Emsal Mahkeme Kararı Ankara 5. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/117 E. 2021/445 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
5. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/117 Esas
KARAR NO : 2021/445

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili 28/04/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2020/09041 başvuru numarasıyla ”… … …+şekil” markasının 12 ve 35. sınıflarda tescili için başvuruda bulunduğunu, davalı şirketin itirazı sonucu marka başvurusunun tümden reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin sektöründe tanınmış olduğunu, müvekkili şirketin …, damper, dorse, silobas, lowbed, römork, yarı römork ve bunların parça ve diğer bütün ekipmanlarının imalatı, ithalatı, ihracatı, dahili ticareti ve tamir bakımı alanında faaliyet gösterdiğini, söz konusu sektörde müşterinin ustayı bildiğini ve ustaya göre tercihte bulunduğunu, müvekkili şirketin kendi ticaret unvanını kullanmak istediğini, “… … …” dendiğinde ilgili tüketici kesiminde akla ilk olarak müvekkili şirketin geldiğini, YİDK kararında müvekkili markasının bütüncül olarak değerlendirilmediğini, parçalara ayırarak yapılan değerlendirmenin hatalı olduğunu, müvekkili markasının kelime+şekil unsurundan oluştuğunu, “…” ibaresinin bitişik olarak yazıldığını ve bir bütün olarak algılandığını, müvekkili markasındaki “…” ibaresinin büyük harflerle koyu mavi renkte olduğunu, altında “… …” ibaresinin büyük harflerle kırmızı renkte yer aldığını, müvekkili markasındaki “…” ibaresinin “A” harfinin ayırt edici biçimde sol kuyruğu kıvrık şekilde ve “L” harfinin kuyruğu kıvrık şekilde yer aldığını, davalı şirket markasının ise düz beyaz zemin üzerine “… …” ibaresinden oluştuğunu, markalar arasında bariz görsel farklılık olduğunu, müvekkili şirket markasının 9 heceden oluşan uzun bir marka olduğunu, davalı şirket markasının ise 4 harften ibaret kısa bir marka olduğunu, markaların ilk hecelerinin birbirinden farklı olduğunu, markalar arasındaki işitsel farklılığın ortalama tüketici nezdinde karıştırılması ihtimalini önleyici nitelikte olduğunu, “…” ibaresinin tek başına marka olabilecek kelimelerden olduğunu, müvekkili şirket markasındaki “…” ve “…” ibarelerinin markaları farklılaştırdığını, markaların kavramsal olarak farklı olduğunu, müvekkili şirket markasının esas unsurunun “… …” ibaresi olduğunu, davalı markasındaki “…” ibaresinin tek başına ayırt ediciliğinin bulunmadığını, markaların hitap ettiği tüketici kesiminin bilinç düzeyinin yüksek olduğunu, ürünleri satın alırken daha fazla araştırma yapacaklarının kabul edilmesi gerektiğini, ürünlerin fiyatlarının da oldukça yüksek olduğunu, ortalama tüketici nezdinde markaların karıştırılması ihtimalinin bulunmadığını, müvekkili markasının 12 ve 35. sınıflarda tescilinin talep edildiğini, davalı markasının 12. sınıfta tescilli olduğunu, buna rağmen müvekkili marka başvurusunun tümden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla; Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından verilen YİDK’nın … sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı TÜRKPATENT vekili 16/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu markanın kapsadığı 12 ve 35. sınıf mal veya hizmetlerin aynı veya benzerlerinin itiraza mesnet marka kapsamında yer aldığını, markalar arasında mal ve hizmet benzerliğinin bulunduğunu, taraf markalarının her ikisinde de “…” ibaresinin baskın ve esas unsur olduğunu, “…” ibaresinin “esas” anlamı itibariyle tanıtıcı işaretlerde sıklıkla kullanılan, markaya ayırt edicilik katmayan, tüketicilerin görmeye alışkın olduğu bir ibare olduğunu, tüketicilerin “…” ibaresinden sonra gelen ve vurgulanan ifadelere yoğunlaşacağını, taraf markalarında “…” ibaresinin ortak olması sebebiyle karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğunu, markaların “…” ibaresini de ortak olarak içermesi sebebiyle karıştırılma ihtimalinin arttığını, tüketicinin markalar altında sunulan mal veya hizmetlerin en azından birbiri ile bağlantılı işletmeler tarafından piyasaya sürüldüğünü düşünebileceğini beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili 31/05/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın müvekkili şirketin tanınırlığından faydalanarak haksız kazanç sağlamakta olduğunu, iş bu davanın zaman kazanmak maksadıyla ikame edildiğini, müvekkili şirket adına 20.12.2019 tarihinde tescil edilen 2019/87632 başvuru numaralı “… …” ibareli marka ile müvekkili şirketten ayrılan davacı şirket ortakları tarafından tescil edilmek istenen 2020/09041 sayılı “… … …+şekil” ibareli markanın ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davacı şirket yetkilisinin müvekkili şirketin eski ortağı olduğunu, tüm haklarını bırakarak müvekkili şirketten ayrılmasına rağmen haksız rekabet ve marka tecavüzü eylemlerini meşrulaştırmak için “…” unvan ve markasını kullanmaya çalıştığını, müvekkili şirketin on yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini, tüketiciler tarafından ticaret unvanının çekirdek kısmını ve sahibi olduğu markayı oluşturan “… …” ibaresi ile tanınan müvekkili şirketin sektöründe bilinen ve güvenilirliğe sahip bir şirket olduğunu, davacı şirket yetkilileri/ortaklarının Konya 7. Noterliği’nin 08.01.2020 tarih, 00818 yevmiye numaralı 23 sayılı genel kurul kararı ve …yevmiye numaralı 24 sayılı genel kurul kararı ile müvekkili şirkette bulunan paylarını tüm kayıtları ve şirketteki aktif/pasif tüm haklarla müvekkili şirket yetkilisi ve mevcut tek ortağı Mehmet Çoban’a devrettiklerini, adı geçen eski ortakların paylarını devrettikten sonra haksız rekabet ve markanın korunması hükümlerine aykırı olarak davacı şirketi kurduklarını ve dava konusu marka başvurusunu yaptıklarını, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete eylemlerinin sonlandırılması için ihtarname gönderildiğini, davacı şirketin eylemlerine devam etmesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından davacı şirket aleyhine ticaret unvanının terkini ve ticaret unvanına tecavüzün önlenmesi talepli olarak Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, mezkur davanın kabulü ile davacı şirket ticaret unvanındaki “…” ibaresinin terkinine karar verildiğini, taraf markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede işitsel ve görsel benzerlik bulunduğunu, bu benzerliğin tüketiciler nezdinde karışıklığa yol açacağını, davacı şirketin müvekkili şirket ile aynı sektörde ve aynı unvanla, yakın adreste faaliyet gösterdiğini, taraf markalarının esas unsurunun “…” ve “…” ibareleri olduğunu, davacı şirket markasında yer alan “…” ve “…” ibarelerinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını, dava konusu marka başvurusunun SMK 6/3 ve 6/6 maddeleri uyarınca da reddi gerektiğini, YİDK kararının yerinde ve hukuka uygun olduğunu beyanla; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK:
Dava, 5000 sayılı Patent ve Marka Vekilliği ile Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun m.15/C hükmüne göre açılan YİDK kararının iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davalı kurumun tesis ettiği … sayılı YİDK kararının hukuka uygun olup olmadığı, davacıya ait 2020/09041 nolu “… … …” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet 2019/87632 nolu “… …” ibareli marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunup bulunmadığı, hususlarına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davanın açılmasını müteakip tarafların dilekçeleri karşılıklı tebliğ olunmuş, sundukları deliller alınmış, marka tescil ve başvuru dosyaları ile alâkalı kayıtları getirtilmiş, dava şartları incelenmiş, ön inceleme duruşması yapılmış, hak düşürücü süre bakımından eksiklik bulunmadığı tespit edilmiş, taraflar sulhe teşvik olunmuş, arabulucuya gitme hakları hatırlatılmış, sonuç alınamaması üzerine uyuşmazlık konuları tespit edilmiş, tahkikat icra olunmasını müteakip, bilirkişi heyetinden maddi vakıalara ilişkin rapor alınmış, 06/08/2015 tarih 29437 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 201/2. maddesi hükmü de gözetilerek taraflara tahkikat ve yargılamanın geneliyle ilgili son sözleri de sorulmuş; sözlü iddia ve savunmada bulunma olanağı tanınmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşlem dosyasının tetkikinde; Davacının 12 ve 35. sınıflarda yer alan bir kısım mal ve hizmetlerin tescili amacıyla 23.01.2020 tarihinde gerçekleştirdiği 2020/09041 sayılı “… … …” ibareli marka başvurusunun yapılan ilk incelemeler sonrasında, başvurunun 12.05.2020 tarih ve 348 sayılı Resmi Marka Bülteni’nde yayımlandığı, davalı şirketin 17.06.2020 tarihinde 2019/87632 sayılı markayı mesnet göstererek 6769 sayılı SMK m.6/1, m.6/2, m.6/3, m.6/6 ve m.6/9 hükümleri kapsamında yayına itiraz dilekçesi sunduğu, davacı şirket tarafından 28.09.2020 tarihli karşı görüş dilekçesi ibraz edildiği, Markalar Dairesi Başkanlığı tarafından 6769 sayılı SMK m.6/1 hükmü gereği marka tescil başvurusunun reddine karar verildiği, redde mesnet olarak 2019/87632 sayılı markanın gösterildiği, davacı tarafından 29.12.2020 tarihinde iş bu karara itiraz edildiği, davalı şirketin 29.01.2021 tarihli itiraza karşı görüş bildirme dilekçesi ibraz ettiği, itiraza karşı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu yapmış olduğu incelemede, … sayılı davaya konu kararı ile itirazın ve başvurunun reddine karar verdiği, bu kararın davacı marka vekiline 26.03.2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın iki aylık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 6.maddesinin 1.fıkrasına göre; Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
Karıştırma ihtimali, ortalama tüketicilerin, her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Bu durum, bir mal veya hizmetin alıcısının bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı zannı ile başka bir işletmenin aynı veya benzer malını ya da hizmetini alma ihtimali biçiminde tanımlanmaktadır. Karıştırılma ihtimali, iltibas kavramından daha geniş bir kavram olup, doğrudan ve dolaylı karıştırılma ihtimali olarak ikiye ayrılır. Bu ayrıma göre eğer mal veya hizmetin aynı işletmeden ileri geldiği yönünde bir algılama ortaya çıkıyor, yani bir işletmeye ait mal veya hizmet, başka bir işletmeye ait mal veya hizmet ile karıştırılıyor ve bu nedenle satın alınıyorsa doğrudan karıştırılma ihtimali söz konusudur. Buna karşın, eğer mal veya hizmetin markası birbirinden ayırt ediliyor ancak bunların aynı işletmenin markaları olduğu ya da bu mal veya hizmetin aralarında ekonomik veya idari bağlantı bulunan işletmelerden geldiği biçiminde bir algılama oluşuyor ise bu halde de dolaylı karıştırılma ihtimalinden söz edilir.
Karıştırılma ihtimalinden bahsedilebilmesi için öncelikle önceki ve sonraki markalar arasındaki mal veya hizmet sınıflarının aynı ya da benzer olması gerekir. Mal veya hizmetlerin benzer olup olmadığının belirlenmesinde, karşılaştırılacak mal veya hizmetlerin benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammadde-yarı mamül-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirleri yerine ikame ya da tamamlayıcı ürün ya da hizmet olup olmadıkları, dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı, marketlerde aynı reyon ya da raflarda satılıp satılmadıkları, aynı toptancılarda satılıp satılmadıkları gibi kriterler göz önünde tutulmalıdır. Sınıfsal benzerlik karşılaştırmasında gerek Nice sınıflandırması gerekse de TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğleri mahkemeler bakımından bağlayıcı değildir. Somut olayın özelliklerine göre TÜRKPATENT tarafından çıkartılan sınıflandırma tebliğinde farklı sınıflarda yer almalarına rağmen ilgili alıcısı nezdinde karıştırmaya yol açacak nitelikteki ürün ve hizmet markalarının kapsadıkları mal ve hizmet sınıflarının benzer olarak değerlendirilmesi de mümkündür.
Karıştırılma ihtimali bakımından sınıfsal benzerliğin söz konusu olması halinde önceki ve sonraki markanın aynı ya da benzer olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenirken markayı oluşturan her bir unsura göre değil, bir bütün olarak karşılaştırılan markaların bıraktığı genel, global izlenim, markaların bütünü ile bıraktığı etki dikkate alınacaktır. Markalarda eğer tanımlayıcı unsurlar var ise bu unsurlar değerlendirme dışı bırakılacaktır. Global değerlendirmeye göre, karşılaştırılan markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığı incelenirken, ilgili alıcısı nezdinde bıraktıkları genel intibaya göre markaların benzer olup olmadığı, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı, ortalama alıcısının algısının ve satın alma kararı verirken göstereceği özen ve dikkat derecesinin ne olduğu, markalar veya işletmeler arasında bağlantı ihtimalinin söz konusu olup olmadığı gibi hususlar incelenerek değerlendirme yapılmalıdır. Bu şekilde inceleme yapılırken, markanın toplumda ne kadar tanındığı, markaların ayırt edici unsurlarının neler olduğu, markanın hitap ettiği ürün ya da hizmetin tüketici kitlesinin kimler olduğu, bu kitlenin satın alma sürecinde göstermeleri beklenen dikkat ve algılama düzeyinin ne olduğu, mal veya hizmetin niteliğinin ve fiyatının ne olduğu, markanın ne kadar özgün, ayırt edici ya da tanımlayıcı olduğu, seri marka algılamasına yol açıp açmadığı gibi hususlar dikkate alınmalıdır.
Belirtilen açıklamalar ışığında, tarafların iddia ve savunmaları, marka işlem dosyası, redde mesnet marka, hukuki nitelendirme hali hariç olmak üzere maddi vakıalara ilişkin tespitler barındıran bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre;
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda tablolaştırıldığı üzere; davacı marka başvurusundan çıkartılan ve davaya konu edilen “12. sınıf: Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç). Hava taşıtları ve parçaları (motorları hariç). 35. sınıf: Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç). Hava taşıtları ve parçaları (motorları hariç). mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” ile davalı şirkete ait redde mesnet alınan 2019/87632 sayılı marka kapsamında yer alan “Motorlu kara taşıtları (motosikletler, mobilet dahil) ve bu taşıtlar için motorlar, kavramalar ve transmisyon bağlantıları, transmisyon kayışları ve zincirleri, dişliler, frenler, fren disk ve balataları, şasiler, kaportalar, süspansiyonlar, darbe emiciler, şanzımanlar, direksiyonlar, jantlar. Bisikletler ve bunların gövdeleri, gidonları, çamurlukları. Taşıt kasaları, damperli kasalar, traktör römorkları, frigorifik kasalar, römork bağlantıları. Taşıt koltukları, koltuklar için baş dayanakları, emniyetli çocuk koltukları, koltuk kılıfları, araç örtüleri (aracın şeklini almış), güneşlikler. Sinyaller ve yön sinyalleri için kollar, taşıt camları için silecekler, silecek kolları. Taşıtlar için iç ve dış lastikler, tubles lastikler, lastik tamir takımları, taşıt lastikleri için yamalar, kaynak yamalar, taşıt lastikleri için supaplar. Taşıt camları, emniyetli taşıt camları, taşıtlar için dikiz aynaları ve yan aynalar. Patinaj zincirleri. Taşıtlar için portbagajlar, bisiklet ve kayak taşıyıcıları, seleler. Lastik şişirme pompaları. Taşıtlar için hırsız alarmları, kornalar. Yolcular için emniyet kemerleri, havalı yastıklar. Bebek arabaları, tekerlekli sandalyeler, pusetler. El arabaları, pazar arabaları, tek veya çok tekerlekli el arabaları, market arabaları, ev eşyaları için tekerlekli taşıyıcılar. Raylı taşıtlar: Lokomotifler, trenler, tramvaylar, vagonlar, teleferikler, telesiyejler. Deniz taşıtları ve parçaları (motorları hariç). Hava taşıtları ve parçaları (motorları hariç).” emtiaları AYNI veya BENZERDİR.
Şöyle ki; Dava konusu marka başvurusu 12. ve 12. sınıf emtia satışına özgülenmiş 35. sınıf hizmetler yönünden tescil edilmek istenmektedir. Davalı şirkete ait redde mesnet marka ise 12. sınıf emtia yönünden tescillidir. Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 12. sınıftaki emtialar, davalı şirkete ait redde mesnet marka kapsamında aynen yer almaktadır. Bu nedenle, 12. sınıfta yer alan emtialar yönünden taraf markaları arasında ayniyet oluşmuştur.
Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan 35. sınıf hizmetler ise, davalı şirkete ait redde mesnet marka kapsamında aynen yer almamakla birlikte, dava konusu marka kapsamında yer alan 35. sınıf hizmetler, davalı şirkete ait redde mesnet marka kapsamında yer alan 12. sınıf emtialar ile ilişkilidir. Zira bir malın üretilmesinin doğal sonucu, o malın pazarlanmasıdır. Dolayısıyla bahsi geçen emtialar ile bunların perakendeciliği hizmetleri arasında tamamlayıcılık ilişkisi söz konusu olup, bu mal ve hizmetler tüketici nezdinde benzerdir. Dolayısıyla, dava konusu marka başvurusundan çıkartılan ve davaya konu olan mal ve hizmetlerin tamamının davalı şirkete ait redde mesnet markada yer alan emtialar ile aynı/benzer/ilişkili olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu “… … …” ibareli marka başvurusu incelendiğinde; mavi renk ile yazılmış “…” ibaresi ile kırmızı renk ile yazılmış “… …” ibaresinden oluşmaktadır. “…” ibaresi üst satırda konumlandırılmış iken, “… …” ibaresi alt satırda konumlandırılmıştır. Marka kapsamında yer alan tüm kelimeler büyük harflerle yazılmış olmasına karşın, “… …” ibaresi, “…” ibaresine nazaran çok daha küçük punto ile yazılmış olup, “…” ibaresi büyük punto ile yazılarak ön plana çıkartılmıştır. Markada tüm kelimeleri içine alacak şekilde dikdörtgen bir arka plan bulunmaktadır. “…” kelimesinin Türk Dil Kurumu nezdinde karşılığı “Soylu. Yüce duygularla yapılan.”dır. “…” kelimesinin ise anlamları aşağıda sıralanmıştır:
1. isim felsefe: Bir kimsenin benliği, kendi manevi varlığı, iç, nefis, derun, varoluş karşıtı.
2. Isim: “Kendine, kendi kendini” anlamlarında birleşik kelimeler türeten bir söz.
3. Isim: Bir şeyin en kuvvetli veya kıvamlı bölümü, hülasa, zübde, ekstre.
…Isim: Çıbanların içinde ölmüş dokudan oluşan irinle birlikte çıkan parça.
5. zamir: Kendi, zat.
6. isim, mecaz: Bir şeyin temel ögesi, künh, zübde.
7. isim, bitki bilimi: Bitkilerin kök, gövde ve dallarının boydan boya ortasında bulunan, hafif, gevrek ve çoğu yumuşak bölüm”
Dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan “…” ibaresi ise, “Traktör veya kamyonlara, genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan araba.” anlamına gelmekte olup, dava konusu marka başvurusu kapsamında yer alan mal ve hizmetler için bu ibare tanımlayıcı nitelikte olup, marka vasfı bulunmamaktadır. “…” ibaresinin Türk Dil Kurumu nezdinde karşılığı “Yenileşim.” olmakla birlikte, “…” Türkçe’de sıklıkla kullanılan bir ibaredir. Teknolojik alanlarda yapılan yenilikler, … olarak adlandırılmaktadır. Dolayısıyla davaya konu mal ve hizmetler bakımından marka olarak kimsenin tekeline verilemeyecek “…” kelimesinin somut ayırt edici niteliği bulunmamaktadır. Bu nedenle dava konusu marka başvurusunun genel görünüm olarak esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Redde mesnet marka incelendiğinde; standart yazı karakteriyle yazılmış “… …” ibaresinden oluşmaktadır. Marka kapsamında yer alan kelimelerin tamamı aynı satırda, aynı renk ile ve aynı punto ile yazılmıştır. Marka kapsamında şekil veya renk unsuru bulunmamaktadır. Kelimelerin tamamı beyaz zemin üzerinde siyah renk ile yazılmış, kelimelerin yazımında büyük harf kullanılmıştır. Kelimeler, Türkçe kelimeler olup, anlamları yukarıda belirtilmiştir. “…” ibaresi tanımlayıcı bir ibare olup, marka vasfı bulunmamaktadır. Bu nedenle davalıya ait redde mesnet markanın esaslı unsurunun “…” ibaresi olduğu tespit edilmiştir.
Taraf markaları global olarak karşılaştırıldığında; Davacı vekilinin iddia ettiği ve dava dilekçesinde numaralarını bildirdiği TÜRKPATENT nezdinde 12.sınıfta tescilli “…” ibareli tescilli bir çok markanın bulunduğu olgusunun tek başına, bu ibarenin davaya konu mal ve hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin oldukça düşük bir ibare olduğunu göstermeyeceği, zira bir marka başvurusunun tescil sürecinde SMK m.5/1-ç (mülga KHK m.7/1-b) hükmü istisna olmak üzere, marka başvurusuna itiraz edilmesi halinde TÜRKPATENT’in nispi tescil engeli değerlendirmesi yaptığı, itiraz olmaksızın gerçekleşen bir marka başvurusunun ise mutlak tescil engellerinden herhangi birine takılmaması halinde tesciline karar verildiği, kaldı ki; “…” ibaresini içerir birden çok tescilli markanın markalar sicilinde bulunması olgusunun tek başına bu ibarenin davaya konu mal ve hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin düşük olduğu anlamına gelmeyeceği, bu ibarenin davaya konu mal ve hizmetler bakımından piyasada farklı teşebbüslerce sıklıkla kullanılan bir ibare olup olmadığının üzerinde durulması gerektiği, marka işlem dosyası kapsamında bu ibarenin piyasada farklı teşebbüslerce davaya konu mal ve hizmetler bakımından fiili olarak sıklıkla kullanılan, sektörel olarak zayıf karakterli bir ibare olduğunun ispatlanamadığı, içinde sektörden kimselerin de bulunduğu bilirkişi heyetinin tanzim ettiği rapor içeriğine göre de; “…” ibaresinin davaya konu mal ve hizmetler bakımından ayırt ediciliği oldukça düşük bir ibare olduğunun söylenemeyeceği, buna göre; dava konusu markanın marka vasfı taşıyan, bir diğer deyişle esas unsurunun “…” ibaresi olduğu, fakat marka kapsamında yer alan “…” ibaresinin, genel olarak markaların benzerlik ilişkisini ortadan kaldırmadığı, bu ekin, ilgili tüketici kesiminde aynı firmanın ürünü izlenimini bırakmakta olduğu, bu nedenle “…” ön ekinin markaya yeterli derecede ek ayırt edicilik katmadığı, taraf markalarının esas unsurları “…” ve “…” ibarelerinden oluşmakta olup, “…” ibaresinin anlam itibariyle, davaya konu 12 ve 35. sınıfta yer alan mal ve hizmetler bakımından tanımlayıcı bir ibare olmadığı, bu nedenle “…” ibaresinin, 12. ve 35. sınıf mal ve hizmetler bakımından ayırt edici niteliğinin düşük olmadığı, marka vasfının bulunduğu, davacıya ait marka kapsamında “…” ibaresinin, tüketici algısını “…” kelimesinden uzaklaştırmadığı, davacı markasına bakıldığında marka algısının “…” kelimesi üzerinde yoğunlaştığı, taraf markaları arasında ayniyet bulunmamakla birlikte, “…” ibaresini ortak olarak içerdikleri gerçeği karşısında taraflara ait markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, dava konusu mal ve hizmetler bakımından ortalama tüketicinin ortalamanın üzerinde bilgi ve dikkat seviyesine sahip olduğu belirlenmişse de, bu tüketici kesiminin dikkat ve bilinç düzeyinde dahi karşılaştırılan markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak yeter derecede birbirlerinden farklılaştıklarının söylenemediği, başka bir deyişle; daha önce “… …” markasını 12.sınıfta yer alan emtialar üzerinde gören veya işiten ilgili tüketici kesiminin, daha sonra davaya konu “… … …” markasını davaya konu 12 ve 35.sınıfta yer alan mal ve hizmetler üzerinde gördüğünde ya da işittiğinde, davaya konu mal veya hizmetlerden faydalanmak için ayıracağı kısıtlı süre içerisinde, bu marka ile redde mesnet marka arasında ilişki kurabileceği, bu markayı, redde mesnet markanın serisi niteliğinde bir marka zannederek tüketim tercihinde bulunabileceği, bir kısım tüketici kesiminin markaların farklı ticari kökeni işaret ettiğini algılaması ihtimalinde dahi bu kez marka sahipleri arasında idari ya da ekonomik bir bağlantı bulunduğu yönünde yanılsamaya düşebileceği, bu nedenle, davaya konu marka başvurusu ile redde mesnet marka arasında SMK m.6/1 hükmü uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesi bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Yukarıda izah edilen gerekçelerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı peşin alındığından bu hususta ayrıca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT m.3 hükmü gereği hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 17,00 TL vekalet harcı, 91,00 TL posta-tebligat masrafı, 1.750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.976,60 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …’nin yapmış olduğu 34,00 TL vekalet harç sarfiyatına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’ne verilmesine,
6-HMK m.333 hükmü gereği karar kesinleştiğinde artan avansın yatıran tarafa re’sen iadesine,
Dair, Davacı vekilinin, Davalı Kurum vekilinin ve Davalı şirket vekilinin yüzüne karşı, HMK m.341 ve m.345 hükümleri gereği kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza