, hem müvekkiline ait markaların esas unsuru, hem de davaya konu markanın tek harften (…) oluştuğunu, müvekkillerine ait markaların da “…” harfine haiz markalar olduğunu, “…” harfi ile seri marka oluşturulduğunu, davalıya ait markayı, özellikle ev elektroniğinde kullanılan ürünler üzerinde gören tüketicilerin aklına, doğrudan önceden bildiği, tanıdığı ve güvendiği müvekkili markalarının geleceğini, müvekkiline ait markalarda yer alan “…” ibaresinin çatı markası konumunda olduğunu, çatı markanın değerlendirme dışı bırakılmasının genel marka hukuku ilkelerinden olduğunu, çatı marka değerlendirme dışı bırakıldığında, müvekkili firmaya ait “…” esas unsurlu markalar ile davalıya ait “…” ibaresinin görsel olarak ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, müvekkiline ait “…” ibareli markaların birçoğunun siyah ve gri renklerin tonlarından oluştuğunu, dava konusu markanın da benzer şekilde gri renkli “…” harfini içerdiğini, davalı TÜRKPATENT’in verdiği dava konusu kararın, hem yerleşik Yargıtay kararları, hem de kurumun daha önce verdiği kararlar ile çeliştiğini, müvekkili markasının tanınmış olduğunu, dava konusu markanın 6769 sayılı SMK madde 6/5 uyarınca da hükümsüzlüğünün gerektiğini, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetin göstergesi olduğunu beyanla; davalı Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı kararının iptaline, diğer davalı adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 16.07.2019 tarih ve … sayısı ile tescil başvurusu yapılan ve tescil işlemleri devam eden “…” ibareli markanın dava devam ederken tescil edilmesi halinde hükümsüz sayılmasına ve Markalar Sicilinden terkinine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 21/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin, dava dilekçesinde müvekkili kurumca verilen YİDK kararının 6769 sayılı SMK’nun 6. maddesi 1. fıkrasına aykırı olduğunu iddia ettiğini, bu iddiasının haksız ve mesnetsiz olduğunu, diğer davalı şirket tarafından yapılan … sayılı “…” ibareli başvurunun davacı şirkete ait itiraz gerekçesi markalardan farklı görselliğe sahip olduğunu, başvuru ibaresi “içinde yaprak, çiçek görselini stilize eden … harfini” ihtiva ettiğini, söz konusu ‘stilize “…” harfinin itiraz gerekçesi markalarda bulunan “…” harfinden farklı olduğunu, bu farklılık nedeniyle, dava konusu diğer davalı şirkete ait başvuru markası ile davacı şirkete ait itiraz gerekçesi markaların, ihtiva ettikleri tüm unsurlarla birlikte bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle iltibasa yol açabilecek düzeyde benzer olmadığını, markalar arasında 6769 sayılı SMK’nın 6(1). maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, bu itibarla davacı vekilinin müvekkilinin tanınmışlığına ilişkin iddialarının da mesnetsiz olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimali olmadığı için tanınmışlık düzeyinin de bu keyfiyeti değiştirmeyeceğini, dava konusu somut olayda, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 6/5. maddesindeki şartların oluşmadığını, diğer davalı şirketin yapmış olduğu marka başvurusunun kötü niyetle yapıldığına dair iddianın ispatlanamadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … SRL vekili 07/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket …’nin 1978 yılında Milan’da kurulduğunu, Avrupa, Asya, Amerika, Orta Doğu ve Avustralya’daki 100’ün üzerinde mağazasıyla dünya çapında mağazalar zincirine sahip olduğunu, parfümden saate, giyimden ayakkabıya her türlü aksesuarın dizaynını, üretimini ve satımını gerçekleştirdiğini, TÜRKPATENT nezdinde 16.07.2019 tarihinde marka başvurusunda bulunduğunu, başvurunun Kurum tarafından … sayı ile kayıt altına alındığını, marka başvurusunun, mutlak ret nedenleri incelemesinden geçerek Marka Bülteni’nde yayınlandığını, davacının itirazının öncelikle Markalar Dairesi Başkanlığınca haksız bulunarak tüm gerekçeler bakımından reddedildiğini, ayrıca 2013 19032 sayılı markanın kullanımının ispat edilemediği ve/veya kullanımı ispat edecek hiç delil sunulmadığının belirtildiğini, itirazın yeniden incelenmesi talebinin de işbu davaya konu edilen TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 05.04.2021 tarihli … kararı ile haklı bulunmayarak reddedildiğini, dava konusu olay bakımından SMK madde 6/1’de yer alan nispi ret sebeplerinin gerçekleşmediğini, müvekkilinin markası ile davaya gerekçe gösterilen markaların karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer markalar olarak değerlendirilemeyeceğini, “…” harfinin markalarda tamamen farklı dizayn edilmesi bir yana, davaya gerekçe markaların büyük bir çoğunluğunun markaları oldukça farklılaştıran ek ibareler ihtiva ettiğini, bilindiği üzere kısa markalar söz konusu olduğunda en ufak bir farklılığın dahi markaları farklılaştırmaya yetmekteyken bahse konu markaların benzer olduğunun iddia edilemeyeceğini, davaya gerekçe markaların kapsadığı mallar ile müvekkiline ait markanın kapsadığı malların aynı veya benzer olmadığını, müvekkiline ait markanın, 03, 09, 14, 18 ve 25. sınıflarda tescil edildiğini, davacıya ait markalardan ise tek tek farklı sınıflar üzerinde tescilli olsa da bütünüyle 02, 03, 07, 08, 09, 10, 14, 16, 18, 21, 25, 27, 28, 30, 32 ve 35. sınıflar üzerinde tescilli olduğunu, öncelikle müvekkili markasının kapsamındaki 18 ve 25. sınıfların davacıya ait markaların kapsamında yer almadığını, davacının markalarının 09. sınıfta tescilli olduğu belirtilmekle bu hususun davacının da kabulünde olduğunu, dolayısıyla bu mallar bakımından herhangi bir benzerlikten söz etmenin mümkün olmadığını, davacıya ait “…” harf markalarının ise tanınmış markalar olmadığını, bu markaların tanınmışlığına ilişkin bir delilin de sunulamadığını, “…” markalarının tanınmışlığının ise huzurdaki dava bakımından bir önemi bulunmadığını, davacının markalarını 03, 09 ve 14.sınıflar üzerinde kullanmadığını, ayrıca davacının SMK madde 6/9 uyarınca iddialarının yersiz olduğu beyanla; davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davasının tümüyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK Kararının İptali ve 6769 sayılı SMK m.25 hükmüne göre açılan Markanın Hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davalı şirkete ait … nolu “Şekil+…” ibareli marka başvurusu ile davacıya ait “…” ibareli markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, davalı şirketin ileri sürdüğü kullanmama def’inin yerinde olup olmadığı, davacı markalarının tanınmış olup olmadığı, davalı şirketin marka başvurusunda kötü niyetli olup olmadığı, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğünün gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.

Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davalı şirketin Madrid Protokolü hükümleri uyarınca Türk Patent ve Marka Kurumuna yaptığı “Şekil+…” ibareli marka başvurusunun … no. ile işleme alındığı, marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.01.2020 tarih ve 341 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı davacı yanın 18.03.2020 tarihinde 2018/41005, 2017/21274, 2017/115742, 2016/93409, 2016/60092, 2015/16538, 2014/87105, 2014/84963, 2014/72199, 2014/54235, 2013/19032, 2012/83100, 2012/46939, 2012/46938 sayılı markalarını mesnet göstererek SMK m.6/1, m.6/5 ve m.6/9 hükümleri bağlamında itirazda bulunduğu, davalı şirketin 24.04.2020 tarihli itiraza karşı görüş dilekçesi sunduğu, 2013/19032 sayılı markaya ilişkin kullanmama def’i ileri sürdüğü, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın 17.12.2020 tarihli kararı ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 18 inci maddesine dayanılarak yapılan itirazın incelenmesi sonucunda haklı bulunmayarak reddine karar verildiği, 2013/19032 sayılı markanın kullanım külfetinin yerine getirilmediği gerekçesiyle SMK m.6/1 hükmü bağlamında değerlendirmeye alınmadığının belirtildiği, bu karara karşı davacı tarafından 16.02.2021 tarihinde yeniden itirazda bulunulduğu, davalı şirketin bu itiraza karşı 18.03.2021 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi sunduğu, karara yapılan itirazı değerlendiren Türk Patent ve Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun … sayılı YİDK kararı ile; itirazın reddine karar verildiği, bu kararın davacı marka vekiline 06.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki aylık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dava konusu marka 19.04.2021 tarihinde tescil edilmiştir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre;
SMK m.19/2 hükmüne göre; 6 ncı maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan itirazlarda, itiraz gerekçesi markanın itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinde Türkiye’de en az beş yıldır tescilli olması şartıyla, başvuru sahibinin talebi üzerine, itiraz sahibinden, itiraza konu başvurunun başvuru veya rüçhan tarihinden önceki beş yıllık süre içinde itiraz gerekçesi markasını itirazına dayanak gösterdiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye’de ciddi biçimde kullanmakta olduğuna ya da kullanmamaya dair haklı sebepleri olduğuna ilişkin delil sunması talep edilir. İtiraz sahibi tarafından bu hususların ispatlanamaması durumunda itiraz reddedilir. İtiraz gerekçesi markanın, tescil kapsamındaki mal veya hizmetlerin sadece bir kısmı için kullanıldığının ispatlanması hâlinde itiraz, sadece kullanımı ispatlanan mal veya hizmetler esas alınarak incelenir.
SMK m.25/7 hükmüne göre; 6 ncı maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlar.
YİDK Kararının iptali istemi bakımından; kullanmama def’ine konu 2013/19032 sayılı markanın tescili kapsamında yer alan emtialar bakımından; dava konusu marka başvuru tarihinden önceki son 5 yıl içinde ciddi surette kullanıldığına ilişkin olarak davacı yanca marka işlem dosyasına ibraz edilmiş kullanım evrakı bulunmadığından YİDK kararının iptali istemi bakımından bu marka SMK m.6/1 hükmü incelemesinde değerlendirme dışı bırakılmıştır.
Markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından; 6769 sayılı SMK m.25(7 hükmü uyarınca, m.19/2 fıkrası hükmünün def’i olarak ileri sürülebileceği, kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihinin esas alınacağı düzenlenmekle, somut olayda dava tarihi 01.06.2021 olup geriye doğru beş yıl ve daha fazla tescilli olan davacı markalarının; 2012 46938, 2012 46939, 2012 83100, 2013 19032, 2014 54235, 2014 72199, 2014 84963, 2014 87105, 2015 16538, 2012 09081, 2012 09082, 2012 09083, 2012 09084, 2012 35337, 2013 19035, 2014 14721, 2014 14730 olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanın kullanım ispatı için sunmuş olduğu deliller, davacı yanca ibraz edilen 04.11.2021 tarihli delil dilekçesinin ekinde yer alan 1 adet DVD içerisinde olup; “ek-1” isimli klasör içerisinde, çeşitli ankastre beyaz eşya ürünlere ait fiyat listesinin yer aldığı, 2019 yılına ait olduğu, “Şekil+…” şeklinde markasal kullanımların yer aldığı, “ek-2” isimli klasör içerisinde, reklam videosunun yer aldığı, dosya kayıt tarihinin 2019 olduğu, içerisinde 2017 yılına ait kampanya bilgilerinin yer aldığı, “Şekil+…” işareti şeklinde kullanımın bulunduğu, televizyon ürününe ait kullanım olarak kabul edilmesi gerektiği, “ek-3” isimli klasör içerisinde, buzdolabı ürünleri ile ilgili bilgiler içeren doküman yer aldığı, “…” kullanımının bulunduğu, sunmuş olduğu bilirkişi raporu ve yerel mahkeme kararlarında kullanım ispatı ile ilgili bir bilginin bulunmadığı, “kullanım kaniti” isimli klasör içerisinde, dizin halinde; muhtelif isimli dosyaların yer aldığı, içerisinde; “TÜRKİYE … … 4K TV’LERİN EKRANLARI BÜYÜDÜKÇE FIRSATLARI DA BÜYÜYOR! 4K Ultra HD TV’lerde 2.000 TL’ye varan indirimlerle vurduğunuz gol, fırsatınız bol olsun.” şeklinde örnek kullanımların bulunduğu, 2018 yılına ait ürün kataloğunun yer aldığı içerisinde televizyon, televizyon aksesuarı, klavye, fare, gözlük, kablosuz ağ için adaptör şeklinde çeşitli, elektronik ve bilgisayar çevre bileşenleri ürünlerine ait kullanımların bulunduğu, mobil yazarkasa ürünlere ait reklamlarının yer aldığı, “… hepyeni” isimli dokümanın yer aldığı, çalışma modeline ait dokümanda tarih bilgisinin bulunmadığı, markanın televizyon ve cep telefonu ürünleri ile ilgili kullanıldığı, metin içerisinde “…” unsurlu markalara ve “… HEPYENİ Teknolojin hep yeni” ibareli kullanıma yer verildiği, “Marka kullanımı” isimli klasör içerisinde, açık hava reklam görsellerine yer verildiği, kayıt tarihlerinin 2014 – 2015 yılları arasında olduğu, klima, buzdolabı, derin dondurucu, çamaşır makinesi, televizyon reklamlarına ait olduğu, ilanlarda ise ütü, tablet ve diğer küçük ev aletlerine ilişkin olduğu, reklam görsellerine ait örnek kullanımların ise; “Şekil+…, Şekil+…, Şekil+… TÜRKİYE …. şeklinde olduğu, 2012 yılına ait reklam giderlerine ait listenin yer aldığı, diğer bilgi ve belgeler ve çeşitli görseller içinde ise tarih bilgisinin veya “…” unsurlu marka kullanımlarına ait bilgilerin yer almadığı,
Sonuç olarak; 2012-2019 yıllarında yer alan kullanımlara ait çeşitli dokümanların sunulmuş olduğu, davacı yanın markasal kullanımlarının, beyaz eşya, televizyon, küçük ev aletleri, klimalar, bilgisayar çevre donanımları, tabletler, cep telefonları üretimi ve satışı ile sınırlı olduğu, davacı markaları kapsamında yer alan diğer mal ve hizmetler açısından son 5 yıl içerisinde ciddi kullanıma konu edilmediği, sunulan deliller kapsamında değerlendirilmiştir.
Davaya konu marka başvurusu Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü’ne 16.07.2019 tarihinde yapılmış, ulusal büroca (TÜRKPATENT’ce) başvuru, 29.11.2019 tarihinde kayda alınmıştır. Markaların Uluslararası Tesciline İlişkin Madrid Anlaşması ve Bu Anlaşmaya İlişkin Protokolün Uygulanmasına Dair Yönetmelik uyarınca da koruma tarihi ilk başvuru tarihi olan 16.07.2019 tarihi olarak kabul edilmiştir. Davacı yanın hükümsüzlük talebi açısından ileri sürmüş olduğu 2019 73730, 2019 107361, 2019 107366 ve 2019 73704 sayılı markalar davaya konu marka başvurusu için belirlenen koruma süresinden sonraya ait olup incelemede dikkate alınmamıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; dava konusu … sayılı marka kapsamında yer alan “3.SINIF: Cosmetics, including night and day creams; chemical preparations for cleaning the face and body; bath foam; shaving foam; aftershave; make-up foundations; lip gloss; shoe wax; mascara; cosmetic masks; eyebrow pencils; pencils for cosmetic purposes; nail varnish; deodorants for men and women; hand and body soap; shampoo and hair tints; hair lotions; lotions for cosmetic purposes; hair lacquers; dentifrices and fragrances; perfumery, cologne, lavender water, scented water and essential oils for personal use, for men and women; flower perfumes (bases for -); sun-tanning preparations (cosmetics); baths (cosmetic preparations for -); personal deodorants; skincare cosmetics; make-up preparations; cosmetic preparations for skin care; shaving preparations; toiletries; make-up removing preparations; talcum powder, for toilet use. Türkçesi; Gece ve gündüz kremleri dahil kozmetik ürünleri; kimyasal yüz ve vücut temizliği müstahzarları; banyo köpüğü; tıraş köpüğü; tıraş losyonu; makyaj fondötenleri; dudak parlatıcısı; ayakkabı cilası; maskara; kozmetik maskeler; kaş kalemleri; kozmetik amaçlı kalemler; tırnak cilası; erkekler ve kadın deodorantları; el ve vücut sabunu; şampuan ve saç boyaları; saç losyonları, kozmetik amaçlı losyonlar; saç spreyleri; diş macunları ve kokular; kadın ve erkekler için parfümeri, kolonya, lavanta suyu, kokulu su ve kişisel kullanıma yönelik esansiyel yağlar; çiçek parfümleri (- için bazlar); bronzlaşma müstahzarları (kozmetik); banyolar (- için kozmetik müstahzarlar); kişisel deodorantlar; cilt bakımı kozmetikleri; makyaj müstahzarları; cilt bakımı için kozmetik müstahzarlar; tıraş müstahzarları; tuvalet malzemeleri; makyaj temizleme müstahzarları; tuvalet kullanımına yönelik talk pudrası. 9.SINIF: Spectacles (optics); sunglasses, optical glasses; goggles for sports; optical frames; monocles; theatre glasses; optical goods; containers for contact lenses; glasses cases; pince-nez cords; magnifying glasses (optics); correcting lenses (optics); optical lenses; lenses for eyeglasses; frames for glasses; electronic personal organizers; computers, handheld computers; mouse (data processing equipment); mouse mats; computer keyboards; portable telephones; downloadable ring tones for mobile phones; cell phone straps. Türkçesi; Gözlükler (optik); güneş gözlüğü, optik gözlük; spor gözlükleri; optik çerçeveler; monokleler; tiyatro gözlükleri; optik ürünler; kontakt lensler için kaplar; gözlük kutuları; kelebek gözlük kordonları; büyüteç (optik); düzeltme lensleri (optik); optik lensler; gözlük camları; gözlük çerçeveleri; elektronik kişisel düzenleyiciler; bilgisayarlar, el bilgisayarları; fare (veri işleme ekipmanı); fare altlıkları; bilgisayar klavyeleri; taşınabilir telefonlar; cep telefonları için indirilebilir zil sesleri; cep telefonu askıları. 14.SINIF: Jewellery, precious stones; horological and chronometric instruments; rings [jewellery, jewelry (Am.)]; cufflinks; bracelets [jewellery, jewelry (Am.)]; watch bands; watch cases; clock cases; watch chains; chains [jewellery, jewelry (Am.)]; pendants; necklaces [jewellery, jewelry (Am.)]; chronographs; timepieces; stopwatches; chronoscopes; diamonds; tie pins; figurines (statuettes) of precious metal; gold thread [jewellery, jewelry (Am.)]; wire of precious metal [jewellery, jewelry (Am.)]; silver thread [jewellery, jewelry (Am.)]; jewellery; cloisonne jewellery [jewelry (Am.)]; badges of precious metal; clock hands [clock- and watchmaking]; alloys of precious metal; ingots of precious metals; movements for clocks and watches; medals; lockets [jewellery, jewelry (Am.)]; earrings; jewellery of yellow amber; ivory jewelry; ornaments [jewellery, jewelry (Am.)]; ornaments of jet; shoe ornaments of precious metal; hat ornaments of precious metal; pendulum clocks; atomic clocks; wristwatches; pocket watches; master clocks; electric clocks and watches; jewellery stones; key rings [trinkets or fobs]; dials (clock and watch making); boxes of precious metal; cases for clock- and watchmaking; jewelry cases [caskets or boxes]; cases for watches [presentation]; tie pins; pins [jewellery, jewelry (Am.)]; ornamental pins; brooches [jewellery, jewelry (Am.)]; statuettes of precious metal; paste jewellery [costume jewelry (Am.)]; time instruments; alarm clocks; watch crystals. Türkçesi; Mücevherat, değerli taşlar; saatle ilgili aletler ve kronometrik aletler; yüzükler *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; kol düğmeleri; bilezikler *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; saat kordonları; saat koruyucuları; saat kasaları, saat zincirleri; zincirler *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; sallantılı kolye; kolyeler *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; kronograflar; kronometreler; süreölçerler; kronoskoplar; elmaslar; yaka iğneleri; değerli metalden mamul figürler (heykelcikler); altın iplik *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; değerli metalden mamul tel *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; sırma *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; mücevherat; emaye mücevher *mücevher (Metal alaşımları)+; değerli metalden mamul rozetler; kol saatleri *saat ve saatçilik+; değerli metal alaşımları; değerli metal külçeleri; duvar saati ve saat parçaları; madalyalar; madalyonlar *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; küpeler; sarı kehribar takıları; fildişi takılar; süs eşyaları *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; oltu taşından mamul süs eşyaları; değerli metalden mamul ayakkabı süsleri; değerli metalden mamul şapka süsleri; sarkaçlı saatler; atomik saatler; kol saatleri; köstekli saatler; ana saatler; elektrikli saatler ve duvar saatleri; mücevher taşları; anahtarlıklar *biblolar veya anahtarlıklar+; kadranlar (saat ve duvar saati saat yapımı); değerli metal kutular; saat ve saatçilik kılıfları; mücevherat kılıfları *mücevher kutusu veya kasaları+; saat kılıflar *sunum+; kravat iğneleri; iğneler *mücevherat, mücevher (Metal alışımları)+: süs eşyası iğneler: broşlar *mücevherat, mücevher (Metal alaşımları)+; değerli metalden mamul heykelcikler; pastalı mücevherat (Bijuteri mücevherleri (Metal alaşımları)+; zaman araçları; alarm saatleri; saat kristalleri.
” emtiaları ile davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet; 2012/46938, 2012/46939, 2012/83100, 2013/19032, 2014/54235, 2014/72199, 2014/84963, 2014/87105, 2015/16538, 2016/60092, 2016/93409, 2017/115742, 2017/21274, 2018/41005, 2012/09084, 2012/35337, 2014/14721, 2014/14730, 2015/16532, 2019/67122 sayılı markaların kapsamlarında yer alan ve kırmızı ile altı çizgili koyu renk ile vurgulanan mal ve hizmetler; aynı, aynı tür ya da benzerdir.
Dava konusu … sayılı marka; figüratif özellikler içeren ve harften oluşan bir markadır.
Davacıya ait itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markalar; “… …, … BY …, … DOST KART, …-Fashion, …, …, … VSENS, VSERİSİ …, … VENUS …, … TAKSİT, …-SERİSİ, … HEPYENİ teknolojin hep yeni, … Vestellenmenin yeni yolu HEP YENİ, … … BOT, … …-BRUNCH, … …-COOK, … …-CARE, … …-PRESS, …, …-PlazmaPlus, … VTAB 10 …, … VTAB 7 …, … VENUS, … HAYAL FABRİKASI, …-HEALTH, …-MOD, … …-MOD, …-SAĞLIK” ibarelerinden oluşmaktadır.
Taraf markaları bütün olarak karşılaştırıldığında; müşterek olan unsurun “…” harfi olduğu, davaya konu “…” harfinin figüratif özellikler barındırdığı, tertip tarzının özgün nitelik içerdiği, yapraklı bir bitkinin “…” harfini oluşturacak şekilde sarmaşık tipi mizanpajının yapıldığı, davacıya ait “…” ibareli markaların yazım stili, tertip tarzı ve figüratif unsurları ile dava konusu markanın yazım stili, tertip tarzı ve figüratif unsurlarının birbirlerinden oldukça farklı olduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 11/12/2019 tarih 2019/1606 Esas 2019/8091 Karar sayılı kararı le onanan Ankara BAM 20.Hukuk Dairesi’nin 14/12/2017 tarih 2017/1095 Esas 2017/1149 Karar sayılı kararında izah edildiği üzere; tek harften oluşan markalarla ilgili iltibas değerlendirmesinin diğer markalarla ilgili yapılan değerlendirmeden daha sert ölçülere göre yapılmasının gerektiği, zira tek başına harflerin ayırt edicilik taşımalarının mümkün olmadığı gibi bunların herhangi bir kimsenin tekeline de tek başına bırakılamayacağı, biçim, renk, kaligrafi, tertip tarzı gibi unsurlarla ayırt edicilik kazandırılan harflerin ise marka olarak tescil edilebileceği, bu hale göre somut olayda yapılan değerlendirmede; karşılaştırılan markalar arasında salt “…” harfinin müşterekliğinden kaynaklı olarak iltibas tehlikesi oluşturacak derecede bir benzerlik bulunduğundan söz edilemeyeceği, karşılaştırılan markaların biçim, kaligrafi ve tertip tarzlarının birbirlerinden oldukça farklı olduğu, dolayısıyla, daha önce davacıya ait “…” ibareli markaları gören, işiten, bu markalı mal ve hizmetlerden yararlanan ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “…” markasını gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı süre içerisinde, bu markayı davacıya ait markalardan farklı bir marka olarak algılayacağı gibi marka sahipleri arasında herhangi bir bağlantı da kurmayacağı, bu nedenle dava konusu marka ile davacıya ait markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih 2014/11-696 Esas 2016/778 Karar sayılı kararı uyarınca; iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, bu yönden dosya içerisinde mevcut bilirkişi raporunun aksi yöndeki hukuki kanaatlerine itibar edilmemiştir.
SMK m.6/5 hükmüne göre; Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
SMK m.6/5 hükmü uyarınca; önceki tarihli tescil edilmiş veya tescil başvurusu yapılmış olan bir marka, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi sebebiyle, aynı veya benzeri sonraki tarihli marka başvurusunun, aynı veya farklı nitelikteki mal ya da hizmetlere ilişkin tescil talebinin reddini talep edebilir. Bir markanın sadece tanınmış marka niteliğini haiz olması, otomatik olarak o markanın farklı türdeki mal veya hizmetlere ilişkin olarak sonraki tarihli marka başvurusunu engelleme hakkı bahşetmez. Tanınmış marka hakkı sahibinin genişletilmiş korumadan yararlanabilmesi için;
A) Tanınmış markanın itibarından haksız yarar elde edilmesi,
B) Tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi,
C) Tanınmış markanın ayırt edici karakterinin zedelenmesi, olasılıklarından en az birinin gerçekleşmesi veya gerçekleşme ihtimalinin bulunması gereklidir. Ayrıca, sonraki tarihli marka başvuru sahibinin, marka başvurusunda haklı bir nedeninin de bulunmaması gerekir.
Tanınmışlık, statik ve dogmatik bir durum değildir. Aksine; sürekli güncellenen, dalgalanabilen, bir çok değişkene bağlı dinamik bir süreci içinde barındırır. Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez. Burada önemli olan husus; her somut olayda, yukarıda yer verilen kıstaslardan da yararlanarak, global bir değerlendirme yapılması, bunun sonucunda tanınmışlık vasfı ve varsa bu tanınmışlığın etki alanının belirlenmesidir.
Tanınmış markanın itibarından haksız yararlanılmasından söz edilebilmesi için; tanınmış markanın iyi şöhret ve itibar sahibi olması, ilgili tüketici kesimi nezdinde markanın olumlu bir imajının olması gerekir. Bu nedenle imaj transferine konu olabilecek sonraki tarihli marka başvurusunun, tanınmış markanın itibarından haksız yararlanma tehlikesi doğurabileceği söylenebilir. Burada önemli olan, sonraki tarihli markayı gören tüketicinin, önceki tarihli tanınmış markanın kendi zihninde oluşturduğu olumlu imaj ile sonraki tarihli marka arasında bir bağlantı (link) kurması, imaj transferi ihtimalinin bulunması, böylece tanınmış markanın olumlu imajının sağladığı kolaylıktan yararlanarak sonraki tarihli marka başvuru sahibinin ticari avantaj sağlama ihtimalinin bulunmasıdır. Böylece, sonraki tarihli marka başvuru sahibi, tanınmış marka sahibinin uzun uğraşlar sonucu oluşturduğu kalite ve güven birikiminden parazitvari yararlanarak, kendi lehine haksız bir avantaj sağlayacaktır.
Tanınmış markanın itibarına zarar verilebilmesi için; Tanınmış markanın, arzu edilmeyen olumsuz imaj tehlikesine maruz kalacağı bir hal olasılığı içerisinde bulunması gerekmektedir. Tanınmış markanın itibarının zarar görme tehlikesi altında bulunup bulunmadığı incelenirken, tescile konu mal ve hizmetlerin kapsamı dikkate alınmalıdır. Örneğin; tanınmış bir içecek markasının, aynı veya benzerinin tuvalet temizliği emtialarında marka olarak kullanılması halinde, böyle bir olumsuz imaj tehlikesi söz konusu olabilir.
Tanınmış markanın ayırt etme gücünün zedelenmesi için; Sonraki tarihli marka başvurusu nedeniyle, tanınmış markanın ayırt etme gücünün zayıflaması ve bu suretle markanın reklam değerinin düşme ihtimali bulunmalıdır. Tanınmışlık derecesi ve karşılaştırılan markaların hitap ettiği mal veya hizmetlerin birbirleri ile yakınlığı arttıkça, markanın ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali de artmaktadır. Bu durumda, markanın muhatap çevresi, sonraki tarihli marka nedeniyle, önceki markanın artık sadece tanınmış marka sahibine ve onun ürünlerine ait olmadığı kanısına varmaktadır.
Somut olayda yapılan incelemede; Dava konusu marka ile davacı markalarında yer alan ancak tertip tarzı, biçim ve kaligrafik bakımdan farklılık arz eden “…” harflerinin müşterek bulunmasının markalar arasında işaret benzerliği oluşturmayacağı kanaatine varıldığından SMK m.6/5 hükmü koşulunun somut olayda oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
SMK m.6/9 hükmüne göre; Kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.
Kötü niyetli marka başvurusu; Kişiyi, hukuk düzeninin tescil ile elde edilecek hakları kullanması amacı taşımaksızın, hukuka ve ahlaka aykırı olarak, bu hakların hukuk düzenince tasvip edilemeyecek şekilde başka amaçlarla kullanılması olarak tanımlanabilir. Hangi hallerde kötü niyetli olarak marka başvurusunda bulunulmuş sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamakla birlikte, genel olarak markayı kullanmaktan ziyade şantaj veya başkasından haksız para elde etmek veya başkalarının ticaretine engel olmak gibi amaçlarla yapılan marka başvuruları kötü niyetle yapılmış başvuru olarak kabul edilmektedir. Kanunun ayrıca müeyyideye bağladığı hususlar tek başına kötü niyet emaresi olarak kabul edilmez. Zira Kanun tarafından zaten müeyyidesi gösterilmiş marka başvuruları için ayrıca kötü niyeti de sebep göstermek doğru görülmemektedir.
Somut olayda; davaya konu marka ile itiraza/hükümsüzlüğe mesnet markaların iltibas tehlikesi oluşturacak derecede benzer olmadıkları, bunun haricinde davalı şirketin kötü niyetle hareket ettiğini gösterir somut olgu da ileri sürülmediğinden kötü niyet iddiası yerinde bulunmamıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle; davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 96,00 TL posta-tebligat masrafı, 3.220,00 TL tercüme ücreti, 100,00 TL yurt dışı tebligat harcı, 1.750,00 TL bilirkişi ücretine esas olmak üzere toplam 5.293,10 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … … SRL tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … … SRL’ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı kurum vekilinin, davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2022