Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/121 E. 2022/51 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/121 Esas
KARAR NO : 2022/51
DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 04/05/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” ibaresinin 03, 04 ve 21. sınıflarda marka olarak tescili için 16/08/2019 tarihinde … sayılı marka tescil başvurusunda bulunduğunu, davalının itirazı üzerine davalı Kurum’un 16/10/2020 tarihli kararı ile “… itirazın incelenmesi sonucunda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6. maddesi hükmünce marka tescil başvurunuzdan ‘Sınıf Kodu 03: Hava tazeleyici parfümlü koku müstahzarları; kokulu çubuklar, potpuri; esans yağları, tütsüler, tütsü konileri, tütsü çubukları, koku keseleri, koku yapan spreyler, parfümlü oda spreyleri, havayı tazelemek veya hoş kokmasını sağlamak için müstahzarlar; Sınıf Kodu 21: Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular”ın çıkartılmasına karar verildiğini, Markalar Dairesi Başkanlığı’nın kararı üzerine yapılan itirazın … sayılı YİDK kararı ile reddedildiğini, redde mesnet marka ile müvekkiline ait markanın sınıf benzerliği bulunmadığını ve iltibas ihtimali olmadığını, davalı Kurum tarafından verilen kararlarda farklı sektörlerde faaliyet gösterilmesine karşın bu hususun göz önünde bulundurulmadığını, müvekkilinin kişisel bakım ürünlerinin tamamen dışında “çevre için koku vericiler” alanında faaliyet gösterdiğini, oysa redde mesnet marka sahibi davalı şirketin ise “kişisel bakım ürünleri” alanında faaliyet gösterdiğini, redde mesnet markanın 21. sınıfta tescilinin dahi bulunmadığını, markaların kullanım alanlarının ve kullanıcılarının farklı olduğunu, birbirleriyle rekabet halinde olmadıklarını, aynı reyonda veya aynı rafta satılmadıklarını, müvekkiline ait markada yazı tipinin farklı olduğunu, “o” harfinin silik yazıldığını, iki “r” harfiyle bittiğini, markanın parçalanmadan bir bütün halinde incelemeye alınmasının gerektiğini, google arama motorunda “…” anahtar kelimesi ile arama yapıldığında ilk olarak müvekkiline ait sonuçların çıktığını, “…” ibaresinin aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanı olduğunu, müvekkiline ait marka başvurusunun yayınından sonra davalı şirketin 03 ve 05. sınıflarda “…” ibaresinin tescili için başvuruda bulunduğunu ve davalı Kurum tarafından bu başvuru hakkında kısmi red kararı verilerek başvuru sınıflarından: “parfümeri, kişisel kullanım amaçlı koku vericiler (insan ve hayvanlar için deodorantlar dahil; ilaç ihtiva eden kozmetikler hariç)” emtialarının çıkartıldığını, bu durumun redde mesnet markanın yalnızca tescilli olduğu sınıflarda koruma sağladığının en somut göstergesi olduğunu, müvekkilinin 2019/04970 sayılı tasarım tescilinin bulunduğunu, “…” ibaresinin 2019 yılından bu yana kullanılmakta olduğunu, müvekkilinin eskiye dayalı kullanım hakkının bulunduğunu ifade ederek “Türk Patent Enstitüsü Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 01/03/2021 tarih ve … sayılı kararının iptaline ve … numaralı “…” ibareli marka tescil başvurusunun başvuruda talep olunan tüm mal ve hizmetler yönünden tesciline” karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 18/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davaya konu markaların esas unsurlarının hemen hemen aynı olduğunu, markaların karıştırmaya sebebiyet verecek ölçüde benzer olduğunu, başvuru konusu markada ayırt etmeyi sağlayacak ekler bulunmadığını, markaların aynı seriden olduğunun düşünüleceğini, reddine karar verilen emtiaların, redde mesnet marka başvurusunda bulunan emtialarla aynı/benzer olduğunu beyan ederek “davanın reddine” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Lüks. Hırd. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili 03/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “…” markasının sahibi olduğunu, müvekkilinin markasının 03. ve 05. sınıflarda tescilli olduğunu ve yalnızca kişisel kozmetik ürünleri değil birçok alanda faaliyet gösterdiğini, davacı farklı alanda faaliyet gösterdiğini iddia etse de ticaret unvanında “kozmetik” bulunduğunu, davaya konu markalar arasında iltibas ihtimali bulunduğunu, markaların neredeyse birebir aynı olduğunu, tek bir harfin fazla yazılmış olmasının iltibası ortadan kaldırmayacağını, tarafların hangi sektörde faaliyet gösterdiklerinin önemli olmadığını, önemli olanın marka tescil sınıfları olduğunu, beyan ederek “davanın reddine” karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait … sayılı marka başvurusu ile redde mesnet alınan 2007/02673 sayılı markanın “3.SINIF: Havayı tazeleyici parfümlü koku müstahzarları; kokulu çubuklar, potpuri; esans yağları, tütsüler, tütsü konileri, tütsü çubukları, koku keseleri, koku yayan spreyler, parfümlü oda spreyleri; havayı tazelemek veya hoş kokmasını sağlamak için müstahzarlar. 21.SINIF: Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular.” emtiaları bakımından SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi oluşturacak derecede benzer olup olmadıkları, davacı marka başvuru sahibi ile redde mesnet marka sahibinin fiilen farklı sektörlerde faaliyet gösterdiği iddiasının ve davacı marka başvuru sahibinin ticaret unvanında … ibaresini kullandığı iddialarının SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak nispi tescil engelini bertaraf etme kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin kök ve ek rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 16.08.2019 tarihinde “…” ibareli … sayılı başvuru ile “(21) Camdan, porselenden, seramikten, kilden süs ve dekorasyon eşyaları: heykeller, biblolar, vazolar ve bu malzemelerden mamul müsabakalarda verilen kupalar. (21) Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektriklielektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular. (03) Havayı tazeleyici parfümlü koku müstahzarları; kokulu çubuklar, potpuri; esans yağları, tütsüler, tütsü konileri, tütsü çubukları, koku keseleri, koku yapan spreyler, parfümlü oda spreyleri; havayı tazelemek veya hoş kokmasını sağlamak içip müstahzarlar. (04) Mumlar; kokulu veya esanslı mumlar.” emtiaları için tescil talebinde bulunduğu, söz konusu marka tescil başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında 27.12.2019 tarih ve 339 sayılı Bülten’de ilan edildiği, söz konusu ilana karşı 26.02.2020 tarihinde davalı şirket tarafından SMK m.6/1, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında 2007/02673 sayılı marka itiraza mesnet gösterilerek yayına itiraz edildiği, davacı şirket tarafından 29.07.2020 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı’nca marka tescil başvurusundan “(03) Havayı tazeleyici parfümlü koku müstahzarları; kokulu çubuklar, potpuri; esans yağları, tütsüler, tütsü konileri, tütsü çubukları, koku keseleri, koku yapan spreyler, parfümlü oda spreyleri; havayı tazelemek veya hoş kokmasını sağlamak içip müstahzarlar. (21) Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektriklielektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular.” in çıkarılmasına, tescil işlemlerinin kalan emtialar için devam ettirilmesine karar verildiği, redde mesnet olarak 2007/02673 sayılı marka gereği SMK m.6/1 hükmünün gösterildiği, davacı yanın 28.12.2020 tarihinde karara itirazda bulunduğu, itirazları değerlendiren Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 01.03.2021 tarih ve … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verdiği görülmektedir. YİDK kararı davacı marka vekiline 09.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından iki aylık yasal hak düşürücü süre içerisinde eldeki dava açılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi kök ve ek raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş uygulamasına göre (HGK. 19.11.2003 T, E. 2003/11-578, K. 2003/703) YİDK kararının yerinde olup olmadığı, kararın alındığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden (Y11HD, 21.01.2010 T, 2008/4266 E 2010/586 K), YİDK karar tarihi itibari ile mevcut hukuki ve fiili durum nazara alınarak yargılama yürütülmüştür. Bu nedenle dava konusu marka başvuru dosyası kapsamında kalan bilgi ve belgeler ile sınırlı olarak yargılama yürütülmüş olup, marka başvuru dosyasında yer almayan ancak dava aşamasında ileri sürülen bilgi, belge ve iddialar değerlendirme dışı tutulmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki; davacı marka başvuru sahibi ile redde mesnet davalı şirket marka sahibinin fiilen farklı sektörlerde faaliyet gösterdiği iddiasının ve davacı marka başvuru sahibinin ticaret unvanında “…” ibaresini kullandığı iddialarının, davalı TÜRKPATENT’in SMK m.6/1 hükmü uyarınca yaptığı nispi tescil engeli değerlendirmesini bertaraf etme kabiliyeti bulunmayan savlar olduğu kanaatine varılmıştır. Şöyle ki; SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak nispi tescil engeli değerlendirmesinde, SMK m.19/2 hükmü uyarınca, itiraza mesnet markanın kullanılmadığına ilişkin def’i ileri sürülmediği takdirde, TÜRKPATENT, itiraza mesnet markanın kapsamındaki mal veya hizmetler üzerinde markanın fiilen kullanılıp kullanılmadığını incelemeksizin, salt tescil kapsamındaki mal ya da hizmetler ile başvuru kapsamındaki mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olup olmadığını değerlendirerek nispi tescil engeli değerlendirmesini yapacaktır. Somut olayda da; redde mesnet alınan markanın kullanılmadığına ilişkin marka işlem dosyasında def’i ileri sürülmediğinden, davalı TÜRKPATENT’in, markaların fiili olarak kullanıldığı alanları dikkate almayarak, tescil kapsamı ile mal-hizmet benzerliği değerlendirmesi yapması hukuka uygundur. Davacı tarafın ticaret unvanında “…” ibaresinin yer alması ve bu ibarenin kullanıldığı iddiası da SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak nispi tescil engeli değerlendirmesinde göz ardı edilecektir. Zira; ticaret unvanı, tacirleri birbirinden ayırt etmeye yarayan tanıcı bir işaret iken, marka, mal veya hizmetleri birbirinden ayırt etmeye yarayan bir tanıcı işarettir. Bu nedenle, davacının markasal kullanım içermeyen, salt ticaret unvanından kaynaklı olarak, eldeki uyuşmazlıkta, dava konusu marka başvurusu bakımından, nispi tescil engelini bertaraf edecek üstün bir hakkının bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Başka bir deyişle; davacının önceki tarihli olduğunu iddia ettiği ticaret unvanından kaynaklı olarak redde mesnet markanın hükümsüzlüğü iddiasında bulunabileceği düşünülse bile, somut olaydaki gibi, davacının marka başvurusu bakımından, önceki tarihli ticaret unvanı mesnet gösterilerek, SMK m.6/1 hükmü uyarınca yapılacak nispi tescil engeli incelemesinde, bu tescil engelinin bertaraf edileceği ileri sürülemez.
Dava konusu … sayılı marka başvurusundan çıkartılan ve davaya konu olan “03. Sınıf: Havayı tazeleyici parfümlü koku müstahzarları; kokulu çubuklar, potpuri; esans yağları, tütsüler, tütsü konileri, tütsü çubukları, koku keseleri, koku yapan spreyler, parfümlü oda spreyleri; havayı tazelemek veya hoş kokmasını sağlamak için müstahzarlar. 21. Sınıf: Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç), elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular.” emtialarının tamamı, redde mesnet alınan 2007/02673 sayılı marka kapsamında yer alan emtialar ile aynı tür veya benzerdir.
Şöyle ki; davacının 03. sınıftaki emtialarının tümü ve 21. sınıftaki emtialarından “Parfüm bekleri (yandığında koku yayan bekler), parfüm spreyleri ve vaporizatörleri (püskürteç)” malları, ortam kokusunu iyileştiren parfüm içerikli müstahzarlardır. Mühtahzar kelimesi “Kullanıma hazır duruma getirilmiş, hazırlanmış preparatlar” anlamında kullanılmaktadır. Söz konusu emtia da havayı temizleyen, kötü kokuları gidererek ortama hoş koku vermek için hazırlanmış parfüm içerikli preparatları kapsamaktadır. Davalının 03. sınıftaki emtialarının tümü kozmetik ve kişisel bakım amaçlı kullanılan ürünlerdir. Dolayısı ile taraf markalarının 03. sınıftaki emtiaları içerik açısından birebir aynı olmamakla birlikte ürünlerin üreticileri, dağıtım kanalları ve satışa sunulduğu alanlarda benzerlik bulunmaktadır. Davacının 21. sınıftaki emtialarından “..elektrikli-elektriksiz makyaj temizleme aletleri, pudra ponponları, tuvalet eşyaları için kutular.” kozmetik ve kişisel bakım amaçlı kullanılan ürünler olup davalının 03. Sınıftaki emtialarının tümü ile aynı/aynı tür ihtiyaçları karşılamaktadır. Ayrıca; kozmetik ürün üreticileri aynı zamanda oda kokusu, esans yağları, bu tür ürünlerin organize edilmesi için organizerlar gibi ürünleri de üretmektedir. Bu kapsamda bilirkişi heyetince yapılan araştırmalar görsel olarak kök ve ek rapor içerisine somut olarak yansıtılmıştır. Yine, davalıya ait redde mesnet markanın genel çerçevede kozmetik ürünleri üzerine tescilli olduğu görülmekte olup 21. Sınıftaki emtiaların aynı üreticiler tarafından sektörde aynı üreticiler tarafından üretilebildiği, cross search listlerde bu emtiaların ilişkili olarak düzenlendiği görülmektedir.
Sonuç olarak: dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve eldeki davaya konu olan emtialar ile redde mesnet marka kapsamında yer alan emtiaların aynı tür veya benzer oldukları kanaatine varılmıştır.
Dava konusu … sayılı marka başvurusu incelendiğinde; siyah zemin üzerine, küçük harflerle beyaz renkle yazılmış “…” kelimesinden oluştuğu, kelime unsurunda bulunan “o” harfinin farklı renkle yazıldığı görülmüştür. Markada başkaca bir şekil unsuru da bulunmaması karşısında “…” ibaresinin bir bütün olarak markanın esaslı unsuru olduğu kanaatine varılmıştır.
Redde mesnet 2007/02673 sayılı marka incelendiğinde; beyaz zemin üzerine herhangi bir şekil yahut renk unsuru içermeyen “…” kelimesinden oluştuğu görülmekle markanın esaslı unsurunun bu kelime olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu marka başvurusu ile redde mesnet marka bir bütün halinde karşılaştırıldığında; kapsamlarındaki emtiaların aynı tür veya benzer oldukları, bununla birlikte “…” ve “…” ibareli markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzerlik bulunduğu, dava konusu marka başvurusunun sonunda fazladan yer alan “-R” harfinin, dava konusu marka başvurusunu redde mesnet markadan farklılaştırmaya yeter derecede ayırt ediciliğinin bulunmadığı, bu hale göre daha önce redde mesnet markayı gören, işiten, bu markalı emtialardan yararlanan makul derecede bilgili, dikkatli ve ihtiyatlı, markaların her zaman bir arada görüp karşılaştıramayan, markaların detaylarını analiz etmeyen, gözünde ve kulağında kalan izi ile hareket eden ortalama tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu marka başvurusunu, davaya konu emtialar üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu emtialardan faydalanmak için ayıracağı sınırlı süre içerisinde, bu markayı redde mesnet marka ya da onun serisi niteliğinde bir marka sanabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari veya ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, dolayısıyla karşılaştırılan markalar arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL’nin düşümü ile bakiye kalan 21,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 17,00 TL vekalet harcı, 148,50 TL posta, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.034,10 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … Lüks. Hırd. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 8,50 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Lüks. Hırd. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket vekilinin yokluğunda, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza